Banner 468 x 60px

 

30 Kasım 2010 Salı

Sarı Mercimek Çorbası

0 yorum


Sarı Mercimek Çorbası


Malzemeler;
1 su bardağı sarı mercimek
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz ve su


Yapılışı;
Hep kırmızı mercimekle bu renkte çorba hazırlanmaz ya. Biraz da sarı mercimeği değerlendirmek lazım. Üstelik haşlayarak salatalarda falan kullanıldığında ayrı bir tat ve görüntü de veriyor. Bakliyatlarınıza çeşit olsun, sarı mercimeğe de mutfakta yer verin. Şimdilik buyurun sade sarı
Devamını Oku...

etli patates nasıl yapılır

0 yorum

Patates, mutfaklarımızda hazırlanan tencere ve fırın yemeklerinde doğrudan kullanılır. Tavuk, balık ve kırmızı et yemeklerin hazırlanmasında katkı malzeme olarak kullanılır. Zannederim, patatesin girmediği yemek çeşiti yok denecek kadar azdır. Patates yemek yapımında doğrudan kullanılarak çorbası, püresi, etli yemeği, etsiz yemeği, haşlaması, böreği, köftesi, salatası, dolması, mantısı, çöreği, kızartması, gözlemesi, ekmeği, tatlısı ve daha sayamadığım yüzlerce çeşit yemeği yapılır. Tarifim, etli patates yemeği ile ilgilidir. Sultan bazen etli patates yemeğini bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
yarım kilo patates
300 gr. kemikli kuzu eti
bir soğan
bir domates
bir sivri biber
bir kaşık salça
dört kaşık zeytinyağ
iki diş sarımsak
karabiber, kimyon
tuz

Yapılması
patatesleri soyun, küp, halka ya da elma dilimi doğrayın
soğanı yemeklik, biberi halka doğrayın, eti yıkayın
yağ içinde etin rengi dönünceye kadar kavurun
üzerine soğanı katın kavurun, sarımsak ve biberi katın hafif kavurun
ardından salçayı katın kavurun, domatesi katın kavurun
üzerine patates, 3 bardak sıcak su, karabiber, kimyon ve tuz'u katın
tuzunu ayarlayın, kapağı kapatın
ağır ateşte patatesler yumuşayıncaya kadar pişirin
ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

29 Kasım 2010 Pazartesi

pirzola nasıl pişirilir

0 yorum

Kasaplık hayvanda omurganın iki yanındaki bölgeden, dilimler halinde çıkarılan kemikli et parçasına pirzola adının verildiğini bilirsiniz. En fazla tercih edilen pirzola çeşiti kuzu ve süt danası pirzolasıdır. Mutfaklarımızda pirzolanın kullanımı şöyledir; terbiye edilerek ya da sade olarak ızgarada veya tavada pişirilir. Soslu ya da sebze katkılı olarak fırında veya ocak üzeri tencerede yemeği yapılır. Tarifim kuzu pirzolanın ızgarası ile ilgilidir. Sultan, bazen kuzu pirzolasını sade olarak bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
altı kalem kuzu pirzola
üç domates
üç sivri biber
kekik, tuz

Yapılması
pirzola kalemlerini hafif tuzlayın ve elle ovun
ızgaranızı kızgın hale getirin ve yağlayın,
ardından pirzola kalemlerini, domates ve biberleri üzerine dizin
alt üst ederek yakmadan pişirin,
pirzolanın üzerine kekik serpin ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Pazı Yemeği

0 yorum


Ben küçükken:))) pazıyı nedense hiç yemezdim...
Bir gün markette gözüme çarpan taze taze pazıları görünce canımın acayip çektiğini hissettim:)
Hemen 1 demet kapıp 23 nisan çocuğu modumda koştur koştur eve gelip pişirdim:) yanına bir de sarımsaklı yoğurt:))) 1 dilim de çıtır ekmek ,mımmm nasıl keyifle yedim anlatamam:))))))

O gün bugün gördüğüm anda hiç affetmem, alırım ve aynı keyifle de yerim:)

Aranızda pazı sevmeyenleriniz varsa eğer muhakkak deneyin derim,ıspanağın kardeşi gibi:))
Demedi demeyin yani:)))

Hepinizi öpüyorum,seviyorummm ve tarife geçiyorummmm:)


MALZEMELER:

1 demet pazı
1/2 kuru soğan
1 çay bardağı pirinç
1 yemek kaşığı kadar domates salçası
3 yemek kaşığı zeytinyağı
karabiber
tuz
sıcak su

YAPILIŞI:

Pazıyı iyice yıkayıp süzüyoruz.İnce ince doğruyoruz.
Geniş bir tencerede 3 yemek kaşığı kadar yağda küp küp doğranmış soğanı kavuruyoruz.
Salça ilave edip azıcık sıcak su ekleyip karıştırıyoruz.
Doğranmış pazıyı ilave edip karştırmaya devam ediyoruz.
Yıkanmış pirinci,tuzu,karabiberi de ilave edip , üzerini biraz geçecek kadar  da sıcak su ekleyip pişmeye bırakıyoruz.


AFİYET OLSUN

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER
Devamını Oku...

Yedigöller Gezisi / Kasım 2010

0 yorum
Yedigöller Gezisi - blog36

PASTORAL SENFONİ…
Biliyorsunuz Kurban Bayramı bu yıl denk geldiği günler itibariyle herkes için aynı zamanda uzun bir tatile vesile oldu :)
Benim için; bu bayram biraz buruk geçti, çünkü hemen hemen tüm akrabalar şehir dışında idi.
Bayram ziyaretlerimiz sadece iki gün sürdü :(
Bir günde anne babaları bize davet ettik, oldu üç gün, bitti gitti :)
Buna rağmen planımızı değiştirmedik, tatilimizi uzatmadık, sadece iki günlüğüne Yedigöller’e gittik.

Bilenler bilir, bende romantizm sıfırın altındadır, hiç anlamam :) Hele çoğu kişiye romantik gelen, kırmızı güller, mumlar vs. bırakın romantik hissettirmeyi, kahkaha ile güldürür beni.
Çok az şey beni büyüler, dilim tutulur, midemde kelebekler uçuşturur…
Onları da bilmesi gereken kişiye düzenli aralıklarla -başa kakma yöntemi ile- hatırlatırım. :)

Yedigöller; benim, içimdeki romantizm hissini tam anlamı ile tavan yaptıran bir yer oldu. Her dakikasında ayrı büyülendiğim, nefesimin kesildiği adeta dilimin tutulduğu bir doğa harikası…
Yedigöller; yeryüzünde yer alan cennetlerden biri, Allah’ın bize bir lütfu adeta…

Yedigöller Gezisi - blog30

Eşimin ve Selahattin Abi’nin tecrübeleri ve titiz çalışması sonucu Yedigöller’e bir yıl içinde gidilebilecek en doğru zamanda gittik diyebilirim.
Yapraklar henüz dökülmeye başlamıştı.
Etraf; kahverengi, turuncu ve yeşil renklerinin tüm tonları ile boyanmıştı.
Rüzgar estiğinde yaprakların kar gibi üzerimize yağması olağanüstü idi.

Henüz hiç araba geçmediğinden, yapraklar ile kaplanmış yolda ilerlerken, araba yaklaşınca yaprakların içinden uçan, limon büyüklüğündeki kuşlar düşünün mesela…
Her şey; gerçekten bir masal gibiydi!

Yedigöller Gezisi - blog33

Yedigöller’e gidiş epey bir zahmetli. Özellikle anayol bitip, 25 km.lik orman yoluna girdiğinizde, çile başlıyor diyebilirim.
Hele de benim gibi yolda midesi tutan biri iseniz :(
25 km.lik yolu neredeyse yürüme hızı ile tamamlıyorsunuz. Yolun genişletilmeyip, düzenlenmeyişinin nedeni; çok fazla insan gelsin istememeleriymiş. Ne diyebilirim, saygı duyuyoruz :)!!

Yol ile ilgili; işte “şuradan giderseniz şu kadar km.” ya da “yol üstünde şunlar bunlar var” gibi, çok fazla teknik bilgi vermeyeceğim, internette bu konu ile ilgili çok detaylı bilgiler veren, güzel gezi siteleri mevcut.

