Banner 468 x 60px

 

16 Eylül 2007 Pazar

İftar Sofrası 2007 - (1)

0 yorum
Devletşah ve Eşi ile İftar Sofrası

İLK İFTAR ÜSTAD İLE...
Heyecanla beklediğim Ramazan nihayet geldi, evli olarak geçirdiğim ilk Ramazan için aylar öncesinden heyecanlanmaya ve aklımda menüler oluşturmaya başlamıştım.
İftara davet edeceğimiz, akrabalarımız ve arkadaşlarımız için herkesin damak tadına uygun ama en önemlisi Ramazan ayına yakışır güzellikte sofralar ve menüler hazırlamak için sabırsızlanıyorum.
İlk iftar için, "Boğulacaksan büyük denizde boğul" sözünden yola çıkarak, yemeğe
Devletşah ve eşini davet ettim.
Bu biraz da hem yüzme bilmeyip, hemde öğrenmek için okyanusa atlamak gibi oldu ama, söz ağızdan çıkmıştı bir kere. İlk iftarda üstadımı ağırlayacak olmanın heyecanından :) sanırım, bir gece önce çok ağır bir ateşlenme yaşadım ve planladığım hiç bir yemeği hazırlayamadım.
İftar günü işe gidemeyecek kadar kötü idim hala, ama akşam içinde hevesleniyordum bir yandan. İftara iki saat kala ayaklanıp, mutfağa girdim ve ne yazıkki beni tatmin etmeyen bir sofra ve dağınık bir mutfak ile karşıladım onu.
Hatta önceden hazırladığım patatesli gül börekleri ve çorba için hazırladığım kıtır ekmekleri bile buzlukta unuttum. (Devletşah bunu burada itiraf ediyorum, akşam siz gittikten sonra aklıma geldi)
Gel gelelim, Devletşah o kadar tatlı ki, kapıdan girer girmez, sıcaklığı ve yaptığı espriler ile bana hastalığımı unutturdu, üstelik onda o kadar ilginç bir enerji varki, normalde misafirler gelmeden mutfağı toplamayı başaramamış isem onları salona alarak oyalamaya çalışan ben, kapıdan girince onu kolundan tutup mutfağa soktum ve "ben bunları bunları yaptım, birde pastırmalar sarılacak, ben salatayı yaparken sende onu hallediver" dedim:) Sanki her akşam işten gelip, aynı mutfağa giriyor ve birlikte yemeği hazırlıyor gibi...
İftara dakikalar kala, kahkahalar içinde son hazırlıklarımızı yapıp, masamıza oturduk. Sohbet o kadar tatlı, gece o kadar keyifliydi ki, bir gece önce sabaha kadar çalışmış olan sevgili Barış, gece yarısı olduğu ve kalkmaları gerektiğini söylediğinde çok üzüldüm.

İftariyelikler

Masamızdan bir görüntü; zeytinler Erdek'te ki bahçemizden, babacığımın elleri ile toplayıp hazırladığı, çizik yeşil zeytin ve italyan sele dediğimiz yağlı sele zeytin.

Kaşar - Pastırma Sarma

Yukarıdaki fotoğraf Devletşah'ın objektifinden... Ayrıca pastırmaların hazırlanması da ona ait. Şıklığından belli oluyor zaten değil mi? Devletşah gelirde hiç eli boş gelirmi, nefis bir zeytinyağlı taze fasulye ve şirin bir sos karıştırıcı ile geldi bize. Çok teşekkür ederim üstadım bunu saymıyorum, yine bekliyorum...

Bakalım bundan sonraki iftar sofralarında ne maceralar yaşayacağım? :) ama ne olursa olsun hepsini yayınlamaya çalışacağım...

0 yorum:

Yorum Gönder