Banner 468 x 60px

 

30 Nisan 2009 Perşembe

Akşam Yemeği Sofrası

0 yorum
Akşam Yemeği Sofrası

MANGAL SOFRASI :)
Aslında bu sofranın yazısı çok farklı olacaktı. "Oh, nihayet yaz geldi, balkon keyiflerimiz başladı, eşim oyuncağına (mangalına) kavuştu" vs. vs. :)
Geçtiğimiz hafta sonu, caddede kısa kollular ile dolaşınca, "artık balkon sezonunu açmak gerek" diye düşündük. Arkadaşlarımız ile hafta sonu, "bizde mangal yapalım" diye sözleşirken de yine niyetimiz masayı balkona kurmaktı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, havalar birden bire buz gibi oldu, değil balkona çıkmak, tekrar kombi yanmaya başladı evde :( Mangal yine yakıldı ama, yemek içerde yenildi :(
Eşimin; "et ile et yenir, yapma bir şey" direktifi yüzünden, doğru dürüst bir çeşit de yapmamıştım :( Madem içerde yiyeceğiz, bari azıcık sofrayı süsleyeyim dedim.
Sofraya bakıpta "e bir sürü şey var" demeyin sakın :) Zeytinyağlı yaprak sarma, masada görüldüğü kadar mesela, küçük bir çelik tavada iki sıra yapıldı :) Zeytinyağlı barbunya da yarım su bardağı barbunya ile :) Gerisini de Actifry yaptı :)
Soframızda; eşimin, sır gibi sakladığı marine formülü :) ile yaptığı et ve tavuk haricinde en çok iltifatı Actifry ile yapılan havuç kızartması aldı.
Actifry kullanmaya başladığımdan beri, sayısız deneme yaptım ve önceleri kızartma yaptığım tüm sebzeleri Actifry'da kızartıyorum artık. Sebzelerin içinde ise bize göre en muhteşem kızaran; havuç. Ardından et yada tavuk ile çoban kavurma ve sigara böreği geliyor.
Gerçekten çok memnunum aletten, beni her akşam kızartılan patatesten sonra, kurtardığı ocak, fayans temizliği nedeniyle ettiğim dualar ise cabası :)

Soframızdakiler;

Akşam Yemeği Sofrası

Belki farketmişsinizdir, uzun zamandır peçetelerimi kurdele ile bağlıyorum. Bir türlü her kurduğum sofraya uyacak, gönlüme göre bir peçete halkası bulamadım çünkü. Sonunda oturup kendim yapacağım :) Kurdele ile bağlamak, hem renk konusunda çok seçeneğe sahip olmanızı sağlıyor hemde şık bir görüntü veriyor.

Sofrayı ilk gördüğünde, Erhan abi'den uzun bir fırça yedim önce; "bizi balkonda mangal diye çağırıyorsun, sucuğumuzu alıp geliyoruz, sonra davet sofrası ile karşılıyorsun, yok yok kandırıyorsun sen bizi, gelmeyeceğiz bir daha" diye :)) Dakikalarca, sofrada fazla bir çeşit olmadığını, peçeteler nedeniyle kendisine öyle geldiğini anlatmaya çalıştım. Büyülü bir şey bu kurdele işi, öneririm :))

Devamını Oku...

28 Nisan 2009 Salı

Oruk

0 yorum
Oruk

KİLİS MUTFAĞINDAN NEFİS ORUK KEBABI...
Aslında bu tarifi; Nisan-2007'de yayınlamıştım. Üzerinden tam iki yıl geçtiği ve mevcut fotoğrafı lezzetini tam olarak yansıtmadığı için uzun zamandır fotoğrafını yenisi ile değiştirmek istiyordum.
Bu güne kadar değiştirmememin nedeni ise; buzluktan sadece yiyeceğimiz kadarını çıkartıp, pişirmem. Soğutmadan hemen yediğimiz içinde, her seferinde "bak yine fotoğrafını çekmedik" diyoruz :) Geçen akşam, birazcık sabredip, ılık yemeyi göze aldık :)
Yanlızca fotoğrafını değiştirmeyip, bugün yeniden yayınlamamın nedeni ise; Antep Yuvarlaması tarifine gelen (of of lebeniye, yuvarlama, şıhıl mahşinin ardından bir de oruk patlat derim ben:) şeklinde yazılan ve beni gülümseten bir yorum...
Blogun bütün arşivini gezmeye üşenen kişileri tabiki saygıyla karşılıyorum ama bazı lezzetlerin de arşivimde yok kabul edilmesine gönlüm razı olmadı :)
Oruk; Kilis mutfağının bulgurla yapılan çok lezzetli bir köftesi. Kilis'te şişe sarılarak ve mutlaka mangalda pişiriliyor. Evde pişirilecekse eğer köfte şekli veriliyor.
Eşimin ailesi ile gittiğimiz kalabalık pikniklerde, çeşitlerin içinde mutlaka oruk'da oluyor :)
Oruk eğer mangalda pişirilmeyecekse, ikinci yöntem fırında bir borcamın içinde pişirmek. Üçüncüsü ise teflon tavada ve çok kısık ateşte (çay demler gibi) pişirmek. İçindeki bulgurun, ağır ağır ve tam olarak pişmesi önemli çünkü. Her iki pişirme yönteminde de yağ kullanılmıyor, kıymanın içindeki yağ yeterli geliyor.
Oruk; genellikle ana yemek olarak olarak servis ediliyor, ama benim damak tadıma göre çay saati ikramlarının içinde börek ve salatalar ile birlikte çok hoş oluyor.

