SERPİL ABLA'DAN MUHTEŞEM ÇAY SAATİ LEZZETLERİ...
Aslında yukarıdaki başlık eksik, Serpil abla ve Selahattin abi'den muhteşem bir ziyafet demeliyim. Hem hazırlıklarda hem de süslemelerde çok yardımcı olmuş çünkü.
Kahvaltıdaki herkesin iltifat ettiği lezzetler farklıydı ama Selahattin abi'nin elinin değdikleri daha bir güzeldi sanki :)
Serpil abla uzun zamandır bizleri ağırlamak istediğini söylüyordu ama çocuklarının final sınavları, mezuniyetleri derken süre birazcık uzadı.
Pazar günü yaşadığımız ziyafet ise, beklememize fazlasıyla değdi :) Aslında yorgunluğunu atması ve mezuniyetleri kutlamak adına bizim onu ağırlayıp, dinlendirmemiz gerekirdi belkide ama düşünemedik. Serpil ablamızı çok yormuşuz bilmeden ama çeşitlerin hepsi olağanüstü idi !
Aslında; "yediğin, içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat" tır işin doğrusu :) Ama hem blogun yazarı hem de okuyucularının asıl ilgi alanı yemekler olunca haliyle konumuzda sofradaki lezzetleri anlatmak oluyor :)
Soframız öyle zengindi ki, tüm lezzetleri bir fotoğraf karesine sığdıramadık. Yan tarafa açılan servis masasından bazı yiyecekleri alıp ana sofraya ekleyerek çekmeyi denedik, baktık o da uzun sürüyor ve her zaman olduğu gibi, bir an önce sofraya oturmak isteyen gözler bana bakıyor :) bazılarını da tek tek fotoğrafladık.
Soframızdakiler;
- Yoğurtlu Patates Salatası
- Taze Soğanlı Kabak Salatası
- Zeytinyağlı Dolma ve Yaprak Sarma
- Peynirli Poğaça
- Patatesli Katmer Poğaça
- Karaköy Böreği
- Sosisli Mini Pizzalar
- Elmalı Tart
- Kar Yağdı Tatlısı
- Kuru Meyveli Kek (Necla Abla'dan)
Sosisli mini pizzalar Serpil abla'nın spesiyali. Daha önce de tadına bakmış ve çok sevmiştik. Pastanede satılan minik hamburger ekmeklerinin içini boşaltıp, salça ile sotelenmiş sosisle doldurup, üzerine bir dilim kaşar koyarak fırına veriyor, pratik ama çok iltifat topluyor. Sofradaki sayısız çeşide rağmen hepimiz üçer tane yedik :) Karaköy böreği ise; bir Sarıyer klasiği olduğu için soframızda yerini aldı. "Zekeriyaköy'e gelip te börek yemeden gitmeyin istedim" dedi Serpil abla :)
YOĞURTLU PATATES SALATASI
Masanın yıldızı :) istisnasız herkesin beğendiği ve bir kaç kez aldığı, muhteşem lezzet.
İçindekiler; Haşlanmış patates, Salatalık, Zeytinyağ, Limon, Sarımsak, Yoğurt ve Mayonez.
Her anne gibi ölçüler göz kararı :) En kısa sürede yapıp, ölçüleri ile sizlerle paylaşacağım, iftar sofralarımız için nefis bir çeşit olacak.
TAZE SOĞANLI KABAK SALATASI
Kabak ile birlikte taze soğanın da sotelenmiş olması, inanılmaz bir lezzet vermiş.
İçindekiler; Kabak, Taze soğan, Dereotu, Maydanoz, Haşlanmış Pirinç, Yoğurt ve Sarımsak.
Ölçüler yine göz kararı :) En kısa sürede yapıp, ölçüleri ile sizlerle paylaşacağım.
ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMA VE BİBER DOLMA
Kaç tane yediğimi hatırlamıyorum, çünkü sayamadım :) Kendi yediklerimin haricinde eşimin çaktırmadan alıp, tabağıma koydukları da var :)
Hafif ekşi, bol tatlı, annemin yaptığı gibi; yani zeytinyağlı sarma & dolma'nın en sevdiğim haliydi.
PATATESLİ RULO POĞAÇA
Ölçüler bu sefer göz kararı değil, yaklaşık :) Bir cezve kadar süt, bir fincan kadar yağ şeklinde.
İyi haber; malzemeleri Katmer Poğaça ile karşılaştırdım ve bire bir aynı olduğunu gördüm. Katmer poğaçadan daha güzel olan yanı ise daha bereketli olması.
Katmer poğaça'dan 8 tane elde ediliyor, bu hamurdan 32. Nasıl mı?
