Banner 468 x 60px

 

30 Aralık 2008 Salı

Kahvaltı Sofrası

0 yorum
Ahmed-Pınar Bayram Kahvaltısı

YENİ YILIN İLK KAHVALTISI İÇİN...
Aslında bu kahvaltı sofrası, uzun kurban bayramı tatilinde, arkadaşlarımız için bayram kahvaltısı niyetiyle kuruldu. Ama yayınlanması bu günlere denk geldiği için, yılbaşı gecesinin ardından yapılacak kahvaltılar içinde bir seçenek olabilir diye düşündüm.
Malum bu hafta içi bir gün fazladan, pazar kahvaltısı yapacağız :)
Kahvaltı soframızda; klasik kahvaltı çeşitleri, börek ile kek vardı diyeceğim ama kendi bahçemizden toplayıp babacığımın elleri ile yaptığı zeytinlere ve zeytinyağına haksızlık etmiş olmak istemem:)
Birde bu yazıyı yazarken, bir fotoğrafın yaşattıkları ile anlam kazandığını farkettim, mesela siz fotoğrafa baktığınızda, "sıradan kahvaltılıklar işte" diyebilirsiniz ama ben baktığımda, zeytinleri, zeytinyağını ve kelle (mihaliç) peynirini görüyorum, eşimin sıktığı portakal suyunu, arkadaşlarımızın getirdiği nefis lezzetleri, o gün sofrada konuşulanları, kahkahalarımızı...
Evet, bir fotoğraf herkese farklı duygular yaşatabilir öyle değil mi ?...

Soframızdakiler;

Ahmed-Pınar Bayram Kahvaltısı

Sofranın benim için en güzel yanlarından biride, arkadaşlarımızın gelirken hediye olarak, blogumdan seçtikleri tarifleri kendi elleriyle yapıp getirmeleri oldu :)

Cici, klasik yoğurtlu kek'e ceviz eklemiş. Ahmed ise Browni yapmıştı ve servis edeceği tabağı bile kendi elleriyle süsledi :) Üstelik, bu nefis tarifin fotoğrafını beğenmediğimi bildiği için yeni bir fotoğrafını da çekip getirmiş bana :) Hemen değiştirdim tabi :) Ahmed'in blogumda sayısız fotoğrafı var zaten, hatta nefis bir Mantarlı Dereotlu Pilav ve Tavuklu Spagetti tarifi de var... Hünerli Bayanlar, Ahmed ve eşim sayesinde Hünerli Baylar ve Bayanlar'a mı dönüşecek nedir ?:)

Mantarlı Sosisli Börek

Mantarlı, sosisli börek en sevdiğim börek çeşitlerinden biri. Genellikle milföy hamuru ile yapıyorum ama evdeki baklava yufkalarını tüketmek ve yeni lezzetler keşfetmek için, bu kez baklava yufkası ile yaptım. Hepimiz bu şekilde de çok beğendik ama yufkalar çok ince olduğu için ben pek börek yiyormuş gibi hissetmedim, daha çok sote gibi geldi bana. İlk fırsatta milföy hamuru ile de yapıp, fotoğraflayarak tarifi sizlerle paylaşacağım. Çok beğenileceğine eminim çünkü...

Bu yazı ile de tüm sevdiklerimin, blogcu dostlarımın ve siz sevgili okuyucularımın yeni yılını kutlarım. İnşallah 2009 hepimize tüm hayallerimizi getirir, en başta da hepimizin ortak dileği olan sağlık ve ülkemiz için huzur ve refahı tabiki...

Devamını Oku...

29 Aralık 2008 Pazartesi

Uno Alman Ekmeği ile Kanape

0 yorum
Salamlı Kanape

YILBAŞI SOFRASI İÇİN PRATİK BİR SEÇENEK...
Daha önce, Uno ilgili yazımda uzun uzun bahsetmiştim.
Uno ekibinin cici üyeleri :) bloglarımız aracılığı ile hijyenik ve sağlıklı ekmek tüketmemizin ne kadar önemli olduğunu anlatmamızı istemişlerdi bizden, bende dilimin döndüğünce aklıma gelenleri yazmıştım. Geçtiğimiz pazar yine biraraya geldik, bu kez sadece nefis bir kahvaltı ve sohbetle kalmadık, UNO fabrikasını da gezdik. Üretim bölümünü gördük ve zaten güvenle tükettiğimiz ekmeğe, şahsım adına güvenim daha da arttı.
Gezimiz ile ilgili Blogger Sofrası ve sevgili Devletşah detaylıca yazmışlar.
Ayrıca diğer arkadaşlar, Uno ekmek ile çok yaratıcı, nefis tarifler yapmışlar ama ben ve eşim ekmekleri oldukça klasik şekilde :) (tost, hamburger, peynirli sandviç yaparak) tükettiğimiz için bloga ekleyecek enteresan bir tarif çıkaramadım ne yazıkki :)
Fotoğraftaki kanapeleri de eşimin doğum günü yemeğinde hazırlamıştım. Uno alman ekmeğinin üzerine en sevdiğim kanape harcı olan Salamlı-Kaşarlı Kanape harcı hazırlayıp, süsledim hepsi bu...
Bu arada Uno Alman ekmeği, mısır ekmeğine çok benziyor, oldukça tok ve tek başına yenebilecek kadar baskın bir lezzeti var. Biz kanape şeklinde veya üzerine krem peynir sürerek tüketmeyi tercih ettik genellikle, birde bal-kaymak ikilisi ile.
Yılbaşı sofrası için kurabiye kalıpları ile keseceğiniz, salam ve kaşar ile kanapeler yada üzerine kaşar ile rulo yaptığınız pastırmalı kanapeler hazırlanabilir bu ekmek ile, aklınızda olsun :)
Devamını Oku...

23 Aralık 2008 Salı

ZENCEFİLLİ YENİ YIL KURABİYELERİM

0 yorum

YENİ BİR YIL GELİYOR VE BEN HER ZAMAN Kİ GİBİ HEYECAN DOLUYUM:)
BENİM İÇİN DE YENİ YIL BİR ÇOĞUNUZ GİBİ YENİ BAŞLANGIÇLAR DEMEK,YENİ HEYECANLAR, YENİ UMUTLAR DEMEK...
İNŞALLAH HEPİMİZ İÇİN BU SENE GEÇEN SENELERDEN DAHA GÜZEL OLUR:)

YENİ YILDA BİR SÜRÜ ŞEY İSTİYORUM.
AKLIMA GELEN İLK 5 MADDEYİ HEMEN PAYLAŞAYIM:)

1-EMREYLE RAHAT RAHAT MIZIKLANMADAN GEZMEK DOLAŞMAK İSTİYORUM...
2-EMREMİN İŞTAHLI BİR ÇOCUK OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM.
3-İNGİLİZCE VE FOTOĞRAFÇILIK KURSUNA GİTMEK İSTİYORUM.
4-JULIO IGLESIAS'IN KONSERİNE GİTMEK İSTİYORUM.
5-ZAYIFLAMAK İSTİYORUM:)
VS. VS. UZAYIP GİDER BU LİSTE:)

ŞİMDİDEN HEPİNİZİN YENİ YILI KUTLU MUTLU OLSUN.
SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE SAĞLIK DOLU,HUZUR DOLU UZUN UZUN SENELER DİLERİM.

KURABİYE CANAVARI OĞLUM İNANIN BU KURABİYELERE BAYILDI.
GEÇEN HAFTA SONU ABİMLERE YEMEĞE DAVETLİYDİK, BİRAZ DA ONLARA PAKETLEYİP GÖTÜRDÜM.
ABİMİN TATLI KIZI , BENİM CANIM YEĞENİM DE HALAAAA ÇOOOK GÜZEL OLMUŞ,
BUNLARIN BARBİLİSİNİ DE YAP NOOOLURRRR DİYEREK BENİ ÇOOOK MUTLU ETTİ:)))

(CANIM BENİM YAPMAZMIYIM HİÇ, BOL ÇİKOLATALI YAPACAĞIM HEMDE )

KISACA ÇOCUKLARIN SEVEREK YEDİĞİ BİR LEZZET DİYEBİLİRİM.

BİZ ÇOK BEĞENDİK UMARIM SİZ DE BEĞENİRSİNİZ

MALZEMELER:

1 ÇAY BARDAĞI AYÇİÇEK YAĞI
5O GR. ERİTİLMİŞ MARGARİN
1,5 TATLI KAŞIĞI ZENCEFİL
1,5 TATLI KAŞIĞI TARÇIN
2 ADET ODA SICAKLIĞINDA YUMURTA
1 PAKET VANİLYA
1 PAKET KABARTMA TOZU
4 TÜRK KAHVESİ FİNCANI PUDRA ŞEKERİ
ALDIĞI KADAR UN

YAPILIŞI:

BÜTÜN MALZEMELERİMİZİ İYİCE KARIŞTIRIP,KULAK MEMESİ YUMUŞAKLIĞINA GELECEK ŞEKİLDE UNUMUZU DA İLAVE EDİP HAMUR HALİNE GETİRİYORUZ.
15 DAKİKA KADAR DİNLENDİRİP,MERDANE İLE AÇIYORUZ.
KALIPLAR YARDIMIYLA DİLEDİĞİMİZ ŞEKİLLERİ VERİP ÖNCEDEN ISITILMIŞ 170 DERECE FIRINDA 15 DAKİKA KADAR PİŞİRİYORUZ.
İSTEĞE GÖRE PİŞİP SOĞUDUKTAN SONRA PUDRA ŞEKERİ İLE SÜSLEYEBİLİRSİNİZ.