Malzemeler
  • 1/2 Kg. Yağlı Kıyma (tercihen kuzu veya koyun eti)
  • 1 Çay Bardağı Köftelik (ince) Bulgur
  • 1 Adet (orta boy) Kuru Soğan
  • 1 Yemek Kaşığı Kuru Nane
  • 3 Yemek Kaşığı Toz Kırmızı Biber
  • Tuz

Yapılışı

  • Öncelikle bulguru yarım çay bardağı kadar su ile ıslatıp, 10 dk. bekleyin ve yumuşamasını sağlayın.
  • Rendelenmiş soğan ve baharatları bulgura ekleyip, malzemeler birbiri ile özleşinceye kadar iyice yoğurun.
  • Kıymayı ekleyip, bir süre daha yoğurun. Mümkün olduğunca ince, köfte şekli verip, fırında yada teflon tavada kızartın.
  • Fırında pişirecekseniz; 180 derecede, altı üstü iyice kızarıncaya kadar, teflon tavada pişirecekseniz çok kısık ateşte kızartın.
  • Oruğu tek tek köfte şeklinde yada bütün olarak buzlukta uzun süre saklayabilirsiniz.

Devamını Oku...

26 Nisan 2009 Pazar

KAŞARLI SALAMLI KOLAY BÖREK

0 yorum
Geçen hafta sonu güneşli mis gibi bir bahar havası vardı İstanbul'da...
Oğlumuzu alıp Polonezköy'e gittik.Emre ile dışarı çıkmak pek zevkli olmuyordu uzun zamandır.
Sürekli merdiven inip çıkalım istiyor,yemek yemeyelim,konuşmayalım vs. vs. bizi güzelce geriyor,dayak yemiş gibi kan ter içinde eve dönüyorduk karı koca:)
ta ki geçen hafta sonuna kadar:)))))
Emre bu ay tam 2,5 yaşına girdi ve sanırım bunun verdiği bir olgunluk oldu bebemde:))))
Restoranın bahçe kısmını seçtik oturmak için , hemen uslu uslu oturdu sandalyeye...
Etrafı kesti uzun uzun...yemek siparişi verdik,patates istedi,uslu uslu bir kaç tane yedi...
Kendi kendine oyunlar oynadı,kuşlarla böceklerle,kedilerle, çiçeklerle vs. biz tabi karıkoca pek şaşırdık...
Çocuk parkını görmüş uzaktan birkaç kere hatırlatma yaptı ama hiç ısrar etmedi bize ... Yemekten sonra park bölümüne geçtik...biz kahvemizi içerken o oyuncaklarla oynadı bizi esir almadan:)))) İnanın hala şoktayız... ailecek güzel bir gün geçirip evimizin yolunu tuttuk.
Acaba Emre büyüyor mu yoksa öylesine bir günmüydü meraktayız... Güneşi görür görmez test yapacağım Emre üzerinde bakalım uslu duracakmı tekrar:)
Şimdilik bebemden son dedikodular bunlar:))))

Pazar günü de eşim için bu nefis ,kolay ve uyduruk börekleri yaptım....
karıcığım hergün yap bu börekten çok seviyorum diye diye yedi:)))
Yakında karıkoca yuvarlana yuvarlana gezeceğiz bu iştahla:))))

Hepinize mutlu mutlu,neşe dolu pazarlar dilerim....

Buyurun tarife;





MALZEMELER:


yufka

domates

çarlistonbiber

kaşar peynir

domates

salam

kekik


üzeri için yumurta sarısı

çörekotu

susam


YAPILIŞI:


Yufkamızı 4 üçgen elde edecek şekilde + şeklinde kesiyoruz.

Üçgenimizin geniş tarafına rendelenmiş kaşarı,üzerine kabuğunu soyup küp küp kestiğimiz domatesleri ve biberleri,salamları yerleştiriyoruz.üzerine kekik de serpiştirip kenarlarından katlayarak kalın kalın sarıyoruz. diğer yuflarımızı da aynı işlemden geçirip yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine böreklerimizi diziyoruz. üzerlerine yumurta sarısı sürüp (sütle açtım biraz yumurtayı) çörek otu ve susamla süsleyip önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.


AFİYET , BAL OLSUN...


SEVGİLER , ÖPÜCÜKLER
Devamını Oku...

24 Nisan 2009 Cuma

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

0 yorum

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

BAYATLAYAN PASKALYA ÇÖREKLERİ NE OLUR? :)
Paskalya Çöreği yazısında, "bir kısmını buzluğa kaldırdınız, ama yinede kocaman paskalyanın hepsini bitiremediniz, öyleyse bir sonraki yazıyı bekleyin" demiştim :)
Tarifler öyle çok şatafatlı değil belki ama; "müsaitsen kahveye geliyorum" diyen misafirleriniz için şipşak öneriler :)
Paskalya çöreğini taban olarak kullanıp, üzerine muhallebi dökme fikrini, Seda'cığım verdi. Tabi, ondan aldım bir fikir, eve geldim oldu bin fikir :)
Fotoğraflarda görülen tüm önerileri, pandispanya ve kek parçaları, bisküvi yada kurabiye kullanarak da yapabilirsiniz.Özellikle paskalya çöreğini önermemin nedeni ise; misler gibi mahlep kokusu !
Hafif tatlı ve mahlep kokulu paskalya çöreği, sadece vanilyalı pastacı kreması ile birleştiğinde bile ortaya muhteşem bir lezzet çıkıyor.
Üst fotoğrafta görülen kupların birini; paskalya çöreği ve vanilyalı pastacı kreması ile yaptım, diğerine ise çilek de ekledim.
Eklenecek malzemeler damak zevkinize göre değişebilir, muzlu, çikolatalı vs.

