Banner 468 x 60px

 

4 Ekim 2011 Salı

Çay Daveti Sofrası

0 yorum
Sofra-1

YENİ EVDE İLK AKRABA DAVETİ…
Daha önce, daha doğrusu Ramazan ayında üç dört kez iftar daveti sofrası hazırlamıştım ama hep minik minik gruplar şeklinde olmuştu.
Gün itibari ile yeni evimizde ilk kalabalık misafirimizi ağırladık.
Blogu takip edenler, on sekiz kişilik çekirdek akraba grubumuzu da bilir :)
Yaz oldu mu o grup memleketlere, tatile yazlığa bir güzel dağılır, Eylül sonu ise kuşlar misali bir bir dönerler yuvalarına :)
Bende hiç vakit kaybetmeden, davetimi yaptım gelir gelmez, sağ olsun kırmadılar koşa koşa geldiler, evimizi şenlendirip, yüzümüzü güldürdüler, listemizde olan hediyelerden getirip bizi ayrıca mutlu ettiler :)
“Listede neyin nesi?” diye merak ederseniz hemen anlatayım.
Malum eve yeni taşındık. Hemen her odanın; tablo, fotoğraf çerçevesi, vazo, çiçek, çeşitli süs objeleri gibi eksikleri var. Ayrıca mağazaları gezerken çok beğendiğimiz ve almak üzere aklımıza yazdığımız pek çok eksik…
Bunları aklımız yerine bir kağıda yazdım ve buzdolabının üzerine yapıştırdım.
Akrabalarımız, arkadaşlarımız gelmeden önce; “listede neler var?” diye soruyorlar, bende söylüyorum, böylece hem ihtiyacımız olan hem de “acaba beğenir mi?” korkusu olmadan bir hediye seçmiş oluyorlar. :)
Yeni eve taşınan ya da evlenecek olan herkese şiddetle tavsiyemdir bu liste sistemi…

Davete yani soframıza dönecek olursak, ilk söyleyeceğim şu olur; paslanmışım! ...
Evet, evet hem de ne pas. Tam bir hafta ne yapsam, ne hazırlasam diye düşünüp durdum ve doğru dürüstte karar veremedim.
Üstüne bir de zorlanarak hazırladığım o liste eşim ve annemin elinde kuşa döndü :)
Listemdeki pek çok şeyi; “ay çok süslü ne gerek var, büyükler şeker hamuru sevmez, olmaz onda sarımsak var, o çok oyuncaklı hem zaten bu kadar kişiye yetmez vs vs..” gibi cümleler ile çizdiler.
Buyurun dedim siz karar verin, ben bu sefer uyacağım.
Annem zeytinyağlı fasulye ve yaprak sarmayı, anneannem ıspanaklı böreği, kayınvalidem sütlacı, eşimde tavukları hazırladı.
Bende gerisini :)
Geriye pek bir şey kalmamasından, cumartesi günü otel mutfağındaki şef aşçılar gibi elim belimde onları yönettiğimi tahmin etmişsinizdir :)
E ne yapayım, menümü beğenmezseniz, bende sizi çalıştırırım değil mi ama? :))

Oh, dedikodumu da yaptım, içimi döktüm rahatladım çok iyi geldi. :)
Şimdi sofranın detaylarına geçebiliriz…

Sofra-2

Tam bir aile çalışması içinde hazırlanan soframızda neler vardı;
  • Kırmızı ve Yeşil Biberli Tavuk Şiş
  • Ispanaklı Börek
  • Zeytinyağlı Yaprak Sarma
  • Zeytinyağlı Taze Fasulye
  • Karışık Kızartma
  • Patates Salatası
  • Fındıklı Kurabiye
  • Fındıklı Mereng Topları
  • Sütlaç
  • Ceviz krokanlı, Çikolata Kremalı ve Ganaş Kaplama Pasta
Tavuk Şiş

Tavuk şişlerin marinesi ve hazırlanması eşime ait. Şimdi siz haklı olarak tarif soracaksınız ama ne yazık ki yok :) Yoğurtlu, soya soslu bir sürü baharatlı bir karışım yapıyor bakmaya çalıştığımda sırtını dönerek engel oluyor :) Yok ne yaptıysam öğrenemedim.
Aynı şekilde bir de mantar sotesi var, inanın her seferinde parmaklarımı yiyorum lezzetinden ama hazırlarken beni mutfağın dışında bir iş vererek oyalıyor!
Kendisine bir blog yapacakmış, “hünerli bey” diye orada paylaşacakmış, bekleyeceğiz artık elden ne gelir :)

Ispanaklı Börek

Ispanaklı Börek; anneannemden...
Tadını anlatmaya, benim kuvvetli bulduğunuz kalemim bile yetmez :)
Deneyip, kendiniz karar verin efendim. Neyse ki tarif konusunda eşim gibi değil, hazırlarken yanında durup hepsini not aldım, en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım.

Fındıklı Kurabiye

Fındıklı Kurabiye; bu kadar anne tarzı bir sofraya, anne tarzı bir kurabiye yakışır diye düşünerek son anda malzemelerini uydurup hazırladığım bir kurabiye…
Kısa ama komik hikayesini tarifini verirken anlatırım :)

Fındıklı Mereng Topları, Patates Salatası, Zeytinyağlı Sarma

Son zamanlarda sıkça yaptığım ama hala yayınlanması için okey veremediğim mereng topları, patates salatası ve blogumdaki zeytinyağlı dolma tarifindeki iç harç ile hazırlanan; zeytinyağlı yaprak sarma…

Evimiz :)

Buda kolajını yaptıktan sonra bile yayınlayıp yayınlamamak konusunda saatlerce kararsız kaldığım fotoğraf… :)
Evimizin fotoğraflarını paylaşmam konusunda sayısız mail ve yorum alıyorum ama inanın beni yanlış anlamanızdan çok çekiniyorum.
Beni tanıyanlar bilir, mütevazi olmayı bir erdem sayar elimden geldiğince her konuda mütevazi olmaya gayret ederim.
Ama sonunda kendi kendime şöyle mantıklı bir açıklama yaptım. :)
Madem sevdiğim insanları misafir olarak evimde ağırlamayı çok seviyorum, tüm okuyucularımı da pek çok seviyorum o zaman sizi sanal da olsa evime davet etmiş oluyorum.
Beni doğru anlayacağınızdan da hiç şüphem yok :)
İşte pek çok obje eksiğine, duvarlarının henüz boş olmasına rağmen, sizlerle paylaşmak istediğim evimizden, birkaç kare…

Sofrada kullanılan;
Yemek takımı; Karaca....
Tüm servisler; Paşabahçe....
Çatal-kaşık takımı; Jumbo (2000 modeli)....
Taşlı servis kasesi ve tabağı; Yağmur Züccaciye....
Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş... Kurdele nakışı işlemeli runner; Kilis'ten hediye...
Peçeteler; Ikea...

0 yorum:

Yorum Gönder