AFİYET, BAL OLSUN...
MUTLU YILLAR






Devamını Oku...

Yeni Yıl Kurabiyeleri

0 yorum

Yeni yıl Kurabiyeleri


YILBAŞI İÇİN HEDİYELİK CİCİLER....

Yeni Yıl Kurabiyeleri

Bayram tatilinde arkadaşlarla bir araya gelip kurabiye partisi yaptık :) Çok ama çok eğlendik. Ortaya da bu ciciler çıktı. Bazılarını yedik ama çoğuna kıyamadık :)

Yeni Yıl Kurabiyeleri

Kurabiyelerde her zaman kullandığım tarifi uyguladım. İkiye ayırıp yarısını kakaolu, yarısını sade yaptım, her ikisinide bolca ince çekimiş fındık ve biraz tarçın ekledim. Çok lezzetli oldular.

Yeni Yıl Kurabiyeleri

Kurabiyeler fotoğraf çekimlerinde bol bol poz verdiler ve yoruldular :) dinlenmeleri ve tazecik kalmaları için tek tek poşetlenip, kurdele ile süslenip, sevdiklerime hediye edildiler.

Birde dip not; ben şimdiden, yeni yılda evlerine gelen konuklarına, çocuklarının okul arkadaşlarına yada işyerindeki arkadaşlarına hediye edilmek üzere kurabiye siparişleri almaya başladım. Sizlerde isterseniz, zevkle hazırlayabilirim. 28.12.2008 akşamına kadar hunerlibayanlar@gmail.com ile bana ulaşabilir ve detaylı bilgi edinebilirsiniz...

Devamını Oku...

19 Aralık 2008 Cuma

Baklava Yufkası ile Kıymalı Börek

0 yorum
Baklava Yufkası ile Karaköy Böreği

BAKLAVA YUFKASI İLE TANIŞTIM :)
Hemde ne tanışma, bir paket baklava yufkası ile denemediğim tarif kalmadı, hala da yarısı duruyor :) Başarılı bulunanları sırasıyla sizlerle paylaşacağım.
Baklava yufkasının değişik tariflerini, Yemek.Name'de gördüm ilk kez ve neler yapılabildiğine şaşırdım açıkçası... Ama her zamanki gibi henüz tatmadan alıp denemeye cesaret edememiştim.
Ne zamanki adaş şekerim bizi evinde ağırladı ve bu yufkadan inanılmaz güzellikte bir ıspanaklı börek yaptı, işte o zaman tamam dedim. Hemen denemelere başlamalıyım :)

İlk aklıma gelen, Karaköy Böreği yapmak oldu, sizde severmisiniz bilmem ama ben bol soğanlı, üzümlü bu böreğe bayılırım.
Babacığım küçükken bizi Sarıyer'e gezmeye götürdüğünde, beni en çok heyecanlandıran bu börek ve köşedeki çay bahçesinde yiyeceğim dondurma olurdu. O zamandan belliymiş ne kadar boğazıma düşkün biri olacağım :)
Aslında kıyma ile de çok aram yoktur, yemeğin içinde, makarnanın veya mantının içinde kıyma olmasından hoşlanmam ama bu börek benim bütün tabularımı yıkıyor:)

Kendi damak zevkime göre (yani oldukça tatlı) ve annemin destekleri ile malzemesini
oluşturduğum bu börek, doğum günü sofrasının da yıldızı oldu, tadan herkes, "hepsi çok güzel, ama börek on numara" dedi.
Denemek için daha ne bekliyorsunuz ? :))

Malzemeler (16 parça börek için)
  • 12 Adet Baklava Yufkası
  • 250 Gr. Kıyma
  • 3 (Orta Boy) Kuru Soğan
  • 1 Yemek Kaşığı (Tepeleme) Kuş Üzümü
  • 1 Çay Kaşığı Şeker
  • Tuz - Karabiber
  • 2-3 Yemek Kaşığı Zeytinyağ (İç harcı için)
  • 2-3 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ (Yufkaların arasına sürmek için)
  • 1 Yumurta Sarısı (Böreklerin üzeri için)
  • Susam (Üzerine serpmek için)

Yapılışı

  • Öncelikle iç harcını hazırlayın. Soğanları minik minik (yemeklik) doğrayın. Zeytinyağ ile orta ateşte, renkleri sararıp şeffaflaşıncaya kadar kavurun. Kıymayı ekleyin. 4-5 dk. sürekli karıştırarak kavurun. Tuz, karabiber ve şekeri ekleyin, bir kez karıştırıp ocağı kapatın ve kuş üzümlerini ekleyin. soğumaya bırakın. (Kuş üzümlerini ayıkladıktan sonra, ılık su içinde 10 dk. bekletip, süzün ve harca o şekilde ekleyin.)
  • 1. yufkayı tezgaha serin, fırça ile üzerine sıvı yağ sürün. 2.yufkayı üzerine serin, tekrar sıvı yağ sürün. 3. yufkayıda serdikten sonra yağ sürmeden, kıymalı harcı üzerine serpiştirin. (Nohut büyüklüğünde ve mümkün olduğunca eşit serpmeye gayret edin)
  • Yufkaları, nazikçe ama mümkün olduğunca sıkı şekilde rulo yapın ve 4 parça olacak şekilde kesin.
  • Tepsinizi hafifçe yağlayın ve börekleri dizin. Üzerine yumurta sarısı sürün ve susam serpin.
  • 180 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 30-35 dk. üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Baklava Yufkası ile Karaköy Böreği

Devamını Oku...

17 Aralık 2008 Çarşamba

Mini Kumpir

0 yorum
Mini Kumpir

AYRIŞTIRILMIŞ AMERİKAN SALATASI :)
Kumpir, eşimin doğum günü sofrasındaki çeşitlerden biriydi. Aslında yayınlanmasıda daha geç olacaktı, hem çok basit bir tarif olduğu için hemde baklava yufkası ile yaptığım kıymalı börek gecenin yıldızı olduğu için.
Ama gelen yorumlar nedeniyle kıymalı börek sırasını bu miniklere verdi :)
Tarif için Oktay Usta'nın sitesinden yararlandım, kendi eklemem sadece muffin kağıtları oldu.
Bundan sonra her kumpir gördüğümde beni gülümsetecek anıya gelince;
Doğum günü akşamı, yiyecek almak için masaya yaklaşan herkese rehberlik ediyordum :) Haliyle farklı görünen her yiyecek ve özellikle kumpir için, "bu nedir?" diye soruyordu arkadaşlar, bende, yorulmadan herkese; "İşte, patates salatası gibi bir şey, altında patates püresi, üzerinde garnitür, turşu, böyle ağzınızda birleşince amerikan salatası oluyor" diye uzun uzun anlatıyorum, sonra arkadan ilahi bir ses; "hayatım, tüketme kendini, kumpir bu kumpir" dedi :) Benim o an nasıl derin bir nefes aldığımı ve "evet yaaa, tabi kumpir" dememi görmeliydiniz, hepimiz kahkahaya boğulduk :)) Sonradan bu durumu benim sarışın olmama değil, doğum günü hazırlıkları için çok yorulmuş olmama bağladık :)
Kumpiri ılık olarak tüketecekseniz, patatesli harcını hazırlarken iki yemek kaşığı rendelenmiş kaşar eklemenizi öneririm, ama benim gibi önceden hazırlayıp, daha sonra soğuk servis edecekseniz, eklemeyin, sertleşiyor ve lezzetli olmuyor, ben son yaptığımda eklemedim.
Patatesli tabanın üzerine, kumpir ile ne yemeyi seviyorsanız (italyan salatası, kısır, vs..) eklemeler de yapabilirsiniz.

Malzemeler
  • 5-6 Adet (orta boy) Patates
  • 1 Çay Bardağı (haşlanmış) Bezelye
  • 1 Çay Bardağı (minik doğranmış, haşlanmış) Havuç
  • 1 Çay Bardağı (minik doğranmış) Kornişon Turşu
  • 7-8 Adet (halka halka doğranmış) Kırmızı Biberli Yeşil Zeytin
  • 1 Yemek Kaşığı (50 gr.) Tereyağ
  • Tuz - Karabiber
  • Mayonez (üzeri için)

Yapılışı

  • Patatesleri haşlayın, soğumasını beklemeden sıcakken rendeleyin. Üzerine, tereyağ, tuz ve karabiber ekleyip, iyice karıştırın. Ele yapışan bir hamur kıvamına geldiğinde, üzerini örterek soğumaya bırakın.
  • Havuç, bezelye, turşu ve zeytinleri karıştırın. (Daha renkli olmasını isterseniz, pancar turşusu da ekleyebilirsiniz)
  • Patatesli harcınız soğuyunca, bir yemek kaşığı kadar alın ve muffin kağıdının içine ortası boş kalacak şekilde yerleştirin. (Ben bu işlem için, 12li muffin kalıbımın bir gözünü kullandım, kağıdı içine koyup, harcı bastırarak kenarlarına yapıştırdım, daha sonra kalıptan çıkarıp, avucumda iç harcını doldurdum)
  • Harcı doldurduktan sonra, hemen servis etmeyecekseniz, buzdolabına kaldırın, mayonezi, kuruyup sararmaması için, servis etmeden önce ekleyin.
Devamını Oku...

