Banner 468 x 60px

 

30 Mart 2009 Pazartesi

Kıymalı Ispanak Yemeği Tarifi

0 yorum
Evinizde dolaşan bir karınca sizi bütün bir gün eğlendirebilir mi?

Bu sabah Emre'm mutfakta çöp kutusunda gezinen bir karınca görmüş...
Anneeee diye çığlık çığlığa...zıp zıp zıplıyor mutfakta.
Kedileri,köpekleri,kuşları,dinozorları,tavşanları vs. hepsini tanıyor ve seviyordu fakat bu küçüçük varlıklar ilk defa dikkatini çekmiş yavrumun. Uzun uzun izledi önce onu. Siyah olduğunu, küçük olduğunu keşfetti. Mutfakta bir telaş başladı ikisi arasında:)
Talihsiz karınca sürekli Emre'den korkup korkup çöp kovasına kaçıyor.
Emre 'de kovayı karıncanın evi zannediyor...Tık tık çöp kovasına vuruyor kapıya vuruyormuş gibi... sonra merhabaaaa diyor..
zavallı karınca neye uğradığını şaşırmıştır kesin:)

Oğlum küçük görünen koskoca yüreğiyle ekmek kırıntıları attı arkadaşına, biraz su damlacıkları gönderdi çöp kovasına...en son koca bir muzu yedirmeye çalışıyordu ki müdahale etmek zorunda kaldım:))))
Bir süre sonra da sevgili karıncamız da bizi terk edip kayıplara karıştı:)

Emre baktı ki arkadaşı evinde(çöp kovasında) yok bu defa da kendisi karınca oldu , bütün evi saatlerce emekleyerek dolaşıp durdu veee yorgunluktan uyuya kaldı:)))

annesi de o uyurken gülümseyerek nefisss bir ıspanak yemeği yaptı yorgun karıncaya:)

Sevgi dolu bir çocuk yetiştirmeye çalışıyorum ve ne mutlu bana ki sanırım bunu başarıyorum. Küçük karıncam çok seviyorum seni:)

Bu kadar börtü böcek muhabbetinden sonra yemek tarifi vermek pek uygun olmadı ama bugünkü maceramızı paylaşmak istedim sizinle:)

Hepinizi öpüyorum ve hemen tarife geçiyorum;



ISPANAK YEMEĞİMİZ İÇİN,

MALZEMELER:

1 Kg. ıspanak
1 adet soğan
2 yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı kadar pirinç
tuz
karabiber
kıyma
su

YAPILIŞI:

Ispanaklarımızı iyice börtü böceğinden ayıklanması için sirkeli sularla yıkıyoruz,doğruyoruz.
geniş bir tencerede sıvıyağda soğanı ve kıymayı iyice kavuruyoruz.
Salçasını ilave edip,tuzunu,karabiberini serpiştiriyoruz.
Sos fokurdamaya başlayınca yıkanmış ,doğranmış ıspanaklarımızı ve yıkanmış pirinçlerimizi ilave ediyoruz. Üzerini geçeçek kadar sıcak su ilave edip pirinçler pişinceye kadar pişiriyoruz.
isteğe göre sarmısaklı yoğurtla servis yapıyoruz.

Afiyet, Bal Olsun...
Devamını Oku...

24 Mart 2009 Salı

Tefal ActiFry Etkinlikleri #1

0 yorum

ActiFry Etkinlik Banner

Bloguma her yazı yazdığımda aslında az da olsa heyecanlanıyorum. Hani sanatçıların; "yıllar geçsede her sahneye çıktığımda dizlerim titriyor" demesi gibi :)
Ama bazı yazıları yazarken özellikle çok heyecanlanıyor, defalarca yazıp yazıp siliyorum :)
İşte bu yazı da benim için öyle...
Bir önceki yazıda anlattığım gibi, hafta sonu Tefal ActiFry sayesinde nefis bir gün geçirdik. Günün sonunda ortaya harika bir fikir atıldı; "Tefal Actifry Etkinlikleri" ve hepimiz bu fikre bayıldık. Hatta diğer etkinlikler gibi her ay bir konu belirleyerek bunu düzenli hale getirmeye karar verdik.
Sevgili misscilek (bu arada bir isim bu kadarmı sevimli olur, yazarken bile hoşuma gidiyor; çilek...) etkinliğin ilk ev sahibi olmamı önerdiğinde önce küçük bir şok yaşadım, sonra "tabiki" dedim. O anda diğer arkadaşlara üç dört saniye gelen süre bana abartmıyorum beş dakika gibi geldi.
Çünkü bu güne kadar; "ya layıkı ile yapamazsam, ya sunum kısmı istediğim gibi olmazsa, ya bazı şeyleri unutur ve bazı arkadaşların kalbini kırarsam, vs.. vs.." gibi bir sürü düşünceden dolayı cesaret edip hiç bir etkinliğe ev sahibi olmak için başvurmamıştım.
Sevgili çilek, günün sonunda ayrılırken, beni bu konuda çok rahatlattı, uzun zamandır blogumu izlediğini ve bu organizasyonu en iyi şekilde yapabileceğime inandığını söyledi, diğer arkadaşlar da mailleri ile bana bu konuda tam destek verince geriye mutlulukla hazırlıklara başlamak kaldı.
Etkinlikte kullanacağım şahane banneri ise canımın içi Yasom hazırladı. Onun benim için çok ama çok anlamlı desteğini hayatımın her köşesinde o kadar çok hissediyorumki, daha öncede bu yazımda uzun uzun bahsetmiştim, üstelik o yazıda anlattığım sadece bir kısmıydı, blogumla ilgili tüm düzenlemelerde nasıl yoruyorum kendisini bir bilseniz :) Yaso, söylemişmiydim; seni seviyorum...