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

Vaktiniz ve minik pasta çemberiniz var ise, tatlıyı bu şekilde hazırlayabilirsiniz. Çemberiniz ile, paskalya çöreğinden yuvarlak halkalar kesin ve kalıbın tabanına yerleştirin. Ilık şekerli su veya reçelli su ile çok hafif ıslatın. Çemberin kenarlarına, yarım çilekler dizin. Pastacı kreması hazırlayıp, ortasına dökün ve buzdolabında 2-3 saat dinlendirin.

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

Pastanızın üzerini çikolata sosu, meyveli sos, kakao vs. ile süsleyebilirsiniz. Pastacı kreması hazırlayacak vaktiniz yok ise, hazır puding (ki bana göre hazırlanış süreleri aynı:) yada biraz koyuca hazırlayacağınız bir crem ole çeşidi ile yapabilirsiniz.

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

İşte bana göre, paskalya çöreği ile yapılabilecek en lezzetli tatlı. Daha iyisini keşfedinceye kadar favorim bu :) Bu tatlıyı akşamüstü arayıp, "alışverişteyiz, akşam çayına geleceğiz" diyen, akrabalarımız için yaptım. Akşam çayını yemeğe çevirmeme rağmen :) toplam yirmi dakikada hazırladığım ve çok iltifat alan bir tatlı oldu.

Yapılışı

  • Bir borcama ince ince dilimlenmiş paskalya çöreklerini dizin. Üzerini çok hafif ılık reçelli su ile ıslatın.
  • Vanilyalı pastacı kreması hazırlayın, ocağın altını kapatınca bir paket vanilya ekleyin ve mikser ile 3-4 dk. boyunca çırpın. (tatlıyı bu şekilde çırparak ılınmasını sağlamak, çok güzel bir kıvam veriyor, yalancı tavuk göğsü oluyor)
  • Kremayı, çöreklerin üzerine yayın ve dilimlenmiş çilekleri dizin.
  • Çileklerin üzerine, çilek sos dökün. (Ben, Dr.Oetker hazır çilek sosu kullandım)
  • Buzdolabında en az 2-3 saat dinlendirin.

Paskalya Çöreği ile Pratik Tatlılar

"Şekerim, ben çalışan, üstelik de çoluklu çocuklu kadınım, hiç uğraşamam öyle tek tek kupla, pasta ile, hatta o çilekleri doğrayıp da sos bile dökemem" diyebilirsiniz :) Haklısınız da... O zaman benim; "yarın sabah sana kahve içmeye geliyorum" diyen arkadaşıma hazırladığım, bu tiramisu görünümlü çakma tatlıyı :) hazırlayın.

Yapılışı

  • Bir borcama ince ince dilimlenmiş paskalya çöreklerini dizin. Üzerini çok hafif ılık reçelli su ile ıslatın. Vanilyalı pastacı kreması hazırlayın, ocağın altını kapatınca bir paket vanilya ekleyin ve mikser ile 3-4 dk. boyunca çırpın. Kremayı, çöreklerin üzerine yayın ve biraz bekleyin. Üzeri hafif kaymak tutunca, kakao serpin. Buzdolabında en az 2-3 saat dinlendirin.

İlgili Tarifler;

Devamını Oku...

21 Nisan 2009 Salı

Paskalya Çöreği

0 yorum
Paskalya Çöreği

ESKİ GÜNLERİ ANMA ÇALIŞMALARI... BÖLÜM 2 :)
Kuru meyveli biscotti (çakma biscotti diyorum ben ona:) yazımda, beni geçmişe götüren lezzetlerden söz etmiştim hani. Selanik gevreği ve paskalya çöreği bunların en başında yer alır demiştim.
İşte bu iki lezzetin, en güzel, daha doğrusu en damak tadıma uygun halini bulabilmek için gündüzleri internette bir bilim insanı, akşamları da evde bir laboratuvar teknisyeni gibi çalışmaktayım :)
Geçen gün gittiğimiz cafe'de kahve ile birlikte gelen biscotti'yi minik minik bir ısırışım vardıki, görmelisiniz :) "İşte dedim, yapmam gereken biscotti bu!" Hatta arkadaşlar halime acıyıp, kendi kahvelerinin yanında gelenleri de bana verdiler, evde rahat rahat çalışayım diye :)
Neyse, bu yazı paskalyanın yazısı, biscotti'den kendi yazısında bahsederim :)