15 Aralık 2008 Pazartesi

Eşimin Doğum Günü Yemeği - 2008

0 yorum
Eşimin Doğum Günü -2008

BİR DOĞUM GÜNÜ HİKAYESİ DAHA...
Bu yıl, doğum günü yazısını yazarken; "bir yıl ne çabuk geçti, sanki daha dün gibi eşimin doğum gününü kutlamıştık" tarzında sözler etmeyecektim, artık kabul ediyorum, haftalar gün gibi, aylar hafta gibi, neredeyse ışık hızıyla geçiyor ve ben durumu kabullendim, sadece sağlıklı ve huzurlu geçmesi için dua ediyorum.
Ama bir kaç hafta önce Yaso'cum eşine, "doğum gününe gidiyoruz" deyince, eşi; "E, daha yeni kutladık !" demiş :)) O zaman anladımki sadece bizim için değil herkes için çok hızlı geçiyor zaman...
Bu yıl, geçen yıla oranla sade bir doğum günü yaşadık, bunda en büyük pay benim geçen yıl, beş doğum gününe yetecek kadar sürprizi bir seferde tüketmiş olmam :) Geçen yıl; dergi, sürprizli oyun, fotoğraflı pasta ve kurabiyeler gibi birbirinden hoş sürprizler hazırlamıştık. Bu yıl, herkesin beklenti çıtası çok yüksekti o nedenle :) Bende, davet ettiğimiz arkadaşlara, üzerine basa basa "bu yıl sadece yemek yiyip, sohbet edeceğiz" o kadar dedim:)
Bayram haftası olması nedeniyle, bazı arkadaşlarımız şehir dışında, bazılarıda bebek bekliyor olduğu için :) küçük bir grup toplandık bu kez...
Soframızı bu yıl, salona açık büfe şeklinde kurdum, geçen yıl mutfakta idi ve misafirler salona ve mutfağa bölünmüş, biraz kopukluk yaşanmıştı. Bu kez, bütün gece, yemekler gözümüzün önünde olduğu için, hem sohbet ettik hem de sürekli olarak yedik :)

Eşimin Doğum Günü -2008

Canımın içi Yaso'm bu yılda geçen yıl olduğu gibi en büyük desteğim ve kurtarıcımdı, sağolsun. Hem çeşitleri birlikte kararlaştırdık, hemde üç çeşit yiyecek ve hediye edilecek kurabiyeleri hazırlayarak yine üzerimden kocaman bir yükü aldı. Belkide her doğum gününde en az benim kadar yorulduğu için, eşine daha yeni kutladık gibi geliyordur bu doğum günleri :)

Tabi, sadece doğum günlerinde değil, her misafir davetinden bir gün önce, hızır gibi yetişip, sihirli elleriyle bana yardım eden, çeşitlerin hepsinin enfes olmasını sağlayan annemi de unutmamam gerek, her zaman söylüyorum, annem olmasa ben hiç bir şey yapamam...

Soframızda nelermi vardı ?

Eşimin Doğum Günü -2008

Peynir dolgulu domates ve salatalıkları hazırlamak çok kolay, ama inanın bütün gece uğraşılarak yapılan yaprak sarma kadar iltifat alıyorlar :) Hazırlamak için; beyaz peynir ve maydanozlu bir harç yapın, salatalıkların içini bütün halindeyken oyup, peynirli karışım ile doldurup dilimleyin, üzerine çörek otu serpin. Aynı şekilde kiraz domateslerinde içini oyup, peynirli karışım ile doldurun, domateslerin düzgün durması için altından minicik kesmeyi unutmayın :)

Eşimin Doğum Günü -2008

Tatlı büfesini anneciğimle birlikte hazırladık. Tatlıları, Yaso'cuğumun önerisi ile minik fincanlarda servis ettim, tüm çeşitlerden tadılabilsin diye, aslında önerinin orjinali türk kahvesi fincanlarında olması idi ama o şekilde gözüme az göründü, her ne kadar farklı kaplarda olması gözümü biraz rahatsız etse de, gelen iltifatlar nedeniyle bu detaya çok takılmadım. Özellikle kabak tatlısı ve sütlacı dikkatlice not aldım, çünkü annem her ikisinide mükemmel yapar, tarifleri yakında...

Tatlı Büfesi;

Eşimin Doğum Günü -2008

Geçen yıl pastayı ve kurabiyeleri Sarı Şekerim hazırlamıştı, bu yıl pastayı ben, kurabiyeleri Yasemin'im hazırladı. Bu yılın aktivitesi de bu sevimli fotoğraf makinesi şeklinde kurabiyeler ve salonun her yerine dağıttığımız altın renkli balonlar oldu.Dergileri ise geçen yıl almayan arkadaşlarımız için yerleştirdim. Kurabiyeler, hem doğum günü sahibinin hemde gelen konukların ortak hobisi olduğu için inanılmaz beğenildi, hatta Ahmed Pentax'a mail atacağını ve çam ağacı şeklinde flaşı olan makineler üretmelerini isteyeceğini söyledi :))

Başlıktada söylediğim gibi, bir doğum günü hikayesini daha geride bıraktık. Allah'tan, sevgili eşim ve dostlarımızla daha nice doğum günleri geçirmeyi diliyorum, bundan sonrada...

Benzer Yazılar;

& Eşimin Doğum Günü - 2007

Devamını Oku...

6 Aralık 2008 Cumartesi

BİBERLİ MAKARNA

0 yorum
KURBAN BAYRAMINIZI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR,
SAĞLIKLI,HUZURLU,MUTLU MUTLU SEVDİKLERİNİZLE NİCE BAYRAMLAR GEÇİRMENİZİ DİLERİM.

MAKARNA SEVENLER İÇİN LEZİZ VE PRATİK BİR TARİF...
UMARIM BEĞENİRSİNİZ.




MALZEMELER:

2 ADET KIRMIZI BİBER
1 ADET ÇARLİSTON BİBER
1 ADET SİVRİ BİBER
3 ADET DOMATES
3 DİŞ SARIMSAK
İSTEDİĞİNİZ BAHARATLAR
TUZ
SIVIYAĞ
MAYDONOZ
1 PAKET MAKARNA


YAPILIŞI:

BİBERLERİMİZİ YIKAYIP KURULAYIP YUVARLAK YUVARLAK KESİYORUZ.

TENCEREMİZE 2 KAŞIK YAĞ KOYUP BİBERLERİMİZİ SOTELİYORUZ.

SARIMSAĞI DA İLAVE EDİP TEKRAR KARIŞTIRIYORUZ.

KABUKLARI SOYULMUŞ DOMATESLERİ DE MİKS YAPIP BİBERLERİMİZE İLAVE EDİYORUZ.

TUZU VE BAHARATLARIMIZI DA İLAVE EDİP KAPAĞI KAPATIP 6-7 DAKİKA PİŞİRİYORUZ.

MAKARNALARIMIZI İSTEDİĞİMİZ DİRİLİKTE HAŞLAYIP SÜZÜYORUZ.

TENCEREMİZDE HAFİF BİR YAĞLA MAKARNALARIMIZI KARIŞTIRIP SERVİS
TABAĞIMIZA ALIYORUZ.

BİBERLİ SOSUMUZU DA ÜZERİNE GÜZELCE DÖKÜYORUZ.

İNCE KIYILMIŞ MAYDONOZLA SÜSLEYİP SICAK SICAK SERVİS YAPIYORUZ...

AFİYET, BAL OLSUN.



SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER



Devamını Oku...

4 Aralık 2008 Perşembe

Tavuk Göğsü

0 yorum

Tavuk Göğsü Tatlısı

BAYRAM TATLISI SEÇENEĞİ...
Bu tarif beni tanıyanları, yada blogumu düzenli okuyanları şaşırtacak biliyorum. Çünkü gerçek tavuk göğsü tatlısı yaptım, yalancısını değil :)
Böyle oyuncaklı, yapımı zor lezzetlerin genellikle yalancısını yapmak daha kolay geldi bu güne kadar, makarnalı börek gibi, yalancı tavuk göğsü gibi, çakma özbek pilavı gibi...
Eğer dışarda yemek yemişsek yada sadece tatlı yemeye gitmişsek benim ilk tercihim sütlü tatlılar, ikinciside meyve tatlıları olur. Tavuk göğsü ise en favori tatlımdır. Hele de gerçekten tavukla yapılmış, ağızda sakız gibi bir kıvamı varsa değmeyin keyfime :)
Tavuk göğsü, yapım aşaması itibariyle çok kolay, basit bir sütlü tatlı gibi, ama tavuğu didiklemek kısmı gerçekten sabır istiyor. Yani pilav yada çorba yapacağınız zaman didiklediğiniz tavuğu unutun, o bunun yanında kuşbaşı et gibi kalır :) Ama ben sabırlıyım, bir kaç saat ayırırım bu iş için diyorsanız, bu nefis lezzeti evde yapmanızı kesinlikle öneririm.

