Banner 468 x 60px

 

31 Mart 2011 Perşembe

Tavuklu Gül Böreği

0 yorum
Tavuklu Gül Böreği
Malzemeler;3 adet yufka1 adet haşlanmış göğüs
2 yemek kaşığı tereyağı2 yemek kaşığı sıvı yağ2 yemek kaşığı un2 su bardağı tavuk suyu
Tuz, karabiber
Yapılışı;Tavuk göğsünü didikleyin tuz ve karabiberle karıştırarak harmanlayın ve içi hazırlayın.Un ve tereyağını çelik bir tencerede tel çırpıcıyla kokusu çıkana dek kavurun. Tavuk suyunu ekleyerek kısık ateşte akışkan bir beşamel
Devamını Oku...

30 Mart 2011 Çarşamba

Elmalı Kuplar

0 yorum
Merhaba canım blogcanlarımmmmm:)

Bugün ne günü bilin bakalımmmm:) evettt Sülüman günü:) Ne tarifi versem diye düşünürken elmalı kuplarım aklıma geldi,hemen pişirirseniz akşama soğuk soğuk Süloya bakarken yersiniz afiyetle:) Akşama tam çekirdeklik bölüm gerçi :) Heyecanla bekliyorum... bakalım Pargalı'ya neler olacak:)

Bu nefis kuplarımı Sofra Dergisi Mart Sayısı için hazırlamıştım...Şimdi de huzurlarınızda blogcanlarım.

Herkese tatlı tatlı güp güzel bir gün dilerim.


ELMALI KUPLAR


Malzemeler:

3 adet kırmızı elma

1 çay kaşığı tarçın

1/3 çay kaşığı zencefil tozu

4 yemek kaşığı tozşeker

1 çay bardağı pirinç fındık



Muhallebi için malzemeler:



1 Litre süt

1 su bardağı toz şeker

1 paket vanilya

4 yemek kaşığı un



Süslemek için fındık


Yapılışı:

Elmaların kabuklarını soyup rendeleyin,

Tencereye alıp üzerine tozşekeri de ekleyip kısık ateşte pişirin.

Tarçını, zencefil tozunu ve fındığı da ilave edip karıştırın.

Kupların yarısına kadar paylaştırın.



Muhallebi malzemelerini bir tencereye alıp koyulaşıncaya kadar pişirin.

Piştikten sonra kuplardaki elmaların üzerine dökün ve soğumaya bırakın.

Soğuyan kuplarınızı fındık vs. ile süsleyip servis yapın.



Afiyet Bal Olsun.

Sevgi Dolu Öpücükler



Devamını Oku...

29 Mart 2011 Salı

Patates Sufle - Porsiyon Kumpir

0 yorum
Patates Sufle - Porsiyon Kumpir


Malzemeler;
4 - 5 adet orta boy patates
3/4 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1 çay bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağı1 çay bardağı haşlanmış mısır
1 çay bardağı doğranmış sosis, pastırma veya sucuk
Dere otu - maydanoz
İsteğe bağlı rendelenmiş havuç, kornişon turşu, zeytin
Tuz

Yapılışı;
Patatesleri dağılacak hale gelene kadar haşlayın. Süzerek bir kap
Devamını Oku...

28 Mart 2011 Pazartesi

Mercimek Köftesi

0 yorum
Ne zamandır mercimek köftemin resmini değiştirmek istiyordum,bugün de yapınca hemen değiştirip tekrar görücüye çıkarayım dedim:)

Herkese Mutlu mutlu güpgüzel bir hafta dilerim:)





Malzemeler:


1 su bardağı ince bulgur

1 su bardağı kırmızı mercimek

2 su bardağı su

1 adet kuru soğan

1/2 su bardağı kadar sıvı yağ

Yarım demet kadar maydanoz

3-5 dal yeşil soğan

2 çorba kaşığı salça

pul biber,karabiber,kimyon vs.

tuz

1/2 limonun suyu





Yapılışı:

Mercimeği 2 bardak suyla kısık ateşte güzelce haşlıyoruz.

Suyunu çekince ocağı kapatıp, bulguru da ilave edip karıştırıp demlenmeye bırakıyoruz.
O sıra da biz boş durmuyoruz tabiii ve kuru soğanı sıvı yağla kavurup salçayı ilave ediyoruz.

Bütün yeşillikleri de minik minik doğruyoruz ve kavrulan soğanlarla beraber mercimek bulgur karışımına ilave ediyoruz. Baharatları,limon suyunu, tuzu da ilave edip iyice karıştırıyoruz.

Arzuya göre yuvarlayıp servis yapıyoruz.


Afiyet Bal olsun.

Sevgiler, Öpücükler






Devamını Oku...

Kurabiye Kursu Görüntüleri - 26.03.2011

0 yorum
IMG_9715a-1

KURABİYE KURSU 3.BÖLÜM :)
Sizin hiç; aklınıza gelen bir fikirden dolayı kendinizi canı gönülden tebrik ettiğiniz, fikriniz hayata geçtiğinde, kendinize kocaman bir; “aferin” dediğiniz anlar oldu mu? İllaki olmuştur! Herkesin, hayatta pek çok kez olur diye düşünüyorum :)

İşte Kurabiye Kursu benim için böyle bir şey… Üç haftadır, her kurs sonunda öğrencilerimi sarılıp, öperek kapıdan uğurladıktan sonra, tatlı bir yorgunlukla kendimi koltuğa bırakıyor ve yüzümde –hafif şapşalımsı- bir gülümseme ile “ne iyi ettin Müge, ne iyi ettin de kurs vermeye başladın” diyorum.

