Banner 468 x 60px

 

31 Ağustos 2007 Cuma

Gönül Dostları Etkinliği

0 yorum
EN GÜZEL ETKİNLİK...
Geçtiğimiz haziran ayında bloglarda bir banner dikkatimi çekti. "Gönül Dostları"... Banner'i izleyince, sevgili Sevda Mavisi'nin düzenlediği bu güzel organizasyona ulaştım. Yazıyı okur okumazda katılmaya karar verdim.Oyun, bana eskiden çalıştığım şirkette her yılbaşı yaptığımız hediye çekilişlerini anımsattı, her yıl heyecanla "acaba kim kime çıkmış?, bana kim hediye alacak acaba?" diye merak içinde bir hafta geçirirdik. Yanlış hatırlamıyorsam, bir kere de lise de iken buna benzer bir çekiliş yapmıştık. Oyuna katıldıkdan sonra, içimde aynı heyecan yine başladı, hediyeler gönderilmeye başlandıktan sonra, kapıya gelen her kargo'da sevinip, içinden iş ile ilgili bir şeyler çıktığında hayal kırıklığına uğradım.
Derken, bir gün (tam da vaktinde) hediyem geldi, ne kadar sevindim anlatamam, hem kimin gönderdiğini, hem de içinde ne olduğunu bilmediğim kocaman bir paket... Çok heyecanlandım.
İlk anın şaşkınlığını üzerimden atınca, hızlıca paketi açmaya başladım ve resimlerde gördüğünüz hediyelerime kavuştum.

Sevgili Hülya, benim çay yada kahve ile birlikte mutlaka bir kurabiye yada kek yemeyi sevdiğimi biliyordu sanki... Tabak ve fincanım o kadar hoşuma gittiki, bu güne kadar blogumda fon olarak kullanmamak için kendimi zor tuttum.

Hülya'cığımın hediyeleri bitmemişti, ikinci paketi açtığımda ise gördüğünüz bu sanat eseri ile karşılaştım, çalıştığı yer olan Çanakkale Seramik'in özel koleksiyonunda yer alan çok şık bir tabak... Tabağı, evden daha fazla zaman geçirdiğim yer olan, işyerimdeki odamda, sehpanın üzerine yerleştirdim, daha fazla göreyim diye...

Mutlaka söz etmem gereken en önemli bölüm ise, Hülya'cığımın bana elleri ile yazdığı mektup. Beni en çok sevindiren ve duygulandıran kısım ise burası idi. Gözlerimin dolduğu an. Kendimi bildim bileli hiç el yazısı ile yazılmış bir mektup almamıştım, üstelik son yıllarda gelişen teknoloji yüzünden bayram kartları tarihe karışmış, kandil ve özel günler sadece sms ve mail ile kutlanır olmuşken, bu mektup bana ilaç gibi geldi desem, hiç abartmış olmam. Mektup masamın üzerinde duruyor ve ben zaman zaman açıp okuyorum.

Beni çok mutlu eden birbirinden güzel hediyelerin ve de harika mektubun için çok teşekkür ederim Hülya'cım.

Gönül Dostları etkinliğini düşündüğün ve bizlere yepyeni arkadaşlar kazandırdığın için bir kez daha teşekkürler Sevda'cım... Emin ol, etkinlik amacına ulaştı... Çanakkale'ye yolum düştüğünde arayacağım bir dostum var artık...

Benim kime hediye gönderdiğimi merak ediyorsanız; Bir Demet Fesleğen blogunun sahibi, sevgili Eda'ya... Umarım hediyesini beğenmiştir.

Devamını Oku...

29 Ağustos 2007 Çarşamba

Türk Gecesi

0 yorum

Sevgili Ayşe'ciğimi bir etkinlik sayesinde tanımış ve ilk tanıdığım gün bir solukta bütün blogunu okumuştum. Neşeli anlatımları, tariflerin yapım aşamalarını anlatması, izlediği filmleri anlatması, herşeyi çok hoşuma gitmişti. O gün bu gün sıkı bir takipçisiyim. :) Sevgili Minik Kuş'un blogunu da onun sayesine tanıdım ve çok sevdim.
Bu iki sevimli bayan,
I Love Turkish Food blogunu yaptılar ve ülkemizin tanıtımı için karşılık beklemeden çalışıp gönüllü turizm elçilerimiz oldular, ben kendi adıma sizleri gönülden kutluyor ve sizlerle gurur duyduğumu belirtmek istiyorum şirin kızlar...
Gelelim konumuza, detaylarını
Ayşe ve I love Turkish food'da görebileceğiniz "Türk Gecesi" "Gecemiz" var, bu gün. Ben, mutfakta sadece kek, kurabiye ve pratik yemekler yapabildiğim ve henüz oturaklı ağır Türk yemekleri yapma aşamasına gelemediğim için, arşivimden yenge destekli:) iki lezzet ile katılıyorum gecemize. Umarım beğenilir...