Tefal ActiFry

Evet, bu uzun girişten sonra gelelim asıl konuya :)
Etkinlik konusu;
Tefal Actifry ile yapılabilecek; "Ana Yemekler"...
İlk etkinliğe ev sahibi yapıyor olmanın avantajını sonuna kadar kullandım :) ve oldukça zengin bir konu belirledim.
Çünkü cumartesi bizzat gördükki, ActiFry ile sadece patates kızartılmıyor, nefis yemeklerde yapılıyor.
Kısaca özetlemek gerekirse; ActiFry ile

  • Et ve Tavuk Sote
  • Çeşitli Sebze Kavurmaları
  • Makarna yada Pilav
  • Börekler
  • Çeşitli baharatlar ile tatlandırılmış patates yemekleri

yapabilirsiniz. Bunlar benim ilk etapta aklıma gelenler. Tabiki yaratıcılık hayal gücünüz ile sınırlı :)
Etkinliğe katılmak için, blogunuz olmasına gerek yok. Eğer evinizde ActiFry kullanıyorsanız; Adınız, soyadınız, yaşadığınız şehir, ve yemeğin tarifi ile bir fotoğrafının olduğu bir e-postayı;
hunerlibayanlar@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Tarifinizi yayınlamaktan mutluluk duyarım.
Etkinliğe son katılım tarihi; 04 Mayıs 2009. Haydi hanımlar, beyler heyecanla tariflerinizi bekliyorum :)

SAYFALARINIZA EKLEMENİZ İÇİN ETKİNLİK BANNER KOD ;


Devamını Oku...

23 Mart 2009 Pazartesi

Tefal ActiFry Etkinliği

0 yorum
Tefal-Actifry

YİNE GÜZEL BİR GÜN :)
Evet, başlık her zamanki gibi anlatacaklarımın bir cümle ile özeti...
Cumartesi günü, Tefal sayesinde yine çok keyifli bir gün yaşadım.
Hani güzel bir söz vardır, üst üste bir kaç kez güzel yerlere gidip, keyifli zaman geçirince, "leyleği havada gördüm bu yıl" deriz. İşte benim için de 2009 güzel etkinlikler ve eğlenceler anlamında tam anlamıyla leyleği havada gördüğüm bir yıl olarak geçiyor :) ve bu durumdan çok memnunum, aman nazar değmesin :)
Güzellikler Uno ile başladı, keyifli kahvaltılar, geziler, eğlenceli aktiviteler yapıyoruz Uno ile.
Sevgili Ayşem ve Atilla bey sayesinde, birbirinden güzel, dünya kadar Softbowl kalıbım oldu ve mutfakta bir çok yeni deneme yapıyorum oyuncaklarım ile :)
Geçtiğimiz haftalarda posta kutuma düşen, sevgili Zümrüt hanımın davet mektubu ile Tefal de hayatıma eğlenceli bir giriş yapmış oldu :)
-Sizlerle tanışmak, sohbet etmek, yeni ürünümüzü tanıtmak ve birlikte eğlenceli bir aktivite yapmak istiyoruz. diyordu Zümrüt hanım. Daveti hemen kabul ettim ve heyecanla Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi'nde gerçekleşecek organizasyon için geri sayıma başladım :)
Aktiviteyi heyecanla beklememin nedeni yanlızca arkadaşlarımla keyifli bir gün geçirecek olmam değildi. Eşimin akıllara durgunluk veren patates kızartması sevgisi ! nedeniyle bir süredir Tefal'in yeni ürünü Actifry ile ilgileniyordum.
Her ne kadar satış görevlisi; "defalarca denedik, gerçekten patates kızartması gibi oluyor" desede içimdeki şüpheyi bir türlü atamıyordum. Çünkü 1 kg. patates, 1 yemek kaşığı yağ ile kızarıyordu ve mantığım bir türlü bunu kabul edemiyordu :)

Actifry Etkinliği

Cumartesi, kendi ellerim ve gözlerim ile konuyu test ettim ve gerçekten inanamadım. Patates kızartmasına çok ama çok yakın bir lezzet ile karşılaştım. Yani fırın patates veya haşlanmış patates tadı değildi kesinlikle, kızarmış patates tadı alınıyordu ve içerdiği yağ miktarını göz önüne alınca, aradaki minik lezzet farkı bence önemli değildi :)

Actifry-Patates Kızartması

ActiFry patatesi güzelce kızartmıştı ama benim aklımdaki soru işaretleri hala bitmemişti. Her ne kadar evimizde neredeyse her akşam patates kızartması yapılıyorsa da, sadece patates kızartması için kocaman aleti almak mantıklımıydı ?