Sadece size bir kaç öneride bulunabilirim;
Gidiş yolu olarak genellikle; Yeniçağa, Mengen üzerinden gidilmesi öneriliyor. Bu yol belki etrafın güzelliklerini izlemek anlamında çok keyifli ama yolu neredeyse üç kat uzatmış oluyorsunuz.
Yani diğer yöntem olan; Bolu batı çıkışından çıkıp, biraz Ankara yönüne devam ettikten sonra henüz Bolu'yu terk etmeden kuzeye doğru ayrılan yoldan gitmek çok daha mantıklı. Yol daha az virajlı ve daha kısa sürüyor.
Nispeten daha konforlu bir yolculuk mu yoksa rüya gibi bir yolda yolculuk mu, kararı size bırakıyorum.
Araç olarak; mutlaka araziye uygun, yüksek bir araç ile gitmenizi öneririm. Hem sizin mide sağlığınız hem de aracınızın sağlığı açısından :)

Yedigöller Gezisi - blog1

Etrafınızdaki muhteşem güzelliklere rağmen, zorluğu nedeniyle; bir an önce yol bitsin istiyorsunuz.
Hele de yol bitip, karşınızda büyüleyici güzelliği ile Büyük Göl’ü görünce, “keşke buralara uçarak gelebilme şansım olsaydı” demeniz işten bile değil :)

Işık değiştikçe, göldeki yansımalarında dakika dakika değiştiği, yaprakların gölü tamamen kaplayarak kara ile bir olduğu, rüya gibi bir yer burası…

Yedigöller Gezisi - blog6

Yolunun zorluğundan mı bilemiyorum ama Yedigöller -neyse ki- çok kalabalık değil.
Herkesin elinde mutlaka bir fotoğraf makinesi var, burası; fotoğrafa gönül verenlerin buluşma noktası gibi…
Kalabalık olsa bile; deyim yerinde ise; “gürültü” yok. Herkes birbirine ve doğaya saygılı…
Sessizliğin en önemli faktörü; Yedigöller’de telefonların çekmemesi…
Artık, sinemada bile insanların telefonlarını kapatmadığı şu günlerde, etrafta hiç telefon zili sesi duymamak öyle huzur veriyor ki…

Yedigöller Gezisi - blog11

“Niyetimiz 14 Kasım Cumartesi günü Yedigöller bölgesini yaşamak, fotoğraflamak, akşam Bolu'da otelimizde kalıp, ertesi gün Mudurnu, Göynük Taraklı üzerinden dönmekti. Yol uzayınca Yedigöller'e varışımız saat 14:00'ü buldu. Günlerin kısalmış olması ve bölgenin bir vadi içinde yer alması nedeniyle hemen karanlık çöktüğünden bu tabiat harikasını yeterince yaşayamadığımızı hissedince, hemen B planı'na geçip ertesi gün de buraya tekrar gelmeye karar verdik.”

Bu paragraf; Selahattin Abi’nin blogundan bir alıntı…
Ayak İzleri grubu ile gerçekleştirdikleri gezileri, Picassa albümlerinde toplayıp, fotoğrafları minik notlar ile süslüyordu ne zamandır.
Kendisine; “seni okumak çok keyifli ama tadı damağımızda kalıyor, lütfen bir blog aç, yazılarını doya doya okuyalım” diye baskı yapıyorduk uzun zamandır.
Baskı sonuç verdi :)
Artık keyifli bir gezi ve fotoğraf blogu daha var; “Selahattin Tuncay”… Haberiniz olsun…

Yedigöller Gezisi - blog27

Selahattin Abi’nin de dediği gibi; bu doğa harikasını görünce, Mudurnu gezimizi iptal ettik ve ertesi gün tekrar Yedigöller’e geldik.
Böylelikle doya doya Yedigöller’i yaşamış olduk. Günübirlik Yedigöller gezisi gerçekten çok yorucu olur ve deyim yerinde ise ömrünüz yollarda geçer o nedenle bizim yaptığımız gibi Bolu konaklamalı bir gezi planlamanızı öneririm.
Yedigöller içinde Orman Bakanlığı’na ait bungalovlarda var ama aldığımız duyumlara göre en az bir yıl önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyormuş ve fiyatları gerçekten abartılıymış. Bilginiz olsun…

Yedigöller Gezisi - blog48

Beyler fotoğraf çekme bahanesi ile ortadan kaybolunca, Serpil Abla ile hazırladık piknik soframızı. Sağ olsun, o da nefis şeyler hazırlamıştı, çok zengin bir soframız vardı ilk gün…
“Bu ortamda insan peynir ekmek yese, dünyanın en lezzetli şeyi gibi gelir” dediğinizi duyar gibiyim…
Gerçektende öyle.
Sanki bir yağlıboya tablonun içinde oturuyor gibisiniz burada, fon müziğiniz ise kuş cıvıltıları…

Beyler karınlarını doyurur doyurmaz, ok gibi kalktılar sofradan. Meğer akılları geldiğimiz yoldaki güzelliklerde kalmış. “Gün batmadan tekrar gidelim” dediler.
Açıkçası göreceğimiz şeyler ne kadar güzel olursa olsun, bize göl kenarında sakince oturup, çay içerek sohbet etmek daha cazip geldi.

Yedigöller Gezisi / Kasım 2010 (2) from hunerlibayanlar on Vimeo.

Aşağıda; yalnızca fotoğraf çekmeyip, videoya da kaydetmişler, böylelikle bende sizlerle canlı canlı paylaşabileceğim bu güzellikleri…
Özellikle Selahattin Abi’nin manzara karşısında kendinden geçip, arabanın kapısı açık olduğu halde; “devam, devam” demesi bizi çok güldürdü… Eminim sizinde hoşunuza gidecek…

Yedigöller Gezisi - blog47

Akşam Bolu’da Yurdaer Mutfak Sanatları Merkezi’inde konakladık. Daha önce defalarca yemek yemek için uğradığımız bu mekanı konaklama içinde gönül rahatlığı ile öneririm sizlere.
Odalar tertemiz, hizmet güzel, fiyatlar uygun.

Yemekler ise birbirinden güzel, özellikle spesiyalleri olan vişneli yaprak sarma ağzınızda krema gibi eriyor… Keşli erişte, tereyağlı patates ise şahane…

Yedigöller Gezisi - blog49

Selahattin Abi’nin değişmez yemeği; Kaz eti… İncecik lavaş ekmeğine önce pekmez sürüp, ardından pilav ve kaz eti ile dürüm yapıyorsunuz ve mutlaka elle yiyorsunuz… :)

Yedigöller Gezisi - blog45

Ve benim değişmez yemeğim; Yurdaer usulü Hünkar Beğendi… Et sotesinde aynı zamanda mantar ve sivri biber de var ve krep ile birlikte servis ediliyor. En kısa zamanda evde de denemek istiyorum bu yemeği…

Yedigöller Gezisi - blog42

Yedigöller Gezisi - blog34

Ertesi gün Yurdaer’de kahvaltımızı yapıp, tekrar Yedigöller’e doğru yola çıktık. Bu kez tecrübeli olduğumuz için Yeniçağa yolunu kullanmadık ve nispeten daha rahat bir yolculuk yaptık.

Yedigöller Gezisi - blog46

Güneşinde etkisiyle iyice güzelleşen göllerin çevresinde uzun uzun yürüyüşler, öğleden sonra sucuk-ekmek, akşamüstü çay keyifleri yaptık…

Yedigöller Gezisi - blog41

Uzun ve zor! bir inişin ardından ulaşılan; Dilek Çeşmesi…
Zaten Yedigöller ve Yedigöller içinde ulaşmak istediğiniz her şey biraz zahmetli.
Ama sonuç her zaman bu zahmete fazlasıyla değiyor…



Fotoğrafların tamamını, büyük halleri ile görmek isterseniz; Flickr’da oluşturduğum albümü gezebilir ya da aşağıdaki slide show ile izleyebilirsiniz…


Devamını Oku...

28 Kasım 2010 Pazar

Felafel - Nohut Köftesi

0 yorum


Sayın güçmutfakta'nın bize aylardır tarif ettiği, bir gün yemeye götüreceği meşhur felafel. Elin varsa başını kaşı derler ya:) Bekle bekle nereye kadar. Ben merak edip denedim bu lezzeti. Eğer siz de merak ediyorsanız kendi uyarlamalarımca tarifi şöyle:
Felafel -  Nohut Köftesi
Malzemeler;1 su bardağı haşlanmış nohut1 adet soğan 1/4 demet maydanozVarsa taze kişniş de kullanılıyor, ben
Devamını Oku...

tereyağı nasıl kullanılır

0 yorum

Bilirsiniz, tereyağı süt ya da yoğurttan yapılır. Bizler de kahvaltılık ve yemeklik olarak tüketiriz. Kahvaltı için kullandığımız tereyağı, tuzsuz ve beyaz renktedir. Yemeklik olanı ise, tuzlu ve sarı renktedir. Tereyağı ısıya fazlaca dayanıklı olmadığı için, kızartmalarda kullanmayız. Daha çok tereyağını yemek ve tatlı yapımında kullanırız. Tereyağını yemekte kullanırken içerisine bir iki kaşık zeytinyağı veya bitkisel sıvı yağı ilave edilirse yanması önlenir.
Tereyağı eritildiği vakit, tabanında bir miktar su ve tortu oluşur. Oluşan bu su, ısının etkisiyle uçar gider, geriye tortu kalır. Yine ısının etkisiye kalan bu tortu, renk değiştirmeye başlar ve kızarır. İşte bu kızaran tortu sütün kremasıdır, diğer bir deyişle kaymaktır. Baklava ve benzeri tatlı yapımında tereyağı bu hali ile kullanılmaz. Onun yerine sadeyağ kullanılır. Sadeyağ, tereyağının su ve tortusundan arınmış halidir. Tereyağı eritilip üst tarafa çıkan, su ve tortu olmayan kısımı alınırsa, sadeyağ elde etmiş oluruz. Tereyağının diğer bir ismi de kereyağıdır, bazı yörelerimizde çoğu zaman bu isimle anılır. Ve tereyağının tabanındaki tortusu için de kere deyimi kullanılır. Örneğin; kereli pilav, bol kereyağlı ekşili bazlama gibi sözler.
Gerçektir; bol kereli yağ ile hazırlanan bulgur pilavı, ekşili bazlama, kete, gözleme hazırlamak ve yumurta pişirmek çift lezzet taşır. Yani, bu yemeği tadan insanın damağı bayram eder. Ne var ki, piyasada menşei belli olmayıp satışa sunulan tereyağına hile yapıldığını öğreniyoruz. Örneğin; tereyağına nişasta, patates, hayvani yağlar, margarin, fazladan su ve tuz katmak gibi hileler. Ne ise, tuzlu tereyağı buzdolabında uzun süre saklanabilir. Tuzsuz tereyağı ise, derin dondurucuda uzun süre saklanabilir. Sultan, çoğu yemeklerinde tereyağı ve zeytinyağı kullanır. Hadi bakalım kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

