11 Kasım 2010 Perşembe
Elma
GÜNDE BİR ELMA YE, DOKTORU UNUT :)
Beni ve eşimi birazcık tanıyan herkes, Hünerlopedi’de patates dosyasının olmasının ne kadar doğal olduğunu bilir. :)
Aynı şekilde, belki de yer alacak, son konunun elma olacağını da…
Elma ile daha doğrusu pişmiş elma ile çok aram yoktur. Çoğu insanın kokusu ile büyülendiği; elma, ceviz ve tarçın üçlüsü beni hiç cezbetmez.
Çiğ elma severim, hatta birkaç yıl öncesine kadar bir oturuşta iki üç elma rahatlıkla yeme kapasitem vardı :) Ama nedense son yıllarda neredeyse hiç yemez oldum.
Sanırım bir şeyi ne kadar çok severseniz sevin, üst üste ve çok fazla yiyince ufak bir soğuma yaşıyorsunuz, bende de öyle oldu.
Annem bir ara elmalı kurabiyeye deyim yerinde ise; sardırmıştı, o kadar çok yaptı ki evde pişmiş elma kokusundan fenalık gelmişti. Çok sevdiğim çiğ elmadan bile böyle uzaklaşmıştım.
Ama bir şeyi çok yiyince soğuduğum gibi, geri dönmesini de bilirim. :)
Bir dönem yıllarca balık yemedim mesela, şimdi apartmanda balık kokusu duysam, utanmasam gidip komşunun kapısını çalıp, sofralarına oturuvereceğim :)
Elma ile de yavaş yavaş barışıyoruz tekrar.
Altın günümüzde :) kızlara yaptığım; Elmalı Üzümlü Çörek’in bu konuda etkisi büyük.
Elma dosyası için çeşitli tarifler hazırlarken de arayı epeyce ısıttık :)
Elma için; “cennetten çıkma” deniyor hep, tarihçesi için araştırma yapmadığım kaynak kalmadı ama doğru dürüst bir şey bulamadım, hep mitolojik; Adem ve Havva’ya dayanan öyküler…
Efendim, 1500 bilmem kaç yılında şurada keşfedildi, şu kral tarafından bu ülkeye getirildi, gibisinden hiçbir bilgi bulamadım, affınıza sığınıyorum :)
Sağlığımıza yararlarını okudukça ise; gerçekten bir “cennet meyvesi” olduğuna karar verdim. Tamam, yaradan hiçbir şeyi nedensiz yaratmaz ama bu meyve hakikaten bir mucize!
Kanseri önlemesinden tutunda, nefes yollarını açmasına, doygunluk hissi vererek kilo kaybında yardımcı olmasına kadar onlarca faydası var bu lezzetli meyvenin.
Bilgileri toparlarken, gidip gelip dolaptaki bütün elmaları bitirdim, bundan sonrada evden eksik etmem o derece!
Dosyayı hazırlarken; her zaman olduğu gibi sevgili Dyt. Özge Kelebek çok yardımcı oldu bana. Hatta bu sefer olayı abartıp, bulduğum her bilgiyi önce ona gönderip, onayını aldım. Kendisinin önerileri, düzeltmeleri ve gönderdiği makaleler olmasaydı, sadece internetteki bilgiler ile çok da güvenilir bir araştırma olmayacaktı. Sayesinde oldukça ciddi ve doğru bilgiler içeren bir dosya oldu.
Bir kez daha kocaman teşekkürlerimi sunuyorum sevgili Özge’ye…
HÜNERLOPEDİ - ELMA
Elma (Malus domestica), gülgiller (Rosaceae) familyasından, kültürü yapılan bir meyve türü.
En yakın akrabaları armut ve malta eriğidir. 5-12 metreye kadar uzanan, yaprak döken, tacı geniş küçük bir ağaçtır.
Çiçekler yapraklarla birlikte açar. Beyaz olan çiçekler genellikle ilk açtığında açık pembedir.
Meyve sonbaharda olgunlaşır, ekseriya 5-8 cm çapındadır.
Elma, ılık ve serin iklim ile yağış ister. -35° C soğuğa dayanabilir.
Kurak ve sıcaktan hoşlanmaz, taşlı ve kireçli toprağı sevmez.
TARİHÇE ve ÜRETİM
İnsanlar elma yetiştiriciliğine M.Ö. başlamışlardır. Elmanın anavatanı; Anadolu’yu da içine alan Güney Kafkaslardır.
Kültür elması (Malus communis Lam.) yetiştiriciliği ülkemiz genelinde yapılmaktadır, Kuzey Anadolu, Karadeniz Kıyı Bölgesi ile İç Anadolu ve Doğu Anadolu yaylaları arasında ki geçit bölgeleri ve son yıllarda Güneyde Göller Bölgesi elmanın önemli yetiştiricilik alanlarını oluşturmaktadır.
Dünyada üretilen 66 milyon ton elmanın 2,5 milyon tonu ülkemizde üretilmekte ve bu hali ile Türkiye elma üretiminde dünyada Çin, A.B.D. ve İran’dan sonra 4. sırada yer almaktadır.