Her hafta; bir öncekinden keyifli geçiyor… Her hafta; ben onlardan, onlar benden bir şeyler öğreniyor. Her hafta; zaman öyle hızlı geçiyor ki, saatler akşamı gösterdiğinde hepimizin yüzünde bir hüzün beliriyor. Bu yüzden son iki haftadır; “biraz erken gelin, lütfen” diyorum. “Kurstan önce çay içerek sohbet etme keyfini daha uzun tutabilmek için…

Katılan, katılamayan, bilgi soran, ilgi gösteren, herkese hatta ciddi ciddi bir Anadolu turnesine çıkmayı düşündüren :) İstanbul dışındaki okuyucularıma, hepinize çok çok teşekkürler. Bana bir kez daha kendimi çok iyi hissettirdiniz. Keşke blogspot kapalı olmasa, keşke beni okuyan herkesle bu mutlu kareleri, bu heyecanlı cümlelerimi paylaşabilsem :(

Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum ve yine aşağıda yer alan; flickr albümündeki birbirinden güzel kareler ile sizi baş başa bırakıyorum efendim :)


Devamını Oku...

27 Mart 2011 Pazar

Mısırlı Lahana Salatası

0 yorum
Mısırlı Lahana Salatası


Malzemeler;
Eşit miktarda beyaz ve kırmızı lahana
İstenildiği kadar mısır

Yarım limon suyu
Tuz ve zeytinyağı

Yapılışı;
Benim bu seneki favori salatam ve bir de yoğurtlu lezize. Yapmaktan ve yemekten büyük zevk alıyorum. Buyurun tarifine...
Büyük bir bıçak yardımıyla lahanaları kibritten az irice doğrayın. Büyük bir kap içine alın. Tuz ve limon ilavesiyle ovalayarak
Devamını Oku...

26 Mart 2011 Cumartesi

Kuzenlerle Davet Sofrası

0 yorum
Uzun zamandır planlayıp ertelediğimiz eşimin kuzenleriyle olan toplantımızı dün nihayet gerçekleştirdik. Sofrada her zamanki gibi bir dilim eksik pasta veya kek resmi:) Evde küçük bir canavar olduğu için... Ve bir dilim aşırılmış salata, bir tane yürütülmüş börek...Böylece yayınlayacaktım bu postu ama bloglar kapatıldı yayınlayamadan kaldı.
Menümüzdekiler:
Tepsi Patates SalatasıMısırlı Lahana
Devamını Oku...

22 Mart 2011 Salı

Muhallebili Kadayıf

0 yorum

Bloglar kapanınca daha önce de söylediğim gibi hiç tarif paylaşasım yoktu. Haliyle elimde birkaç tane de olsa tarif birikti. Bu tatlı mesela neredeyse 1 aydır duruyor. Ben de kendisini masaüstü olarak kullanıyorum bu ara. Hem bu kadar üzücü olayın aynı anda yaşanması da yazı eklemek için açıkçası insanı vurdumduymaz mıyım diye düşündürüyor? Dualarımızda hep Japonya ve Libya var. Ama burası da
Devamını Oku...

Domatesli Arpa Şehriye Çorbası

0 yorum
Soğuk bir günde sıcacık bir çorbayla içinizi ısıtayım dedim:) İçelim ısınalım blogcanlarımmm:)

Hepinizi öpüyorum...sıkı sıkı sarılıyorum ... Mutlu haftalar:)


Domatesli Arpa Şehriye Çorbası için,


MALZEMELER:

4 Adet iri domates

1 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı acı biber salçası

1 yemek kaşığı ayçiçek yağı

2 yemek kaşığı arpa şehriye

2 diş sarımsak

1 çay kaşığı kadar kuru fesleğen

Tuz, karabiber

Sıcak su (4,5 -5 bardak kadar)



YAPILIŞI:

Çorba tenceremize kabukları soyulmuş domatesleri ve sarımsakları rendeliyoruz.

Sıvıyağı ve salçaları da ilave edip karıştırıyoruz.4 bardak kadar su ilave edip orta ateşte 10 dakika kadar pişiriyoruz.

Arpa şehriye,tuz,fesleğen ve karabiberi de ekleyip ,göz kararı suyumuzu da ilave edip şehriyeler yumuşayıncaya dek pişiriyoruz.

Sıcak sıcak servis yapıyoruz.



AFİYET , BAL BOLSUN

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER





Devamını Oku...

21 Mart 2011 Pazartesi

makarna çorbası nasıl yapılır

0 yorum

Makarana çorbası yoğurtlu, salçalı ve sütlü olarak hazırlanır. Çorba yapılacak makarnanın çeşiti kişinin tercihine bağlı olmakla birlikte, çorba hazırlarken küçük boyutlu makarna kullanmak daha uygundur. Çünkü makarna haşlanırken ve haşlandıktan sonra boyut olarak büyür. Bu yüzden, çorba yapımında küçük boyutlu makarna kullanılır. Bunlar arasında yüzük, boncuk, fiyonk, midye ve benzeri makarnaları sayabiliriz. Makarna çorbası sebzeli, domatesli, mercimekli, barbunyalı, fasulyeli, pazılı, ıspanaklı, tavuklu, peynirli ve daha nice çeşitte yapılabilir. Ve hatta, süt ile şekerli makarna çorbası da hazırlanabilir. Makarna çorbası hazırlarken çeşitte tercih, zevkinize kalmış bir şey ne diye bilirim. Sultan, bazen yoğurtlu makarna çorbasını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir bardak midye makarna
bir kaşık tereyağ
iki kaşık zeytinyağ
bir bardak yoğurt
bir kaşık un
bir yumurta
beş bardak su
kuru nane, tuz

Yapılması
beş bardak suyu kaynatın
üzerine makarnayı ilave edin haşlayın
bir kap içinde yumurta, yoğurt ve unu çırpın
üzerine makarna suyundan katın ve karıştırın
bu karışımı kaynamakta olan tencerenin içine dökün ve karıştırın
tencereyi ağır ateşte beş dakika kaynatın
ardından çorbanın tuzunu ayarlayın
yağ içinde naneyi hafif kavurun
çorbanın üzerinde gezdirin
ve gönlünüğzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Kurabiye Kursu Görüntüleri - 19.03.2011