Hamuru 4 bezeye ayırın, her bezeyi yarım cm. kalınlığında yuvarlak açın. Bir hamurun üzerini erimiş margarin ile yağlayıp diğer hamuru kapatın. Dört tarafından içe doğru katlayarak kare olmasını sağlayın. Diğer iki bezeyi de aynı şekilde kare haline getirin. Buzdolabında 1-2 saat bekleterek iyice soğutun.
Soğuyan kare hamurları 16 eşit kare olacak şekilde kesin. Her kareyi dikdörgen olacak şekilde oklava ile açın. İstediğiniz iç malzemeyi koyarak sarın. 180 derecede ısınmış fırında altı ve üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
Hamuru ılık ortamda mayalamak yerine, buzdolabında soğuttuğumuz için, milföy hamuru kıvamında puf puf poğaçalar elde edeceksiniz.
ELMALI TART
Benim elmalı tarifler ile aram pek iyi olmadığı için kendisine yaklaşmadım :) Ama herkesin çok beğendiği bir lezzet olunca tarifini almak istedim. (Tamamen sizler için :)
Ölçüler bu sefer göz kararı değil, tarif Lezzet dergisinden.
Serpil abla, elmalı tart için, daha önce bir kaç kez farklı tarifler denemiş ama en beğendiği tarif bu olmuş. Bende hemen dergiye bakıp, tarifi not aldım.
Hamuru çok lezzetli olduğu için, farklı bir meyve ile örneğin vişneli yapılabilir ve çokta güzel olur diye düşünüyorum.
Malzemeler
Hamuru için;
- 250 Gr. Tereyağ veya Margarin
- 1 Adet Yumurta
- 1 Çay Bardağı Pudra Şekeri
- 1 Yemek Kaşığı Yoğurt
- 2 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
- 1 Paket Vanilya
- 1 Paket Kabartma Tozu
- 3 Su Bardağı Un
İç Harcı için;
- 3 Adet (orta boy) Elma
- 1 Tatlı Kaşığı Tarçın
- 1/2 (yarım) Su Bardağı Ceviz
- 2 Yemek Kaşığı Toz Şeker
Yapılışı
- Tüm hamur malzemeleri ile (yağ oda sıcaklığında yumuşamış olacak) unu azar azar ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurun.
- Elmaları rendeleyin, tarçın, ceviz ve şeker ile harmanlayın.
- Hamuru iki eşit parçaya ayırın, bir parçasını, mini fırın tepsisine veya bir borcama yayın. Üzerine elmalı harcı yayın. Diğer hamuru da açarak, harcın üzerine yayın.
- 180 derece de ısınmış fırında 25-30 dk. üzeri ve altı kızarıncaya kadar pişirin.
- Fırından çıkıp, biraz ılınınca üzerine pudra şekeri serpin.
- İsterseniz, hamuru iki eşit parçaya ayırmayabilir, üstü için daha az hamur ayırarak, üzerini kafes şeklinde de yapabilirsiniz.
KAR YAĞDI TATLISI
Tadı da en az ismi kadar güzel bir tatlı. 1.kat; karamelize şerbet ile ıslatılmış etimek, 2.kat; vanilyalı pastacı kreması (muhallebi), 3.kat; krem şanti. Üzerinde bolca hindistan cevizi.
İnanılmaz hafif ve lezzetli bir yaz tatlısı idi. Bu yıl Ramazan ayı'nın sıcak günlere denk gelmesi nedeniyle hep hafif tatlılar araştırıyorum. Bu tatlı da listelerimde yerini aldı.
Serpil abla, evlerinin arka bahçesini minik bir tarla haline getirmiş. Mahsulleri de pek bol :) Hazırladığı tariflerin çoğunda kendi yetiştirdiği sebzeleri kullanmış. Salatalardaki, kabak, salatalık, nane, maydanoz gibi. Sofrada onca çeşit olmasına rağmen, hepimiz organik domates, biber ve salatalıkları da yemeğe doyamadık.
İnsanın kendi yetiştirdiği bir sebzeyi yada meyveyi toplayıp yemesi kadar keyifli bir şey yok diye düşünüyorum.
İşyerindeki balkonumda saksıda yetiştirdiğim nane ve fesleğen ile, peynirli, domatesli sandviç yapıp yediğimde ne kadar mutlu olduğumu tahmin edemezsiniz :))
İlk bakışta küpe çiçeği sanıp, dikkatlice bakınca süs biberi olduğunu anladığım acı şirinler ! :) Sofrası ile, lezzetleri ile, keyifli bahçesi ve hepsinden önemlisi sıcacık misafirperverliğiniz ile harika bir gün geçirdik, Serpil abla ve Selahattin abi.
Bir kez daha çok teşekkürler. Ellerinize sağlık, kesenize bereket.
0 yorum:
Yorum Gönder