balık pilakisi nasıl yapılır

0 yorum

Pilaki içine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç ve benzeri sebzeler katılarak zeytinyağı ile pişirilen ve soğuk olarak yenen yemektir. Mutfaklarımızda daha çok bakliyat ve balık çeşitlerinin pilakisi yapılır. Balıklardan hamsi, lüfer, mercan, uskumru, kefal, karagöz, sazan gibi balıkların yanında, bütün balık çeşitlerinin pilakisi yapılabilir. Burada önemli olan, balıkların boyutlarına göre, bütün ya da parçalanarak kullanılmasıdır. Balık pilakisi tencerede ocak üzerinde ve fırında yapılabilir. Sebzelerden domates, patates, havuç, kereviz kökü, soğan, sarımsak ve maydanoz kullanılabilir, tercihinize kalmış. Bu tarif, uskumru balık pilakisi ile ilgilidir. Sultan, canı çektikçe bulabildiği balıkların pilakisini bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
iki uskumru
üç kaşık zeytinyağ
bir soğan
iki domates
dört diş sarımsak
beş tane karabiber
bir defne yaprağı
maydanoz, limon, tuz

Yapılması
balıkları temizleyin, parçalayın, yıkayın ve süzün
soğanı, domatesi soyun ve doğrayın, maydanozu kıyın
harçın hazırlanması
bir kap içine soğan, domates, maydanoz, bütün olarak sarımsakları,
tane karabiber ve tuzu katın, bir güzel karıştırın.
tencere tabanına zeytinyağını gezdirin, harcın yarısını yayın
ve defne yaprağını koyun.
üzerine balık parçalarını dizin, kalan harcı üzerine yayın
ve bir bardak su ilave edin, limon dilimlerini sıralayın
tencereyi kaynatın, kapağı kapatın
ağır ateşte 40 dakika süre ile balıklarınızı pişirin
ve soğutup gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

27 Kasım 2010 Cumartesi

ISLAK KURABİYE

0 yorum
Salatadan içinize fenalık geldi biliyorum:))) Bugün salata tarifi vermeyeceğim söz:))) 

Emreciğimin doğum gününde, kardeşimin hazırlayıp getirdiği nefisss bir kurabiye tarifi vereceğim size.
Bizden yıldızlı 10 puan aldı , umarım sizlerde deneyip beğenirsiniz.Özellikle 1 gün sonra tadı daha güzel oluyor,tavsiye ederim...Ellerine sağlık güzel kardeşim benim:)

Herkese mutlu mutlu hafta sonları dilerim...

Buyurun tarifimize,



ISLAK KURABİYE



MALZEMELER:

2 yumurta

1 çay bardağı toz şeker

1 cay bardağı sıvıyağ

2 yemek kaşığı nişasta

125 gr margarin

4 yemek kaşığı kakao

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

1 çay bardağı damla çikolata

aldığı kadar un


Şerbeti İçin,

2.5 çay bardağı şekeri ve 2.5 çay bardağı suyu kaynatıp,soğumaya bırakın




YAPILIŞI:

Önce Şerbeti hazırlayıp soğumaya bırakalım.


Bütün malzemeleri yavaş yavaş karıştırıp, yoğuruyoruz.

Elimizle yuvarlak yuvarlak şekiller verip, yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri çatlayana kadar pişiriyoruz.

Pişen kurabiyelerimizi fırından çıkarıp yarım saat kadar dinlendiriyoruz.

Üzerlerine daha önce hazırladığımız ve soğuttuğumuz şerbeti döküp arzuya göre hindistan cevizi ile süsleyip servis yapıyoruz.

Afiyet Bal Olsun.


Sevgi Dolu Öpücükler

Zeyneple Çikolata Tadında Günler




Devamını Oku...

26 Kasım 2010 Cuma

etli mantı nasıl yapılır

0 yorum

Ana malzemesi un, yumurta ve su olan mantı, içli ya da sade olarak yapılır. Mantı içinin doldurulması için kıyılmış et, kıyma, tavuk eti, nohut, patates, mercimek ve sebze çeşitleri kullanılmaktadır. Mantının büküm şekline göre isimlendirildiği gibi, her yörenin kendi mantısına verdiği bir isimle de anılır. Kulak mantısı, tepsi mantısı, bohça mantısı, saçaklı mantı, kuru mantı, sulu mantı, piravu mantısı, sebzeli mantı bunlardan bazıları. Favori mantım kulak mantısıdır, tarifim kulak mantısı ile ilgilidir. Tarifimde iki veya üç kişilik ailelere yetecek miktarda mantı için malzeme kullandım. Bu tarifle 400 gr. matı çıkar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir buçuk su bardağı un
yarım çay bardağı su
bir yumurta
bir çay kaşığı tuz

iç harç malzemesi
150 gr. kıyma
bir küçük soğan
karabiber, pul biber
tuz

Yapılması
un, yumurta, su ve tuz eşliğinde sert bir hamur yoğurun
hamuru ikiye bölün ve ayrı ayrı beze yapın
bezelerin üzerini bez ile kapatın dinlendirin.
kap içine kıyma, ince doğranmış soğan, karabiber, pulbiber
ve tuzu katın yoğurun.
hamur bezelerini ince açın ve karelere bölün
üzerlerine harçtan koyun ve kareleri karşılıklı köşelerden birleştirin
tencerede suyu kaynatın ve tuzunu ilave edin
mantıları kaynayan su içine alın
tencere açık olarak 15 dakika haşlayın
sarımsaklı yoğurt ve salçalı sos ile servis edin
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

25 Kasım 2010 Perşembe

mantar nasıl saklanır

0 yorum
Yemeklik kültür mantarı ambalajı içinde buzdolabında en fazla 7 gün korunabilir. Zaman içerisinde sulanır ve çürür. Bu nedenle, mantarı uzun süre korumanın yolu, haşlayarak kendi suyu içerisinde kavanozlarda saklamaktır. Bu sayede mantar tat ve lezzetinden bir şey kaybetmez. Elbette bu saklama yöntemi mantarı konserve yapmak değildir, o ayrı bir konu. Sultan bu tarifle hazırladığı mantarını dolap içerisinde 1.5 ay gibi bir süre korumaktadır. Ve bu deneyimi ile sabittir. En güzeli, bu yolla sakladığınız mantarı 1 Ay içerisinde tüketmenizdir. Mantar saklanacağı ortamın hijyen koşullarına uygun ve üzerinde kapak olmasını arzu eder. Böylesi bir ortam, kapaklı cam kavanozla sağlanabilir. Kavanoz içerisinden mantar alırken, çok temiz bir kaşık kullanmanız gerekecektir. Dikkat etmezseniz temizliğe, mantarınız bakteri komasına girer ve ölür. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
400 gr. kültür mantarı
yarım limon suyu
bir bardak su
bir çay kaşığı tuz
cam kavanoz

Yapılması
mantarı yıkayın, süzün ve doğrayın
tencere içine su, limon suyu, tuz'u koyun kaynatın
ardından mantarları ilave edin, kapağı kapatın
ve tencereyi 5 dakika süre ile kaynatın
süre bitiminde ocağı söndürün
mantarı kendi suyu içerisinde soğutun
ardından kendi suyu ile birlikte kavanoza alın
kapağı kapatın ve üzerine tarih yazarak, dolaba kaldırın
gerek duydukça temiz kaşıkla alın ve kullanın
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Biberli Ekmek

0 yorum

Biberli Ekmek
Malzemeler;1 su bardağı ılık süt veya su1 su bardağı sıvı yağ1 paket kuru maya1 yemek kaşığı toz şeker1 tatlı kaşığı tuz3.5 - 4 su bardağı un veya hazır ekmek hamuru
1 yemek kaşığı domates salçası1 yemek kaşığı biber salçası1/2 su bardağı su1/2 çay bardağı sıvı yağ1 çay bardağı lor peyniri1 yemek kaşığı ay çekirdeği1 tatlı kaşığı biberiye1 tatlı kaşığı kekik
Yapılışı;Mayalı hamuru
Devamını Oku...