0 yorum
IMG_9649a-1

KURABİYE KURSU 2.BÖLÜM :)
Blogspot hala kapalı :( Kısa zamanda açılacağına dair kuvvetli bir inancım vardı ve kendi kendime verdiğim; “direneceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim, ben yanlış bir şey yapmadım” diye düşünerek verdiğim bir söz…
Ama daha ne kadar dayanırım sizlerden bu kadar uzak kalmaya bilemiyorum. Sözümden cayıp, başka bir servis sağlayıcıya geçmem an meselesi. Eski günleri çok özlüyorum, böyle kendimi yalnız hissediyorum çünkü…

Aslında bloglar açık olsaydı da, değişen çok bir şey olmayacaktı :) Sağlığım iyi çok şükür, moralimde epey düzeldi ancak taşınma telaşının en yoğun günlerindeyiz.
Ev koli modunda, atlaya zıplaya dolaşıyoruz içeride :)
Her ne kadar tüm temel mutfak eşyalarımı ofise -nam-ı diğer atölyeme- taşısam da ev gibi olmaz malumunuz. O yüzden eğer Kurabiye Kursu olmasaydı muhtemelen Mayıs sonuna kadar blogda; “bana biraz müsaade” tarzında bir yazı baki kalacaktı.
Kurabiye Kursu sayesinde hem blogumu güncellemiş hem de sizlere bir merhaba demiş oluyorum.

Bu haftaki Kurabiye Kursu’da yine şahane geçti! Kelimenin tam anlamı ile tadı damağımda kaldı. Yine uzun zamandır beni okuduğunu söyleyen, “artık ailemizden biri gibisiniz” diyen ve bir araya geldiğimizde sanki uzun yıllardır tanışıyormuş gibi samimi sohbetler ettiğimiz dört cici bayan şenlendirdi atölyemi.
Birlikte pişirdik, taşırdık, süsledik. Bol bol kaynattık, güldük. Vakit nasıl geçti, nasıl akşam oldu anlamadık.
Kurabiye Kursu sayesinde normalde çalışmaktan hiç hoşlanmadığım Cumartesileri benim için iple çektiğim günler haline geldi :)

Sizleri, sağ olsun eşimin çektiği, günün tüm güzelliğini yansıtan fotoğraf kareleri ile baş başa bırakıyorum efendim.
Kocaman sevgiler…


Devamını Oku...

16 Mart 2011 Çarşamba

yaprak sarması nasıl yapılır

0 yorum

Asma yaprağı, taze ve salamura yapılarak yemek yapımında kullanılır. Adına sarma ya da dolma deyin, asma yaprağı etli veya etsiz olarak sarma yapımında kullanılır. Asma yaprağının bulgur veya pirinç katkılı, sade ya da kıymalı pilavı yapılır. Kuşbaşı et kullanılarak yöresel çabut aşı ve bulgur kullanılarak Tokat yöresinin bat yemeği yapılır. Ayrıca kuşbaşı et, yarma kullanılarak Çorum yöresine ait yırtma yemeği yapılır. Asma yaprağı çoğu tavuk, balık ve et yemeklerinin hazırlanmasında yatak olarak kullanılır. Tarifim, zeytinyağlı yaprak dolması ile ilgilidir. Sultan, zeytinyağlı yaprak dolmasını her daim bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
yarım kilo salamura asma yaprağı
iki bardak pirinç
dört baş iri soğan
bir buçuk çay bardağı zeytinyağ
bir paket dolmalık fıstık, bir çay bardağı kuş üzümü
bir çay kaşığı tarçın, bir tatlı kaşığı dolma baharı,
yarım çay bardağı kuru nane
bir limon, iki kesme şeker, bir yemek kaşığı tuz,
kaynar su

Yapılması
yaprağı kaynar su içinde yarım saat bekletin
ardından beş kez soğuk su ile yıkayın
soğanı ince doğrayın, pirinçi yıkayın ve süzün

iç harçın hazırlanması
yağ içinde fıstık ve soğanı kavurun, üzerine pirinçi katın kavurun
ardından kuş üzümü, tarçın, dolma baharı, şeker, tuz
ve bir bardak kaynar su ilave edin, karıştırın
tencere kaynadıktan sonra kapağı kapayın
ağır ateşte malzemeler suyunu çekinciye kadar pişirin
ardından yarım limon suyu ve yarım çay bardağı kuru naneyi katın,
karıştırın ve malzemeyi soğumaya bırakın

yaprağın sarılması ve pişirilmesi
yaprak ortalarına yeterli miktarlarda iç harç koyarak
yaprakları tek tek sarın ve tabanına yaprak yayılmış tencerenin içine dizin
sarma ve dizme işlemi bittiğinde sarmaların üzerini kapatacak miktarda su ilave edin
yarım limon sıkın ve dört kaşık zeytinyağı gezdirin
sarmaların üzerini bir sıra yaprakla örtün ve üzerine ısıya dayanıklı bir tabak koyun
tencere kaynamaya başladıktan sonra tencere kapağını kapayın
ağır ateşte sarmalar suyunu çekinceye kadar, 40 dakika pişirin
ve gönlünüğzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

Tahinli Pekmezli Kek

0 yorum
Bu nefis kekimin tarifini  üzgün üzgün yazacağım hiiiç aklıma gelmezdi:((
Bloğa girebilmek için elli takla atar oldum resmen...Bitsin bu işkence artık:((
Çok özlüyorum hepinizi,güzel yorumlarınızı:((( İnanın bloğum elimden alındığından beridir tadım tuzum kalmadı... Umarım en yakın zamanda düzelir bu can sıkıcı durum:(

Biran önce kavuşuruz inşallah canım blogcanlarımmmmm:)

Hemencik tarife geçiyorum ve hepinizi hasretle üzgün üzgün öpüyorum:(




TAHİNLİ PEKMEZLİ KEK


Malzemeler:

3 Adet yumurta

1 su bardağından bir parmak eksik tozşeker

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

1 çay bardağı sıvıyağ

½ su bardağı yoğurt

2 Yemek kaşığı kakao

3 yemek kaşığı pekmez

3 yemek kaşığı tahin

1 çay bardağı kırık fındık

Aldığı kadar elenmiş un



Yapılışı:
Yumurtaları şekerle iyice çırpıyoruz.