Actifry-Çoban Kavurma

Usta şefimizin açıkladığı; yapacağımız yemekler listesini görüp, hazırladıktan sonra tadına da bakınca aklımda hiç soru işareti kalmadı. Çünkü hazırladığımız çoban kavurma inanılmazdı ! Hatta şahsi düşüncem, yaptığımız yemeklerin içinde en başarılı olandı.
Yani ürünün reklamını ben yapacak olsam, kesinlikle patates değil, "1 kaşık yağ ile dört kişilik bir akşam yemeği" şeklinde bir slogan hazırlardım :)

Actifry-Kabak Tatlısı

ActiFry ile hazırladığımız kabak tatlısı. Lezzeti alışılagelmiş kabak tatlısından biraz farklı idi. Şeker ve bal birlikte karamelize olmuştu ve gerçekten çok farklı ve lezzetli idi. Aynı tarif ile elma yada armut tatlısı yapmak istiyorum ilk fırsatta.

Actifry-Çoban Kavurma

Günün sonunda eşim ve ben evimize ActiFry almak konusunda ikna olmuştuk artık, özellikle çoban kavurma nedeniyle :)

Tefal-Actifry

Sevgili Zuhal ActiFry ile yepyeni lezzetler yapmamızı ve bloglarımızda yayınlamamızı önerdi. Miss Çilek ise bu tarifleri "ActiFry Etkinlikleri" haline getirmemizi...
Etkinlik fikrine hepimiz bayıldık, her ay bir bloggerın ev sahipliğini yapacağı ve harika tariflerin ortaya çıkacağı çok güzel bir etkinlik başlatmaya karar verdik.
Hatta sevgili İpek, etkinliğe ilk ev sahipliğini benim yapmamı istedi, hiç beklemediğim ama çok onore olduğum bir teklif oldu bu...
Blog hayatım boyunca, mükemmeliyetçilik huyum ve "ya layıkı ile yapamazsam" korkusu ile hiç bir etkinliğe ev sahibi olmak için başvurmamıştım. İpek'in güzel sözleri beni o kadar motive ettiki, "tamam" deyiverdim :)
Bu yazının Tefal ActiFry ve cumartesi günümüz ile ilgili olmasını istediğim için, etkinlik ile ilgili daha fazla bir şey yazmayacağım. Öncelikle sevgili arkadaşlarıma mail gönderip, onlarla birlikte bir etkinlik konusu belirleyecek, daha sonra banner ve diğer hazırlıkları yapıp, en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım.
Keyifli günümüzü daha detaylı paylaşmak isterseniz, sevgili eşimin çektiği 253 fotoğraftan :) seçerek oluşturduğum fotoğraf galerisi ile sizleri başbaşa bırakıyorum.

**** TEFAL - ACTIFRY ETKİNLİĞİ / FOTOĞRAF GALERİSİ ****

Devamını Oku...

16 Mart 2009 Pazartesi

Mısır Unlu Kurabiye

0 yorum
Mısır Unlu Kurabiye

UN KURABİYESİ KIVAMINDA...
Mısır ekmeğinin tadı hala damağımda iken, bu kurabiyenin tarifini görür görmez yapmaya karar verdim :)
Son yaptığım mısır ekmeğinden dolayı, bu aralar mısır unu ile o kadar barışığım ki, hangi tarifin içine girse süper olacak gibi hissediyorum. Bu kurabiye bu anlamda benim hızımı biraz kesti diyebilirim, yani mısır unu her girdiği yeri çok farklı bir hale getirmiyormuş :)
Kurabiye, çok lezzetli idi, başlıktada dediğim gibi un kurabiyesi gibi, yumuşacık ve deyim yerinde ise bulgur bulgur ağızda dağılan bir kıvamda oldu. Tat olarak, ben mısır unu tadını hissetmedim içinde ama genel olarak beğendiğim bir kurabiye oldu.
Çay daveti sofralarında, sade kurabiye çeşidi olarak çok hoş bir ikram olabilir, özellikle üzerine fındık serper yada bir parça nutella veya reçel sürerseniz gerçekten harika oluyor. Hazır pastane kurabiyelerine de benziyor tadı.
Son olarak kurabiyeyi, yaptığınız gün tüketmenizi öneririm, ertesi gün fazlası ile yumuşuyor :)
Kurabiyenin tarifi Sn. Ayşe Tüter'e ait. Ben bazı değişiklikler yaptım, tarifi kendi ölçülerim ile yazıyorum.