mantarlı tavuk nasıl yapılır

0 yorum
Bilirsiniz, yemeklik kültür mantarı pazar yerlerinde açık olarak, marketlerde ise 200, 400, 500, 1000 gr. ağırlıkta ambalajlı olarak satılmaktadır. Bu mantarlar kalite özelliklerine göre; Ekstra, Sınıf I, Sınıf II olmak üzere 3 sınıftır. Alışverişimizde bu sınıflardan hangisine denk geliriz bilemeyiz, olsun. Kültür mantarları sıcaklığı 5ºC’den daha yüksek veya 0ºC’dan daha düşük yerlerde muhafaza edilmezlerse, dayanma süresi 5 ila 7 gün arasındadır. Mantarların çabuk bozulabileceği dikkate alınarak ihtiyaç fazlası mantar almamamız gerekir. Mantarlar bütün veya dilim olarak haşlanarak saklanabilir. Haşlanmış mantarlar eğer kullanılarak saklanacaksa, en fazla 1 Ay boyunca özelliğini kaybetmeden saklanabilir. Konu uzun ve derin, Sultan'ın sözlerine kulak verin derim. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir tavuk göğsü
200 gr. kültür mantarı
dört kaşık zeytinyağ
bir kaşık salça
bir soğan
iki sivri biber
bir domates
iki diş sarımsak
karabiber, kimyon, tuz
maydanoz

Yapılması
göğsü, domatesi, biberi, soğanı, sarımsağı doğrayın
mantarları doğrayın ve limonlu su içinde bekletin
yağ içinde soğanı kavurun, üzerine sarımsak ve sivri biberi katın kavurun,
ardından salçayı katın kavurun, domatesi katın kavurun
üzerine göğüs etini katın, rengi dönünceye kadar kavurun
ardından mantar, 2 bardak sıcak su, karabiber, kimyonu katın ve karıştırın
kapağı kapayın ve ağır ateşte etler yumuşayıncaya kadar pişirin
yemeğin tuzunu ayarlayın ve üzerine kıyılmış maydanozu serpin,
ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

24 Kasım 2010 Çarşamba

Bloggerlar Ev Gezmesinde :) Seri 1:)

0 yorum
Veee bütün kızlar toplandık toplandık toplandık.....hoppaaa...

Herkese en sevgi dolusundan merhabalaaar:)

Her tatil gibi bu tatilde çabucak bitti yine...Başladık yine rutin koşturmalara ,çarşambayı getirdik çok şükür:)

Bayram öncesi sevgili Ferah'ın Türkiye'ye gelme vesilesiyle sevgili Yaseminciğim güp güzel bir organizasyona ev sahipliği yaptı sağolsun:)))) Bizi acayip güzel ağırladı güleryüzlüm benim.
Kimler vardı kimlerrr:)  Sevgili betülüm ,   hilalim ,  gülayım ,  aylinim , ayşenim , gülerim, gülfemciğim , ve tabiki ben vardık :)
sevilim ara ara telefonla bağlandı renk kattı,  behiyeciğim de çiçekleriyle bizimleydi :)
meltemcimde şirin kurabiyeleriyle masayı renklendirdi ve eve götürdüğüm kurabiyeyle Emreciğimi çok mutlu etti:)))


Bu kadar becerikli ve tatlı hatun bir araya gelirse tahmin edin ne olur:))) Yedim yedim yedim...Güldüm güldüm güldüm..Dinlendim... tekrar yedim yedim yedim:)))
Gerçekten uzun zamandır bu kadar keyifli ve lezzetli dakikalar geçirmemiştim:)
Bayram öncesi doping oldu bize...
Herşey inanılmaz lezzetliydi,hepinizin eline sağlık blogcanlarım:)
Ben bir gün önce 6.evlilik yıldönümümüzü kutlamakla meşgul olduğum için vakit bulup birşey hazırlayamadım maalesef:(
Kendimi ve her daim boş olan midemi götürdüm sadece:)))


Masadan da anlaşılacağı gibi gün sonunda suratımda koca bir gülümseme ve karnımda koca bir göbekle mutlu mutlu evime döndüm:)

Bu güzel gün için canım yasemine çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum kızlar:) 

En yakın zamanda tekrarlamak dileğiyle...

Sevgi dolu Öpücükler

Devamını Oku...

nohutlu tavuklu pilav nasıl yapılır

0 yorum

Her bir malzemesi kararında ve yerinde kullanılmış nohutlu tavuklu pilavın tarifi. Pilavımı uygulaması gayet basit olan, salma pilav pişirme yöntemi ile yaptım. Bilirsiniz, yemeğin malzeme ölçüleri uygun olursa, sofra ilişkilerinde sorun yaşanmaz. Pilav yaparken bir bardak pirinç için 50 gr. yağ kullanın derim. Ayrıca pilavınızın tuzu hafif belli olsun, sonuçta yanılmadığımı farkedersiniz. Sultan, nohutlu tavuklu pilavını çoğu zaman bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir buçuk bardak pirinç
yarım haşlanmış tavuk göğsü
bir bardak haşlanmış nohut
bir kaşık tereyağ
iki kaşık zeytinyağ
iki bardak tavuk suyu
bir bardak su
tuz

Yapılması
pirinçi berrak suyu çıkıncaya kadar yıkayın ve süzün
tavuk göğsünü küçük parçalara ayırın
tencerede zeytinyağı ve tereyağı ısıtın
üzerine tavuk suyu ve normal suyu ilave edin, kaynatın
ardından pirinç, nohut ve tavuk göğsünü ilave edin
tuzunu ayarlayın ve tencereyi 1 dakika kaynatın, kapağı kapatın
ağır ateşte pilavınızı 14 dakika süre ile pişirin, süre bitiminde ocağı söndürün
pilavınızı 15 dakika dinlendirdikten sonra, tabanından bir güzel karıştırın
ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Standart Mayalı Hamur

0 yorum

Standart mayalı hamur




Malzemeler;

1 su bardağı ılık süt veya su

1 su bardağı sıvı yağ

1 paket kuru maya

1 yemek kaşığı toz şeker

1 tatlı kaşığı tuz

3.5 - 4 su bardağı un










Yapılışı;

Hamur mayalamak mutfakta yeni olanlar için veya bazen mayalanmayı riske atmamak için birçoğumuza zor gelir. Benim mayalanmada dikkat ettiğim en önemli husus sıvılarda soğuk malzeme kullanmamak.
Devamını Oku...

23 Kasım 2010 Salı

Balık Sofrası 2010

0 yorum

Balık Sofrası 2010

KURBAN BAYRAMINDA BALIK SOFRASI :)
Öncelikle tüm okuyucularımın geçmiş Kurban Bayramı’nı bir kez daha kutlamak isterim. Umarım herkes; sevdikleri ile beraber olduğu, bolca dinlendiği, huzur bulduğu, bayram gibi bir bayram geçirmiştir.
Beni soracak olursanız –mektup gibi oldu- :) çok iyiyim. Belki de bu yaşıma kadar geçirdiğim en sakin, en bol dinlenmeli bayram tatilini geçirdim. İyi de oldu aslında, dün sabah işe gelirken neredeyse koşa koşa geldim o kadar özlemişim :)
Bayram öncesi iki gün Yedigöller-Bolu gezisi yaptık, fotoğrafları düzenler düzenlemez paylaşacağım sizinle.
Bayramda ise; ilk ve üçüncü gün akraba ziyaretleri yaptık, ikinci gün; ailelerimizi, bize bayram yemeğine davet ettik.
Soframızda;
Yayla Çorbası, Kremalı Mantarlı Bonfile, Domatesli Erişte, Pazılı Mantarlı Börek, Fırında Biberiyeli Patates, Bruschetta, Mevsim Salata ve Ayva Kompostosu vardı.
O gün; yardım için bile olsa, anneleri mutfağa sokmayıp, prensesler gibi ağırlamak istediğimiz için; eşimle yaptık her şeyi…
Doğal olarak, telaştan sofranın fotoğrafını çekmeye fırsatımız olmadı :)
Yinede sizlere fikir olması açısından menüyü paylaşmak istedim :)
Diğer günler; uzun uzun dinlenme, kitap, film keyifleri yaptık. Bu arada ben bir sürü yeni deneme yapar, bayram sonrası yeni sezon için :) tarif biriktiririm diyordum ama nerde…
Çok tembeldim çok :)

Balık Sofrası 2010

Gelelim balık sofrasına… Bu kadar dinlenme bizim bünyeyi bozar dedik ve arkadaşları balık yemeye davet ettik.
Geçen seferki sofra idealdi, sadece salata çeşitleri istiyoruz Müge” dediler, bende söz dinledim. Sadece evde olmanın verdiği dinlenme avantajı ile yaprak sarma ve börek kondurdum ekstradan, iyi de oldu aslında, balık ile arası olmayanlar da diğer çeşitler ile doymuş oldu.

Bu arada benden size bir öneri;
Balıkları; bizim için balıkçımız -ızgarada- pişirdi bu kez ve o kadar rahat oldu ki anlatamam.
Normalde eşim mangal başında olduğu için sofraya bizimle birlikte oturamaz ve pişenleri masaya servis ederdi, hem üşürdü hem de balıkların pişmesini beklerken açlığımız küserdi :)
“Mangalı ben yakıyorum” havası ile sürekli benden maşa, tabak, torba vs.. istemesi de cabası :)
Evet, misafir davet edip, dışarıdan yemek sipariş etmek belki ayıp ama bu bence; yaprak sarma, meze vs. gibi şeyler için geçerli. Sonuçta balığı ben imal etmiyorum öyle değil mi? :)
Sözün kısası eğer sürekli alışveriş yaptığınız balıkçının böyle bir hizmeti var ise mutlaka değerlendirin derim.
Bu işin tek dez avantajı, balıkları ve kalamarı soğutmak istemediğimiz için, elimde tek bir kare fotoğraf olması :)
Ayı kırpıp kırpıp yıldız yaparlar ya masallarda, işte bende öyle bir fotoğrafı kırpa kırpa çoğalttım :)

Balık Sofrası 2010

Soframızda neler vardı?