Sıvıyağı ve yoğurdu ilave edip çırpmaya devam ediyoruz.

Diğer malzemeleri de yavaş yavaş, karıştıra karıştıra ilave edip yağlanmış unlanmış kek kalıbımıza döküyoruz.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişmeye bırakıyoruz.



AFİYET, BAL OLSUN

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER

Devamını Oku...

15 Mart 2011 Salı

Kıymalı Spagetti

0 yorum
Kıymalı Spagetti


Malzemeler;
1 paket spagetti makarna
2 su abrdağı yoğurt

250 gr kıyma
1 adet soğan
1 adet kırmızı biber
1 - 2 adet yeşil biber
5- 10 dal maydanoz
Tuz, kimyon, karabiber, kırmızıbiber
2 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı;
Makarnayı buradaki tarife göre hazırlayın. Soğanı ve küp küp doğranmış biberleri yağda kavurun. Kıymayı ekleyip suyunu salıp çekene kadar kavurmaya devam edin,
Devamını Oku...

14 Mart 2011 Pazartesi

Kurabiye Kursu Görüntüleri - 12.03.2011

0 yorum
kolaj-2

KURABİYE KURSU 1.BÖLÜM :)
Olur muydu, olmaz mıydı, acaba yapabilir miyim, talep durumu nasıl olur diye arpacı kumrusu :) gibi düşünüp duruyordum.
Şimdi hayatımın pek çok döneminde kendime tekrarlamak zorunda kaldığım bu sözü yine söylüyorum; “keşke daha önce cesaret etseymişim” :)
Öyle güzel bir gün oldu ki, kelimeler ile anlatamam size.
Üstelik bana öyle iyi geldi ki, ilaç gibi…

Sağlığım ile ilgili yaşadığım tatsızlıklar, ev sahibi ile yaşadığımız tatsızlıklar, halen devam eden taşınma telaşı ve yorgunluğu derken meğer nasılda yıpranmış ve yorulmuşum.
Benim ilacım belliymiş aslında; böyle cıvıl cıvıl bir güne, rengarenk hamurlara, cici bici öğrencilere, bir şeyler öğretmenin keyfini yaşamaya, ortaya çıkan cicilerin mutluluğunu onların gözlerinde görmeye ihtiyacım varmış.

Cumartesi günü, benim için kurabiye kursu dışında da anlamlar taşıyordu, okuyucularım ile bir araya gelmiştik çünkü. Bu güne kadar ekranların arkasından oluşan aramızdaki güzel, sıcak elektrik birden dokunulabilir bir hale geldi. Okuyucularım ile karşılıklı sohbet etmek, çay içmek, muhabbeti sanaldan gerçeğe dönüştürmüş olmak bambaşka bir duyguydu.

Neyse benim her zamanki gibi yazdıkça yazasım gelir :) Sözü daha fazla uzatmadan, sizi flickrda oluşturduğum albümün görüntüleri ile baş başa bırakıyorum.
Keyifli seyirler efendim :)


Devamını Oku...

11 Mart 2011 Cuma

kokoreç nasıl yapılır

0 yorum

Kokoreç mutfak koşularında ızgara üzerinde, ya da tava içerisinde pişirilir. Halka dilimlenmiş kokoreç Izgara üzerinde doğrudan alt üst edilerel kızartılır. Tava içerisinde ise, kuşbaşı doğranmış kokoreç, yeşil biber ve domates eşliğinde kavurulur. Ardından, kavurulmuş kokoreç pul biber, kekik ve tuz ile tatlandırılarak servis edilir. Bu yöntemle pişirilen kokoreçe, kokoreç sac kavurma adı verilir. Tarifim, kokoreç sac kavurma ile ilgilidir. Sultan, kokoreç sac kavurmasını her daim bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
300 gram kokoreç
bir domates
bir sivri biber
pul biber
kekik
tuz

Yapılması
domatesi soyun küp doğrayın, biberi halka doğrayın
kokoreçi iri kuşbaşı doğrayın ve tava içine alın
orta ateşte karıştırarak, saldığı su uçuncaya kadar kavurun.
kokoreçin suyu uçtuktan sonra, kendi yağı ile bir süre daha kavurun
yaklaşık 10 dakika sürecek bu kavurma işleminin sonunda
kokoreç pıt pıt sesleri ile piştiğini duyurduğunda,
üzerine sivri biber ve domatesi katın, karıştırın
domatesin diriliği gidinceye kadar kavurun
ardından üzerine kekik, pul biber ve tuz serpin, karıştırın
ve gönlünüzce servis edin
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan

Devamını Oku...

10 Mart 2011 Perşembe

Kırıntılı Elma Tatlısı (Apple Crumble)

0 yorum






Kırıntılı Elma Tatlısı (Apple Crumble)


Bloglar kapalıyken hiç tarif yayınlamak istemiyorum demiştim ya, diğer yandan  tariflerimin elimde birikmesini de istemiyorum. Bir an önce paylaşmak istiyorum yaptıklarımı. Dört gözle bekliyorum açılsın artık bloglar...