Ülkemiz için son derece anlamlı olan bu günü sayenizde daha coşkulu kutlayacağız. Emekleriniz için bir kez daha teşekkürler, Ayşe'cim ve Minik Kuş'um...

Devamını Oku...

28 Ağustos 2007 Salı

Patlıcan Salatası

0 yorum
Patlıcan Salatası

YAZ GÜZELİ...
Balık Sofrası'nda yer alan salata ve mezeleri ayrı ayrı yayınlayacağımı söylemiştim, Patlıcan Salata'sı ile başlamaya karar verdim. Araştırmalar patlıcanın az miktarda da olsa nikotin içerdiğini söylüyor, ben hayatım boyunca sigarayı değil içmek, elime bile almadığım halde tam bir patlıcan sever olarak, bedenimden peşin peşin özür diliyorum. :)
Patlıcan salata'sını tüm yaz boyunca sık sık yaparım ve bu güne kadar patlıcan salatası yaptığımı sanırdım,
Piknik'te, sevgili Münevver Abla'nın, Patlıcan Salatası'nı yiyene kadar. Kendisinden aldığım tarif ile geçenlerde denemiş ama misafirlerin soğan ve sarımsak ile arasının nasıl olduğunu bilmediğimden koymamıştım. Balık Sofrası'na orjinal haliyle yaptım ve inanılmaz bir lezzet ile karşılaştım. Sizlerede yaz bitmeden denemenizi öneririm.

Malzemeler
  • 4 Adet (Orta Boy) Patlıcan
  • 2 Adet Sivri Biber
  • 1 Adet (Orta Boy) Domates
  • 2 Adet Kırmızı Biber
  • 1 Adet Kuru Soğan
  • 2 Diş Sarımsak veya 2 Çay Kaşığı Sarımsak Tozu
  • 3 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1/2 Limon Suyu
  • 1 Yemek Kaşığı Sirke
  • 3-4 Dal Maydanoz

Yapılışı

  • Patlıcanları, kırmızı biberleri ve sivri biberleri üzerine bir kaç kesik atarak, domatesleri ikiye bölerek közleyin. (Ben bu işlem için, fırının ızgarasını kullanıyorum)
  • Fırından çıkar çıkmaz, hepsinin kabuklarını soyun ve bir kaba küçük küçük doğrayın.
  • Ayrı bir kapta küçük kare şeklinde doğradığınız soğanları, fazla öldürmeden 1 çay kaşığı tuz ile ovun, durulamayın.
  • Patlıcan, domates ve biberlerin olduğu kaba, soğan, sarımsak, zeytinyağ, limon suyu, doğranmış maydanoz ve sirkeyi ekleyin, tüm malzemeleri karıştırın.
  • Buzdolabında 1 saat kadar dinlendirdikten sonra servis yapın.
Devamını Oku...

26 Ağustos 2007 Pazar

Balık Sofrası 2007

0 yorum
Balık Sofrası

ÇEŞİT ÇEŞİT MEZELER İLE BALIK KEYFİ...
Hafta sonu, İlker ve Bahar ile balık keyfi yapalım dedik, dördümüzde balık sofrasında en çok meze yemekten hoşlandığımız için, Bahar ile birlikte soframızı bir meze ve salata açık büfesine çevirdik adeta...
Özellikle deniz börülcesi ve karides tava, Bahar'ın spesiyal lezzetleri olduğu için, ne zamandır baskı yapıyorduk kendisine :)
Sonuçta beklediğimize değdi, deniz börülcesi, karides ve roka salatası muhteşemdi.
Benim önceden hazırladıklarım ile birlikte, oldukça zengin bir soframız oldu. Sofrayı hazırlaması iki saatten fazla sürdü, ama gece boyunca beylerden aldığımız iltifatlar hepsine değdi.
Çeşitlerin hepsi birbirinden güzel olmuştu, hele sıcak tahin helvası o kadar muhteşem bir final olduki, saat gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, sağlıklı yaşamı boşverip, bir güzel mideye indirdik...

Balık soframızdaki lezzetler;

Balık Sofrası

Çeşitlerin hepsini sırayla ayrı ayrı yazılar ile yayınlayacağım. Arşivimin düzenli olması için hepsini tek yazıda yayınlamak istemedim. Listenin tamamı yavaş yavaş link sahibi olacak :)
Devamını Oku...

24 Ağustos 2007 Cuma

Arkadaşlar ile Akşam Yemeği

0 yorum
Ayşem-Selen Akşam Yemeği

EN ŞİRİN (E) ve EN ŞEKER(İM) SOFRA...
Dün gece evimizde yine muhteşem bir gece yaşandı.
Şirine'm, eşi, Sarı şeker'im, dino ve bebi... Evimde değil de, Alice harikalar diyarındaydım sanki. Sohbetler, kahkahalar, bebi'nin koşuşturması her şey o kadar güzeldiki. Hiç bitmesin istedim dün gece, ama bitti.
Biz çoktan kaynaşmıştık da, eşlerin sohbeti görülmeye değerdi, biz nasıl ilk görüşmemizde birbirimizi tanıyor gibi olduysak, aynı şey onlar içinde geçerliydi. Nasıl tanıştık, nasıl evlendik, kayınpederler ile neler yaşandı, bir bir ortaya döküldü. Eşlere blog dünyası hakkında bilgiler verildi :) Tabiki sohbete zaman yetmedi, en kısa zamanda bu ortamın bir pazar kahvaltısında tekrarlanması, böylelikle daha uzun sürmesine karar verildi.
Selen'cim, Ayşem'cim; sizi çok sevdim ve bir blog sahibi olmaya karar verdiğime, en çok bana sizleri kazandırdığı için seviniyorum...
Ayrıca bebi'nin yüz ifadesine bakarmısınız, nasılda alışmış, önce fotoğraf çekilecek, sonra yemek yenecek olayına. Hangisinden başlasam diye plan yapmakta :)

Soframızdaki Lezzetler;

Ayşem-Selen Yemekler

Patlıcan salatasını bu kez her zaman yaptığım gibi değil, sevgili Münevver Abla'nın yaptığı gibi hazırladım. Piknik'te koca bir tabak yemiş ve tarifini istemiştim kendisinden. Patlıcanları, domatesi ve biberi ayrı ayrı közleyerek doğradım ve zeytinyağı, tuz ve 1/2 limon suyu ekledim. (Soğan ve sarımsak koymadım) Muhteşem oldu, artık bende patlıcan salatası yapabiliyorum :)

Ayşem - cheesecake
Ayşem'ciğimin getirdiği muhteşem cheesecake. İltifat olsun diye, söylemiş olmak için söylemiyorum inanın ben bu güne kadar, bundan daha güzel bir pasta yemedim, gecenin yarısı koca bir dilim daha kesip yedim, düşünün artık. Tarifi sayfasında...

Ayrıca Ayşem'ciğim bize hediye olarak muhteşem bir pasta tabağı getirmiş. Geçenlerde eşimle çarşıda dolaşırken, ne zamandır ayaklı pasta tabağı istediğimi ama gönlüme göre bir model bulamadığımı anlatıyordum, Ayşem beni duymuş sanki ve bu güzel tabağı getirmiş bana. Sarı Şeker'im ben sana artık daha ne diyeyim, teşekkürler o kadar yetersizki...

Ayşem - Kurabiyeler

Bunlarda Bebi'nin bize getirdiği kurabiyeler :) henüz yemeye kıyamadım, vazonun içinde durmaktalar, ne zaman kıyıp da yeriz hiç bilmiyorum...
Devamını Oku...

21 Ağustos 2007 Salı

Fındıklı Mahlepli Kurabiye

0 yorum
Mahlepli Kurabiye

100.YAZI ...
Hafta sonu kahvaltı etkinliği için
Patatesli Çörek yaparken, bir yandan da dergiyi karıştırmaya devam ediyordum, henüz kahvaltı da etmediğimden sanırım, hepsi gözüme çok güzel görünüyordu.
Hatta şekerpare,
revani gibi kurabiye ve kek şeklinde şerbetli tatlıları sevmediğim halde, onlar bile gözüme güzel gözüktü :)
Sonuçta, çörekler fırından çıkıncaya kadar birde kurabiye yapayımda, bir tatlı bir tuzlu çeşidim olsun diyerek mahlepli tatlı kurabiyeleri yapmaya karar verdim. Mahlepi hep tuzlu tariflerde denemiş ve neredeyse haftada bir
Mahlepli Tuzlu Kurabiye yapan biri olarak tatlı kurabiyedeki halinide çok merak ettim doğrusu. Tarifin orjinalinde ceviz vardı, ben evde hazır kavrulmuş fındık olduğu için fındık ile yaptım.
Hamurunda ise neyi eksik yada fazla yaptığımı bilmiyorum ama bir türlü toparlayamadım ve şekil vermeden koparıp, tepsiye dizdim. Kurabiyeler, inanılmaz lezzetli, kıyır kıyır ve sanki içinde tahin varmış gibi oldular. Tavsiye ederim.

Malzemeler

  • 3 Adet Yumurta Sarısı
  • 6 Yemek Kaşığı Toz Şeker
  • 100 Gr. (Yumuşamış) Margarin
  • 1/2 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Yemek Kaşığı Mahlep
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • Un (yaklaşık 4 su bardağı)
  • 1 Su Bardağı (iri çekilmiş) Fındık

Yapılışı

  • Yumurta sarısı ve şekeri, mikser ile şeker eriyene kadar çırpın.
  • Margarin, sıvı yağ, vanilya ve mahlep'i ekleyerek çırpmaya devam edin.
  • Fındığın 2/3'ünü ve azar azar un ekleyip, hamur haline getirin.
  • Hamurdan parçalar koparıp, fındığın geri kalanına batırın ve yağlı kağıt serili tepsiye dizin.
  • Önceden 180 derecede ısıttığınız fırında, 20-25 dk. kadar pişirin.

NOT: Aranızda benim gibi düşünen varmı bilmiyorum ama, Balküpü marka şeker, adı gibi gerçekten balküpü. Tariflerdeki ölçüleri bire bir uyguladığım zaman bana göre çok tatlı oluyor, bu nedenle ölçüleri biraz azaltıyorum. Kurabiyelerde, bunu unutarak dergideki ölçüyü uyguladım ama sonuçta çok tatlı kurabiyelerim oldu. Sizde balküpü kullanıyor ve benim gibi iç bayıltan tatları sevmiyorsanız, kurabiyeleri 5 yemek kaşığı şeker ile yapmanızı öneririm.

Mahlepli Kurabiye - Tatlı

MAHLEPLİ ŞEKERPARE
Yukarıda da uzun uzun anlattığım gibi, çok tatlı yiyecekleri sevmediğimden, bu kurabiyeler bana çok tatlı geldi.
Bende, bir cezvede bir su bardağı su ve bir esmer şeker ile ılık bir şerbet hazırladım. Kurabiyeler henüz sıcakken yedi sekiz tanesini alıp, ılık olarak üzerlerine gezdirdim. Tam tahmin ettiğim gibi mis kokulu, kıtır fındıklı şekerparelerim oldu :)
Devamını Oku...

19 Ağustos 2007 Pazar

Patatesli Çörek

0 yorum
Patatesli Çörek

YE #25 KAHVALTI...
Aslında kahvaltı etkinliği için çok farklı düşüncelerim vardı, fırında peynirli ekmek yapmayı düşünüyordum ama bir türlü fırsat olmadı,
Fırında Sucuk yazımda söylediğim gibi kahvaltılarda dilim ekmeklerin üzerine ya zeytinyağ ve baharatlar ile karıştırdığım beyaz peyniri sürerek fırına veriyorum yada sucuk.. Her ikiside çok güzel oluyor, hatta ekmekleri kızartıp, yağını çektirdikten sonra rendelenmiş kaşar, salam ve mayonezi karıştırıp ekmeklerin üzerine sürdüğüm bir tarif varki nefis oluyor, en kısa zamanda yapıp sizlerle paylaşacağım.
Hafta sonu, 12 yıllık tarihi eser kıvamındaki Sofra dergimden Patatesli Çörek yaptım, her dergiyi karıştırdığımda gözüme çarpıyordu bu çörekler ama erteliyordum sürekli fazla miktarda oluyor diye, dergide pastırmalı ve peynirli yapılmıştı, ben patatesli yaptım, diyebilirmki gönül rahatlığı ile sonuç; muhteşem... Kahvaltıya yapın, beş çayına yapın, hediye yapın götürün. Benim her misafir geldiğinde çayın yanına yapacağım bir tuzlu tarifi oldu kendileri...
Kahvaltı etkinliği için ev sahibi
Lezize'ye teşekkür ediyor ve kolaylıklar diliyorum.

Malzemeler
  • 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Su Bardağı Yoğurt
  • 125 Gr. Margarin
  • 1 Çay Kaşığı Tuz
  • 1 Tatlı Kaşığı Mahlep (Ben ekledim)
  • 1 Adet Yumurta Akı (Sarısı üzerine sürülecek)
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • Un

Yapılışı

  • Tüm malzemeler ile, önce sıvı malzemeleri çırpıp sonra toz malzemeleri karıştırıp birlikte eleyerek, yumuşakça bir hamur yoğurun. Hamuru dinlenmeye bırakın.
  • 4 Adet orta boy patatesi tuzlu suda 15-20 dk. haşlayın, (çok hamur gibi olmasın). Patatesleri rendeleyin ve biraz sıvı yağ ile 4-5 dk. kavurun. Altını kapatınca 2 yemek kaşığı süt ve tuz, karabiber, kırmızı biber ekleyin.
  • Hamuru 3 parçaya bölün ve dikdörtgen şeklinde açın, (çok ince açmanıza gerek yok) ortasına malzemeyi koyun ve yanlardan kapatın. Üzerine yumurta sarısı sürün ve çörek otu ile susam serpin.
  • 190-200 derecede altı, üstü kızarana kadar pişirin.
Devamını Oku...

16 Ağustos 2007 Perşembe

Çikolatalı Fındıklı Kek

0 yorum
Fındıklı Kek

KEK ? PANDİSPANYA? :)
Evet, külkedisi mutfağa geri döndü, e
Prenses'likte bir yere kadar canım, fazla uzatmamak gerek :)
Dün akşam yine bir kek denemesi yaptım, daha önce defalarca
pasta yaptığım ve çok memnun kaldığım Sevgili Burcu'nun pandispanya malzemelerini biraz değiştirerek kek yaptım.
Sonuç tam hayalimdeki gibi olmadı, biraz kuru bir kek oldu. Normalde pandispanyayı ıslattığımız için bu farkedilmiyor sanırım. Ama bir süre buzdolabında bekletip, üzerine bol çikolata sos dökünce browni kıvamında gayet güzel bir pasta oldu. Özellikle içindeki hafif yanmış fındıklar çok yakışmıştı.
Ofistekilerin sorusu şu oldu; "Neden, çok güzel yaptığın bir şeyde ikinci kez mutlaka değişiklik yapıyorsun? Geçen seferki gayet güzeldi?"
Benim de yanıtım; "E, aynı tarifi blog'ta yayınlayamamki, farklı olması gerek" :))

Malzemeler
  • 4 Adet Yumurta
  • 1 Su Bardağı Şeker
  • 1 Su Bardağı Yoğurt
  • 125 Gr. Margarin
  • 80 Gr. (1 paket) Bitter Çikolata
  • 2 Su Bardağı Un
  • 1 Yemek Kaşığı Kakao
  • 4 Yemek Kaşığı Kavrulmuş Fındık
  • 1 Paket Kabartma tozu
  • 1 Paket Vanilya
Yapılışı

  • Yumurta ve şekeri mikserle krema kıvamına gelinceye kadar çırpın. Yoğurt ve erimiş margarin ve çikolatayı ekleyin. Karıştırmaya devam edin. (Margarin ve çikolatayı birlikte çok kısık ateşte erittim)
  • Ayrı bir kapta toz malzemeleri eleyin ve fındık ekleyin. Sulu malzemeyide ekleyerek, hafifçe karıştırın.
  • 175 derecede ısıttığınız fırında yaklaşık 45 dk. (kürdan temiz çıkıncaya kadar) pişirin.
Devamını Oku...

13 Ağustos 2007 Pazartesi

Alaçatı & Assos Tatili

0 yorum

Lale Lodge

ALAÇATI & ASSOS ve RÜYA BALAYI
Evet, ben döndüm. Yok ben dönmedim. Galiba döndüm... Ama niye hala oradayım gibi hissediyorum ? ... Çok güzeldi...
Kendi kendime konuşuyorum sabahtan beri, tadı hala damağımda kalan nefis bir balayından döndüm, sizlere şımaracağım biraz şimdiden kusuruma bakmayın.:) Aslında biz kasım ayında evlendik ama hem işlerimizin yoğunluğundan hemde kış olduğu için balayı yap(a)mamıştık.
Arada sırada, ufak hafta sonu kaçamakları yaptık,
Mudurnu ve Sapanca gibi ama oralardayken eşime "Ohh, ne güzel gecikmiş balayımızı yapıyoruz" dediğimde, "Hayır, bunlar balayı değil, sana öyle bir balayı yaşatacağımki, evet balayı budur" diyeceksin demişti... Haklıymış.
Bana beş gün süren bir rüya yaşattı. Şimdi sizlerle paylaşırken, bir kez daha yaşıyorum sanki.
Gezimizin teması "Balayı" olduğu için, fotoğraflarda hiç doğa, çiçek, böcek yok:) Tamamen yiyip içip, yatmak üzerine kurulu.
Çeşme-Alaçatı; Ege mezeleri, İzmir Topçu'da; çöp şiş,Kordon'da kahve, Assos, Erdek, Bursa ve tabiki iskender kebap..
Birde gittiğimiz yerlerin isimlerinide yazdımki, sizlerede tavsiye olsun, yolunuz düşerse uğramak isterseniz diye...

Lale Lodge

Lale Lodge

Balayımızın ilk durağı, üç gün geçirdiğimiz Çeşme - Alaçatı'daki Lale Lodge. Küçük ama çok şık bir butik otel, Hakan Lale ve annesi tüm detaylar ile ilgilenip, kendinizi özel hissetmeniz için herşeyi yapıyorlar.

Lale Lodge

Lale Lodge

Balayı odasına girince gözlerime inanamadım, romantizm adına düşünebilecek her şey düşünülmüştü sanki, bana sadece keyfini sürmek kaldı...

Alaçatı Tatili - 2007

Alaçatı Tatili - 2007

Kahvaltıda yediğimiz herşey kendi bahçelerinden ve ev yapımı idi desem? Hakan bey'in annesi her sabah çeşitli börekler ve taze limonata yapıyor, bahçelerinin meyvelerine, domateslerine, zeytinlerine doyamadık. Patlıcanı ağzına bile sürmeyen eşim, patlıcanlı böreği neredeyse bayılarak yedi. Zeytinyağı bile kendi bahçelerinden elde ediliyormuş. Reçeller de öyle, tabi bunlarla birlikte yediğimiz enfes İzmir tulumunuda unutmamam gerek.

Fontana Plajı

Alaçatı Tatili - 2007

Alaçatı Tatili - 2007

Hakan Bey'in önerisi ile gittiğimiz Fontana Plajı. Hem deniz, hem de tesis olağanüstü idi. (Web sayfasındaki kalabalık kesinlikle yoktu.) Genellikle turizm kataloglarında gördüğümüz yabancı adalardan çok daha güzel, üstelik kendi ülkemiz, plajda içim hem keyif, hem de gururla doldu...

Alaçatı Tatili - 2007

Alaçatı Tatili - 2007

Her biri sanat eseri gibi olan Alaçatı'nın taş evleri ve sokakları...

Alaçatı Tatili - 2007

Alaçatı'da İstanbul boğazındaki yalıları andıran bir site. Her evin önünde bahçesi ve yelkenlisi bulunmakta :)

Alaçatı Tatili - 2007

Balayımızın son iki gününü geçirdiğimiz, Assos... Denizi tertemiz ve buz gibiydi. Sahil şeridi ise çok romantik. Assos'a sadece akşam yemeği yemek için bile gitmeye değer, kendinizi bir masalın içinde hissediyorsunuz. Özellikle ben, beşinci günün sonunda artık kendimi prenses sanmaya başlamıştım. Gerçek dünyaya nasıl ne zaman dönerim, bilemiyorum... :)

Assos'ta isterseniz otellerin önündeki iskelelerde yada 8 km. uzaklıktaki Kadırga Koyu'nda denize girebilirsiniz. Her ikisinide öneririm. Ancak aynı öneriyi kaldığımız Nazlıhan Otel için söyleyemeyeceğim, çünkü ikiside butik otel olmasına karşın, Lale Lodge başta kahvaltıları olmak üzere tüm dekorasyonu ile tam bir masal evi idi...

Devamını Oku...

6 Ağustos 2007 Pazartesi

Meyveli Turta

0 yorum
Meyveli Turta

TURTA DENEMELERİ & 2
Uzun zamandır aklımda meyveli turta yapmak vardı, ama evde benden başka kimse yemeyeceği için, misafir gelmesini bekliyordum.
Nihayet pazar günü annemlere kahvaltıya giderken yaptım ama bu güne kadarki en maceralı çalışmam oldu:)
Sadece başarılı çalışmalarımızı değil, hayal kırıklıklarımızıda, sonraki denemelerde tavsiye olması için paylaşmamız gerektiğini düşündüğümden turtayı yayınlamaya karar verdim.
Tarifi Sofra dergisinden aldım, beni şimdiye kadar hiç yanıltmadı,
Kabaklı Salata, Mini Tart ve Tiramisu en sık yaptığım lezzetler aynı dergiden.
Bademli turta tarifi ne zamandır gözüme çok hoş görünüyordu, sırf bu yüzden son zamanlarda yediğimiz bütün kayısıların çekirdeklerini biriktirdim ve badem elde ettim:)
Ama turtayı sabah sabah yaptığımdan sanırım, un yerine yanlışlıkla 1 fincan nişasta koydum (Evde üzeri yazılı olmayan tek kavanoz olan nişastayı tadına bakıp un sanarak eklemişim :(
Bu nedenle kurabiye kıvamında çok sert bir tart hamuru oldu, siz verdiğim ölçüler ile yaparsanız ve kalıbıda katı yağ ile yağlarsanız, güzel bir turta hamuru olacağından eminim,ama ben bir dahaki sefere
Mini Tart hamurunun içine badem yada fındık koyarak yapacağım.
Kremasının tarifini sevgili Burcu'dan aldım ve içine bir limon kabuğu rendeledim, mükemmel oldu.
Ayrıca aldığım hazır tart jölesi meyvelerin üzerinde deniz anası gibi durduğundan,
Jöleyi'de Burcu'nun tarifi ile hazırladım, hazıra göre çok daha iyi oldu ama hayalimdeki şeffaf görüntü yine olmadı. Bu konuda önerilerinize açığım...

Malzemeler

Tart Hamuru için;
  • 3 Fincan (Türk Kahvesi Fincanı) Pudra Şekeri
  • 1 Su Bardağı + 1 Fincan Un
  • 1 Fincan Çekilmiş Badem
  • 150 Gr. Margarin yada Tereyağ
  • 1 Yumurta Akı

Krema için;

  • 1,5 Su Bardağı Süt
  • 1 Çay Bardağı Toz Şeker
  • 1/2 Çay Bardağı Un
  • 1 Tatlı Kaşığı Buğday Nişastası
  • 2 Yumurta sarısı
  • 1 Çay Kaşığı Vanilya
  • 1 Limon Kabuğu Rendesi

Tart Jölesi için;

  • 1 Çay Bardağı Su
  • 1 Yemek Kaşığı Toz Şeker
  • 1 Yemek Kaşığı Nişasta

Yapılışı

  • Tart hamuru malzemelerini yoğurun ve yağlı kağıt serdiğiniz tart kalıbına elinizle bastırarak yayın. Üzerine yağlı kağıt serin ve iki avuç fasulye serpin (kabarmaması için) 180 derece ısıtılmış fırında 20 dk. pişirin. Fırından çıkarıp kağıdı ve fasulyeleri alın, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Krema malzemelerini muhallebi yapar gibi pişirin kaynayınca altını kapatın ve karıştırarak soğutun. Ilınmış olan hamuru kağıdından çıkarıp düz bir tabağa alın ve kremayı yayın.
  • Kremanın üzerine istediğiniz meyveleri dizin.
  • Tart jölesini karıştırarak pişirin ve yine karıştırarak soğutun, meyvelerin üzerine dökün.


Not: Bu yazı'dan sonra kısa bir tatile çıkıyorum. Eşimle hala yapamadığımız balayını gerçekleştireceğiz inşallah. Kendimi bir süredir nöbetçi blogger :) ilan etmiştim ama, biyolojik saatim beni tatil tatil diye uyarmaya başladı. Sadece 5 gün sonra; tatil anıları, fotoğraflar ve yeni tarifler ile burada olacağım. Sevgiler...

Devamını Oku...

5 Ağustos 2007 Pazar

Kremalı Mantarlı Makarna

0 yorum
Kremalı Mantarlı Makarna

BENİM İÇİN ANA YEMEK; MAKARNA...
Beni ve blogumu tanıyanlar az çok biliyorlar. Mutfakta zaman geçirmeyi severim ama tek bir çeşit için saatler harcamayı çok sevmem.
Yaptığım yemekler, tatlılar hep pratik, basit, işten gelir gelmez yapılabilecek tariflerdir. Birde annelerden yana çok şanslı olduğum ve buzluğumda
Köfte, İçli Köfte gibi yapımı uğraşmalı yiyecekleri hep hazır bulduğumdan bana makarna, pilav ve salata tarzı yiyecekler yapmak kalıyor.
Geçenlerde canım dışarıda severek yediğim kremalı, mantarlı yada deniz mahsullü makarnalardan istedi, neden kendim yapmıyorum dedim, becerirsem bir şey daha öğrenmiş olurum.
Hayatımda ilk defa krema kullandım:) ve bütün yapımı uydurdum ama sonuçta sizlere de sunabileceğim ve benim sık sık yapacağım bir makarna tarifi elde ettim.

Malzemeler
  • 8-10 Adet Mantar
  • 7-8 Yemek Kaşığı Krema
  • 1/2 Paket Makarna
  • Tuz, Taze Nane, Reyhan

Yapılışı

  • Mantarları üzerindeki siyahlıklar gidene kadar iyice yıkayın, dörde bölün.
  • Bir tavada, biraz zeytinyağ ile pişirin. Bu sırada saldığı suyu kaşıkla alın kısa bir süre kendi yağı ile kızartın.
  • Kremayı (ben göz kararı koydum ama yukarıda verdiğim ölçü kadar olduğunu düşünüyorum, siz zevkinize göre krema miktarını arttırabilirsiniz.) ekleyin ve 30 sn. kadar kaynatıp altını kapatın. 3-4 yaprak taze nane ve 2 yaprak reyhanı küçük küçük doğrayıp sosa ekleyin.
  • Makarnayı, içine biraz zeytinyağ, tuz ve bulyon eklediğiniz suda haşlayın, süzün. Her zaman yaptığınız yağ ile kavurma işlemini çok az bir miktar ayçiçek yağı ile yapın, krema ekleyince çok yağlı bir makarna oluyor.
  • Makarnanın altını kapatın ve sosu ekleyip, karıştırın.
Not 1: Taze iken nefis oluyor ama ben ertesi gün mikrodalgada ısıtıp yedim, tadı hala çok güzeldi.
Not 2: Reyhan, (Fesleğen) benim evde genellikle eksik etmediğim nefis bir tat. Marketlerde, maydanoz, dereotu ve taze nane ile birlikte satılıyor. Salataların içinde nefis oluyor, makarnaya da çok yakıştı, denemelerim devam edecek:)
Devamını Oku...