Malzemeler
  • 1,5 Su Bardağı Mısır Unu
  • 100 Gr. Tereyağ
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 2 Çay Bardağı Toz Şeker
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Adet Yumurta
  • 1 Çay Bardağı Süt
  • 3 Su Bardağı Un (yaklaşık)

Yapılışı

  • Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağ, sıvı yağ ve şekeri mikser ile iyice çırpın.
  • Yumurta, süt, mısır unu ve kabartma tozunu ekleyin.
  • Unu azar azar ekleyip, yoğurarak, ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur yapın. Kıvamı tutturduğunuzda un eklemeyi bırakın.
  • Hamuru 10-15 dk. dinlendirin.
  • İstediğiniz şekil ve büyüklükte kurabiyeler yapın ve yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin.
  • 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 20-25 dk. pişirin. (Kurabiyenin alt tarafı pembeleşmiş ise, pişmiş demektir.)
  • Ilınınca üzerine fındık tozu serpin yada reçel veya nutella sürün.

Benzer Tarifler;

Devamını Oku...

15 Mart 2009 Pazar

CEVİZLİ VE ZENCEFİLLİ KEK

0 yorum


Bu nefisss keki canım öslemim için hazırladım...geçen hafta güzel kızıyla birlikte bana çaya geldiler...birlikte süper bir gün geçirdik.

Emreciğimle Melis oyun oynamaya çalıştılar. Oyuncakları pek paylaşamasalarda çok iyi anlaştılar diyebilirim...İkisi de öyle sevgi dolu ki görmenizi çoook isterdim.Birbirlerini sarılıp öpmeleri vardı ki gördüğüm en güzel görüntüydü diyebilirim. Allah nazarlardan korusun yavrularımızı.

Melis gittikten sonra oğlum inanılmaz üzüldü tabi ,benim de içim parçalandı...
Bütün gece kardeş sayıkladı yavrum.Babasına anlata anlata bitiremedi.

İyi ki geldiniz özlemciğim çok güzel bir gün geçirdik sayenizde:)
Seni şimdiden özledim canım benimmm:)

Haftaya da kızlar toplantısı bende:)))Heyecanla bekliyorum sizi kızlar...

Gelelim kekimize...Kekin tamamını maalesef makinamın pili bittiği için çekemedim:)

Görünmeyen diğer yarısı öslemle benim midemizde:)))

Hafif ve içi nemli nefisss bir kek oldu. denemenizi tavsiye ederim:) Ellerime sağlık:)

MALZEMELER:

3 Adet yumurta

1,5 su bardağından bir parmak eksik toz şeker

1 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı süt

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

2 çay kaşığı toz zencefil

2 çay kaşığı tarçın

1/2 su bardağı kadar kırılmış ceviz

3 su bardağı kadar un


YAPILIŞI:

Yumurtalarla şekeri köpük köpük olana dek çırpıyoruz.
Sonra diğer malzemeleri de ilave edip,karıştırıyoruz ve önceden ısıtılmış 160 derece fırında pişiriyoruz...




AFİYET , BAL OLSUN

SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER

Devamını Oku...

12 Mart 2009 Perşembe

Akşam Yemeği Sofrası

0 yorum
Fatoş'un Sofrası

FATOŞ'UN LEZZETLİ SOFRASI...
Hafta sonu eşimle çok şık ve çok lezzetli bir sofraya konuk olduk. Blogumu düzenli takip edenler, bazı isimlere artık aşinalar. Fatoş gibi, Ahmed gibi :)
Fatoş, çok eski bir arkadaşım -artık yılını söylemekten çekineceğim kadar- ve paylaştığımız çok anı, birbirimizden öğrendiğimiz çok şey var.
Benim, -hani şu çok beğendiğiniz, sofralarım, sofra aksesuarlarım var ya- işte onların temelidir Fatoş. Evlenmeden önce bekar yaşadığı evinde bile, birbirinden güzel tabaklar, bardaklar kullanır ve ikramlarını çok şık yapardı hep.
Benim bir alışveriş merkezine girdiğimde, hiç bir yere bakmadan doğruca Paşabahçe ve Mudo'ya girmemin ve hiç bir şey almayacak bile olsam, "acaba yeni neler gelmiş?" diye şöyle bir bakınmamın da temelleri yıllar önce Fatoş tarafından atılmıştır.
"Mutfakta sadece kek, kurabiye yapılmaz, aynı zamanda yemek de pişirmek gerekir" şeklindeki fırçaları :) sonunda işe yaramış ve beni yemek de yapabilir hale getirmiştir :)
Hamarat arkadaşım hem uzun zamandır evli ve hemde "kariyer de yaparım, çocuk da yaparım, mis gibi de ev çekip çeviririm" atasözünün cap canlı bir örneği :)
Hafta sonu bizi mükemmel şekilde ağırladı, yemeklerinin hepsi birbirinden lezzetli idi, gitmeden önce "ben rejimdeyim, sadece et veya kereviz yiyebilirim" dedim ama.... Nerdee?
Tıka basa yedim hepsinden, hele makarna ! İki tabak yedim, pişmanmıyım ? Hayır :) dört gündür kereviz ve bamya yiyorum, açığı kapatmak için :)