Malzemeler
  • 4 Su Bardağı (1 Lt.) Süt
  • 1 Türk Kahvesi Fincanı Pirinç Unu
  • 1 Türk Kahvesi Fincanı Mısır yada Buğday Nişastası
  • 1 Su Bardağı Toz Şeker
  • 1/2 (yarım) Tavuk Göğüs Eti

Yapılışı

  • Tavuk etini haşlayın. Çok ince olacak şekilde didikleyin. (pişmaniye görüntüsü alacak şekilde). Didiklenmiş etleri, kevgirde bol su ile yıkayın. Büyük bir kaseye koyun ve üzerini geçecek kadar su ekleyin. 1 saat suda bekletin. Etleri elinizle sıkarak suyun içinden alın. Yeniden kaseye koyarak, üzerini geçecek kadar su ekleyin ve 1 saat daha bekletin. Bu işlemi 4-5 kez tekrarlayın. (Tavuğun kokusu tamamen gidene kadar)
  • Derin bir tencereye sütü koyun ve kaynatın. Süt kaynayınca, sudan çıkarıp iyice suyunu sıktığınız tavukları ekleyin ve tahta kaşıkla eze eze (kısık ateşte) 10-15 dk. pişirin. Ocağın altını kapatıp, tencereyi tezgahın üstüne alın.
  • Pirinç unu ve nişastayı 1-2 yemek kaşığı ılık su ile bulamaç haline getirin. Azar azar, 4-5 yemek kaşığı kadar sütlü karışımdan ekleyin ve çırpma teli ile çırpın.
  • Nişastalı karışımı, sütlü karışıma ekleyin ve tekrar orta ateşteki ocağın üstüne alın.
  • Karışıma şekeri ekleyin ve tahta kaşıkla eze eze, sürekli karıştırarak 15-20 dk. pişirin. Tatlınız bu süre sonunda sakızlı bir kıvam alacak.
  • Ocağın altını kapatın ve her tarafını ıslattığınız bir borcama yada tepsiye 1cm. kalınlığında olacak şekilde dökün. Soğuyunca buzdolabına kaldırın, en az 4-5 saat yada 1 gece beklettikten sonra dilimleyip, servis yapın.

Servis Önerisi;

& Eğer kazandibi seviyorsanız, hatta tavuk göğsünden yapılmış kazandibi seviyorsanız, tatlıyı piştikten sonra, tabanına toz şeker serptiğiniz bir tepsiye dökün. Ocağın üzerinde sürekli çevirerek, şekerin karamelize olarak erimesini, hatta yanmasını sağlayın. Soğuyunca dilimleyip rulo yaparak, servis edin.

Arşivden Bayram Tatlısı Önerileri;

Devamını Oku...

1 Aralık 2008 Pazartesi

Evlilik Yıl Dönümü Kurabiyeleri

0 yorum

Evlilik yıl dönümü kurabiyeleri

YİNE EVLİLİK YILDÖNÜMÜ :)
Sevgili Sezen, evlilik yıldönümleri için internette fikir araştırırken, Okşan'cığım için hazırladığım kurabiyelere rastlamış. Fikir çok hoşuna gitmiş, ama işlerinin yoğunluğu nedeniyle fotoğraf seçmek için vakit bulamadığından, "fotoğrafsız olsun, şeklinide size bırakıyorum" dedi. Bende hem kalpli, hem çiçekli bir buket hazırladım. Her zamanki gibi eşimden fikir desteği aldım, "erkeğe çiçekli kurabiye hazırlanırmı?" "Pembeli, morlu yapsam olurmu?" gibi sorular sordum :) Eşimde "neden erkeklere çiçek verilmesinki, ben bayılırım" dedi. Bende hem renklerde hem de şekilde kısıtlamadım kendimi :)

Kurabiyeleri, pembe ve mor ağırlıklı hazırladım, hatta kovası için lila mı olsun, krem mi olsun diye uzun uzun düşündüm, sonra lila da karar kıldım. Sezen kurabiyeleri görünce; "inanmıyorum lila en sevdiğimiz renk !" demesinmi :) Üstelik, bu ilk şaşırmamız değildi, siparişin detayları için telefonda konuşurken, işyerimize iki bina uzaklıkta komşu olduğumuzu öğrenmem, beni hayrete düşürdü ! İnternette bunca blog, bunca kurabiye çeşitleri içinden, Sezen yan komşusunu bulmuştu :) Üstüne bende, kurabiyeleri en sevdiği renklerle hazırlayınca, aramızdaki bu telepatiye ikimizde şaşırıp kaldık :)

Evlilik yıl dönümü kurabiyeleri

Kurabiyelerin kenarına, farklı farklı cümlelerden oluşan notlar iliştirdim, bu konuda Merve'ciğimden fikir desteği aldım, her notta; eşini neden sevdiğini anlattı Sezen birer cümle ile... Örneğin; "Beni sevmeni sevdim", "Seni sevmeyi sevdim" gibi... Gerisi mi ? Özel .... :)

Devamını Oku...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

0 yorum

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

MEVSİM GÜZELİ :)
Lezzet dergisinin Ocak/08 sayısında bu tarifi çok beğenmiştim. Hatta yapmayı unutmamak için, tarifin bulunduğu sayfa açık olacak şekilde katlayıp, sehpanın üzerine bile koymuştum. Gel gelelim üzerine gelen dergiler ve benim müthiş hafızam sayesinde :) dergicik bir hayli altta kalmış.Geçen hafta mutfakta eşimin dağ gibi yığdığı mandalinaları görünce, dedimki böyle sadece vitamin almak olmaz, bünyeye şekerli mekerli birşeylerde lazım :) Hemen bu tarif aklıma geldi ve yaptım.
Dergide kurabiyenin fotoğrafına bakıp, malzemeleride okuyunca, iç harcının reçel kıvamında olacağını ve rulonun içine sürüleceğini düşünmüştüm. Ama sanırım içine limon damlatılmadığı için, ocağın altını kapatınca kuru şekerleme kıvamına dönüştü. Bu şekilde hamura serpmesi kolay, ancak ruloyu dilimlemesi biraz zor oldu. Ayrıca çiğken tattığım şekerleme ve hamurun tatlarıda beni çok tatmin etmedi, açıkçası biraz umutsuzca yaptım kurabiyeleri ama fırından çıkıp, biraz dinlenince müthiş oldular. Gönül rahatlığı ile önerebilirim. Sunumuyla bizler için, tadıyla ve içindeki malzemelerin yararıyla çocuklar için harika bir seçenek.
Kurabiyeleri portakal rendesi ile de yapabilirsiniz, muhteşem olacaktır.

Malzemeler

Kurabiye Hamuru için;

  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Toz Şeker
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Çay Bardağı Yoğurt
  • 125 Gr. Tereyağı
  • 1 Çay Kaşığı Kabartma Tozu
  • 3 Su Bardağı Un (yaklaşık)

Mandalinalı Harç için;

  • 3 Yemek Kaşığı (rendelenmiş) Mandalina Kabuğu (7-8 adet)
  • 1 Su Bardağı Toz Şeker
  • 2 Yemek Kaşığı (un gibi çekilmiş) Fındık

Yapılışı

  • Mandalinaların kabuklarını rendenin ince tarafı ile rendeleyin, tavaya alıp, şekeri ekleyin ve orta ateşte 4-5 dk. sürekli karıştırarak pişirin. Ocağın altını kapatınca fındıkları (arzu ederseniz ceviz yada badem) ekleyin ve karıştırın.
  • Eritilmiş ılık tereyağı, sıvı yağ, şeker ve yoğurdu çırpma teli ile iyice karıştırın. 2 su bardağı un ve kabartma tozunu birlikte sıvı karışımın üzerine eleyin ve karıştırın. Bu aşamadan sonra unu azar azar ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurun. Hamurun üzerini örterek, 20 dk. bekletin.
  • Hamuru ikiye ayırın. Dikdörgen şekilde, yarım cm. kalınlığında açın. Üzerine şekerlemenin yarısını serpin. Sıkıca rulo yapın, 1 cm. kalınlığında dilimleyin ve yatay olarak tepsiye dizin.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve 180 derecede önceden ısıtılmış fırında, 15-20 dk. üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Ilınınca üzerine toz antep fıstığı serpin ve mümkünse ılık olarak servis yapın.

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

Kurabiyenin ilk yarısını dilimlerken çok zorlandım, daha doğrusu tepsiye dizerken. Bende sıkıntılı bir insan olduğum için, hamurun diğer yarısını yuvarlak açıp, üçgen şekilde kestim. (sigara böreği saracak gibi) Şekerlemeyi üzerine yayıp, rulo sardım. Bu şekildede nefis oldu, özellikle hamuru, pamuk gibi yumuşacık oldu. Eğer yumuşak kurabiye seviyorsanız, yarısınıda bu şekilde deneyebilirsiniz, harç olarak da portakal yada elmalı yapabilirsiniz.

Benzer Tarifler;

& Elmalı Milföy Dilimleri

Devamını Oku...

25 Kasım 2008 Salı

Uno ile Blogger Sofrası

0 yorum


Geçtiğimiz hafta Uno ekmek firmasından özenle hazırlanmış bir davetiye düştü posta kutuma. Özenle derken, gerçekten özenli, kişiye özel, logomuzun davetiyeye yerleştirildiği bir davetiye. Öyle bankaların binlerce kişiye aynı anda gönderdiği gibi değil :)
Son zamanlarda oldukça asosyal bir blogger olsamda, böyle güzel bir davete kayıtsız kalmadım :) İyikide kalmamışım, soğuk ama güneşli bir pazar sabahında, sevdiğim blog komşularım ve güleryüzlü ev sahiplerinin özenle hazırlandığı, güzel bir pazar sabahı geçirdik eşimle. Nefis bir kahvaltı yaptık ve tatlı tatlı sohbet ettik.
Uno iletişim grubu'nun işini severek yaptıkları her hallerinden belli, güleryüzlü ve sevimli çalışanlarının bizler için hazırladığı kısa bir sunum izledik, sonrada karşılıklı sohbete daldık.
Lafı fazla uzatmadan, bu günün ardından benim bunları mutlaka blogumda paylaşmalıyım dedirten kısma gelmek istiyorum;

Öncelikle beni etkileyen, büyük bir gıda üreticisinin biz blogların öneminin farkına varmış olması idi. Blogların, hatırı sayılır bir okuyucu kitlesi olduğunu ve bizlerin üzerinde (benim her zaman söylediğim) bir sorumluluk olduğunu, ilettiğimiz doğru mesajların mutlaka yerini bulduğunu farketmişlerdi.