  • Balık
  • Kalamar
  • Fırında Tereyağlı Kaşarlı Mantar
  • Zeytinyağlı Yaprak Sarma
  • Pazılı Gül Böreği
  • Mayonezli Yoğurtlu Patlıcan Salatası
  • Kırmızı Lahana Salatası
  • Roka (Nar ekşisi ile) Kırmızı Soğan ve Turp
  • Mevsim Salata (Kıvırcık, Havuç, Taze Soğan, Taze Nane, Maydanoz, Salatalık ve Mısır)
  • Patatesli Ayçekirdekli Ekmek (Ekmek makinesinde yaptım)

Balık Sofrası 2010

Pazılı gül böreği için; Pazılı Mantarlı Börek tarifindeki harcı, mantarsız olarak hazırladım.
Yufkaları sararken içine ve böreklerin üzerine sadece yağlı su sürdüm. Sarım şeklini herkes biliyordur diye eklemedim bugüne kadar ama istek olursa yazabilirim :)

Balık Sofrası 2010

Yoğurtlu Patlıcan Salatası’nı arşivdekinden farklı yapıyorum artık mutlaka mayonezde ekliyorum, bu şekli ile de ekleyeceğim en kısa zamanda.
Yaprak sarmayı ise Nutricook ile yapıyorum ve eğer Nutricook kullanıyorsanız mutlaka deneyin derim.
Hem etli, hem etsiz, hem zeytinyağlı sarmayı ve biber dolmasını lokum gibi pişiriyor.
Üstelik pirinçleri piştimi diye sürekli kontrol etme, üzerine tabak koyalım, patlamasın ya da suyu taştı derdi yok.
“Prg. 2 de- 15 dk”. pişiriyorsunuz ve sarmalar hazır.
Aklınızda olsun :)

Şöyle bir okudum da şimdi, tek kare fotoğraf dedim ama bol linkli, bol önerili bir yazı olmuş bu balık sofrası.
Ne diyeyim; aferin bana :)

Balık Sofrası 2010

Sofrada kullanılan; yemek takımı; Karaca....
Kadehler ve tüm servis tabakları; Paşabahçe....
Çatal-kaşık takımı; Jumbo (2000 modeli)....
Kedili çatal bıçak aparatı; Bernardo....
Vazo; Mudo Concept...
Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş...
Kumaş Peçeteler; Hediye, Kağıt Peçeteler; Ikea...
Peçete halkaları ve papatyalı tül masa örtüsü; Lsi Agency (0212-231 61 23)

Devamını Oku...

Zeytinyağlı Ispanak Kökü

0 yorum

Zeytinyağlı Ispanak Kökü
Malzemeler;Yarım kg. ıspanağın sap kısımları1 adet havuç1/2 çay bardağı pirinç1 diş sarımsak2 yemek kaşığı zeytinyağı veya sıvıyağ3/4 su bardağı suTuz
Servis için 1limon
Yapılışı;Ispanağın sapı, havucun çöpü ve pirincin tanesiyle yedikçe yediren bir zeytinyağlı. Yukarıdaki ölçü az miktarda hazırlamak için. 2 katı malzemeyle çay davet sofralarında zeytinyağlı veya salata
Devamını Oku...

22 Kasım 2010 Pazartesi

cevizli kadayıf tatlısı nasıl yapılır

0 yorum
Kadayıf tatlısı yapmak çok kolay değil. Zorluğu ise, tepsinize uygun ağırlıktaki kadayıfın yağ ve şerbet ölçüsünü tutturmaktır. Ve bir de, şerbet kıvamını çok iyi ayarlamak gerekir. Şerbetin kıvamı şöyle ayarlanır; tencere içine koyduğunuz şeker ve su kaynamaya başladıktan sonra limon sıkılır. Ocak en kısık yanacak şekilde ayarlanır ve 10 dakika süre ile şerbet, tencere açık olarak kaynatılır. Süre bitiminde şerbetten bir miktar alınır ve yemek kaşığının bombeli yüzeyine tek damla olarak damlatılır. Damla kaşık üzerinde sabit duruyorsa şerbetiniz kıvamında demektir. Durmuyor akıyorsa, şerbetinizi bir süre daha kaynatmanız gerekir. Ayrıca, fırından çıkardığınız kadayıf tepsisini çok iyi soğuttuktan sonra, şerbetinizi kaynar olarak vermelisiniz. Tepsinizin tabanını mutlaka yağlamalısınız ki, kadayıfın altı iyi kızarsın. Sultan'ın bu kadayıf tatlı tarifi yüz akıdır. Hadi bakalım kolay gelsin. Kadayıfın tepsideki halini buraya tıklayarak görebilirsiniz.

Neler Lazım
400 gr. kadayıf
200 gr. ceviz içi
150 gr. tereyağ
4 su bardağı toz şeker
3 su bardağı su
1/4 limon
30 cm. tepsi

Şerbeti
tencere içine 4 bardak şeker, 3 bardak su koyun kaynatın.
şerbet kaynamaya başladıktan sonra, 1/4 limonu sıkın
ve kısık ateşte 10 dakika süre ile tekrar kaynatın
ocağı söndürün.

Yapılması
ceviz içini iri kıyın ve tepsiyi yağlayın
kadayıfı açın, bir kabın içine iki santim uzunlukta doğrayın
tereyağı eritin, kadayıfların üzerinde gezdirin
kadayıfları bir güzel harmanlayın ve ikiye bölün
kadayıfın yarısını tepsinin tabanına bastırarak yayın
üzerine ceviz içini serpin
diğer yarısını ikinci kat olarak yine bastırarak yayın
tepsiyi önceden 200°C ısıtılmış fırının orta rafına sürün
altını ve üstünü kızartın, fırından alın ve soğumaya bırakın
üzerine sıcak şerbeti dökün ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

mantarlı et kavurma nasıl yapılır

0 yorum
Kültür mantarı mutfaklarımızda yemek yapımında ve yemeklerin yanında garnitür olarak kullanılır. Özellikle, beyaz ve kırmızı et kullanılarak hazırlanan yemekleri oldukça lezzetlidir. Mantarların tek başına yemeği yapıldığı gibi, diğer yemeklerin hazırlanmasında katkı malzeme olarak kullanılır. Sultan arada bir canı çektikçe, mantarlı et kavurmasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
yarım kilo kuşbaşı dana eti
bir paket mantar 400 gr.
iki kaşık zeytinyağ
yarım limon, kekik, tuz

Yapılması
mantarları doğrayın, limonlu su içinde bekletin
tencere içine eti ve üzerini kapatacak suyu koyun
yumuşayıncaya kadar pişirin
zeytinyağ ile mantarları kendi suyunu salıncaya kadar kavurun
üzerine eti, 1 çay bardağı sıcak su, 1 tatlı kaşığı limon suyu katın, karıştırın
kapağı kapayın, ağır ateşte yemeğin suyu buhar olup uçuncaya kadar pişirin
üzerine tuz ve kekik serpin, servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Bayram Arifesi Kahvaltı Sofrası

0 yorum

9 günlük tatilde " Yemekleri, tatlıları, bayram sofralarını fotoğraflar yayınlarım.Ohh ne güzel." diyordum ama o kadar telaşeli geçirdim ki yemekleri tek tek fotoğraflamayı geçtim, masayı bile çekemedim. Ama iyi ki kendime bayramdan önce bol hamur işli bir kahvaltı sofrası hazırlamışım. Bayram sofrası olmasa da bayram habercisi (arife) sofrası olarak yayınlıyorum.

Sofrada gözükmeyen sodalı
Devamını Oku...