Soframızda nelermi vardı?
  • Kırmızı Biberli Mercimek Çorbası
  • Kekikli Biftek - Patates Kızartması
  • Kremalı Parmesan Peynirli Makarna
  • Mevsim Salata
  • Peynirli Börek
  • Portakallı Zeytinyağlı Kereviz

Kremalı Parmesan Peynirli Makarna

KREMALI PARMESAN PEYNİRLİ ve FESLEĞENLİ MAKARNA
Makarnanın ismini yazmak, yapılış süresinden daha uzun onu belirteyim :)
Yapımı neredeyse makarna haşlama süresi kadar. Çok pratik ama inanılmaz lezzetli oluyor.
Eğer sizde dışarda yemek yerken makarnayı ana yemek olarak kabul edip, sipariş ediyorsanız :) ve benim gibi yoğun, babamın tabiriyle yerken ağzınızın içine bulaşan lezzetleri seviyorsanız bu makarnaya bayılacaksınız.

Malzemeler
  • 1/2 (yarım) Paket Makarna
  • 1 Kutu (200 ml) Krema
  • 1 Su Bardağı (rendelenmiş) Parmesan Peyniri
  • 1 Tatlı Kaşığı Kuru Fesleğen

Yapılışı

  • Makarnayı biraz sıvı yağ ve tuz eklediğiniz bol suda haşlayın. (Diri yada yumuşak olmasını kendi damak zevkinize göre ayarlayın)
  • Makarnayı süzün, parlak olmasını isterseniz, üzerine 2 su bardağı kadar su dökerek durulayın.
  • Ayrı bir tavada, kremayı, fesleğini ve parmesan peynirini karıştırın. Orta ateşte karıştırarak, kaynayıncaya kadar pişirin. Kaynayınca ocağı kapatın ve sosu sıcak makarnaya ekleyip karıştırın. Mutlaka sıcak servis yapın.

İlgili Yazılar;

Devamını Oku...

9 Mart 2009 Pazartesi

Hünkar Beğendi

0 yorum
Hünkar Beğendi

TÜRK MUTFAĞI KLASİKLERİNDEN...
İşte uzun zamandır,denemelerini yaptığım ve arşivimde mutlaka yer almalı diye düşündüğüm bir tarif daha.
Benim gibi, Türk mutfağı lezzetlerine düşkün, patlıcan olsunda nasıl olursa olsun, ama közlenmiş olursa daha iyi olur :) diyenler için bir başyapıt...
Hünkar beğendi; eğer dışarıda yemek yiyorsak ve bulunduğumuz yer lezzetlerine güvendiğim bir yer ise menüdeki ilk tercihim olur her zaman, çok severim kendisini :)
Evde yapmaya karar verince, internette biraz araştırdım önce ve çok güvendiğim bir sitenin tarifini hemen denedim. Sonuç benim için hayal kırıklığı oldu, çünkü yemeğin beğendi kısmındaki un ve süt miktarı çok fazla idi. Yerken patlıcan tadı hiç alınmıyordu, sanki başamel sos yiyormuş hissi veriyordu.
Bende bir cesaretle, kendi ölçülerimi oluşturdum, "e nede olsa bunca zamandır bir yemek blogu hazırlıyorum, azıcık hakkım var bir şeyler üretmeye:)" diye düşündüm. İyikide düşünmüşüm, ortaya çıkan lezzet beni çok mutlu etti, gerçek bir hünkar beğendi idi :)
Efendim, hünkar beğendi fotoğraftan da anlayacağınız üzere sofraya getirir getirmez, sıcak sıcak servis edilmesi gereken bir yemek, "öyle süsleyip püsleyelim, stüdyoya alalım, afilli bir fotoğrafını çekelim" denecek bir lezzet değil :)
Yemeğin pişmesine saniyeler kala, sofrada yerini hazırladığımı, masaya koyduğum anda eşimin deklanşöre bastığını :) ve hemen servis ettiğimi özellikle belirtmek isterim.
Hünkar beğendiyi et sote de soğan sevmediğim için, kendi damak tadıma göre yani salçalı biftek hazırlayarak servis ettim, tarifte bu şekilde... Siz kendi damak zevkinize soğanlı, salçalı, domatesli vb. bir et sote hazırlayabilirsiniz. Tek ricam yorumlarda, "bilgileriniz eksik, hünkar beğendinin et kısmı böyle olmaz vs.." şeklinde yorumlar yazmamanız...
Son olarak bu yemeğin yapımında büyük emeği olan sevgili Ahmed'e teşekkürleri bir borç bilirim, hatta ben sadece malzeme ölçülerini ayarlayıp, kendisine tarif etmek dışında neredeyse elimi bile sürmedim bu nefis lezzete...