Görmüş olduğunuz paskalya çöreği, benim üçüncü denemem. İlk ikisi kötümüydü? diyeceksiniz; "hayır", ama benim alıştığım, sevdiğim lezzet değildi. Üçüncü deneme ise turnayı gözünden vurdu, çünkü tarif, konunun uzmanlarından :)
Ben, aynı semtte doğup büyüyen, evlenene kadar hiç taşınma yaşamamış şanslı kişilerdenim. Yaşadığımız semt ve apartman, Ermeni komşularımızın çok olduğu bir yerdi. Bu nedenle onları çok severim. Cana yakınlıklarını, güleryüzlü oluşlarını, vefalı komşuluklarını, evlerinde özel bir şey pişirdiğinde mutlaka bizede bir tabak getirmelerini çok severim:)
Sofralarına ve yemeklerine çok özen göstermeleri, yaşamak için değil, zevkle yemek yemeleri çok hoştur bana göre.
Komşularımız, kendi bayramlarında bize paskalya çöreği ve renkli yumurtalar getirirlerdi, kardeşimle kavga ederdik o yumurtalar için :)
Ama güzel olan, sadece kendi bayramlarında değil, bizim bayramlarımız da ve kandillerde de mutlaka bizzat evimize gelerek kutlamaları idi.
Alis teyze, bu yazıyı yazarken özellikle sen geliyorsun aklıma, bir blogum olduğunu bile bilmiyorsun ama yinede öpücük gönderiyorum burdan sana :)

Paskalya Çöreği

Paskalya çöreğini; bizim oralarda "Üstün Pastanesi" harika yapar ama ben damla sakızlı lezzetleri sevmediğim için, "herşeyi harika ama keşke damla sakızlı olmasa" derdim hep. Bir gün, kendi başıma yapabileceğim de hiç aklıma gelmezdi tabi o zamanlar :)
Yazının başında da söylediğim gibi, paskalya çöreği için internette çok araştırma yaptım ve iki tarif denedim ama sevgili Devletşah'ın sayfasında Sn.Zabel Sevgiyan'ın tarifini görünce; tamam dedim, tarif budur, eminim çok güzel olacak, çünkü tarif bu işi en iyi bildiğini düşündüğüm kişiler tarafından gönderilmiş.
Yanılmadım da, nefaset ötesi, gerçek bir paskalya çöreği oldu. Ben ufak tefek değişiklikler yaptım ve yemeye doyamadım :) umarım sizde dener ve beğenirsiniz.

Malzemeler (4 adet çörek için)
  • 4 Adet Yumurta
  • 250 Gr. (1 paket) Margarin
  • 2 Su Bardağı (400 gr.) Şeker
  • 1,5 Su Bardağı (300 ml.) Süt
  • 1 Paket Kuru (instant) Maya veya 1 Paket (42 gr.) Yaş Maya
  • 1/2 (yarım) Hazır Ekmek Hamuru
  • 2 Yemek Kaşığı (tepeleme) Mahlep
  • 6-7 Su Bardağı Un

Üzeri için;

  • 1 Adet Yumurta Sarısı
  • 1 Çay kaşığı Pekmez
  • 1 Çay Kaşığı Sıvı Yağ
  • File Badem veya File Fındık

Yapılışı

  • Yumurtaları ve şekeri mikser ile 5-6 dk. şeker eriyip, karışım iyice beyazlaşıncaya kadar çırpın.
  • Ilık süt ve erimiş margarini ekleyip, biraz daha çırpın.
  • Karışıma, dört su bardağı kadar elenmiş un, mahlep, maya ve hazır ekmek hamurunu ekleyin ve yoğurmaya başlayın.
  • Hamur ele yapışmayan bir kıvam alana kadar, azar azar un eklemeye devam ederek, yoğurun. (Hamur çok sert olmamalı, ekmek hamuru kıvamında ve esnek olmalı)
  • Hamuru derin bir kaba alın ve üzerini örterek, ılık bir ortamda mayalanmaya bırakın. Yaklaşık bir saat sonra hamur iki katı büyüklüğe çıkacaktır.
  • Hamuru 12 eşit beze yapın. Her bir bezeyi, 20 cm. civarında rulo yapın ve 3 rulo ile saç örgüsü şekli verin.
  • Çörekleri yağlı kağıt serili tepsiye, (ben Softbowl silikon mat kullanıyorum :) yerleştirin ve yine üzerini, bir mutfak havlusu ile kapatarak, yarım saat kadar mayalanmaya bırakın.
  • Yarım saat sonra, üzerlerine yumurta sarısı, pekmez ve yağlı karışımı sürün, file badem yada file fındık serpin.
  • 180 derecede önceden ısıtılmış fırında, yaklaşık 35-40 dk. iyice kızarana kadar pişirin. Piştiğinden emin olmak için, kürdan testi yapabilirsiniz.
  • Fırından çıkınca, üzerlerine yine temiz bir mutfak havlusu örterek, kurumadan ılınmasını sağlayın.
Paskalya Çöreği

NOTLAR;

  1. Orjinal tarifteki şeker miktarı, ben ve ikram ettiğim kişiler tarafından az bulundu :) 2 Su bardağı tam geliyor.
  2. Paskalya çöreği mutlaka çok taze iken yenmesi gereken bir tarif. 1-2 saat sonra bile lezzeti farklılaşıyor, bu nedenle ben diğer üç çöreği, ılınır ılınmaz, buzluğa kaldırdım.
  3. Bu ölçüler ile; 4 adet çok iri çörek elde ediliyor. İsterseniz ölçüleri, yarı yarıya azaltabilirsiniz.
  4. Kuru maya yerine, yaş maya kullanacaksanız, bir yemek kaşığı şeker eklediğiniz, ılık sütün içinde mayayı eritip, o şekilde karışıma ekleyin.

& Çoğunu buzluğa kaldırdınız ama yinede paskalyanızın hepsini bitiremediniz ve bayatladı mı?
O zaman, nefis öneriler için tıklayın...

Devamını Oku...