Malzemeler;
1 - 1.5 kg elma
1 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı un
1 su bardağı toz şeker
125 gr tereyağı
1 çay bardağı ceviz içi

Devamını Oku...

9 Mart 2011 Çarşamba

Hayat Su

0 yorum
Hayat Su ile H E R G Ü N  Y E N İ  B İ R  H A Y A T



Türkiye’de ambalajlı su pazarının köklü ve öncü markası Hayat Su,

“Her Gün Yeni Bir Hayat” kampanyasını başlattı. Kampanya, suyun vücuttaki toksinlerden arındırmaya yardımcı olduğunu vurguluyor ve yeterli su tüketimi hakkında toplumu bilinçlendirmeyi hedefliyor.

Yeni alışkanlıklar için her günün yeni bir fırsat olduğunu hatırlatan kampanyanın reklam filminde Arzum Onan rol alıyor.

Siz de toksinlerden arınmaya ve hafiflemeye var mısınız? O halde “Her Gün Yeni Bir Hayat”!


27 yıldır Türkiye’de ambalajlı su pazarının yenilikçi ve öncü markası Hayat Su, toplumun yeterli miktarda su içmesini teşvik etme misyonuyla yeni bir kampanyaya başlıyor.

Trafik, hava kirliliği, dengesiz beslenme, stres gibi etkenlerin insanları toksinlere maruz bıraktığının altını çizen marka, ‘Her gün yeni bir Hayat’ kampanyası ile pozitif bir yaşam için toksinlerden arınmanın, arınma için de su içmenin önemine dikkat çekiyor.

‘Her gün yeni bir hayat’ felsefesinin anlatıldığı tanıtım toplantısı 2 Mart Çarşamba günü Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi.

Toplantıda Türkiye’de ambalajlı su pazarı ve Hayat Su ile ilgili bilgiler paylaşıldı,

Arzum Onan’ın rol aldığı yeni reklam filmi ilk kez gösterildi, suyun toksinlerden arınmadaki rolü ve markanın yeni kampanyası hakkında bilgi verildi.

Moderatörlüğünü Savaş Karakaş’ın üstlendiği toplantıya; Danone Hayat Genel Müdürü Yeşim Güra, Hayat Su Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Billur Kaymak, IPSOS KMG Genel Müdürü Kıvanç Bilgeman ve Hayat elçisi Arzum Onan katıldı.






Hayat Su ile Türkiye, Danone Grup içinde en hızlı büyüyen ülkeler arasında…


Toplantının açılış konuşmasını yapan Danone Hayat Genel Müdürü Yeşim Güra;

80 bin çalışanıyla 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren Danone’un şişelenmiş su pazarında dünya ikincisi olduğunu belirterek söze başladı.



Danone Group misyonunu ‘Lezzetli, sağlıklı ve herkesin erişebileceği gıda ve içecek ürünleriyle, dünyada mümkün olan en fazla sayıda insanın sağlığına, doğumdan itibaren hayatlarının her evresinde katkıda bulunmak’ olarak paylaşan Yeşim Güra,

Hayat Su olarak 2010 yılında iç pazarda ciroda % 20, ihracatta % 80 ciro büyüme yaşadıklarını belirterek “Türkiye bu büyüme oranı ile grup içinde en hızlı büyüyen ülkeler topluluğuna girdi. İhracattaki bu büyük büyüme Türkiye’yi önemli bir merkez haline getirme potansiyeli taşıyor. Hızlı büyümeye devam etmeyi ve 2010 – 2012 arasında 3 yıllık dönemde ciromuzu 2 katına çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Grubun Türkiye’yi gerek marka gerekse yetişmiş insan gücü anlamında önemli bir merkez olarak gördüğünün altını çizdi.

Türkiye’de Danone Hayat olarak 5 doğal su kaynağı ile 5 fabrikada üretim yapıldığını; Adana, Bolu, Adapazarı, Antalya ve İzmir’deki fabrikalarda bölgesel istihdama katkıda bulunduklarını belirten Güra “300’den fazla personel, 81 ilde 50.000 satış noktasına hizmet veren 200 distribütör ve 350 binin üzerinde eve hizmet veren 500 damacana bayisi ile büyük bir aileyiz.” dedi.


Hayat Su Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Billur Kaymak ve Danone Hayat Genel Müdürü Yeşim Güra



Daha sağlıklı bir toplum için önemli bir adım...

Hayat Su Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Billur Kaymak Hayat Su misyonunun ambalajlı suları tüketicilerin bir numaralı içecek tercihi haline getirmek olduğunu belirterek “Türkiye’de ambalajlı doğal kaynak suları toplam içecek tüketiminin % 20’ini kapsıyor, Avrupada ise bu oran %30’lar civarında.Dolayısıyla daha gidecek yolumuz var Bu misyona ulaşmak için 2 temel strateji benimsedik

Susuzluğu gidermenin en sağlıklı yolunun su olduğu konusunda toplumsal farkındalığı arttırmak ve Toplumun yeterli su içmesini teşvik etmek” dedi.

Konuşmasında suyun vücudumuz için gerekliliğini anlatan Kaymak, Türkiye’nin öncü su şirketi olmanın verdiği sorumlulukla toplumun sağlıklı gelişimine destek olacak, insanların yaşam kalitesinde değişim yaratacak bir kampanya hazırladıklarını söyledi. “Kadınlar ailede yeme ve içme alışkanlıklarının belirlenmesinde çok kritik bir rol oynuyor. Yeterli su tüketimi konusunda kadınların farkındalığının artması sadece kendi tüketim alışkanlıklarını değil, tüm ailenin ve dolayısıyla tüm toplumun tüketim alışkanlıklarını olumlu yönde etkileyecektir. İşte bu sebeple yeni kampanyamızı kadınları merkeze alarak tasarladık. Sektörümüzdekadınlara özel hazırlanmış ilk kampanya olarak Türkiye’de yine bir ilke imza atmanın gururunu yaşıyoruz” diyerek kampanyanın çıkış noktası hakkında bilgi verdi, bu paralelde yenilenen slogan ve ambalaj yeniliklerini anlattı.