Malzemeler

Beğendi için;
  • 6-7 Adet Kemer (ince-uzun) Patlıcan
  • 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Tereyağ
  • 2 Yemek Kaşığı (tepeleme) Un
  • 1 Su Bardağı (200 ml) Süt
  • 1/2 Su Bardağı (çok minik doğranmış) Kaşar Peyniri
  • Tuz

Et sote için;

  • 5-6 Parça Dana Bonfile
  • 1 Yemek Kaşığı Domates Salçası
  • 1 Yemek Kaşığı Biber Salçası
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1/2 Çay Bardağı Su
  • 1 Çay Kaşığı Kekik

Yapılışı

  • Öncelikle patlıcanları fırının ızgarasında közleyin. Kabuklarını soyup, kararmaması için üzerine limon sürün. Minik minik doğrayın ve bir süzgecin içinde bekletin.
  • Etleri; enlemesine ve 1 cm.lik şeritler halinde doğrayın. Bir kez sudan geçirin ama çok yıkamayın.
  • Etleri büyükçe bir tavaya alın ve kısık ateşte, 15-20 dk. kendi suyu ile pişirin. Bu aşamada mümkün olduğunca az karıştırın. Etler suyunu çekince, ocağın altını biraz açın ve sıvı yağın yarısını ekleyin. Ara ara karıştırarak etlerin kızarmasını sağlayın. Kızarınca ocağı kapatın.
  • Küçük bir tavada kalan sıvıyağı ısıtın ve su ile salçaları ekleyin. Karıştırarak 1-2 dk. pişirin.
  • Salçalı karışımı, etlere ekleyin ve 1-2 dk. birlikte pişirin. Ocağı kapatınca, bir çay kaşığı kekik serpin.
  • Ayrı bir tavada, orta ateşte tereyağını eritin. Unu ekleyin, topaklanmaması için hızlıca karıştırarak, 1 dk. kadar kavurun. (Bu aşamada çırpma teli yada silikon spatula kullanmanızı öneririm)
  • Sütü ekleyin ve yine sürekli karıştırarak pişirmeye devam edin. 1-2 dk. sonra karışım ısınacak ve minik minik öbekler oluşacaktır. (Kaynamaya başlayacaktır).
  • Bu aşamada, patlıcanları ekleyin ve karıştırın, patlıcanlarda iyice ısınınca, kaşar peynirini ekleyin ve bir iki kez karıştırıp, ocağı kapatın. Kaşar peyniri, karışım sıcaklığı ile eriyecektir. Kaşar peynirini rendelemek yerine minik minik doğrarsanız, yemeği çatalınıza aldığınızda nefis bir şekilde uzayacaktır :)
  • Beğendiyi geniş bir servis tabağına alın, üzerine soteyi ekleyip, sıcak sıcak servis edin.
Devamını Oku...

8 Mart 2009 Pazar

TARÇINLI VE FINDIKLI KURABİYELER

0 yorum

Bu nefis kurabiyeleri eşimi şımartmak için yapıyorum:)

Görünce gözleri parlıyor canımın:))))

Emre Bey pudra şekerinden elleri kirlendiği için pek yüz vermiyor bu kurabiyelere:)

Herkesin hoşlanacağı bir lezzet... çabuk bayatlamıyor ve yerken ağızda dağılıyor.

Hem kolay hem de çok lezzetli...denemenizi tavsiye ederim.Biz çook seviyoruz.




Malzemeler:

250 gr. margarin

5 yemek kaşığı pudra şekeri

1 paket vanilya

3,5 su bardağı kadar un

1 su bardağı kadar fındık


Üzeri için;

Tarçın

Pudra şekeri


Yapılışı:

Yumuş yumuş olan margarini ve pudra şekerimizi iyice karıştırıyoruz.

Elenmiş unu ve vanilyayı da ilave edip kıvama gelene kadar yoğuruyoruz.

Dişe gelecek şekilde dövülmüş fındıkları da ilave edip tekrar yoğuruyoruz.

İstediğimiz şekli verip önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzerleri pembeleşene kadar pişiriyoruz.

Soğuduktan sonra pudra şekeri ve tarçın karışımımızı nefis kurabiyelerimizin üzerine serpiştiriyoruz.


AFİYET , BAL OLSUN


SEVGİLER , ÖPÜCÜKLER


Devamını Oku...

