Banner 468 x 60px

 

2 Haziran 2010 Çarşamba

Komşu Fırın Etkinliği ve Köy Bageti Yapımı

0 yorum
komsufirin-25

EKMEĞİN KÖŞESİ İÇİN YAPMAYACAĞIM ŞEY YOK :)
Ekmeğin kabuk kısmını ve köşesini ne kadar çok sevdiğimi; "Çekirdekli Tam Buğday Unlu Ekmek" tarifi verirken uzun uzun anlatmıştım belki hatırlarsınız.
Ekmek makinesinde yaptığım ekmeklerde iç kısım fazla olduğu için, vaktim var ise hamuru makineye mayalatıp, fırında yapmaya çalışıyorum ekmeklerimi.
Ama kelimenin tam anlamı ile çalışıyorum! Yani henüz “yaptım” denemez, en son denememde epey bir yaklaştım ama hala kabuğu çok sert ekmekçiklerimin :(
Geçtiğimiz haftalarda Komşu Fırın’dan, “birlikte ekmek yapacağız” şeklinde bir davetiye alınca, sevinçten havalara uçtum diyebilirim!
Aslında bu tarz etkinlik davetlerinin hepsine seve seve katılıyorum, çünkü her etkinliğin sonunda; “inanılmaz keyifli vakit geçirdim, tadı damağımda kaldı” diyorum, blog yazarlarının nelerden hoşlanabileceğini çok iyi biliyor bu etkinlikçi firmalar :)
Ama Komşu Fırın’ın etkinliğine çok çok başka bir heyecan ile gittim.
Bir usta ile birlikte ekmek yapacaktık, aklımdaki tüm soruları sorabilecektim, yanlış bildiklerimi düzeltecektim vs. vs.
Gerçekten de öyle oldu, hayallerimin bile ötesinde keyif aldım bu etkinlikten, mayaladım, yoğurdum, pişirdim ve nefes almaksızın soru sordum :)
Sevgili Nevzat Usta, hakkını helal et ne olur, resmen esir aldım seni o gün :)

komsufirin-33

Önce şahane bir kahvaltı yaptık, yarım yarım hepsinden tatmaya çalıştım, tadamadıklarımda ise aklım kaldı, her şey bu kadar mı lezzetli olur? :)
Eve dönerken bize verdikleri sepetlerden çıkan çeşitler ile akşam beş çayı sofrası kurdum ve abartmıyorum fıstıklı un kurabiyesi için kavga çıktı evde :)
Bundan sonra hangi Komşu Fırın’ın önünden geçsem içeri girip un kurabiyesi ve limonlu cheesecake almak isteyeceğim, çok kötüsün Komşu :))

komsufirin-19 komsufirin-20

Kahvaltıda yememiz için Nevzat Usta, yılbaşı ekmeği hazırlamıştı bizlere. Bu ekmek; Komşu Fırın’da sadece Aralık ayı sonunda yapılıyormuş ve mayalanma kısmı altı saat sürüyormuş!
Nevzat Usta bu ekmeği, bizim için, o sabah saat 05:00’te hazırlamaya başlamış, boşuna “hakkını helal et ustam” demiyorum ben!
Tarçınlı, üzümlü, karanfilli, cevizli ve fıstıklı, kek kıvamında şahane gibi bir ekmekti ve eşimin dediği gibi; “Komşu Fırın ekmek olayını bitirmiş”…

komsufirin-8 komsufirin-32

Hep yemek içmek olmaz :) Şimdi çalışma zamanı...

komsufirin-29

SAN FRANCİSCO EKŞİ MAYA İLE KÖY BAGETİ
Bu tarif için gelecek eleştirileri şimdiden duyar gibiyim :)
Bloguma tarif eklerken, yapımının kolay olması, malzemelerin kolay bulunabilir ve hesaplı olması, deyim yerinde ise çok alengirli olmamasına dikkat ederim biliyorsunuz.
Elimden geldiğince de detaylı yazmaya çalışırım.
Bu kez etkinlikte kullandığımız malzemeler ve yapılışı ile yazıyorum, sonraki günlerde kendi denemelerimde hem malzemeler basitleşecek hem de yapımı, söz veriyorum :)

Malzemeler
  • 1000 Gr. Baklavalık ya da Böreklik Un
  • 600 Gr. İçme Suyu
  • 400 Gr. SF (San Francisco ekşi hamur)
  • 22 Gr. Deniz Tuzu
  • 15 Gr. Yaş Maya

San Francisco ekşi hamur için;

  • 100 Gr. Un (80 gr. tam buğday unu-20 gr. beyaz un)
  • 55 Gr. İçme Suyu
  • 1 Gr. Yaş Maya
  • 1 Tatlı Kaşığı Köy Yoğurdu
  • 1 Çay Kaşığı Bal ya da Üzüm Pekmezi
  • "Tüm malzemeler yoğrulup, 2 saat bekletilir."