Bizlere reklam amaçlı yaklaşmıyorlardı, Uno'nun bannerini sayfamıza koymamızı, Uno ekmek kullanarak tarifler hazırlayıp, "Uno satın alın, çok süper bişey" dememizi istemiyorlardı. Tek istedikleri bizlerin, ekmeğin kalitesinin ve hijyeninin önemini, ekmek israfının önüne geçmek için bir şeyler yapmamız gerektiğini, sağlıklı ekmek tüketmemizin ne kadar önemli olduğunu, elimizden geldiğince bloglarımızda anlatmamızdı.

Türkiye, dünyada ekmeği en fazla tüketen ülke. Ekmeği çok seviyoruz, diğer ülkeler gibi yemeğin yanında ekmeği katık etmiyoruz, ekmeğimizi yemeğimize katık ediyoruz adeta :)
Uno diyorki; diğer ülkeler de en çok hangi besin tüketiliyorsa, onun üzerine çalışmalar yapılıyor, madem bu kadar çok yeniyor hiç değilse kalitelisi yensin diye.
Bizde ülkemizde en çok tüketilen besin maddesinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İşte beni en çok etkileyen kısım bu oldu !.
Madem ekmeği bu kadar çok seviyoruz, neden buğdayın sadece bir bölümünden üretilmiş, içinde sadece beyaz un, maya ve su bulunan ve çoğu zaman hijyenik olmayan ortamlarda üretilen ekmekleri tüketiyoruz ?
Artık çoğumuz ekmekleri evimizde yapmaya başladık, ben Söke Un ile tanıştığımdan beri dışardan ekmek almıyorum neredeyse. Ama eğer evde ekmek yapma şansımız daha doğrusu vaktimiz yok ise, içinde zengin tahıllar bulunan, besleyici özellikleri olan ve hijyenik ortamda üretilmiş ekmekleri tüketmeliyiz diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde Fatoş'tan öğrendiğim bir bilgiyide paylaşmak istiyorum sizlerle, artık çocuk doktorları, bebeklerin mamasına bebe bisküvisi yerine, bol tahıllı ekmek yada evde yapılmış kek eklemelerini öğütlüyorlarmış. Benim siparişlerim de iyice bu yöne kaydı son zamanlarda :) Alara ev ekmeğini sevmemiş ama akşam üstü meyve suyu ile kekini bayıla bayıla yiyormuş :)
Sonuç olarak, bu kadar çok tükettiğimiz ve çok sevdiğimiz bu besin maddesi için seçim yaparken daha dikkatli olalım derim ben.

İlerleyen günlerde, ekmek ile biraz daha haşır neşir olup :) değişik nasıl tüketiriz diye düşüneceğim, bulduklarımıda paylaşırım sizinle her zamanki gibi.

Uno ekibine, bir kez de burdan taşıdıkları sosyal sorumluluk için, işlerine verdikleri önem ve daha da önemlisi bizlere verdikleri değer için bir kez daha teşekkür etmek isterim...


Blogger Sofrası ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve projeye dahil olmak isterseniz, hazırladıkları sayfaya tıklayabilirsiniz.

Devamını Oku...

21 Kasım 2008 Cuma

Evlilik Yıldönümü Kurabiyeleri

0 yorum

Evlilik yıl dönümü hediyesi fotoğraflı kurabiyeler

YENİLEBİLİR FOTOĞRAF ALBÜMÜ :)
Kurabiyeleri eski çalıştığım catering firmasında tanıdığım ve hala da haberleşmeye devam ettiğimiz sevgili Okşan için hazırladım.
Okşan; "eşim için, evlilik yıldönümü sürprizi kurabiyeler hazırlarmısın?" dediğinde açıkçası ben çok yaratıcı fikirler düşünemedim, "çiçek buketi şeklinde yapalım" yada "üçünüzün fotoğraflarının olduğu bir kurabiye aranjmanı yapalım" gibi klasik tekliflerde bulundum.
Okşan'ın bana önerdiği fikir ise muhteşemdi, ilişkilerini, evliliklerini gün gün anlatan farklı tarihlerdeki fotoğraflardan oluşan kurabiyeler...
Her fotoğrafın üzerinde ise, birer cümlelik yazılar; "Meğer ben hamileymişim", "Babasının oğlu", "Ege ile ilk tatil", "Ege'nin ilk doğum günü", "Tatlı bir tatil kaçamağı", gibi esprili cümleler yazan 12 farklı fotoğraflı kurabiye...
Kurabiyeleri, büyük kalp şeklinde hazırladım, fotoğrafların kenarlarına da şeker hamuru ile renkli minik kalpler yaptım. Kurabiyelerin fotoğrafını tek tek çekmedim, özel hayata saygımdan dolayı, ama gerçekten çok hoş bir çalışma oldu.
Okşandan daha sonra aldığım detaylı bilgiler ise çok hoştu, eşi Serkan kurabiyelere bayılmış ve yemeye kıyamamış :) İşyerinde ki arkadaşları ise çok beğenip, hemen yakınlarına anlatmak için telefonlara sarılmışlar. Kurabiyeyi yemeye ilk kıyan minik Ege olmuş ve tadınıda çok beğenmiş:)
Okşancım; bu güzel fikir ve çalışmalarıma verdiğin destekten dolayı sana bir kez daha teşekkür ederim, eşinle ve yakışıklı Ege ile sana ömür boyu sağlıklı, huzurlu bir hayat dilerim canım...
Devamını Oku...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Pratik Akşam Yemeği Sofrası

0 yorum
Fatoş-Gökhan Akşam Yemeği Sofrası

KÖFTE PATATES İLE MİSAFİR AĞIRLAMA SANATI :)
Aslında uzun zamandır yeni yazı yayınlamadığım için, şöyle kallavi bir sofra veya güzel bir tarif eklemek isterdim ama şu anda elimde yanlızca bu sofra fotoğrafı var :)
Bu sofrayı sizlerle paylaşmak istememin en önemli nedeni; biz çalışan bayanların hafta içi gelen konuklarımızı ağırlama stresi :) Hafta sonu işimiz daha kolay, sabahtan akşam üstüne kadar uzun bir hazırlanma süremiz oluyor ama hafta içi konukları için tek zamanımız bir önceki akşam :)
Bende geçen hafta gelen konuklar hem çok yakın arkadaşlarımız olduğu için, hem Fatoş'un eşi hem de benim eşim bir çok yemeği seçtikleri için pratik yemekler hazırladım. Aşağıda da yaptıklarımı anlattım :)
Şimdi eminim on parmağında on marifet bayanlar, "Müge, işi iyice abarttın, yakında domates nasıl doğranır, onu da anlatırsın sen" deyip bana kızacaklar biliyorum ama lütfen kızmayın, yazdıklarım sizler için değil, benim gibi, "Mor lahanayı nasıl pembe yaparım?" yada "Akşama pratik neler hazırlarım?" diye google'a soru soranlar için :)

Soframızda neler mi vardı?

Fatoş-Gökhan Akşam Yemeği Sofrası

BİR GECE ÖNCEKİ HAZIRLIKLAR :)

  • Izgara Köfte'yi vaktim olduğunda bolca hazırlayıp, buzluğa kaldırıyorum. (Köfteleri; düz bir kayık tabağa, bir sıra köfte ince bir poşet tekrar köfte şeklinde diziyorum, buzlukta donunca teker teker ayırıp buzdolabına poşetine dolduruyorum. Bu şekilde köfteler birbirine yapışmadığı için, istediğim adet de poşetin içinden alıp kullanıyorum, hepsini birden çözdürmeme gerek kalmıyor.) Köfteleri mikrodalga fırında çözdürüp hemen kullanabilirsiniz, ama mikrodalga fırınınız yoksa sorun değil, orta ateşteki kızgın yağda önce çözülüp sonra pişiyorlar. Aynı işlemi sigara böreği içinde yapıyorum.
  • Patatesleri bir gece önceden soyup, içi su dolu bir kabın içine doğradım ve buzdolabına kaldırdım. Mutfakta hazırlıklara başladığımda süzgece koyup, suyunu süzdürdüm. Bu şekilde hem kararmıyorlar, hem de patates ne kadar soğuk olursa kızartması o kadar gevrek oluyor.
  • Havuçları da rendeleyip, buzdolabına poşetine koydum ve buzdolabına kaldırdım, işten gelince kavurup, yoğurtlamasını yaptım.
  • Patlıcan Salatası için; yazın patlıcan, kırmızı biber ve sivri biberleri közleyip, doğruyorum. Bir kullanımlık olacak şekilde poşetlere doldurup, yassı şekilde buzlukta donduruyorum. Kullanacağım zaman, çözdürüp, zeytinyağ, limon, maydanoz, soğan ve sarımsak eklemelerini yapıyorum, beş dakikada patlıcan salatası oluyor :)
  • Pilav için; buzluktaki bezelyelerden, yarım su bardağı kadar çıkarıp, haşladım. Havucuda minik minik doğrayıp haşladım, saklama kabında buzdolabına kaldırdım. Mısır da konserve olduğu için pilav için sebzelerim hazır oldu böylece. Tavuk suyu küplerim de buzlukta hazırdı, pilav için pirinci ıslatmak dışında hiç bir hazırlığa gerek kalmadı :)
  • Ekmeği; sabah işe giderken ekmek makinesini kurarak hazırladım. Ekmek için ölçülerim artık sabitlendi; 1 paket Söke Un ekmek karışımı, 1 paket kuru maya, 200 ml. süt, 120 ml. su, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı şeker, 2 yemek kaşığı zeytinyağ şeklinde.