6 Mart 2009 Cuma

Akşam Yemeği Sofrası

0 yorum
Akşam Yemeği Sofrası

DOSTLUK SOFRASI...
Eşim ve ben dostlarımızla, arkadaşlarımızla zaman geçirmeyi, onları evimizde ağırlamayı yada birlikte gezmeyi çok severiz. Arkadaşlarla yapılan en basit aktiviteler bile yanlız olana göre daha zevklidir bizim için.
Çok lüks bir tatil yerinde yanlız olmaktansa, basit şirin bir pansiyonda arkadaşlarımız ile birlikte olmakta daha güzeldir...
Hele bu arkadaşlar artık hayatınızın bir parçası olmuş, size kardeşiniz kadar yakın dostlar ise.
Geçen akşam da bizim için böyle bir akşamdı.
"Hadi bu akşam bizde yemek yiyelim, yeni bir şeyler deneyelim" dediğimizde, bunun anlamı "ben herşeyi hazırlayana kadar siz salonda keyfinize bakın, ben sizi çağırırım" değildi;
- haydi, mutfağa giriyoruz.
- evet salatayı kim yapıyor?
- patlıcanları kim soyar?
- ben sofrayı kuruyorum.
- ekmek tahtası nerdee?
şeklindeki diyalogların mutfakta çınlaması, kahkahaların havada uçuşması demekti.
Bir saatte hazırlanan cici bir sofra, Of'lu bir beyefendinin :) usta elleri değmiş harika bir ana yemek ve pilav ile salatalar demekti.
Evimizde, hem güzel ve keyifli bir akşam daha yaşandı hemde el birliği ile herşey çabucak yapıldığından, üzerine film keyfi için bol bol zaman kaldı demekti :)

Soframızda nelermi vardı?
  • Hünkar Beğendi (o akşamki toplanma amacımız :)
  • Mısırlı Pirinç Pilavı
  • Kereviz Salatası
  • Mevsim Salata

Kereviz Salatası

KEREVİZ SALATASI
Yapımı çok çok basit olduğu için ayrı bir yazıda yazmaya gerek görmedim ama belki bilmeyenlerde olabilir diye arşivimde olsun istedim.
Kereviz salatasının yapımı çok kolay, tek püf noktası kerevizlerin kararmamasını sağlamak. Bunun için -benim bildiğim- iki yöntem var.

  1. Eğer salatayı yapar yapmaz hemen tüketecekseniz, direk yoğurtlu karışımın içine rendeleyin ve rendelerken de ara ara karıştırarak kararmasını önleyin.
  2. Eğer salatayı bir kaç saat sonra tüketecekseniz; derin bir kasede içine 1 limon suyu sıkılmış su hazırlayın. Kerevizleri bu suyun içine rendeleyin ve salatayı hazırlayacağınız zamana kadar suyun içinde bekletin. Daha sonra, suyunu iyice sıkarak yada salata kurutma aleti ile kurutarak, yoğurtlu karışıma ekleyin.

Malzemeler

  • 2 Adet (Orta Boy) Kereviz
  • 6-7 Yemek Kaşığı Yoğurt
  • 2 Yemek Kaşığı Mayonez
  • 2-3 Diş Sarımsak (ezilmiş)
  • Tuz

Yapılışı

  • Kereviz hariç, diğer malzemeleri çırpma teli ile iyice karıştırın.
  • İsteğinize göre 1. veya 2. yöntemdeki gibi hazırlayın.
Devamını Oku...

4 Mart 2009 Çarşamba

Kahvaltı Sofrası

0 yorum
Annem için hazırlanan sofra

ANNEM İÇİN HAZIRLANAN SOFRA :)
Şık sofralar kurmak benim için bir keyif, hatta bir terapi :)
Hayatımın her alanında aşırı bir sadelikten yanayım, küpe takarsam, kolye takmam, ruj sürmüş isem, gözlerime far sürmem gibi :)
Beni yeni tanıyanlar, giysilerimdeki, saçım ve -olmayan- makyajımdaki sadeliği görünce, önce; "e, normal, olabilir" yorumu yapıyorlar ama iş evimizi görmeye gelince, "ben sadeliği severim, derken abarttığını sanmıştım ama evinizi görünce emin oldum" diyorlar :)
Evimiz yanlızca iki renkten oluşur ve minimalist kavramı dekorasyonumuzun yanında süslü püslü kalır, müze kıvamındadır yani :)
Bunda, resim yapmak, fotoğraf çekmek gibi, güzel sanatlar anlamında çok yetenekli olmamamında bir etkisi varmı bilemiyorum :)
Bunları nedenmi anlatıyorum; özenli, şık ve güzel sofralar kurmak, sofralarımın zevkli bulunması benim bu eksikliğimden dolayı oluşan üzüntümü, oldukça hafifletiyor.
Yukarıda gördüğünüz, size ve bana göre çok sade, yayınlanmasa bile olur şeklindeki kahvaltı sofrasını, pazar günü, annem için hazırladım.
Eşimin, ben kahvaltı sofrasını hazırlarken; "kalabalık yada özel misafirlerin için çok şık sofralar kuruyorsun ama iş annene gelince gelişigüzel bir sofra kuruyorsun, olmazki !" demesini çok haklı buldum. Hemen en sevdiğim örtüleri serdim ve renkleri uyumlu, mavi-beyaz bir sofra kurdum.
Soframızda fazla çeşit yoktu belki ama (sofralarda da sadeliği seviyorum, şaşırmadınız değilmi ? :) annemin çok beğendiği, sürekli "ne gerek vardı kızım" dediği ve bir kaç kez "gerçekten sadece banamı hazırladın ?" diye sorduğu bir sofra oldu.