1961-1965 dönemi ortalamasına göre; 20,7 milyon ton olan dünya elma üretimi 2,8 kat artış göstererek 1996-2000 dönemi ortalamasında yaklaşık 58 milyon ton’a, 2007 yılında ise üretim 66 milyon ton’a yükselmiştir.
Ekolojik şartların uygun olması nedeniyle yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetiştirilebilmekle birlikte son yıllarda belirli bölgelerde yoğunlaşmış durumdadır.
Ülkemizde 1950 yılında elma üretimi 110.000 ton civarlarında iken 1980 yılında 1.350.000 ton, 1990 yılında 1.900.000 ton, 2000 yılında 2.400.000 ton ve 2008 yılında 2.504.000 tona yükselmiştir.
Türkiye 2008 yılı verilerine göre 2,5 milyon ton elma üretiminin yaklaşık % 61’i; Isparta, daha sonra sırasıyla, Karaman, Niğde, Denizli, Antalya illerimizde gerçekleşmiştir.
ELMA ÇEŞİTLERİ
Bugün dünyadaki elma çeşitlerinin sayısı 6.500’ü aşmakta olup, Türkiye’de ise bu sayı 460’ı bulmaktadır. Bunlar arasında kalite, verim yönünden yüksek ve ticari anlamda yetiştiriciliği yapılanların sayısı çok azdır.
Bazıları;
• Starking Delicious, Golden Delicious, Amasya, Beacon, Black Stayman Improved 201, Breaburn, Crowngold, Fuji, Granny Smith, Hüryemez, Jonagored, Jonathan, Mondial Gala, Mutsu, Pinova, Red Chief, Santana, Stark Earlyeast, Starkrimson Delicious, Starskpur Golden Delicious, Summered, Topred…
Amasya;
Türkiye'nin neresinde olursanız olun, eğer mevsimiyse, mutlaka Misket elması "Amasya Elması" olarak karşınıza çıkar. Kışın yenilen önemli bir çeşittir. Meyvesi orta irilikte, sap tarafı biraz genişçedir. Sapı uzunca ve kahverengidir. Kabuğu yapışkan, ince, yeşil üzerine açık kırmızıdır. Etli kısmı tatlı, sulu, güzel kokulu ve gevrektir. Çekirdekleri parlak kahverengi ve dolgundur. Ortalama ağırlığı 90 gramdır.
Amasya adıyla bütünleşen Misket, özelliğini yine Amasya'nın coğrafi yapısında alır. Söylendiğine göre Amasya vadisi, misketin yetişmek için tam aradığı ortammış. Boğazın esintisi, elmaya ayrı bir tat verir. Kokusu da burada gizlidir.
Amasya Misket'inin en büyük özelliği bir yıl meyve verirse diğer yıl vermemesidir. Bir yüzü kırmızı, diğer yüzü ise sarı ila yeşilimsi bir renk taşır. İnce kabuklu, hoş kokuludur. Sert ve dayanıklıdır. Uzun süre saklanmaya elverişlidir.
Amasya elmasının iki türü vardır. Daha küçük ve tatlı olanına Misket elması denir. Daha iri ve aşılı olanına ise kabak elması adı verilir.
Demir;
Kışlık çeşittir. Kabuğu ince, yeşil üzerine koyu kırmızı çizgili ve seyrek beneklidir. Eti gevrek, kokusuz ve mayhoştur. Çekirdekleri ufak, dolgun ve uzuncadır. Ortalama ağırlığı 125 gramdır.
Starking delicious;
Kışlık çeşittir. Meyvesi iri, sarı üzerine kırmızı, seyrek noktalı ve parlaktır. Eti sarımsı, yumuşak, tatlı, sulu ve kokuludur. Ortalama ağırlığı 208 gramdır.
Golden delicious;
Kışlık çeşittir. Meyvesi orta iri, yuvarlak koniktir. Sapı çok uzundur. Kabuğu donuk sarı-yeşil, çok paslı ve seyrek beneklidir. Eti sıkı, az mayhoş, çok sulu ve hoş kokuludur. Ortalama ağırlığı 136 gramdır.
Jonathan;
İri, silindirik ya da konik biçimdedir. Kabuğu düzgün ve kırmızıdır. Eti açık sarı sulu ve tatlıdır.
Hüryemez;
Kışlık çeşittir. Meyvesi çok iri, basıktır. Sapı uzun ve kalındır. Kabuğu sarı-yeşil, seyrek kahverengi beneklidir. Eti gevrek, çok sulu ve çok mayhoştur. Çekirdekleri kısa dolgundur. Ortalama ağırlığı 300 gramdır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. taze elmanın, kabuğu ile birlikte içerdiği besin değerleri şöyle sıralanır;
51,9 kalori… 85.1 gr. Su… 0,3 gr. Protein… 11,4 gr. Karbonhidrat…0,4 gr. Yağ… 2 gr. Lif… 11 mgr. Fosfor… 7 mgr. Kalsiyum… 0,5 mgr. Demir… 3 mgr. Sodyum… 144 mgr. Potasyum… 6 mgr. Magnezyum… 90 IU A vitamini… 0,03 mgr. B1 vitamini… 0,02 mgr. B2 vitamini… 0,1 mgr. B3 vitamini… B6 vitamini… 0,1 mgr. folik asit… 7 mgr. C vitamini … 12 mg ve 0,5 mgr. E vitamini...