20 Nisan 2009 Pazartesi

Çikolatalı Top Kek

0 yorum
Bizim evimiz de kek çok sık pişer... iştahsız bebelere ve iştahlı eşlere sahip olan anneler beni çok iyi anlarlar sanırım:)
Emreciğim maalesef yemek konusunda pek sorunlu... kek yemekten çok hoşlandığı için her türlü versiyonunu yapıp yedirmeye çalışıyorum bende. Eşim de çayı keksiz böreksiz içemiyormuş:) ben kek yapmayayım da kim yapsın:)

Arada bir isimsiz arkadaşlar yorum yazıyorlar yine mi kek vs. diye...
Ben de diyorum ki evet yine kek, hep kek daima kek!:)

buyurun tarife;


 

MALZEMELER:

2 adet yumurta
2 fincan ayçiçek yağı
2 fincan yoğurt
4 fincan tozşeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
6 fincan kadar elenmiş un
3,5 çorba kaşığı nestle kakao
1 su bardağı kadar damla çikolata

YAPILIŞI:

Yumurtalarımızı ve şekerimizi köpük köpük olana dek çırpıyoruz.
yoğurt ve sıvıyağı da ilave edip tekrar çırpıyoruz.
Yavaş yavaş bütün malzemeleri de ilave edip karıştırıyoruz.
En son damla çikolatalarımızı unlayıp, kek hamurumuza ilave edip karıştırıyoruz.
Hamurumuzu muffin kalıplarımıza paylaştırıp önceden ısıtılmış 170 derece fırında 15-20 dakika kadar pişiriyoruz.
Not:Fincan Türk kahvesi fincanıdır.

AFİYET, BAL OLSUN...

SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER
Devamını Oku...

Kahvaltı Sofrası

0 yorum

Seda'nın Kahvaltı Sofrası

SEDA'CIĞIMIN LEZZETLİ SOFRASI...
Hafta sonu yine gezdim, gezdim bir daha gezdim, gezmelere doyamadım :) Adaş şekerimin dediği gibi, "mutfağa sadece su içmek için girdim" :)
Eşimle birlikte, bu yıl, geçen yılın acısını çıkarıyoruz sanki. Özellikle son haftalarda havalarında şahane olmasının etkisi ile içimiz kıpır kıpır :)
Hafta sonu konuk olduğumuz sofralardan biri de Seda'cığımın sofrası idi. Sohbet o kadar tatlıydı ki, saat on bir gibi oturduğumuz sofradan, dört gibi kalktık :) Sonrasında yediklerimizi eritebilmek için ise iki saat yürüyüş yaptık :)
Seda'cım iki yaşındaki kızı; Beren şekerime rağmen çok cici bir masa ve nefis yiyecekler hazırlamıştı bize.
Blogum olmasına en çok sevindiğim konulardan biride, özel günlerin kayıt altına alınıyor olması. Böylelikle, yaşanan güzellikler ve edilen teşekkürler sadece dün ile sınırlı kalmıyor, hem buradan kalıcı bir teşekkür edebiliyorum hem de aylar sonra arşive bakarken tatlı bir gülümseme oluyor yüzümüzde.
Seda'cığım, bir kez daha ellerine sağlık, Ender bey; dilimlenmiş ekmek nefisti, seninde ayaklarına sağlık, kesene bereket :)

Seda'nın Kahvaltı Sofrası

Maydanoz yatağında :) çeşit çeşit peynirler, biberiye ve kurutulmuş domates ile süslenmiş zeytinler.

Seda'nın Kahvaltı Sofrası

Kahvaltımızın sıcak çeşitleri; çöp şişte ızgara yapılmış sucuk ve kaşar, kızarmış hellim peyniri ve fotoğrafta görülen pratik pizzalar'dı. Uno çavdar ekmeği, sosis, domates, kaşar ile hazırlanmıştı ve lezzeti nefisti. Beni yıllar öncesine, okul sonrası eve gelince yaptığımız fırında peynir-ekmek'lere götürdü :)

Seda'nın Kahvaltı Sofrası

Tatlı Büfesi :) Tahin, pekmez, bal, çeşitli reçeller ve kuruyemiş, kuru meyveler ile tatlı final yapıldı.

Devamını Oku...

17 Nisan 2009 Cuma

Domatesli Pilav

0 yorum
Domatesli Pilav

DOMATES SHOWER :)
Madem artık, bebek doğmadan önce, baby shower yapıyoruz, bende domatese bir shower yapayım dedim :) E nede olsa eli kulağında, geldi geliyor, güzelim yaz domatesleri :)
Bu mevsimde nereden çıktı şimdi, domatesli pilav diyorsunuz değilmi? Çünkü bu pilav ancak kıpkırmızı lezzetli yaz domatesleri ile güzel olur, kış domatesleri bırakın lezzet katmayı, doğru dürüst renk bile vermez:)
Haklısınız, ama inanın bu pilav bir kaç gün önce ve yaz domatesi ile yapıldı :)
İki kişilik ailemiz için, geçen yaz buzluğa stokladığım rendelenmiş domatesleri, közlenmiş patlıcanları, menemenlikleri bir görseniz, sanırsınız savaş çıkacak, kıtlık olacak :) Bir heves doldurmuşum işte...
Son bir aydır, hızlı bir şekilde tüketiyoruz yaptıklarımı, yenileri için yer açılsın diye.