Sevdiklerimize, ne kadar değer verdiğimizi söylemeyi hatta göstermeyi ertelemeyelim hiç bir zaman olurmu ? Bize göre zamanı geldiğinde, artık çok geç olabilir.
Birileri için iç dünyamızda neler hissettiğimizi sadece Allah bilir, o yüzden hissettiğimiz güzel duyguları içimizde saklamayalım, çok ufak şeylerle bile olsa hissettirelim sevdiklerimize...

Uno Lezzetleri

Soframızda, klasik kahvaltı çeşitlerinin yanısıra nefis Uno lezzetleri vardı. Uno'nun çok tahıllı ve alman esmer ekmeği ile dondurulmuş ürünleri.
Bir önceki yazıda uzun uzun bahsettiğim, bana diyeti bozduran, fena lezzetler bunlar. Hele kruvasan ! Sakın almayın, çok tehlikeliler :)
Devamını Oku...

2 Mart 2009 Pazartesi

Uno Lezzetleri

0 yorum
Uno Lezzetleri

UNO'DAN MUHTEŞEM LEZZETLER VE YAŞATILAN GÜZELLİKLER...
Uzun zamandır, azda olsa kısa da olsa dilimin döndüğünce bir şeyler yazmak istiyordum Uno ile ilgili ama yoğunluktan hiç zaman bulamadım.
Bir önceki yazımda, uzun uzun anlatmıştım aslında ilk buluşmamızı, ama o buluşma ilk ve son değil; önümüzdeki günlerde Uno'nun bize yaşatacağı güzelliklerin bir habercisi imiş sadece...
Yaklaşık dört aydır, Uno bizi kelimenin tam anlamı ile şımartıyor !
-Marmara Yelken Klubü'nde iki nefis brunch, ardından eğlenceli bir Uno fabrika gezisi.
-Düzenli olarak evimize gelen, çeşit çeşit Uno lezzetleri...
-Vee bu hafta sonu yaşadığımız rüya gibi saatler.
Kendi adıma hepsinden çok çok memnunum, çok teşekkürler Uno !
Aynen devam :)

Uno bizi şımartıyor derken, abarttığımı sanmayın, sürekli nefis lezzetler yolluyor bize, yanında kibar kibar mektuplar ile... Ama 2 aydır diyetisyeni ile zorlu bir mücadele veren:) beni çok zor durumda bırakıyor. Gönderdiği lezzetlerin çoğu zaten bildiğim, evimizden eksik etmediğim ürünler; -hamburger ekmeği, tost ekmekleri gibi-

Hatta pastabanları kendimi bildim bileli en beğendiğim ürünleri... "Senin Tiramisu çok güzel, nasıl yapıyorsun?" diyenlere öncelikle "pastaban olarak Uno'ninkini kullanın" derdim hep, hatta bu yazıya link vermek için Tiramisu tarifini tekrar okuduğumda; "kendi yaptığım pandispanya ile beğendim, ama Uno ile çok daha güzel oluyor" diye belirtmişim.

Son gönderdikleri; dondurulmuş ürünler ise gerçekten bir harika. İnanın kibarlık olsun diye söylemiyorum, muhteşem lezzetliler. Hele kruvasanı ağzıma attığımda, gözlerimi kapatıp, bitmemesi için yavaş yavaş bir çiğneyişim vardıki, eşim ve annem gülmekten bir hal oldular. Haftalardır şekerli yada hamur işi bir lezzet yüzü görmeyen bedenim ise mutluluk çanları çaldı :))

DSC00625

Uno biz bloggerların en zevk alacağı şeyleri o kadar iyi biliyorki :)
Kahkahaların ortalığı çınlattığı kocaman lüks bir otel mutfağı, emrimize amade malzemeler, başımızda profesyonel bir aşçı ve bir saatin sonunda yaptıklarımızı tadıp bize not verecek birbirinden ünlü ve uzman isimler.
Bu cumartesi gerçekten hiç bitmesin istedim, zaten hiç bir aktivite olmadan bile biz bloggerlar bir araya gelince harika saatler geçiriyoruz her zaman, çünkü konularımız ortak, zevklerimiz ortak.
Birde üstüne, tek bir hatası bile bulunmayan, her detayı titizlikle düşünülmüş bu muhteşem organizasyon eklenince, yüzümüzde kocaman bir gülümseme ile ayrıldık otelden.
Muhteşem günümüzü, sevgili Yasemin, sevgili Betül ve sevgili Adaş, çok güzel anlatmışlar, bende sabah okuyunca, tekrar yaşadım sanki, sizlere bu güzel ve detaylı yazılarıda mutlaka okumanızı öneriyorum.

Devamını Oku...