21 Kasım 2010 Pazar

arnavut ciğeri nasıl yapılır

0 yorum
Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanlarının ciğerleri kullanılarak onlarca çeşit yemeği yapılır. Bunlar arasında başta tencere yemekleri olmak üzere; ciğer ızgara, ciğer tava, ciğer kavurma, ciğer sarma, ciğer yahni ve ciğer kebaplarını saymamız mümkün. Bu kadar çeşit ciğer yemekleri arasında arnavut ciğeri özel bir yere sahip. Gerek malzemesinin hazırlanması ve gerekse ciğerin kavrulması, tamamen ustalık gerektirdiği bir gerçektir. Öncelikle damarsız kalite bir dana ciğeri ve bu ciğerin temizlenmesi gerekir. Ardından kızartma yapılacak tenceresinin kalaylı bakır olması şarttır. Ve daha da önemlisi, bu işleri kotaracak beceri sahibi eller gerekir. Olabilir, tarifim bu zorlukların üstesinden gelmeye yetecektir. Sultan, arnavut ciğerini her daim bu tarifle yapar ve hiçte kırık not almadı. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
yarım kilo dana ciğeri
kızartma yağı
pul biber, toz biber
un, tuz

Yapılması
ciğerin zarını soyun, damarlarını temizleyin ve kuşbaşı doğrayın,
üzerine kağıt havlu ile bastırın kanını alın
ardından bir çay kaşığı toz biber, bir tatlı kaşığı pul biber serpin, karıştırın
ve ciğeri süzgeç içine alın, üzerine bir çay bardağı un serpin karıştırın
kızartmayağını kızgın hale getirin, ciğerleri içine aktarın
ciğerler kaynamaya başladıktan sonra, 7 dakika süre ile
ara sıra karıştırarak pişirin ve tuz ekerek gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

paça çorbası

0 yorum
Paça çorbası yapmak için koyun ya da keçi paçası fark etmez, her ikiside kullanılır. Paça çorbası terbiyeli veya sade olarak hazırlanır. Tarifim terbiyeli paça çorbası ile ilgilidir. Çorbanın hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken tek nokta, paçaları haşlarken soğan, sarımsak, limon ve defne yaprağı kullanmaktır. Bu malzemeler paçanın haşlama suyu içerisine katılırsa, paça kokusunun giderilmesini sağlar. Paçalar piştikten sonra bu malzemeler tencere içerisinden alınır ve atılır. Sultan terbiyeli paça çorbasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
altı tane temizlenmiş koyun paçası
bir soğan, çeyrek limon
iki diş sarımsak
bir kaşık un, bir kaşık tereyağ
bir yumurta sarısı
bir defne yaprağı
pul biber, tuz, su

Yapılması
paçaları yıkayın ve süzün
soğan ve sarımsakları soyun, bütün bırakın
terbiyesinin hazırlanması
kase içine, yumurta sarısı ve bir kaşık unu koyun
bir fincan su ile çırpın.
tencereye paça, soğan, sarımsak, kabuğu ile limon, defne yaprağı
ve 8 bardak su, bir tatlı kaşığı tuz koyun karıştırın
ağır ateşte paçalar yumuşayıncaya kadar pişirin.
paçalar piştikten sonra, soğan, sarımsak, defne yaprağı, limon parçasını atın
terbiyeyi akıtarak paçaların üzerine ilave edin, karıştırın
tencereyi 5 dakika süre ile kaynatın ve ocaktan alın
bir kaşık tereyağ içinde pul biberi hafif kavurun ve çorba üzerinde gezdirin,
sarımsaklı sirke ile paça çorbanızı gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

20 Kasım 2010 Cumartesi

kemikli etli patlıcan yemeği

0 yorum
Bu tarifim kemikli et ile sebze yemeğinin nasıl yapıldığına dair örnektir. Et olarak kemikli koç eti, sebze olarak köy patlıcanı kullandım. Patlıcan sera ürünü olmadığı için, taş gibi sert, susuz ve çekirdeksizdi. Buna benzer susuz patlıcanlarla yemek yaparken yemeğin suyunu artırmak gerekir, ben de öyle yaptım.
Eti yıkadım süzdüm ve tencere içerisine aldım. Üzerine bir kaç tane karabiber, bir defne yaprağı ve üzerini kapatacak miktarda su koydum, kaynattım. Üzerinde biriken köpükleri aldım ve ardından tencerenin kapağını kapattım. Ocak alevini en kısık şekilde ayarladım ve eti bir buçuk saat haşladım. Sultan, bu tarifle resimde görünen yemeği sizler için hazırladı. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir kilo patlıcan
yarım kilo kemikli et
dört kaşık zeytinyağ, bir kaşık salça,
bir soğan, iki domates, iki sivri biber
üç diş sarımsak, karabiber, kimyon, tuz, su

Yapılması
kemikli eti yıkayın süzün, tencere içine alın
ve üzerini kapatacak miktarda su koyun, yumuşayıncaya kadar pişirin
patlıcanları soyun, doğrayın, tuzlu su içinde bekletin
domatesi soğanı soyun, yemeklik doğrayın, biberi halka doğrayın
yağ içinde soğanı katın kavurun, üzerine sarımsak ve biberi katın kavurun
ardından salçayı katın kavurun, üzerine domatesi katın kavurun
patlıcanları katın malzemeleri karıştırın,
üzerine 3 bardak etin suyundan, karabiber, kimyon ve tuzu katın
tuzunu ayarlayın ve haşlanmış eti ilave edin, kapağı kapatın
ağır ateşte 25 dakika süre ile pişirin
ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

kemikli et ile yemek nasıl yapılır

0 yorum
Yemek yaparken çoğunlukla dana eti, koyun eti ya da kuzu eti kullanılır. Her et çeşitide hayvanın belirli bölgesinden alınır ve ayrı bir isimle anılır. Aynı hayvandan alınsa bile bu etler, çeşitine göre yumuşak ya da sert olması yüzünden pişirilme süresi farklıdır. Kuzu eti çok çabuk pişer, dana ve benzeri hayvan etleri geç pişer.
Bir de et kemikli ise yemekte kullanımı oldukça zorlaşır. Tencerede yemek yaparken, yapacağımız yemek malzemelerinin pişme süresi ile etin pişme süresini göz önüne almamız gerekir. İşte yemek yapma ustalığının sırrı burada saklı, bu sırra ulaşmak hiçte zor değil. Geç pişen kemikli ya da kemiksiz etleri, yemekte kullanmazdan önce, kavurur veya haşlarsak sorunu kökünden çözmüş oluruz.
Kuzu eti çabuk piştiği için her çeşit malzeme ile yemek yapmaya uyumludur. Dana eti ve benzeri etler kuzu etine benzemezler, geç pişerler. Dana etinin bütün çeşitleri ocak üzeri tencerede 1 ila 1.5 saat süre içerisinde pişer. Sultan tencerede yemek yaparken, malzeme ile etin pişme süresini hep göz önüne alır. Hadi bakalım kolay gelsin.
Bilgi bizden uyması sizden,
Sultan
Devamını Oku...

18 Kasım 2010 Perşembe

et sote nasıl yapılır

0 yorum
Kuşbaşı doğranmış et, ciğer, böbrek, yürek gibi gıda maddelerinin yağ içinde kavrulduktan sonra; soğan, domates, biber ve su katılarak yapılan yemeğe sote adının verildiğini biliyoruz. Et sote, hazırlanırken içerisine sonradan katılan malzemenin ismini alır. Bu isimlerden bazıları; mantarlı et sote, bezelyeli et sote, elmalı et sote, bademli et sote gibi. Dilimizi tutan yok ya, bu isimler uzar gider. Sultan gerektiğinde et sotesini bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir kilo kuşbaşı dana eti
iki domates
iki sivri biber
bir soğan
dört kaşık zeytinyağ
karabiber, kimyon, kekik
tuz

Yapılması
soğanı yemeklik, biberi halka, domatesi küp doğrayın
iki kaşık yağ içinde etleri bıraktığı su uçuncaya kadar kavurun
üzerine iki kaşık daha yağ ilave edin, soğanı kavurun,
ardından biberleri katın kavurun, domatesi katın kavurun
üzerine üç bardak sıcak su, karabiber ve kimyonu katın karıştırın
kapağı kapatın, ağır ateşte etler yumuşayıncaya kadar pişirin
tuzunu ayarlayın ve kekik ilavesiyle gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

17 Kasım 2010 Çarşamba

boyun haşlama

0 yorum
Boyun haşlama, diğer adı ile gerdan haşlama. Koyun veya kuzu boyunu farketmez, her ikiside kullanılır. Boyun sade veya sebze katkısı ile haşlanır, hazırlanmış yemek terbiye yapılabilir. Bu seçenek tamamen tercihinize kalmış bir şey. Gerdan ile çorba, yahni, keşkek ve fırında çeşitli yemekleri yapılır. Sultan boyun haşlamasını bazen bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler lazım
bir bölünmüş kuzu boynu
iki patates
iki havuç
altı küçük soğan
üç kaşık zeytinyağ
tuz

Yapılması
boyun parçalarını yıkayın ve süzün
patates ve havuçları doğrayın
yağ içinde boyun parçalarını hafif kızartın
üzerine 6 bardak su ilave edin ve kaynatın
tencerede biriken köpükleri atın ve kapağı kapatın
ağır ateşte boyun parçalarını bir saat haşlayın.
süre bitiminde havuç, patates, soğan ve tuzunu ilave edin
tuzunu ayarlayın, kapağı kapatın, ağır ateşte
patatesler ve havuçlar yumuşayıncaya kadar yarım saat daha pişirin
ve gönlünüzce servis edin.
küçük soğan yerine iki orta boy soğanın her birini dörde bölüp kullanın
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

MISIRLI MEKSİKA FASÜLYELİ SALATA

0 yorum
Hepinizin bayramını tüm kalbimle kutlarım,öperim öperim sarılırım:)))

Emre ilk defa tam anlamıyla bu sene bayramı yaşadı:)))
Dün sabah ona "bugün bayram erken kalkın çocuklar" şarkısını da öğrettim :))
Mutlu mutlu, şarkılı bayram kahvaltısı yapıp karı koca iyice gaza getirdik onu...Anlattık anlattık...
Emre Bey en çok bayramlarda bol çikolata yenir ve hediyeler ,harçlıklar alınır kısmıyla ilgilendi...
Şimdi de bayramda çocuklar sevindirilir mesajıyla yola çıkıp sürekli isteklerde bulunup duruyor :)))
Yarın için bile çoktaaaan plan yapmış...kahvaltı bile yapmadan doğru parka gidelim diye fikirler sunuyor:))

Bu gün düşündüm de yavruma bayramları bizim yaşadığımız gibi yaşatmaya çalıştığım için mutluyum.
Emre çok heyecanlansın istiyorum,bayram çikolatalarının tadına varsın, harçlıklarıyla neler alacağını ,lunaparkta nelere kaç tur bineceğini,bayramlıklarını zevkle giyinip ,aile ziyaretlerinin ne kadar önemli ve keyifli olduğunu yaşasın istiyorum...Ah ahh bu duyguları bütün çocuklar yaşasa herşey daha güzel olmaz mı aslında...