Domatesli pilavı çok severim, babamda harika yapar ama tek sorun ölçüsüz göz kararı yapması.
Ben bir kaç kez uydurma yöntemler ile denedim, önce pirinci kavurup sonra domatesi ekleyerek kavurmak yada tam tersi önce domatesi kavurup, sonra pirinci ekleyerek kavurmak vs. vs..
Ne yaptıysam, babamın lezzetini yakalayamadım, domates tadı ve kokusu alamıyordum pilavda :)
Geçen akşam anneme telefon açtım ve babamın nasıl yaptığını anlatmasını istedim, ölçüleride kendim ayarlayacaktım. Önce tarif pek aklıma yatmadı açıkçası, "pirinçleri kavurmadan nasıl olur ki?" dedim ama yinede uyguladım.
Sonuç; muhteşem ! Aynı tadı tutturdum :) Yöntem; bulgur pilavı yapar gibi ama sonuç kesinlikle tane tane mis gibi domates kokulu pirinç pilavı.

Malzemeler
  • 2 Su Bardağı Pirinç
  • 1 Su Bardağı Rendelenmiş Domates
  • 3 Su Bardağı (kaynar) Su
  • 1 Çay Kaşığı Şeker
  • 1 Adet Tavuk Bulyon
  • 1/2 Çay Bardağı Sıvı Yağ

Yapılışı

  • Pirincin üzerine 2 tatlı kaşığı tuz ve 2-3 dilim limon koyarak, üzerini geçecek kadar kaynar su ile ıslatın. Yarım saat kadar sonra, limonları alarak, musluğun altında, bol su ile akan su berraklaşıncaya kadar yıkayın.
  • Sıvı yağ ile domates rendesini, 2-3 dk. orta ateşte kavurun.
  • Ayrı bir kapta, kaynar su, şeker, bulyon ve bir kaç damla limon suyunu (pirinci ıslatırklen kullandığınız limon parçalarının suyu da yeterli olur) karıştırın. Bu aşamada bulyon kullanmak istemezseniz, damak zevkinize göre tuz ekleyin.
  • Kavrulmakta olan domates rendesinin üzerine, sulu karışımı ekleyin ve kısık ateşte, tencerenin kapağı kapalı olarak 1-2 dk. kaynatın.
  • Yıkanmış, süzülmüş pirinçleri kaynamakta olan domatesli suya ekleyin, çok az karıştırın.
  • 2-3 dk. yüksek ateşte, daha sonra ocağın altını kısarak 10-15 dk. pişirin.
  • Pilav suyunu çekince ocağı kapatın ve kapağın altına bir peçete koyarak, 10-15 dk. dinlendirin.

Domatesli Pilav

Bu yazıyı yazarken, kendime o kadar çok güldüm ki, sizinlede paylaşmak istedim. Yani, bir yoğurtlu kek, bir makarnalı börek, bir domatesli pilav için bu kadar uzun yazı yazabilen ben, bu blogda kendi ellerimle yaptığım bir mantı, bir yaprak sarma hatta bir cheesecake için ne yazacağım acaba ? :)) Çok merak ediyorum çok :)

İLAVE NOT:)

& Tarifi sizlerle paylaştıktan sonra, pilavın sunum şekli ile ilgili gelen, değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. İnanın çok çok mutlu oldum. Hatta, bana bir e-posta ile fotoğraf göndererek, "hafta sonu pilavı yaptım ve aynı sizin gibi yıldızlı sundum :)" diyen yorum, beni bütün gün gülümsetti.

& Yıldız şeklindeki kalıp ile ilgilide sorular geldi. Kullandığım kalıp; Softbowl silikon kek kalıpları. İsterseniz tek tek, isterseniz dörtlü şekilde satılıyor. Sadece yıldız değil, kalp, yuvarlak ve dilimli kek modelleride var. Bu sevimli kalıplar ile, yanlızca mini kek değil, çeşitli sütlü tatlıları, jöleleri, pudingleri ve hatta davet sofralarınızda pilav yada patates pürelerinizi sunabilirsiniz.

& Daha detaylı bilgi almak isterseniz; Softbowl web sayfasını ziyaret edebilir yada
0212-659 47 80 nolu telefondan Sn.Nurcihan Avcı ile görüşebilirsiniz.

Devamını Oku...

14 Nisan 2009 Salı

Gün Sofrası

0 yorum

Yasemin Sofra

GELENEKSEL ALTIN GÜNÜMÜZ :)
Herkesin altın günü, dolar günü olurda blogcuların olmazmı ? :) Olur elbet. Şaka bir yana bizim günümüzde altın, para vs. yok. Ama altın değerinde sohbet, paha biçilmez kahkahalar ve nefis lezzetler var. Üstelik sayıca az olduğumuz için, çeşitleri abartmadan, az ama enfes yiyecekler hazırlıyoruz birbirimize.
Canımın içi Yaso'm, Adaş şekerim ve ben ortalama ayda bir toplanıyoruz. Bu toplanmaların adını "gün" olarak koyduk, çünkü üçümüzde çok iyi biliyoruz ki, birlikte olmaktan ne kadar keyif alsak da, "tamam en yakın zamanda bir araya gelelim" cümleleri hayatın telaşı içinde kaybolup gidiyor, o "en yakın zaman" fırsat yaratılıp da bir türlü hayata geçirilemiyor.
Bizde bu yüzden buluşmalarımızın adını koyduk, "gün yapıyoruz".
İlk buluşmamız adaş şekerim'de idi ve muhteşemdi !
İkincisi bende idi, ama o gün hasta olmam nedeniyle istediğim gibi hazırlanamadım ve soframı da çok içime sinmediği için paylaşamadım sizlerle.
Üçüncü buluşma bu cumartesi Yasomda ve... olağanüstü lezzetli idi :)
Yaso'ya gidişimiz, bu aralar bizi çok keyiflendiren etkinlikler nedeni ile epey gecikti ama "geç olsun, tam olsun" şeklinde hazırlanmıştı :)

Dalyan Ekmek

"Tamam, iyi güzel toplandınız da, biz bununla çok ilgilenmiyoruz, blogun formatı gereği biz yediklerinizle ilgiliyiz" diyorsunuz değilmi :) Çok haklısınız...