Ayrıca A vitamini… 8 mcg , B6… 0,1 mg , çinko… 0,1 mg.
MEYVELERİN SULTANI :)
Günümüzün şifalı bitkiler uzmanı M.Messegue; 'Eğer bir tek ağacınız olacaksa, onun elma ağacı olmasını tercih edin” diyerek elmayı soframızdan eksik etmememizi tavsiye etmektedir.
Kabuğu ile birlikte, Vitamin ve Antioksidan deposudur!
Elmanın sağladığı vitaminlerin en önemlisi C vitaminidir.
Özellikle kabuğunda ve kabuğun hemen altında güçlü antioksidan aktiviteye sahip olduğu da bilinmektedir.
Bu nedenle iyi yıkanmış ve organik bir elmanın kabuğuyla tüketilmesi en doğrusudur.
Her gün en az bir elma yemek için neden çok !
Her bir elma çekirdeğine, koskoca kimya fabrikalarının 10 mikrona küçültülen şifreleri yerleştirilmiştir. Elma; içerdiği bikarbonat iyonları sayesinde, sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir.
• Çalışırken devamlı olarak oturanlara, şişmanlara, kanı fazla koyu olanlara elma son derece faydalıdır.
• Elma ayrıca yüksek tansiyon, kas ağrıları, böbrek taşlarına karşı birebir ve idrar yollarını açıyor.
• Elmada bulunan; suda çözünen lifler, bağırsak hareketlerini tetikler ve hızlandırır. Bağırsak sorunu çeken kişiler için dengeleyici ve normalleştirici bir besindir. İçinde bulunan pektin sayesinde; ishale iyi gelir, dışkıyı katılaştırır. Çözünür posanın sindirimi düzenlemesi nedeni ile bağırsak kanserlerini önleyici etkisi vardır. 180 gr.da, 5 gr. gibi yüksek bir lif zenginliğiyle sindirim sisteminde büyük rol oynar, sindirim sistemini düzenler.
Araştırmalar; elmanın, prostat, kolon ve özellikle akciğer kanseri riskini azalttığını göstermiştir.
Diğer birçok meyve gibi elma da yüksek miktarda C vitaminine eş değer olan fenolik bileşenler ve kanser riskini ve DNA hasarını azaltan değerli antioksidanlar içermektedir.
Bu güçlü antioksidanlar ile kanserli hücrelerin çoğalmasını engelleyici ve nefes yolları ile ilgili rahatsızlıklara -astım gibi- iyi gelme özelliği de bulunur.
ABD de yapılan bazı araştırmalarda; özellikle, akciğer kanseri ile elma tüketimi arasında bağlantı bulunmuştur. Hawaii'de yapılan ve 582 hastanın değerlendirildiği bir çalışma sonucu; elma ve soğan tüketiminin; kadın ve erkeklerde, akciğer kanseri riskini azalttığı tespit edilmiştir.
• Zengin lif içeriği ile kalp hastalıklarında da etkilidir.
• Kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.
• Yüksek potasyum içeriği ile yüksek tansiyona karşı savaşta önemlidir.
• Gut hastalığı ve buna bağlı eklem iltihaplarına karşı güçlendiricidir.
• İdrar yollarındaki problemlere yardımcı olur.
Yemeklerden sonra yenen elma, çoğu zaman diş fırçalamak gibi etki yapar, içerisindeki ksilitol dişlerde bakteri üremesini azaltır. Elma çiğnenirken dişlerin arasını çok iyi bir şekilde temizler ve diş etlerini güçlendirir, yatmadan önce yenirse dişlerin beyaz kalmasını sağlamaya yardımcı olur.
• Yatmadan önce yenirse; yatıştırıcı etkisinden dolayı uykuyu kolaylaştırır, baş ağrısına iyi gelir.
Elmanın besleyici özelliği, bu meyveyi özellikle spor yapanlar için vazgeçilmez yapar…
• Spor öncesinde tüketildiğinde; enerji verir.
• Spor sırasında tüketildiğinde; organizmaya çeşitli mineral ve vitaminler yükler.
• Spor sonrasında tüketildiğinde; %85 oranındaki su içeriğiyle organizmanın ihtiyacı olan suyu tamamlayarak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
Kür olarak;
• Elma + kereviz/maydanoz yorgunluğa iyi gelir.
• Elma+kızılcık suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe ve idrar yolları iltihabına iyi gelir.
• Elma+armut suyu ishale iyi gelir.
Dikkat !
Ülser ve Gastrit hastalarına elma önerilmez, asitlik yüzünden yanma yapabilir.
***Bilgiler ve görseller internetten alıntıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder