BİR KAR HİKAYESİ...Bembeyaz bir hafta sonu ve ondan daha beyaz başlayan yeni bir haftadan herkese merhaba :)
Hafta sonunun karlı olması, bütün programların iptal olup, evde oturmamıza neden oldu. Ne biz bir yere gidebildik, ne bize kimse gelebildi.
Gelmek üzere yola çıkanlar da yarı yoldan geri döndüler.
Böyle havalar da eve kapanmak, en çok benim gibi, hobisi mutfak olan kişilere yarıyor :)
Sıcacık evimiz de, camdan baktığımızda, bembeyaz yolları, çatıları ve ağaçları izlemesi, fırında pişen kek ve kurabiye sayesinde evi saran tarçın ve zencefil kokusu, ocakta tıkırdayan ıhlamur...
Hatta bu satırları yazarken, bir yandan da lapa lapa yağan karı izlemek...
İşte kış keyfi diye ben buna derim.
Tabi bu satırları yazarken; bu keyfi yapmak bir yana, dışarıda çalışmak zorunda olan, evleri soğuk olan, yeterli yiyecekleri olmayan kişileri de düşünüp, çok kederleniyorum orası ayrı... Allah herkesin yardımcısı olsun inşallah.
Bu sabah yaşadığımız ve beni çok ama çok duygulandıran bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle.
Sabah işe gitmek üzere, evden çıktık, eşim arabanın karını buzunu temizlerken, bende elimden geldiğince ona yardım ediyordum. Uzun temizlik sonrası; "bu iş zincirsiz olmayacak" dedi eşim.
Hemen yanımızda başka bir arabanın sürücüsü de zincir takıyor, yan apartmandan bir amca da ona yardım ediyordu.
İşleri bitince, eşim kendisinden bize de yardımcı olmasını rica etti. Hemen kabul etti amca sağolsun.
Diğer arabaya göre, bizimkisinin takma işlemi, lastik ebatından dolayı, epey uzun sürdü. Amca, bazen karın üzerine diz çökerek, bazende çıplak ellerini kara koyarak uzun uzun uğraştı sonunda zincir takıldı.
Ben arabanın içinde beklerken, içimden de sürekli düşünüyordum, hala hayatta böyle insanlar kaldı mı ? Ne kadar şanslıyız diye...
İşimiz bittiğinde, amca "hadi selametle" dedi, "hayırlı işler"...
Ben arabadan indim, elini öpmek istedim, vermedi. "Çok sağolun, Allah razı olsun, tuttuğunuz altın olsun" gibi aklıma gelen bütün güzel duaları söyledim :)
Çokta içimden gelerek bir teklifte bulundum; "lütfen eşinizle bir akşam bize yemeğe gelin"...
Amca bir an bile düşünmeden; "yok artık, o kadar da değil" dedi...
O kadar da değil mi ? ? Nasıl yani ? Peki ne kadar ??
Bu kısacık cümle beni nasıl duygulandırdı anlatamam size, neredeyse ağlayacağım. Benim için dağlardan büyük olan bu yardım, amcanın gözünde normal, bir komşunun zaten yapması gereken basit bir şeydi demekki, yemeğe çağrılacak bir durum yoktu ortada.. Nasıl bir alçak gönüllülük, nasıl kocaman bir kalptir bu yarabbi.
İşe gelene kadar, başta kendim olmak üzere, çevremdeki herkesin bu kadar iyi, bu kadar yüksek gönüllü olması için dua ettim. Herkes birbirine karşı böyle iyi, fedakar davransa kötülük diye birşey kalırmı ki bu dünyada...
AY ÇÖREĞİGelelim ay çöreğine. Hafta sonu mutfak keyfi ürünlerinden biri kendisi :)
Ben ay çöreğinden pek anlamam, yani çok aram yoktur. Pastaneden bir şeyler alırken bir tane de ay çöreği alayım demedim hiç :) ama eşim çok sever.
Önceki yaptığım da, ay çöreği ile arası iyi olan pek çok arkadaşa da tattırdım ve yorumların hepsi de olumluydu.
Pastanelerde satılan ay çöreği ile ilgili, pek çok olumsuz şey de okudum ve işittim, satılmayan ya da artan bayatlayan tüm kek, kurabiye vs.nin yoğrularak içinin hazırlandığı gibi...
Doğrumudur, söylentimidir bilemem, dediğim gibi benim pek aram yoktur zaten :)
Kendi yaptığımı sevdim ama, özellikle fırından yeni çıktığında kahve ile inanılmaz oluyor.
- İç malzemesi truf yapar gibi, artan kekleri değerlendiriyorsunuz, tarçın ve ceviz olmazsa olmazı... - Orjinal tarif olsun diye eklemedim ama elim portakala gitti gitti geldi, sanki portakal kabuğu rendesi de çok yakışır gibi, denemek lazım :)
- Kakaolu kek kullanmama rağmen, lezzet vermesi için kakao da ekledim, eğer sade kek kullanacaksanız kakao miktarını biraz arttırabilirsiniz.
- Süt miktarını da göz kararı ayarlamanız mümkün, karışım kum gibi dağılmayacak ama tamamen ıslak birbirine yapışıkta olmayacak.
- Üst süslemesi için en çok file fındık yakışıyor ama evde olmadığı için, bu kez susam serptim.
Malzemeler (12 adet)Hamuru için;- 125 Gr. Tereyağ yada Margarin
- 1/2 (yarım) Su Bardağı Süt
- 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Pudra Şekeri
- 3,5 Su Bardağı Un (yaklaşık)
- 1 Paket Kuru Maya
- 1 Adet Yumurta
- 1 Tutam Tuz
İç Malzeme için;
- 3 Su Bardağı (robotta çekilmiş) Kakaolu Kek
- 1 Çay Bardağı (iri kırılmış) Ceviz
- 1 Yemek Kaşığı Pudra Şekeri
- 1 Yemek Kaşığı Kakao
- 1/2 (yarım) Su Bardağı Süt
- 1 Tatlı Kaşığı (tepeleme) Tarçın
Yapılışı
- Oda sıcaklığında iyice yumuşamış olan yağ ve pudra şekerini mikser ile 1-2 dk. çırpın.
- Süt, yumurta, tuz ve mayayı da ekleyip çok az daha çırpın.
- Karışıma unu azar azar ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurun.
- Hamuru 12 eşit beze yapın.
- İç malzeme için verilen tüm malzemeleri bir kaba koyun, çok hamur gibi olmaması için elinizle yoğurmayın, kaşık ile iyice karıştırın.
- Hamur bezesini oklava yardımı ile hafif üçgen olacak şekilde, mümkün olduğu kadar ince açın.
- Hamurun geniş tarafına, dolu dolu 1,5 yemek kaşığı iç malzeme koyun ve sarın.
- Uç kısımları kendinize doğru çevirerek, ay şekli verin.
- Üzerine yumurta sarısı sürün ve susam yada file fındık serpin.
- Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, üzeri ve altı turuncu oluncaya kadar, yaklaşık 35-40 dk. pişirin.