Aşure

DR OETKER AŞURE...
Son zamanlarda eşim de bende Dr.Oetker'in aşure'sine takılmış durumdayız :) Zaten ben hep derim, Dr.Oetker ne eylerse güzel eyler diye :) Kullanıp da beğenmediğim bir ürünü yok neredeyse.
Aşure'yi 3 su bardağı su, 1.5 su bardağı süt ile hazırlıyorum. İçine, 2-3 yemek kaşığı kuru meyve, minik doğranmış, 2-3 adet kuru kayısı, 2-3 adet kuru incir ve 1 yemek kaşığı kuş üzümü ekliyorum. Kaselere paylaştırınca da tarçın, fındık, fıstık ve bolca nar ile süslüyorum. Denemediyseniz özellikle öneririm, çok pratik ama çok iltifat toplayan bir ikram oluyor...

Benzer Tarifler;

& Pratik Akşam Çayı Sofrası

Devamını Oku...

10 Kasım 2008 Pazartesi

Patlıcanlı Katmer Poğaça

0 yorum
Katmer Poğaça

BİLDİĞİMİZ KATMER POĞAÇA :)
Yemek blogu sahibi olanlar, hatta yemek bloglarını takip edenler arasında katmer poğaçayı bilmeyen yoktur herhalde:)
Blog dünyasında; makaron denince akla Bizim Pastane-Zinnur, katmer poğaça denince Mutfak Güncesi-Şaziye gelir :)
Benimde blogumun ilk günlerinde, deneyip yayınladığım, eşimin de beğenmesi üzerine defalarca yaptığım bir lezzet katmer poğaça. İnanın son iki yılda kaç kez yaptım hatırlamıyorum, üstelik iç malzemesini sürekli değiştirerek aklıma gelen her şekilde yaptım, hepside birbirinden güzel oldu. Poğaçayı genellikle sade yapıyorum hem peynir hemde reçel ile yiyebilmek için. Bu güne kadar ise, iç harcını peynirli maydanozlu, patatesli, patlıcanlı, kıymalı ve zeytin ezmeli olarak denedim. Hepside çok beğenildi. Hamur lezzetli olunca içine her şey yakışıyor sanırım.
Patlıcanlı halini ilk kez canımın içi Yaseminim'in kardeşinin doğum gününde yapmıştım, o günden sonra da bazı eklemeler ile bu günkü halini oluşturdum :)
Fotoğraftakilerin boyutu biraz büyük oldu, nedeni de bazı aksaklıklar yüzünden mayalanma süresini çok uzun tutmam, siz normal mayalanma süresini uyguladığınız sürece tadı kadar görünüşüde mükemmel katmer poğaçalar elde edebilirsiniz.

Malzemeler

İç harcı için;
  • 2 Adet (Orta Boy) Patlıcan
  • 1 Adet Kırmızı Biber
  • 1 Adet Sivri Biber
  • 1 Adet (minik) Kuru Soğan
  • 2 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • Tuz, Karabiber

Katmer poğaça için;

  • 1 Su Bardağı (ılık) Süt
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Yumurta (Akı içine, sarısı üstüne)
  • 1 Yemek Kaşığı Kuru (instant) Maya
  • 2 Çay Kaşığı Tuz
  • 3 Çay Kaşığı Şeker
  • 1 Tatlı Kaşığı Mahlep (isteğe bağlı)
  • 3,5 Su Bardağı Un

Yapılışı

İç harcı için;

  • Patlıcanları ve biberleri közleyin, kabuklarını soyup, minik minik doğrayın. (Patlıcanların kabuklarını soyduktan sonra üzerine yarım limonu gezdirirseniz, kararmasını önlemiş olursunuz.) Bir süzgecin içinde soğumaya bırakın. Soğanı minicik doğrayın ve bir tavada zeytinyağ ile orta ateşte kavurun. Soğanlar, şeffaflaşıp, pembeleşince patlıcan ve biberleri ekleyin, tuz ve karabiber ile tatlandırın ve hemen altını kapatın.

Katmer poğaça için;

  • Ilık süt, şeker ve mayayı karıştırın. 10 dk. kadar üstü kapalı şekilde bekletin. Sıvı yağ, tuz, yumurta akı unun bir kısmını ekleyerek yumuşak bir hamur yoğurun. Unu her zaman olduğu gibi azar azar hamur toparlanıncaya kadar ekleyin.
  • Hamuru sekiz parçaya ayırın. Her birini yaklaşık 20 cm. çapında açın. Hamurların üzerine bir fırça yardımı ile eritilmiş tereyağ sürün ve üst üste dizin. En üst parçaya yağ sürmeyin.
  • Hamuru fazla ezmeden, açabildiğiniz kadar açın. 8-10 parça olacak şekilde sigara böreği saracakmış gibi kesin.
  • Parçanın her yerine patlıcanlı harçtan sürün (sigara böreğindeki gibi sadece ucuna koymayın) ve sigara böreği sarar gibi katlayın.
  • Yağlanmış yada yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizin. Üzerini kapatarak, 35-40 dk. ılık ortamda, iki katı büyüklüğe ulaşıncaya kadar mayalandırın.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında, üzerleri turuncu renk olana kadar yaklaşık 30-35 dk. pişirin.



Devamını Oku...

LİMONLU KEK

0 yorum
KEKİN PİŞERKEN ETRAFA YAYDIĞI O MİS GİBİ KOKUYA AŞIĞIM...
İÇİME İNANILMAZ BİR HUZUR GELİYOR NEDENSE...
MUTFAK DENEYİMİM İLK KAKAOLU KEKLE OLMUŞTU.
KARŞI KOMŞUMUZUN KIZI KEK YAPMIŞ TEK BAŞINA...BÜTÜN GÜN HAVA ATIP DURDU BANA :) ŞÖYLE GÜZEL YAPTIM,BÖYLE NEFİS OLDU VS.....
BAYAĞI BOZULDUM TABİİ BENDE,HATTA GICIK OLMUŞTUM DİYEBİLİRİM...
KOŞTUM ÜZGÜN ÜZGÜN ANNEME ANLATTIM HEMEN...
SAĞOLSUN ANNEM TERTEMİZ MUTFAĞINI FEDA EDİP KEK YAPMAMA İZİN VERDİ İÇİM İÇİME SIĞMIYORDU İNANIN.HEMEN GENÇ KIZ MODUNA GİRMİŞTİM:)))
12 YAŞINDAYDIM VE KEK YAPABİLİYORDUM YUPPPPİİİİ:)
ANNEMİN DE YARDIMIYLA NEFİS BİR KEK YAPTIM.HERALDE BÜTÜN MAHALLE TADINA BAKMIŞTIR...HERKESİ ÇAYA ÇAĞIRIP DURUYORDUM:)

O İLK YAPTIĞIM KEKİN KOKUSU HALA BURNUMDADIR...

ÖZELLİKLE KIŞIN PENCERELERDE KAPALI OLDUĞU İÇİN KEK PİŞİRMEK DAHA BİR ZEVKLİ OLUYOR BENİM İÇİN..BÜTÜN KOKU İÇERDE KALIYOR ÇÜNKÜ:)))
AYNI KEYİFİ BİR DE PASTANE ÖNLERİNDEN GEÇERKEN ALIYORUM:)))
MİSS GİBİ BURAM BURAM POĞAÇA EKMEK KOKULARINI İÇİME ÇEKE ÇEKE YAVAŞ YAVAŞ GEÇİYORUM DÜKKANLARIN ÖNÜNDEN...
BİRDE KAVRULMUŞ LEBLEBİ KOKUSU VE TÜRK KAHVESİNİN MİSS KOKUSU AH NASIL GÜZEL GELİR BURNUMA:)
ŞİMDİ DİYECEKSİNİZ Kİ NERDEN ÇIKTI BU KOKU MUHABBETİ,
ARTIK EMRE DE KOKULARA KARŞI ÇOK HASSAS OLMAYA BAŞLADI, HERŞEYİ KOKLUYOR VE BEĞENMEDİĞİ ZAMAN SURAT İFADESİ ÇOK KOMİK OLUYOR:)

KEK PİŞERKEN DE HEMEN MUTFAĞA GELİP ANNEEE PASTA DİYEREK ALKIŞ YAPIP DANS EDİYOR:)
ONU ÖYLE MUTLU GÖRÜNCE İNANIN ZEVKTEN DÖRT KÖŞE OLUYORUM.
FIRININ ÖNÜNDE KEDİ GİBİ BEKLİYOR YAVRUM...
OĞLUMU MUTLU ETMEK İÇİN (KOMŞU KIZINA İNAT DERMİŞİM) BU NEFİSSS LİMONLU KEKİ YAPTIM,HAFİF VE LEZZETLİ BİR KEK OLDU.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ.





MALZEMELER:

2 ADET YUMURTA

1 SU BARDAĞI TOZŞEKER

1 ÇAY BARDAĞI SÜT

1 ÇAY BARDAĞI AYÇİÇEK YAĞI

1 PAKET KABARTMA TOZU

1 PAKET VANİLYA

1 ADET LİMON KABUĞU VE SUYU

ALDIĞI KADAR UN


YAPILIŞI:

YUMURTA VE ŞEKERİ KÖPÜK KÖPÜK OLANA KADAR ÇIPIYORUZ.