2 Ağustos 2007 Perşembe

Sebzeli Pirinç Pilavı

0 yorum
Garnitürlü Pilav

PİLAV DENEMELERİMDE SON NOKTA :)
Uzun zamandır blogumun adının hakkını veremediğimi düşünmekteyim, neden derseniz ailenin hünerli bayanlarının nefis lezzetlerini ve püf noktalarını paylaşmak için yola çıkmıştım en başta...
Evlendiğimizden beri çeşitli pilav denemelerim olmakta ve eşim, yaptığım pilavdan iki tabak yediği günlerde dahi, "Anneminki gibi olmamış" demekte...
Bu cümle beni ziyadesiyle motive etmekte :)
Geçen hafta, Sevgili Nagehan annemi arayarak detaylı bir şekilde pilavı nasıl yaptığını dinledim ve kendimce yine dayanamayıp minik eklemelerde bulunarak garnitürlü pilav yaptım.
Sonuç; "Sen kaptın bu işi, anneminki gibi olmuş."...

Malzemeler
  • 2 Su Bardağı Pirinç
  • 3 Su Bardağı (kaynar) Su
  • 3 Yemek Kaşığı Bezelye
  • 3 Yemek Kaşığı Havuç (Küp Küp Doğranmış)
  • 3 Yemek Kaşığı Konserve Mısır
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Paket (tavuk) Bulyon
  • 1 Yemek Kaşığı Limon Suyu
  • 1 Çay Kaşığı Toz Şeker

Yapılışı

  • Öncelikle, pirinci üzerini 1 parmak geçecek kadar kaynar su ile ıslatın. Suya iri iri doğradığınız yarım limonu ve 1 yemek kaşığı tuzu ekleyin.
  • Bezelyeyi ve havucu pişme süreleri farklı olduğundan ayrı ayrı haşlayın ve süzün.
  • Bir teflon tencereye sıvı yağı koyun ve kızdırın.
  • Yaklaşık yarım saat beklettiğiniz pirinci, suyun altında şeffaflaşana kadar yıkayın. Kızgın yağa ekleyin ve bir kaç dk. kavurun.
  • Kaynar suda bulyonu eritin, şeker ve limon suyu ile pirince ekleyip, karıştırın.
  • Mısır, havuç ve bezelyeyi ekleyin ve hafifçe karıştırın.
  • 2-3 dk. yüksek ateşte, daha sonra kısık ateşte (yaklaşık 10 dk.) suyunu çekene kadar pişirin.
  • En az 30 dk. dinlendirdikten sonra karıştırıp servis yapın.
Devamını Oku...

1 Ağustos 2007 Çarşamba

Truff

0 yorum
Truff

HER EVİN TRUFFU FARKLI :)
Bloglarda gezerken sürekli truff tariflerine rastlıyorum ve neredeyse hepsinin yapılışı farklı.
Sadece çikolata şeklinde yada sevgili
Burçin gibi mozaik pasta şeklinde yapanlar var...
Bana göre truff elimizdeki malzemeleri değerlendirmek için yapılan, şık tadımlıklar anlamına geliyor.
Ben nedense, bire bir aynı malzemeleri kullansakta, her evde pişen kekin tadının farklı olduğunu, bu nedenle de her evin truff'ununda farklı olduğunu düşünüyorum. Geçen hafta yaptığım ve alt fotoğrafta görülen pastamın keki kalıptan çıkarırken parçalandı :( bu nedenle pastayı iki katlı yapmak zorunda kaldım.
Pasta iki katlı olunca kullandığım hazır kremada arttı, bende ikisini bir güzel yoğurarak kakao ve hindistan cevizine buladım.
Kakao ve hindistan cevizi karışınca rendelenmiş çikolata görüntüsü veriyor ve çok hoş oluyor.
Yemekten sonra kahve ile ikram ettim, pastadan daha çok ilgi görmesine ise sevineyimmi, üzüleyimmi bilemedim:)

Malzemeler
  • 1 Su Bardağı (parçalanmış) Kakaolu Kek
  • 3-4 Yemek Kaşığı Pasta Kreması
  • Kakao ve Hindistan Cevizi (süslemek için)

Yoğun Çikolatalı Pandispanya

Devamını Oku...