Yapılışı

  • Suyun %90 ı ile un ve ekşi hamur hafifçe yoğrulur. Bu aşamaya yoğurma bile denemez sadece malzemeler birbirine karışır, ekşi maya içinde top top görünebilir sorun yoktur. Hamur bu şekilde 10 dk. bekletilir.
  • Hamura tuz eklenir ve 8-10 dk. iyice yoğrulur. Bu aşamalarda mümkün olduğunca un eklenmez.
  • Hamur bu şekilde 20 dk. bekletilir.
  • Hamura yaş maya ve kalan su eklenir 3-4 dk. daha yoğrulur.
  • Hamur 4 eşit parçaya ayrılır. Ekmeklere alt fotoğraftaki gibi, önce zarf gibi katlanıp, sonra rulo yaparak baget şekli verilir.
  • Ilık bir ortamda, üzerleri örtülerek, ekmekler şişinceye kadar 30-45 dk. kadar mayalandırılır.
  • 230 derecede önceden ısıtılmış -turbo- fırında 20 dk. kadar pişirilir.

komsufirin-36

Bu etkinliğin bana ekmek yapma konusunda çok ama çok yararı oldu, bunları bir sonraki ekmek tarifinde kendi tecrübelerimi de ekleyerek uzun uzun anlatırım.
Ama bazı bilgiler var ki benim için deyim yerinde ise altın değerinde! Umarım sizin içinde öyle olur.
Birincisi;
Hamuru yoğururken elime yapışması bitene kadar un ekliyordum, hamur hala yumuşak olduğu içinde bir sorun yok sanıyordum. Ama bu büyük bir hataymış. Hamur mayalanma sırasında un ile özleşmesini tamamlıyormuş, sonradan eklenen unlar sadece sertleştirirmiş hamuru, bu yüzden benim ekmeklerimin kabuğu çok sert oluyormuş. Hamura yoğurma sırasında fazla un eklemeyin sakın, bırakın yapışsın elinize. Elinizden ayırmakta zorlanıyorsanız ya çok az –bir tutam- un kullanın ya da sıvı yağ.
İkincisi;
Ekmeklerin kabuğu yumuşak olsun diye, minik bir kap içerisinde su koyuyordum fırının içine, bugüne kadar hep öyle okumuştum çünkü. Nevzat Usta, çok güldü hatta birazda kızdı buna; küçücük bir kap suyun vereceği buhardan ne olur” dedi. Ekmeğin fırında iken sürekli ve güçlü bir buhara ihtiyacı varmış çünkü. Endüstriyel fırınlarda özellik olarak; buharlamada varmış.
Peki biz ne yapabiliriz bu konuda?
Ekmeği mayalarken, bir yandan fırını ısıtıyoruz en yüksek derecede –örneğin 230- bu sırada fırının el alt rafına boş bir tepsi koyuyoruz. Ekmekleri fırına verirken aynı anda, ısınmış olan tepsinin içine, içinde dört beş parça buz olan bir bardak kadar su fırlatıyoruz :) ve hemen kapatıyoruz kapağını. “Bunlar saniyelik işlemler, çok hızlı olmalısınız” diyor usta… Böylelikle fırının içinde yoğun bir buhar oluşturmuş oluyoruz.
Üçüncüsü;
Ekmek yaparken hatta maya yaparken baklavalık, böreklik un kullanmakmış. Piyasada rahatça bulabiliyoruz artık bu unlardan.
Dördüncüsü;
Maya hazırlayıp, derin dondurucuda bekletebilirmişiz ama çıkardıktan sonra ılık ortamda bekletip mayanın tekrar çalışır hale gelmesini sağlamamız gerekirmiş.
Evde yaptığımız maya ile ekmek yapıp, sonra bu ekmekten maya olarak bir miktar ayırmaya kalkmamalıyız, içine tuz, şeker veya başka eklemeler yapıldığı için artık maya değil o hamur. Yani yoğurt mayası ile aynı mantık değil.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, dediğim gibi kendi ekmek denememi sizlerle paylaşırken o günden bir şeyler de gelirse aklıma yine yazarım :)

komsufirin-24

Ekmeklerimiz fırından çıktı :) Üzerinde dört çizik olan ekmeğin olduğu sıradakiler benim yavrularım...
Biraz yamuk yumuk ama benim için dünya güzeli onlar.
Fırına verene kadar, hastanede bebeklerinin karışmasından korkan anne gibiydim :))

komsufirin-5

Fırından çıktıktan sonraki bakışım ise; hastanede bebeğini camın ardından ilk kez gören baba gibi :))

komsufirin-3


İşte etkinliklerin en güzel yanı bu; prensesler gibi ağırlan, mutfakta en keyif aldığın şeyleri ardında bulaşık derdi olmadan yap, altın değerinde bilgiler edin ve elin kolu dolu eve dön :)
Daha ne olsun, iyi ki blogum var demekten başka bir şey kalmıyor geriye.
Çok teşekkürler Komşu fırın ve Nevzat Ustacığım...

Benim yanımda fotoğraf makinesi olmadığı için, fotoğraf gözünü çok beğendiğim Melda'dan rica ettim. "Bir kaç kare yeter" dedim ama sağ olsun şahane fotoğraflar çekmiş bana...
Melda'nın çektiği ve benim onun makinesini kullanarak çektiğim fotoğraflardan bir galeri hazırladım, "daha fazla fotoğraf ve daha fazla Müge görmek istiyoruz" :) derseniz, galeriyi gezebilirsiniz...

0 yorum:

Yorum Gönder