SÜTÜ VE YAĞI DA İLAVE EDİP TEKRAR ÇIRPIYORUZ.

LİMONUN KABUĞUNU RENDELİYİP,SUYUNU DA SIKIP KARIŞIMA İLAVE EDİYORUZ.

VANİLYA,KABARTMA TOZU VE UNUMUZU DA İLAVE EDİP KARIŞTIRIP KALIBIMIZA DÖKÜYORUZ.

ÖNCEDEN ISITILMIŞ 160 DERECE FIRINDA PİŞİRİYORUZ.


AFİYET,BAL OLSUN...


SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER



Devamını Oku...

6 Kasım 2008 Perşembe

Ekim/08 Çalışmaları

0 yorum
Kelebek Pasta

SİPARİŞLERDEN TAZE HABERLER :)
Acaba yapabilirmiyim ? Nasıl yaparım? Becerirmiyim ? derken emekleme devresini atlatıp sıralamaya başladım artık sipariş konusunda. İnşallah ilerde yürüyüp, koşabilirimde bakalım :) Bu yazıda tarif olmadığı için, sözü fazla uzatmadan sizleri fotoğraflar ile baş başa bırakayım.
Kelebek şeklinde pasta, canımın içi Yaseminim'in, prenses yeğeni Sıla için hazırlandı. Aynı zamanda doğum günü partisine davetli olduğum için, Sıla'nın gözlerindeki mutluluğu görebildim ve bence sırf o anı bir çocuğa yaşatmak için bile süslü pasta yapılmalı diyorum hep.
Pasta hem çikolatalı, hemde sade :) olarak istendi. Bende; bir tarafı; yoğurtlu kakaolu pandispanya, çikolatalı pastacı kreması, fıstık krokan ile diğer tarafı; yoğurtlu sade pandispanya, beyaz çikolatalı pastacı kreması, parça çikolata ve vişneli hazırladım.

Fotoğraflı Doğum Günü Kurabiyesi

Doğum gününe davetli çocuklara hediye edilmek için, hazırladığım fotoğraflı kurabiyeler.

Yenilebilir Albüm :)

Bu fotoğraf albümü de :) misss gibi, şeker gibi bir bayan için hazırlandı. Doğum gününe davet ettiği dostlarına, her biri ile ayrı ayrı fotoğraflarının olduğu kurabiyeler hediye etti Zerrin. Çok zevk alarak hazırladığım, farklı bir çalışma oldu. Bir kez daha iyiki doğdun diyorum Zerrin şekerim.

kizbebeksepet1

Yine en sevdiğim çalışmayı en sona sakladım :) Bebek kurabiyeleri... Aslında genel olarak teması, şekilleri aynı ve renklerde de sınırlı olduğunuz halde, yapması en keyifli kurabiyeler bebek kurabiyeleri benim için. Hele poşetlenip, kurdelesi bağlanınca, paketi elime almış severken buluyorum kendimi :)

Zıbın kurabiye

Biberon kurabiye

Puset kurabiye

Melek kurabiye

Babet kurabiye
Devamını Oku...

31 Ekim 2008 Cuma

Tavuklu Havuçlu Pilav

0 yorum
Tavuklu Havuçlu Pilav

ÇAKMA ÖZBEK PİLAVI :)
Geçtiğimiz aylarda internette çeşitli pilav tarifleri araştırırken, sıkça rastladığım bir çeşitti; Özbek pilavı.
Ben her zamanki gibi tariflerin hepsini okuyup, en pratik hale nasıl getiririm planları yaparken, aklıma annemin çok sık yaptığı havuçlu pilav geldi. Aynı pilava birde tavuk ekledimmi olur sana Özbek pilavı dedim:)
Zaten blogdaki tariflerin, yüzde sekseninde en çok geçen kelime; pratiktir sanırım :) Hatta baktım bu işi abartıyorum, bu isimle bir etiket bile oluşturdum.
Ailenin diğer hünerli bayanları olmasa, hakkını veremeyip, blogun adını "pratik bayan" olarak değiştirmem gerekecek :)
Annem havuçlu pilavı şahane yapar (zaten neyi kötü yaparki?) ben dediğim gibi sadece tarifin üzerine tavuk ekledim. Tavuk göğüs etini biraz tatsız ve kuru bulduğum için de but ile yaptım. Hatta haşlamaya oranla daha lezzetli bulduğum için kavurarak ekledim. Siz damak zevkinize göre, ister göğüs eti ile ve haşlayarak da ekleyebilirsiniz.
Tavuklar, pilav piştikten sonra eklendiği için, pilav aynı zamanda bir ana yemek oluyor. Yani kızartma tavuk-pilav ikilisini birleştirmiş oluyoruz :)

Malzemeler
  • 2 Su Bardağı Pirinç
  • 3 Su Bardağı (kaynar) Su
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 3/4 Su Bardağı (rendelenmiş) Havuç
  • 1 Adet Tavuk But
  • 1 Adet Tavuk Bulyon
  • Tuz

Yapılışı

  • Pirinci, mantarlı dereotlu pilav tarifindeki gibi ıslatın. 30 dk. kadar beklettikten sonra, musluğun altında kevgirden akan su iyice berraklaşıncaya kadar yıkayın.
  • Tavuk etini küçük küçük doğrayın. Bir tavada, yarım çay bardağı su ile orta ateşte arada karıştırarak pişirin. (Tavuklar önce su salacak, sonra suyunu çekecektir) Tavuklar suyunu çekip, pişince 2-3 yemek kaşığı kadar sıvı yağ ekleyip, sürekli karıştırarak kızartın. (Renginin hafifçe turuncu olması yeterli, dikkat edin kuruyup kabuk gibi olmasınlar)
  • Ayrı bir kapta kaynar suyun içinde, bulyonu eritin.
  • Pirinçleri ve havucu, 1 çay bardağı sıvı yağ ile 5-6 dk. kavurun. Bulyonlu kaynar suyu ekleyin. 2-3 dk. harlı ateşte, sonra altını kısarak suyunu çekinceye kadar 10-15 dk. pişirin. Altını kapatınca tavukları üzerine serpin ve üzerine bir kağıt havlu koyarak 15-20 dk. dinlendirin.
  • Servis yapacağınız zaman iyice karıştırın. Renkli bir pilav yapmak isterseniz, bu aşamada kıyılmış dereotu ekleyebilirsiniz.

Devamını Oku...

23 Ekim 2008 Perşembe

Antep Yuvarlaması

0 yorum
Antep Yuvarlaması

YÖRESEL LEZZETLER İÇİNDE BİR KLASİK...
Başlık çokmu iddialı oldu ? Sanmıyorum...
Yöresel lezzetlerden bazılarını diğer yörelerde yaşayanlar duymamış olabilir, gayet normal.
Ege yöresinin yüzlerce çeşit otları ile yapılan birbirinden nefis lezzetlerini, en azından bazılarını, Güneydoğu'da yaşayan biri duymamış olabilir.
Ama söz konusu Antep yuvarlaması ise bu pek geçerli değil sanki :) Bu yemeği duymayan, tatmayan yada tadıp da beğenmeyen biri varmıdır ? Neyse, yine "kendi düşüncelerim herkes için geçerlidir" şeklindeki düşünme hatasına düştüm, kısa kesiyorum :)
Antep yuvarlaması bana göre başlı başına doyurucu bir ana yemek, çok zengin bir yayla çorbası da denebilir. Bayramda Siret yenge yapmıştı ve ben onca çeşide rağmen iki büyük kase içmiştim. Yapımı daha doğrusu minicik köfteleri yuvarlaması biraz zahmetli, bu nedenle daha çok bayramlarda veya özel günlerde yapılıyor.
Siret yenge bu yemeği, Kilis'ten gelen özel bir yoğurt ile yapıyor. Basma yoğurt denilen bir süzme yoğurt ile. Tabi buda lezzetini ikiye katlıyor. Siz eğer basma yoğurt bulamazsanız mutlaka süzme yoğurt ile yapmanızı öneririm.

Malzemeler (10 Kişilik)

Köfte için;
  • 400 Gr. Yağsız Kıyma
  • 1 Su Bardağı Dolmalık (kırık) Pirinç
  • 1 Yemek Kaşığı (silme) İrmik
  • Tuz - Karabiber

Çorba için;

  • 1 Su Bardağı Nohut
  • 2 Su Bardağı Süzme Yoğurt
  • 1 Kg. Orta Yağlı (Kuşbaşı doğranmış) Et
  • Tuz
  • 1 Tatlı Kaşığı Kuru Nane

Yapılışı

  • Öncelikle köfte için verilen malzemeleri robotta çekin yada özleşinceye kadar iyice yoğurun. Hamurdan nohut büyüklüğünde minik toplar yapın ve un serptiğiniz bir tepsiye dizin. arada tepsiyi sallayarak köftelerin unlanmasını ve birbirine yapışmamasını sağlayın.
  • Büyükçe bir tencereye doğranmış eti ve nohutu koyun, üzerini 3-4 parmak geçecek kadar su ve tuz ekleyin, hem et hemde nohut pişinceye kadar pişirin. (Bu aşamada düdüklü tencere kullanacaksanız biraz daha az su ekleyebilirsiniz)
  • Nohut ve etler pişince, ocağın altını kapatmadan, hazırladığınız köfteleri ekleyin. (Köfteleri gerekirse önce kevgire alıp üzerindeki unun iyice gitmesini sağlayın.)
  • 10 dk. kadar orta ateşte pişirin.
  • Bir kaseye süzme yoğurdu koyun ve mikser ile iyice çırpın. Kaynayan yemeğin suyundan azar azar kaşık ile yoğurda ekleyin ve hızlıca karıştırın. Karışım ayran kıvamına geldiğinde çorbaya ekleyip hızlıca karıştırın. (Bu işlem yoğurdun kesilmemesini sağlıyor)
  • Kapağını kapatıp, 10 dk. kadar kısık ateşte pişirin. Altını kapatınca naneyi ekleyip karıştırın.
  • Servis edeceğiniz zaman, üzerine pulbiberli kızgın tereyağ gezdirin.