Hayat Su yeni sloganı “Her gün yeni bir Hayat” ile kadınları daha çok su içmeye teşvik etmeyi hedefliyor. Bu sloganla yeni alışkanlıklara başlamak için her günün yeni bir fırsat olduğu vurgulanıyor. Yeni ambalajlardaki kadın silüeti, hayata yeniden başlamış gibi hafif hissetmeyi temsil ediyor.

Her gün ne kadar su içtiğinizi kolaylıkla hesaplayabilirsiniz.

Hayat Su, geliştirdiği pratik online uygulama ile de Türkiye’de bir ilke daha imza atıyor. www.hayatsu.com.tr sitesindeki Sağlıklı Hayat Koçu uygulamasıyla 2 dakika içerisinde ne kadar sıvı ve su alındığı görülebiliyor. Ayrıca sitedeki eğlenceli uygulama da bilgisayara yüklenerek, herkes kendisine su içme hatırlatması yapabiliyor.

Türkiye Yeterli Su İçmiyor?

Hayat Su’yun Türkiye’nin bağımsız araştırma firmalarından IPSOS Türkiye ile birlikte yürüttüğü ‘Türkiye ne kadar su içiyor? ’ araştırma sonuçları da toplantıda açıklandı. IPSOS KMG Genel Müdürü Kıvanç Bilgeman’ın paylaştığı araştırma 14 ilde 12 – 55 yaş arasında kadın ve erkek 1500 kişi ile yapıldı. “Araştırmaya göre yetişkin erkekler günlük ortalama 1 litre, kadınlar ise 1,07 litre su içiyor”

Billur Kaymak “Sağlık otoriteleri kadınların günlük ortalama 2 litre, erkeklerin 2,5 litre su içmesini öneriyor. Görünüyor ki Türkiye yeterli su içmiyor. Yeterli su içmemenin böbrek rahatsızlığına yakalanma riskini artırdığı ve Türkiye’de kadınların 1/5’inin böbrek hastası olduğunu” hatırlattı.

Markanın yeni yüzü Arzum Onan da hayatından Hayat suyu eksik etmiyor

Hayat Su’yun yeni Hayat Elçisi Arzum Onan, yoğun temposu içinde su içerek hafiflediğini ve kendisini daha iyi hissettiğini belirti. Toplantının moderatörü Savaş Karakaş’ın sorularını samimiyetle yanıtlayan Arzum Onan, “Evde 1,5 günde bir damacana su bitiyor. Eşim de ben de bol bol su içiyoruz, oğlumuz Can’ı da su içmesi için yönlendiriyoruz. Kadınları merkeze alan böyle bir kampanyada Hayat ile el ele vermekten gurur duyuyorum” dedi.


 
Bu güzel ve keyifli Organizasyon için Excel Danışmanlığa ve Hayat Su'ya sonsuz teşekkürler ederim.




SU HAYAT'TIR...HAYAT GÜZEL...


Sevgi Dolu Öpücükler




Devamını Oku...

8 Mart 2011 Salı

Labne Peynirli Haşhaşlı Muffin

0 yorum
Merhaba blogcanlarımmmm,

Bugün çay sofralarınızı süsleyecek nefissss bir muffin tarifi vereceğim size.
Pamuk pamuk, keyifle ikram edeceksiniz sevdiklerinize şüpheniz olmasın:) Özellikle de çocukların bayılacağı bir lezzet:) Emre üzerinde test edip onayladım ,bilginize...:)

Buyurun nefis muffinlerimizin tarifine,


Malzemeler:

2 adet yumurta
1 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı sıvıyağ
1 paket labne peynir
1 paket kabartma tozu
1/2 demet dereotu
tuz, karabiber
aldığı kadar un

süslemek için; haşhaş tohumu

Yapılışı:

Yumurtaları tuzla iyice çırpın.
sütü,sıvıyağı ekleyip tekrar çırpın.
labneyi ve ince ince kıyılmış dereotunu,karabiberi,kabartma tozunu ve aldığı kadar unu da ekleyip karıştırın.
Karışımı mufin kağıtlarının 3/4 ü dolacak şekilde paylaştırıp, üzerlerine haşhaş tohumu serpiştirip, önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.




AFİYET , BAL OLSUN

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER

Devamını Oku...

7 Mart 2011 Pazartesi

Kurabiye Kursu Heyecanı ! :)

0 yorum
Kurs heyecanımı sizlerle paylaşmadan önce; blogu olan herkes gibi benimde söyleyeceğim bir iki kelam var elbet.
Malumunuz blogspot.com kapalı! Evet, şaka gibi ama kapalı işte!
İlk günlerde bunun sorumlusu olan Digiturk’e çok kızgındım, hatta çevremde Digiturk aboneliğini iptal ettirmeyenlere ciddi ciddi gönül koydum.
Sonra düşündüm, Digiturk cephesinden bakmaya çalıştım olaya ve hak verdim. Sonuçta onlar bir haksızlığa, bir hırsızlığa karşı hukuk mücadelesi veriyorlar, haklarını yasal yolla arıyorlar ve bu onların en doğal hakkı.
Kızgın olduğumun; “sistem” olduğuna karar verdim. 2011 yılında, uzaya turistik turların yapıldığı bir çağda, bir internet sitesinin mahkeme yolu ile kapatılabildiği sistemdi asıl yanlış olan.