Soframızda nelermi vardı?

Masamızdan görüntüler, doğal olarak ev sahibinin sayfasında. Benim bücür fotoğraf makinesi ile çektiğim ama Yaso'mun çok beğendiği fotoğraflar ve detaylı tarifler için tıklayınız :)

İlgili Yazılar;

Devamını Oku...

13 Nisan 2009 Pazartesi

ISPANAKLI GÜL BÖREK

0 yorum
Geleneksel aylık blogcu kızlar toplantımız bu cumartesi canım özlemim de yapıldı:)
Çubuk krakerim handem , canım sevgülüm , özlemimin güzel görümcesi veee beeeen toplandık...Canım benim bize nefis mamalar hazırlamış...patlayana kadar yedik, bol bol sohbet edip kıkırdadık ve eğlenceli kız kıza bir gün geçirdik...Canım benim çok yoruldun.herşey için tekrar teşekkür ederim. Hepsi birbirinden nefisti:) Seni çok çok seviyorum nunişim benim:)

Bu sabah gözümü açar açmaz ah bir börek olsa da yesem dedim kendi kendime:)
Sonra attım kendimi mutfağa,buzdolabındaki ıspanakların zeeeyneeeep biziiii pişir...bizden çok iyi gül börek olur ,yarın pazar vaaaar daha tazelerine tekrar sahip olabilirsin der gibi bana baktıklarını fark ettim:)
Ne yapsam da kilolarıma kilo atsam diye kısa bir an düşündükten sonra eşime,oğluma ve kendime en iyisi güzel bir börek yapayım dedim... erkenden geçtim fırının başına:) veee bu nefis börekler çıktı ortaya....
Sıcak sıcak sizlere de ikram edeyim dedim )
Buyrun tarife.......


MALZEMELER:
2 adet yufka
1 kg. ıspanak
1 adet soğan
tuz
karabiber
pulbiber
sıvıyağ
yoğurt
1 adet yumurtanın sarısı
çörek otu
susam
YAPILIŞI:
Ispanağımızı güzelce yıkayıp doğruyoruz.
Geniş bir tencerede 2 kaşık sıvıyağda soğanı kavurup,ıspanağımızı ilave edip kavuruyoruz.
Tuzumuzu,karabiberimizi,pul biberimizi de ilave edip karıştırıp soğumaya bırakıyoruz.
Yufkaların her birini 4 eşit üçgene bölüyoruz. (Toplam 8 adet üçgenimiz olacak)
Bir küçük kaseye yoğurt ve sıvıyağ alıp karıştırıyoruz. yufkalarımıza fırça yardımıyla sürüp, yufkanın geniş tarafına ıspanak harcımızdan koyuyoruz.
Rulo şeklinde sarıp bir ucundan başlayıp diğer ucuna kadar çevire çevire gül şekli veriyoruz.Bütün üçgenlere aynı işlemi yapıyoruz:)
Yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürüp (ben sütle karıştırıyorum yumurta sarısını) çörekotu ve susam serpip önceden ısıtılmış fırında 170 derece de kızarana kadar pişiriyoruz.
Afiyet , Bal Olsun...
Sevgiler , Öpücükler
Devamını Oku...

Carte D'Or ile Keyifli Kahvaltı

0 yorum

Algida

Son zamanlarda, hafta sonlarım pek eğlenceli. O kahvaltı senin, bu etkinlik benim gezip duruyorum :) Sebep ne olursa olsun, blog komşularım ile buluşmak zaten çok keyifli, e birde üzerine keyifli mekanlar, nefis lezzetler, yeni keşifler eklenince kaymaklı (pardon dondurmalı :) ekmek kadayıfı oluyor bu buluşmalar...
Geçtiğimiz hafta sonu; Algida'dan bir davet maili aldım. Aylin hanım, çok samimi bir davet yazısı ile bizimle tanışmak istediklerini söylüyordu.
Uno ve Tefal etkinliklerinin tadı hala damağımda iken :) bu teklife de hayır demek olmazdı :) Pazar sabahı Kuruçeşme'de gerçekten çok şirin bir mekan olan Lychee Restaurant'da toplandık. Önce güzel bir kahvaltı yaptık, daha sonra karşılıklı sohbet ettik.
Firma yetkilisi Canan hanım, bizlere Carte d'Or hakkında bilgi verdi. Gerçekleştirmek istedikleri blog projesini anlattı, bizlerden de konu hakkında fikir desteği istedi. Bizlerde elimizden geldiği, dilimizin döndüğü kadarıyla anlattık.
Toplantı benim için çok yararlı oldu, bu güne kadar Algida deyince aklına sadece bademli Magnum gelen ben, adını bile duymadığım pek çok ürün ile tanıştım :)
Aklınıza gelebilecek tüm tatlıları, kaymak yerine dondurma ile de sunabileceğimi, dondurmanın sadece yılda bir yada iki kez cadde de gezerken değil, evde yemekten sonra tatlı olarak da yenebileceğini öğrendim :)
Yani diğer arkadaşlar için değil ama benim gibi hemen hiç dondurma kültürü olmayan biri için, çok yararlı bir gün oldu :)
Bu özenli kahvaltı, değerli hediyeler ve geçirdiğimiz güzel gün için bir kez daha teşekkürler Carte d'Or ...

