EN ŞİRİN (E) ve EN ŞEKER(İM) SOFRA...
Dün gece evimizde yine muhteşem bir gece yaşandı.
Şirine'm, eşi, Sarı şeker'im, dino ve bebi... Evimde değil de, Alice harikalar diyarındaydım sanki. Sohbetler, kahkahalar, bebi'nin koşuşturması her şey o kadar güzeldiki. Hiç bitmesin istedim dün gece, ama bitti.
Biz çoktan kaynaşmıştık da, eşlerin sohbeti görülmeye değerdi, biz nasıl ilk görüşmemizde birbirimizi tanıyor gibi olduysak, aynı şey onlar içinde geçerliydi. Nasıl tanıştık, nasıl evlendik, kayınpederler ile neler yaşandı, bir bir ortaya döküldü. Eşlere blog dünyası hakkında bilgiler verildi :) Tabiki sohbete zaman yetmedi, en kısa zamanda bu ortamın bir pazar kahvaltısında tekrarlanması, böylelikle daha uzun sürmesine karar verildi.
Selen'cim, Ayşem'cim; sizi çok sevdim ve bir blog sahibi olmaya karar verdiğime, en çok bana sizleri kazandırdığı için seviniyorum...
Ayrıca bebi'nin yüz ifadesine bakarmısınız, nasılda alışmış, önce fotoğraf çekilecek, sonra yemek yenecek olayına. Hangisinden başlasam diye plan yapmakta :)
Soframızdaki Lezzetler;
- Soslu Tavuk ve Patates
- Garnitürlü Pilav
- Zeytinyağlı Taze Fasulye
- Zeytinyağlı Yaprak Sarma
- Ton Balıklı Salata
- Yoğurtlu Havuç Salatası
- Patlıcan Salatası
Patlıcan salatasını bu kez her zaman yaptığım gibi değil, sevgili Münevver Abla'nın yaptığı gibi hazırladım. Piknik'te koca bir tabak yemiş ve tarifini istemiştim kendisinden. Patlıcanları, domatesi ve biberi ayrı ayrı közleyerek doğradım ve zeytinyağı, tuz ve 1/2 limon suyu ekledim. (Soğan ve sarımsak koymadım) Muhteşem oldu, artık bende patlıcan salatası yapabiliyorum :)
Ayşem'ciğimin getirdiği muhteşem cheesecake. İltifat olsun diye, söylemiş olmak için söylemiyorum inanın ben bu güne kadar, bundan daha güzel bir pasta yemedim, gecenin yarısı koca bir dilim daha kesip yedim, düşünün artık. Tarifi sayfasında...
Ayrıca Ayşem'ciğim bize hediye olarak muhteşem bir pasta tabağı getirmiş. Geçenlerde eşimle çarşıda dolaşırken, ne zamandır ayaklı pasta tabağı istediğimi ama gönlüme göre bir model bulamadığımı anlatıyordum, Ayşem beni duymuş sanki ve bu güzel tabağı getirmiş bana. Sarı Şeker'im ben sana artık daha ne diyeyim, teşekkürler o kadar yetersizki...
Bunlarda Bebi'nin bize getirdiği kurabiyeler :) henüz yemeye kıyamadım, vazonun içinde durmaktalar, ne zaman kıyıp da yeriz hiç bilmiyorum...
0 yorum:
Yorum Gönder