Günümüzde artık herkes internet kurdu... İlkokula giden çocuklar evlerinde html kod yazıyor artık.
Dns ayarları değiştirmek diye bir şey var. Bunun için öyle çok engin bir bilgiye, mühendis olmanıza falanda gerek yok. Google kutucuğuna blogspot-dns yazıyorsunuz bitti gitti. 1 dk. sonra girmek istediğiniz site önünüzde.
Hal böyle iken, bu basit işlemi hiçbir bilgiye sahip olmayan vatandaşlar bile yapabiliyorken, yasaklara neden olan şifresiz futbol maçı oynatan sitelerin bunu halletmesi sizce kaç saniyelerini alır.
Ya onları takip eden, bedelini ödemeden maç izlemeyi kafasına koymuş insanların bu ayarları yapmak kaç dakikasını alır?
En fazla 2 dakika!

Bu yasağın, bu uygulamanın, “devekuşunun kafasını kuma gömmesinden” ne farkı var Allah aşkına?

Blogspot yerine başka bir servis sağlayıcıya yada bağımsız bir server a geçmek kolay ama bana göre kesinlikle çözüm değil. Kabullenmeyi, yenilmeyi strateji değiştirmek olarak görmek çok yanlış... Biz yanlış bir şey yapmadık, burada mırıl mırıl yemek tarifi veriyoruz…
Düzelmesi, değişmesi gereken biz değiliz, bu örümcek ağı bağlamış sistemdir…
En azından ben değiştirmeyeceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim. Sistemin düzeleceğine, hatalarının farkına varacaklarına dair kocaman bir inanç besliyorum içimde…
Bu inadımı yersiz bulup, bloguma ulaşamadıkları için bana kırgın olan okuyucularımdan ise af diliyorum ve anlayışınıza sığıyorum…

KURABİYE KURSU...
İçimde kelebekler uçuşturan, bana hastalığımı unutturacak kadar heyecan veren; “Kurabiye Kursu” duyurusunu böyle sitem dolu, hüzün dolu bir yazının altına yazacağımda hiç aklıma gelmezdi :(
Ne yapalım sağlık olsun.

Uzunca bir süredir, sizlerden “Süslü Kurabiye Kursu” verip vermediğimi soran e-postalar alıyordum. Bir yanım; “neden olmasın” diyordu, bir yanımda “acaba becerebilir miyim”… :)
Sonunda cesaretimi topladım :)
Blogumu yakından takip edenler tarzımı zaten biliyor, bildiğim her şeyi anlatma, öğretme sevdalısı biriyimdir… :)
Hem bildiklerimi paylaşmak, hem de okuyucularımla, sizlerle yüz yüze bir arada olmak, gün boyunca kurabiye süslemek, çay içmek, sohbet etmek, son günlerde son derece bozuk olan psikolojime de ilaç gibi gelecek, eminim buna…
Herkesle tek tek ilgilenmek ve kurs sonunda öğrencilerin evlerinden sipariş yapabilecek kadar bilgi sahibi olmalarını istediğim için; sınıflar en fazla dört kişi olacak…
12 Mart ve 19 Mart 2011 olarak planladığım Mart programının ilk bölümünün kontenjanı doldu bile! İlginize çok teşekkür ederim. 19 Mart 2011 için ise sadece iki kişilik yer var :)
Sizlerden gelen talep doğrultusunda, hem yeni tarihler hem de yeni kurs konuları belirleyeceğim.
Bu gelişmeleri blogumun sağ kolonunda bulunan; “Kurabiye Kursu Banneri” nde sürekli güncelleyeceğim.
Daha detaylı bilgi almak isterseniz bana muge@hunerlibayanlar.com adresinden ulaşabilirsiniz…

Hepinize kucak dolusu sevgilerimi gönderiyor ve şimdi kurs için hazırlanmaya, kalan vaktimde de dekorasyon bloglarında kaybolmaya gidiyorum :)

Şimdilik hoşçakalın…
Devamını Oku...

6 Mart 2011 Pazar

Bloğuma Dokunma...

0 yorum

Tam 11 gün olmuş tarif eklemeyeli ve günler oldu bloglar kapanalı.. Hiç bir şey söylemek gelmiyor içimden bununla ilgili. Ama içten içe üzüntüm, sinirim sarıyor beni. Başka yerlere geçmek, bloğumu taşımak da istemiyorum. İnatçı bir ısrarla bekliyorum elbet açacaklar diye. Sanki inatlarına yayınlamıyorum tarifleri.. 
Oturdukları yerden bizi nasıl seyrediyorlar acaba? Blog yazarı olarak değil blog
Devamını Oku...

3 Mart 2011 Perşembe

ekşi maya ile ekmek yapımı

0 yorum

Sadece ekşi maya kullanarak ekmek yapayım derseniz, uzunca bir zaman beklemek zorunda olduğunuzu bilmelisiniz. Bu beklemeler, yoğurulan hamurun kabarması için geçen süredir. Bu süre, mayalanmaya bırakılan hamurun ortam sıcaklığı ile ilgilidir. Resimde görünen ekmek hamurunun mayalanması için, şubat ayı içerisinde 20°C sabit sıcaklıkta hamur, 19 saat süre sonunda mayalandı. Yaz mevsiminde bu süre oldukça kısalacaktır. Çoğu kişiler bu beklemeleri göze almayıp, hamurun çabucak mayalanması için, hazır maya kullanırlar. Hazır maya takviyeli hamurla yapılan ekmeklerin tat ve lezzeti elbette farklı olacaktır. Trabzon Vakfıkebir taş fırın ekmeğinin ününe sebep, hamurunun doğrudan ekşi maya ile yoğurulmasıdır. Sultan, canı çektikçe ekşi mayalı ekmeğini bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
dört bardak un
iki bardak ekşi maya
bir buçuk bardak ılık su
bir yemek kaşığı 'silme' tuz