Her anın tadını çıkarmak lazım...Sevmek lazım...Gülümsemek lazım...

Beraber daha nice bayramlara inşallah diyorummmm ve nefisss salatamızın tarifine geçiyorum:)))


MISIRLI MEKSİKA FASÜLYELİ SALATA


MALZEMELER:

1 su bardağı mısır

1 su bardağı Meksika fasülyesi

½ demet yeşil soğan

½ demet maydanoz

4 yemek kaşığı zeytinyağı

2 yemek kaşığı limon suyu

2 çay kaşığı sirke

Tuz



YAPILIŞI:

İnce ince kıyılmış maydanoz, soğan ve diğer salata malzemelerini genişçe bir kasede harmanlayıp,zeytinyağı,limon sirke ve tuzu da ekleyip, karıştırıp soğuk soğuk servis yapın.

Afiyet Bal Olsun…


Devamını Oku...

16 Kasım 2010 Salı

işkembe çorbası nasıl yapılır

0 yorum
İşkembe çorbası terbiye edilerek, ya da sade olarak yapılır. İşkembe çorbası hazırlamak için işkembe, iki kez haşlanır. İşkembe üzerinde bulunan kalıntıların ve kokusunun giderilmesi için ön haşlama yapılır. İşkembe tencere veya düdüklü tencere kullanılarak haşlanır. Tencerede haşlanması fazlaca zaman alır. Bildiğiniz gibi, düdüklü tencerede bu işlem oldukça kısadır. İşkembenizi ister tencerede isterseniz düdüklüde haşlayın, mutlaka ön haşlama yapmanız gerekir. Sultan terbiyeli işkembe çorbasını her daim bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir kilo dana işkembesi 'temizlenmiş'
bir kaşık tereyağ
bir kaşık tepeleme un
iki yumurta sarısı
sarımsak, pul biber
limon, sirke
tuz

Yapılması
terbiyesi için; kase içinde un, yarım limon suyu ile yumurta sarılarını bir fincan soğuk su ile çırpın.
işkembeyi yıkayın, süzün ve iri parçalara bölün
parçaları tencereye alın, üzerini kapatacak miktarda su ilave edin
ocak üzerine alın, tencere kaynamaya başlarken parçaları çıkarın, kalan suyu atın
işkembe parçalarını tekrar soğuk su ile yıkayın, süzün
parçaları tekrar tencereye alın, üzerini iki parmak kapatacak miktarda su ilave edin
ardından iki diş sarımsak, yarım kabuklu limon, 1 tatlı kaşığı tuz koyun, karıştırın
ve ağır ateşte işkembeler yumuşayıncaya kadar haşlayın
haşlanan işkembeleri bir kap içerisine alın soğutun, sarımsakları ve limon parçasını çıkarın atın
parçaları küçük veya iri kuşbaşı doğrayın, işkeme suyu içerisine aktarın, tencereyi ocak üzerine alın
ve tencere kaynadıktan sonra bir kepçe su alın terbiyesi ile karıştırın
terbiyesini akıtarak kaynayan tencereye ilave edin ve karıştırın,
tencereyi 5 dakika süre ile tekrar kaynatın, tuzunu karar hale getirin
üzerine tereyağ ile hafif kavrulmuş pul biber gezdirin
ve sarımsaklı sirke ile gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

15 Kasım 2010 Pazartesi

et nasıl yumuşatılır

0 yorum
Etlerin yumuşatılması, mutfak dilinde etin marine ya da terbiye edilmesiyle aynı anlamı taşır. Etin yumuşatılmasındaki amaç, eti ızgara veya tava yaparken yumuşacık olmasını sağlamaktır. Bu nedenle et, değişik malzemeler kullanılarak hazırlanan sos içerisine yatırılır ve bekletilir. Sos malzemeleri kişilerin damak zevki ve tercihlerine göre çok farklılık göstersede amaç aynı; eti yumuşatmak, lezzet ve aromasını artırmaktır. Tarifim, kırmızı et diye tabir edilen büyükbaş hayvan etlerinin yumuşatılması ile ilgilidir. Sultan gerektiğinde kırmızı etini bazen bu tarifle yumuşatır. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir kilo et
bir bardak sıvı yağ
bir soğan
bir kaşık yoğurt
bir kaşık salça
iki diş sarımsak
tuz

Yapılması
eti ihtiyacınız ölçüsünde doğrayın
ve üzerine tuz ekin, ovun
sarımsağı ve soğanı soyun, rendenin püre yapma gözünde rendeleyin
çıkan posayı süzgeçle süzün, kalan posayı atın
çıkan suyu, yoğurtu, salçayı ve sıvı yağı bir tencere içine alın, karıştırın
bu karışım içine eti alın ve bulayın, en son et üzerine el ile bastırarak düzeltin
tencere kapağını kapayın ve buzdolabına kaldırın
etinizi bu sos içinde en az dört saat beklettikten sonra, gönlünüzce kullanın
zamanınız var ise; etiniz gerçek anlamda 24 saat süre içinde yumuşar, tercih sizin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

kelle paça çorbası nasıl yapılır

0 yorum

Kelle paça çorbası koyun veya kuzu başı paçası farketmez, terbiye edilerek ya da sade olarak hazırlanır. Tarifim terbiye edilmiş kelle paça çorbası ile ilgilidir. Terbiye malzemeleri içerisine yoğurtta girebilir, bu bazı yöremiz insanının tercihi. Bir de kelle ve paçaların haşlanması sırasında suyuna aroma versin diye soğan, limon, sarımsak ve defne yaprağı katılabilir. Çorbamı isteyen herkes tatsın diye, genel amaçlı olarak hazırladım. İyi mi yaptım bilemiyorum, tercih sizin. Sultan, ara sıra yaptığı kelle paça çorbasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir temizlenmiş koyun başı
dört temizlenmiş koyun paçası
bir kaşık tepeli un
bir yumurta sarısı
sarımsak, sirke
tuz

Yapılması
terbiyesinin hazırlanması
kap içinde bir kaşık un ile bir yumurta sarısını bir fincan soğuk su ile çırpın.
kelle ve paçaları bir güzel yıkayın ve süzün
tencere içine kelle ve paçaları koyun
ve üzerini iki parmak kapatacak miktarda su koyun
ardından yarım kaşık tuzu serpin
ağır ateşte üzerinde biriken köpükleri alarak 1.5 saat süre ile pişirin
süre bitiminde dil üzerine kürdan batırın,
kürdan dil içine rahat batıyor ise, tencereyi ocaktan alın
kelle ve paçaları çıkarın, soğutun. dil üzerindeki deriyi soyun
ve beyin hariç bütün etleri kemiklerinden ayırın kuşbaşı doğrayın
tenceredeki suyu süzün ve ocak üzerine alın, içine doğranmış etleri koyun
ve tencere kaynadıktan sonra bir kepçe su alın terbiyesi ile karıştırın
terbiyesini akıtarak kaynayan tencereye ilave edin ve karıştırın,
tencereyi 5 dakika süre ile tekrar kaynatın, tuzunu karar hale getirin
isterseniz üzerine tereyağ ile hafif kavrulmuş toz biber gezdirin
ve sarımsaklı sirke ile gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

14 Kasım 2010 Pazar

Yalancı Narlı Sütlaç

0 yorum

Yalancı Narlı Sütlaç
Malzemeler;1 paket vanilyalı puding1/2 çay bardağı haşlanmış pirinç1 adet büyük nar
Yapılışı;Bir yemek yalancıysa basittir. Bazı tarifler var ki hatta hani derler ya yalanın dibine vurur. Bu da öyle basit ama lezzetli bir tarif. Etkinliğin son gününe yetişebilmek için sabah hazırladım. Bir de dolapta soğumasını beklediğim yalancı narlı cheesecake var. O da yalanın dibine
Devamını Oku...