Notlar : Yemeğin altını kapatacağınıza yakın eğer kıvamı çok koyu ise bir miktar kaynar su ekleyebilirsiniz. Etler ve nohut haşlandığında, eğer vaktiniz ve sabrınız var ise, nohutları et suyunun içinden alıp kabuklarını soyarsanız, yemeğin hem görünüşünü hem de lezzetini arttırmış olursunuz.

Benzer Tarifler;

& Kayınvalidemin tarifi ile Yayla Çorbası

& Siret Yenge'nin tarifi ile Lebeniye

& Köfteli Çorba

Devamını Oku...

20 Ekim 2008 Pazartesi

Şıhıl Mahşi

0 yorum
Şıhıl Mahşi

KABAK DOLMASI'NA KİLİS YORUMU :)
Blogun Yöresel Lezzetler etiketinden Siret ve Filiz yenge sorumlu biliyorsunuz. Ailenin diğer hünerli bayanları... Birde Gülsüm teyze var, onun soyadı Hüner değil ama Karadeniz yemekleri kısmından o sorumlu :) Hani "Hünerli Bayanlar" derken, laf olsun diye koymadım bu ismi, arkamda dağ gibi bir ekip var, daha öncede çok kez bahsettim ama bir kez daha hatırlatayım dedim :)
Filiz Yenge; uzun zamandır blogda yöresel tarif yayınlanmadığını farkedip, bu nefis yemeği hazırlamış. Başlıkta da söylediğim gibi kabak dolmasına minik farklar getiren çok lezzetli bir yemek olmuş. Bana sadece tadına bakmak ve tarifi dikkatlice not almak, eşime de her zamanki fotoğraflamak kaldı.
Şıhıl Mahşi; Kilis'te genellikle taze acur ile yapılıyormuş ama İstanbul'da minik kabaklar ile de oluyormuş, birde "içine mutlaka kırık kudama (sarı leblebi) ekleriz" diyor Filiz yenge. Bu kısım sizin damak zevkinize kalmış.

Malzemeler
  • 1 Kg. (mini boy) Kabak
  • 100 Gr. (orta yağlı) Kıyma
  • 1 Adet Soğan
  • 2 Adet Domates
  • 2 Adet Sivri Biber
  • 1 Yemek Kaşığı Biber Salçası
  • 8-10 Dal Maydanoz
  • Tuz - Karabiber
  • 1 Türk Kahvesi Fincanı Sarı Leblebi (isteğe bağlı)

Yapılışı

  • Kabakların kabuklarını incecik soyun yada kabak oyacağı aletinin arka tarafı ile kazıyın. Her iki şekilde de çok ince soymaya özen gösterin. İçlerini oyarak boşaltın.
  • Bir tavaya çok az sıvı yağ koyun ve kabakları kızartın. Bir peçetenin üzerine alarak fazla yağını çekmesini sağlayın.
  • Soğanı ve biberleri minik minik yemeklik doğrayın, domateslerin kabuklarını soyun ve yine minik doğrayın.
  • Kıyma, soğan, biber, domates, kıyılmış maydanoz ve biber salçasını karıştırın. Tuz ve karabiber ile tatlandırın ve leblebileri ekleyin.
  • Karışımı kabakların içine doldurun. (kabak dolması yaparken harcın içinde pirinç olduğu için biraz gevşek doldurulur, şıhıl mahşi de pirinç olmadığı için kabakları aldığı kadar harç ile dolduruyoruz)
  • Bir tencereye kabakları dik olarak dizin. 2 Su bardağı kadar su ekleyip, su kaynayıncaya kadar orta ateşte, kaynayınca altını kısıp 20 dk. kadar pişirin.

NOT : Şıhıl Mahşi daha hafif olması nedeniyle genellikle yukarıda yazdığım şekilde hazırlanıyormuş ama bir diğer yöntem harcını çiğden değil, karnıyarık harcı gibi hazırlamakmış, yani;

  • Kıymayı, soğan ve salça ile birlikte kavurup, domates ve biberleri ekleyerek çok az pişirin. tuz, karabiber, leblebi ve kıyılmış maydanozu ekleyip altını kapatın. Soğuyan harcı kabakların içine doldurun ve yine dik olarak dizip, su ekleyerek pişirin.

Devamını Oku...

14 Ekim 2008 Salı

Kurumsal Kurabiyeler

0 yorum
Firma logolu kurabiye

FİRMAYA ÖZEL, AYRICALIKLI SUNUMLAR İÇİN...
Logolu Kurabiyeleri geçtiğimiz bayram, düzenli çalıştığımız müşteriler, ve dostlarımız için hazırladım. Özel kutu içinde, tamamen onlara has, çok beğenecekleri hediyeler olacağını düşündüm. Oldular da :)
Ama açıkçası, bu kadar beğenileceğini ve siparişler alacağımı tahmin etmiyordum. Bir dostumuz, fuarda gelen konuklarına ikram etmek için yüklü miktarda istedi. Bir müşterimiz, showroomu gezmeye gelen konuklarına kahvenin yanında ikram etmek için, bir müşterimizde bayramda müşterilerine hediye etmek için...
Hiç aklımda yokken, çevreme "ben çocuklar için süslü pasta ve kurabiyeler yapıyorum haberiniz olsun" demişken, birden kurumsal kurabiyeci oldum çıktım :)
Bu beni çok sevindiren gelişmeleri, sizinle paylaşmasam olmazdı. Aklınızın bir köşesinde bulunsun :)
Devamını Oku...

13 Ekim 2008 Pazartesi

Şeker Hamuru Çalışmaları

0 yorum
Renkli - Çiçekli Pasta

SİPARİŞLERDEN SON HABERLER :)
Blogumun yemek tariflerinden ve püf noktalarından oluşan bir dergi hatta bir yemek kitabı konseptinde kalmasını istediğim için, siparişlerimi yayınlayıp yayınlamamak konusunda çok kararsız kaldım. Hala da öyleyim. Bu nedenle son bir iki aydır yaptığım bazı çalışmaların fotoğraflarını toplu olarak sizlerle paylaşmak istedim. Sonuçta burası benim günlüğüm ve hayatımdaki gelişmeleri yansıttığım ve heyecanlarımı paylaştığım bir ortam, öyle değil mi?
Benim yaparken son derece keyif aldığım ve hatta teslim ederken duygusal bağ kurup vermek istemediğim bu şirinler sizinde hoşunuza gidebilir diye düşündüm :)
Bu iki katlı sevimli pasta prenses İlayda için yapıldı, figür çalışmak konusunda hala çok acemi olduğum için bol çiçekli ve renkli oldu :) Pastanın pandispanyası, yoğurtlu sade pandispanya, arası beyaz çikolatalı pastacı kreması ve bol vişneli idi. Bu arada nefis krema tarifleri oluşuyor elimde, hepsini bir araya toplayacağım bir yazı hazırlıyorum yavaş yavaş :)

Çiçekli büyük kurabiye aranjman

Kurabiyeleri de pasta ile aynı renklerde hazırladım. Pasta ve kurabiyeleri teslim alırken, "nasıl olmuş? diye sorduğumda Hale'nin "Hayallerimin ötesinde !" demesi belki çok klasik olacak ama bütün yorgunluğumu aldı. Bu arada yorgunluktan kastım, kurabiyelerin süslemesinin gece üç buçukta bitmiş olmasından değil, tam yatmaya hazırlandığım sırada bir gece önceki fırtına nedeniyle çatımızın bazı kısımlarının uçması ! ve evde şemsiye ile oturacak derecede salon ve mutfağın tavanlarının akması :( Çok çileli bir hafta sonu idi, sormayın :(

Süslü Muffin

Bu şirin muffinler çok hayırlı bir ziyarette bulundular, sevgili Handan çocuk yuvasındaki minikleri sevindirmek için istedi, bende çorbada tuzum olmasının verdiği sevinç ile daha bir özendim süslerken.

Kız bebek aranjman kurabiye

Vee.. Hazırlamaktan en çok keyif aldığım ve yukarda da söylediğim gibi aramda duygusal bağ kurup vermek istemediğim bebek kurabiyeleri.... Hele bir de bebiş kız ise:) Pembe pembe ne kadar da güzel oluyorlar.

Zıbın Kurabiye

Kurabiyelerin her birini tek tek fotoğraflayacaktı eşim ama teslim almaya biraz erken gelindi :( Hızlıca buket haline getirip teslim ettim. Elimde sadece benim bücür makina ile alel acele çekilmiş bir iki kare var sadece. İnşallah başka siparişlerde uzun uzun fotoğraflama şansımız olur :) Her birini farklı süslediğim çok çok sevimli kurabiyeler oldu bu şirinler.

Devamını Oku...