Yapılması
yoğurma kabına un ve tuzu koyun, karıştırın
ortasını havuz yapın, ekşi maya ve ılık suyu ilave edin
ele yapışmayacak pürüzsüz yoğurun,
hamuru top yapın ve fırın tepsisine koyun
üzerine büyük bir poşet geçirin
ve iki katına çıkıncaya kadar dinlendirin
ardından, üzerine bulamaç sürün ve bir çizik atın
önceden 200°C dereceye ısıtılmış fırının orta rafına sürün.
40 dakika pişirin, soğutun ve gönlünüzce servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

bulamaç nedir nasıl yapılır

0 yorum

Fazlasıyle sulu, akışkan hamur çeşitine bulamaç dendiğini herkes bilir. Ve her yörenin kendine özgü bulamaç tarifi vardır. Bu tarif daha çok yemek çeşitleri ile ilgilidir. Kimi yörelerimizde kuymak adı, bulamaç diye geçer. Veya sütlü un çorbasının diğer bir adı bulamaçtır. Çoğu yörelerimizde pekmez kullanılarak hazırlanan tatlının adı bulamaçtır. Bulamaç konusunda örnekleri çoğaltmamız mümkün. Konumuz, yaptığımız ekmek veya pide hamurunun üzerine sürülen bulamaçla ilgilidir. Fırına sürdüğümüz hamur işi yiyeceklerin kızarması için üzerlerine süt, su, sulandırılmış salça, yumurta, zeytinyağı gibi maddeler sürülür. Fırında pişirilen ekmek veya pide hamurunun kızarması için üzerine sürülen bulamaç, çok iyi sonuç verir. Sultan, ekmek yaparken bulamaçını bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.

Neler Lazım
bir çay bardağı soğuk su
bir çay kaşığı tepeli un

Yapılması
Tava içerisine su ve unu koyun
ve topak bırakmayacak şekilde karıştırın
karışımı, ocak üzerinde bir taşım kaynatın
ocaktan alın ve soğutun
ekmek veya pide hamurunuzun üzerine fırça ile sürün.
ayrıca fırından çıkan pişmiş ekmeğin üzerine sürülürse parlak yapar.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
Devamını Oku...

1 Mart 2011 Salı

ekşi maya nedir

0 yorum

Mayalı hamur yoğurmak için, hazır satılan mayanın yerine kullanılan doğal mayadır. Ekşi maya, iki şekilde tedarik edilir. Daha önce yoğurulan hamurdan bir parça ayrılarak saklanır, ya da ekşi maya'yı kendimiz yaparız. Ekmek yapmaya meraklıyım, bu yüzden hamur konusu ile çok uğraştım ve uğraşmayada devam ediyorum. Her zaman dolabımda ekşi maya mevcuttur. Ekşi maya doğal mayadır, ekşi tadında ve misler gibi kokan ekmek yapımında kullanılır. Bu konu ile ilgili biri değilseniz, ekşi maya sizin için bir şey ifade etmez. Bu konu daha çok ekmek ile ilgilenen hobicilerin konusudur, fazlaca uğraşı gerektirir. Örneğin, evinizde bulunan bir akvaryum nasıl ki bakıma muhtaçsa, ekşi maya da aynı bakıma muhtaçtır. Çünkü ekşi maya ile ilgilendiğinizde canlı ile ilgileniyor olduğunuzu unutmayacaksınız.

Ekşi maya yapımı
Ekşi maya hazırlarken ortamın sıcak veya soğuk olması önemli bir etkendir. Yaz ya da kış mevsimi hazırlanan ekşi mayanın olgunlaşma süresi farklıdır. Mevsim kış olduğu için, mayanın hazırlanışını bu mevsime uygun olarak vereceğim. Maya hazırlamada cam veya plastik kap, tahta veya plastik kaşık, klorsüz içme suyu ve un'a ihtiyacımız var. Bu ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra ekşi mayamızı hazırlayabiliriz.
İlk gün, plastik kapaklı bir kap içerisine bir çay bardağı dolusu un ile yarım çay bardağı un'u koyun karıştırın. Kabın kapağını kapatın bir gün bekletin.
İkinci gün, yine aynı ölçülerde un ve suyu kap içerisine ilave edin karıştırın, kapağı kapatın ve bir gün daha bekletin.
Üçüncü gün, yine aynı ölçülerde un ve suyu kap içerisine ilave edin karıştırın, kapağı kapatın ve bir gün daha bekletin.

Dördüncü gün, mayanız resimde göründüğü gibi olacaktır. Maya olgunlaşacak, kendine özel tat ve kokuda olacak. Maya kabının kapağını aralayın ve bir gün süre ile mayanızı bekletin. Bir gün sonrası mayanızı karıştırın, kapağını kapatın buzdolabına kaldırın. Ekşi maya dolapta beklediği süreçte üzerinde gri bir tabaka oluşur, bu gayet normaldir. Eğer bu tabakanın rengini pembe olarak görürseniz mayanız ölmüş demektir. Pembe görüntülü mayayı kullanmayın, atın ve tekrar başa dönüp maya hazırlayın.
Hazırladığımız maya yaklaşık 300 gram civarındadır. Ekmek yaparken 400 gram ekşi maya'ya ihtiyaç vardır. Dolapta dinlenen mayayı her hafta beslemeniz gerekir. Yani, maya kabınıza her hafta bir ölçü kabı un ve yarım ölçü kabı su ilave edip karıştırmanız gerekir. Ekmek yapmak için kullandığınız ekşi mayanızdan en az 50 gramını ayırıp tekrar beslemeniz gerekir. Çünkü, ekşi mayalı ekmek yapmanız için her daim ekşi mayaya ihtiyacınız olacak. Konu ile ilgili nette fazlasıyle bilgi mevcut, araştırın derim.
Devamını Oku...