13 Kasım 2010 Cumartesi

kavurma nasıl yapılır

0 yorum
Lokum gibi yenebilecek kavurma yapmak gayet basit. Bunun yolu da ihtiyacınız ölçüsünde et ve bu eti kendi suyu ile çok kısık ateşte kavurmaktan geçer. Bilirsiniz, etleri kavururken 1 kilodan fazla et kavrulurken su ilavesine ihtiyaç duymaz. Çünkü, saldıkları kendi suları kavurma için yeterli olacaktır. Bir kilodan az etleri kavururken etin kendi suyu kavurmaya yetmiyecektir, o yüzden tencereye kaynar su ilavesi gerekir. Tencereye su ilave ederken su miktarı et ile yüz yüze olmalıdır. Ocak alev ayarı en kısık şekilde ayarlanmalıdır. Etin kalitesine göre, ağırlığı fark etmez bütün etler 70 ila 90 dakika içerisinde kavrulurlar. Sultan, kurban bayramında olsun ya da diğer günlerde ihtiyacı halinde kavurmasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir kilo kavurmalık kuşbaşı et
bir kaşık zeytinyağ
karabiber, kekik
tuz

Yapılması
tencerede yağı ısıtın, üzerine eti ilave edin karıştırın,
et suyunu salmaya başlayınca tencere kapağını kapayın
tencereden buhar çıkmaya başladıktan sonra
ara sıra tencereyi karıştırın, etin suyunu kontrol edin
su azaldığında etin yüzeyini geçmeyecek şekilde kaynar su ilave edin
ve 1.5 saat süre ile eti ağır ateşete pişirin.
tuzunu karar hale getirin, karabiber ve kekik ilavesiyle
gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

12 Kasım 2010 Cuma

Elmalı Parfe

0 yorum

Elmalı Parfe

HAFİF BİR BAYRAM TATLISI…
Elmalı Parfe’den bayram tatlısı olur mu hiç? demeyin... Olur niye olmasın :)
Tamam, kabul ediyorum, bayram tatlısı deyince herkesin aklına; Şekerpare, Baklava, Revani gibi baba! tatlılar gelir, benimde öyle...
Hatta tatlı dediğin ağır olur, şöyle yerken insanın ağzına bulaşır, içini bir hoş eder, üstüne serin bir şeyler içme hissi uyandırır. :)
Ama devir değişti artık, tatlılarımız da hafifleşmeli. :)
Ben bu bayram; büyüklere gittiğimizde, yine bayıla bayıla ikram edilen klasik tatlıları yiyeceğim ama olurda bize el öpmeye gelen olursa :) Elmalı Parfe ikram edeceğim.
Hem havalarda hala çok güzel ve git gide daha da yaza geliyor bayramlar. Bu gidişle soğuk tatlılar, dondurmalar ikram etmek hiçte tuhaf olmayacak artık :)

Elmalı Parfe; bir paket arkası tarifi, sanırım Dr.Oetker’in krem şanti paketinin arkasında görmüştüm.
Görür görmez çok beğenmiş olmalıyım ki, o günlerde pişmiş elma ile aramız hala limoni iken :) defterime kaydetmişim.
Yerken hem elmanın tadını, hem cevizin tadını hem de limon aromasını yoğun bir şekilde hissediyorsunuz ve hepside birbirine çok yakışıyor.
İçinde çiğ yumurta olmaması da güzel, bu nedenle gönül rahatlığıyla, uzun süre saklanıyor :)
Bu tatlı; aynı zamanda, elma ve ceviz varsa tarçında olmalı klişesini yıkıyor bir anlamda.
Tarçının baygın aroması yerine limonun insanı dirilten aroması ekleniyor ve bence çok da hoş oluyor.

Bir kez orijinal tarif ile deneyin, sonraki denemelerde, eminim kendi eklemelerinizde olacak içine. Belki kuru meyve karışımı, kırılmış çikolata, belki bisküvileri kırarak içine ekleme gibi…
Üzerini ben çikolata eriterek süsledim, donuk parfenin üzerinde çikolata hemen donduğu için geri dönüş şansınız yok, o yüzden ne şekilde süsleyeceğinize karar verip öyle uygulamaya geçin :)
İsterseniz, çikolata sosu ile ya da beyaz çikolata sosu ile süsleyebilirsiniz.
Ya da sadece kakao serperek… Hepside çok yakışacaktır.
Orijinal tarifte pötibör bisküvi kullanılıyordu, ben biraz pastamsı bir havası olmasını istediğim için; kedi dili kullandım, bu kısım sizin damak zevkinize kalmış.

Malzemeler

  • 3 Su Bardağı (rendelenmiş) Elma
  • 1 Çay Bardağı (75 gr.) Şeker
  • 3 Yemek Kaşığı (taze) Limon Suyu
  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Mısır Unu
  • 3 Yemek Kaşığı Su
  • 1 Çay Bardağı (iri kırılmış) Ceviz
  • 1 Adet Limon’un (ince rendelenmiş) Kabuğu
  • 1 Paket Sade Krem Şanti
  • 1 Su Bardağı (200 ml.) Süt
  • 8-10 Adet Kedi Dili Bisküvi

Yapılışı

  • Elmaların kabuklarını soyup, rendeleyin. Kararmasına izin vermeden, şeker, limon suyu, mısır unu ve su ile birlikte, orta ateşte elmalar yumuşayıncaya kadar, karıştırarak pişirin.
  • Karışımı bir kaseye koyun ve iyice soğuyuncaya kadar bekleyin.
  • 1 Su bardağı soğuk süt ile krem şantiyi hazırlayın.
  • Krem şantinin içine, ceviz, limon kabuğu rendesi ve elmalı harcı koyun, iyice karıştırın.
  • Kedi dili bisküvilerini süte batırarak ıslatın ve kalıbın tabanına bir sıra dizin.
  • Üzerine şantili karışımın yarısını yayın.
  • Bir sıra daha, yine süte batırarak ıslattığınız kedi dillerini dizin.
  • Üzerine kalan şantili karışımı yayın.
  • Üzerini örterek, 1 saat kadar buzdolabında bekletin, daha sonra derin dondurucuya kaldırın.
  • En az bir gece dondurucuda beklettikten sonra, istediğiniz zaman servis yapın.

Elmalı Parfe

NOTLAR;

  • Parfeyi baton silikon kek kalıbına hazırladım. Silikon kalıpta tatlı yapışmadığı için altına bir şey sermedim. Eğer borcamda ya da farklı bir kalıpta yapacaksanız altına mutlaka buzdolabı poşeti ya da strech film serin.
  • Kap olarak; baton kek kalıbı ya da 16-18 cm. çapında bir kap uygundur. Kabın ölçüsü çok problem değil, sadece dilimlerin ince ya da kalın olmasını belirler hepsi bu :)
  • Tatlıyı ters çevirerek servis edeceğiniz için; eğer en üstte bisküvi tabanı görmek istemiyorsanız, tabana ince bir kat şantili karışım serin, üzerine bisküvileri dizin. Böylelikle üzerini herhangi bir süsle iyice kapatmanıza gerek kalmaz.
  • Tatlıyı direk derin dondurucuya koymak yerine, bisküvilerin iyice yumuşaması için, bir saat kadar buzdolabında bekletin, sonra derin dondurucuya kaldırın.
  • Servis etmeden önce oda sıcaklığında 3-4 dk. kadar bekletirseniz, dilimlemeniz daha kolay olur.
  • Tatlıyı strechfilm ile sarar ya da buzdolabı poşetine koyarsanız, tıpkı dondurma gibi birkaç hafta rahatlıkla derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

Elmalı Parfe

İYİ BAYRAMLAR...
Tüm okuyucularımın, dostlarımın, sevdiklerimin; Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, huzurlu, sağlıklı, mutlu, bereketli, kısacası “bayram gibi bir bayram” yaşamayı diliyorum.
Bu bayram herkesin gönlündeki dilek gerçek olsun, hepimiz küçükken verilen bayram harçlığında ne kadar mutlu oluyorsak o kadar mutlu olalım istiyorum :)
Büyüklerimin ellerinden saygı ile küçüklerimin gözlerinden sevgi ile öperim…

Devamını Oku...

ıspanaklı yumurta nasıl yapılır

0 yorum
Bilirsiniz demiyeceğim, nerden bileceksiniz. O zaman söyleyeyim, kendimi övmeyi herkesten fazla severim. Hele de bir dinleyici kitlesi bulursam coşarım, vallahi kız konuşmaktan ağızım kurur, yutkuna yutkuna hiç kesmem. Nerden icap etti derseniz, ıspanak yemeklerinden söz açılınca zaptedilmem güç olur, o yüzden. Ispanak yemekleri yaparken, önemli saydığım iki noktaya çok dikkat ederim. İlki, ıspanakta kullanacağım salça oranını çok az tutarım. Yarım kaşık salça demişsem, salçayı tatlı kaşık kullanarak alırım. Çünkü, salçanın fazlası yemeğin tadını kesinlikle bozar. İkincisi ise, ıspanak yemeğini gayet düşük ısıda ve toplam 20 dakika süre ile pişirrim. Bu çok çok önemli, deneyin görün. Sultan, ıspanaklı yumurta yemeğini her daim bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
yarım kilo ıspanak
bir soğan
yarım kaşık salça
bir kaşık tereyağ
karabiber, pul biber
bir çay bardağı su
tuz

Yapılması
ıspanağı yıkayın, süzün kuşbaşı doğrayın
yağ içinde soğanı kavurun, ardından salçayı kavurun
ardından ıspanak, su, karabiber, tuz'u katın ve karıştırın
tuzunu ayarlayın, ıspanaklar pörsüyene kadar karıştırın, kapağı kapayın.
ve ağır ateşte 15 dakika süre ile pişirin.
süre bitiminde ıspanak içine 3 yumurta yuvası açın ve içine yumurtaları kırın
üzerlerine birer kaşık su ve az tuz serpin, kapağı kapayın
ağır ateşte yumurtaların beyazı pişinceye kadar pişirin.
Ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...