Dondurmalı Armut Tatlısı

Toplantıda ağırlıklı olarak bizlerin yeni tarifler deneyebileceği ve bu lezzetli denemeleri yayınlayarak Carte d'Or ile paylaşabileceğimiz konuşuldu.
Eve geldiğim de, hediyelerin olduğu kutunun içinden çıkan kitabı inceleyince, Carte d'or'un toplantıda bize çok mütevazi davrandığına karar verdim :)
Çünkü kitap birbirinden nefis tarifler ile doluydu. Üstelik sadece sunum önerileri değil, dondurma ile sunulan mini tart'ın yada fotoğrafta görülen ve herkesin bayıldığı armut tatlısının da tarifi gibi onlarca tarif yer alıyordu. Ben şimdiden bir çok tarifi işaretledim, bu güzel kitap için ayrıca çok teşekkür ediyorum...

Keyifli kahvaltımız da eşim her zamanki gibi iş başındaydı :) Tefal etkinliğinde ki kadar olmasada, fotoğraf çekti yine. Gününüzü daha detaylı görmek istiyorum diyorsanız; buyrun "CARTE D'OR İLE KAHVALTI - FOTOĞRAF GALERİSİ'ne :)

Devamını Oku...

8 Nisan 2009 Çarşamba

SEBZELİ KEK

0 yorum
Bugün benim ve eşim için unutulmaz günlerden biri daha sanırım:)

Emreciğim ilk defa berbere gitti bugün...Oğlumu babasının berberine götürdük:)

1 haftadır evde berbercilik,kuaförcülük oynayıp onu ufak ufak hazırlıyordum...

Evde pek seviyordu fakat berbere gidince alt dudak düştü hemen aşağıya...

Abileri hemen ona arabalar oyuncaklar verdiler... konsantre oldu ufak ufak önce...

Sonra babasının kucağında izin verdi saçlarının kesilmesine:)

İçim bir tuhaf oldu...Önceden ne zaman doğacak diye bekliyordum, sonra ne zaman emekleyecek, ne zaman yürüyecek derken bugün erkek traşı yapıldı yavruma:)

Allah bu güzel duyguyu herkese tattırsın , hepimizin çocuklarına sağlık, mutluluk versin inşallah...

Bu nefis böreğimsi keki sebze yemeyen oğlum için denedim... fakat o içinde çikolata yok diye yine yemedi...

Biz bayıldık,özellikle 1 gün sonra sanki daha nefis olmuş gibiydi...

Sebze sevmeyen çocuklar için ideal bir tarif,denemenizi tavsiye ederim...




MALZEMELER:

2 adet kabak
1 adet patates
1 adet havuç
4 dal yeşil soğan
1/2 demet maydanoz
1 çay bardağı kadar beyaz peynir
1/2 bardak zeytinyağı
1 paket kabartma tozu
tuz
karabiber
pulbiber

Aldığı kadar un

YAPILIŞI:

Kabağı,havucu,patatesi yıkayıp,kabuklarını soyup, rendenin iri tarafıyla bir kaseye rendeliyoruz.
maydanozu ve yeşil soğanı iyice yıkayıp minik minik kesip rendelenmiş karışıma ilave ediyoruz.
Diğer bütün malzemeleri ve elenmiş unu da ilave edip iyice karıştırıp yağlanmış unlanmış kalıbımıza döküyoruz.
Önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Ilık ılık servis yapıyoruz...

Afiyet , Bal Olsun :)


sevgili arkadaşım http://sayrem.com/ bana bu ödülü layık görmüş:)
çok çok çok sevindim...teşekkür ederim canımcım.
Bende bu ödülü bütün arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum...hepinizi çooook seviyorum:)
Devamını Oku...

Kuru Meyveli Biscotti

0 yorum
Biscotti

ESKİ GÜNLERİ ANMA ÇALIŞMALARI... BÖLÜM 1 :)
Herkesin, kendisini çocukluğuna yada gençliğine döndüren bazı lezzetleri vardır, öyle değilmi ?
Bazen bir sokak simidi, yada biskin yağ ile yapıldığına emin olduğumuz halde, "tereyağlı açmalar yaprak yapraakk" diye bağıran satıcıdan aldığımız ve tadına doyamadığımız açma ve poğaçalar :)
Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette, hatta bu yazıyı okuyan sizler de eminim düşünmeye başladınız bazı lezzetleri :)
Benim böyle lezzetlerim birden çok, gelecekte yemek blogu olacak birinin boğazına düşkün olması çok normalmiş ama o zamanlar bunu bilmiyordum tabi :)
Mesela, çocukluğumda bakkalda açık olarak satılan sade gofret.
Lisedeyken kızlarla okul çıkışı her akşam üstü birimizde toplanıp yaptığımız, hamur kızartması, kısır, fırında peynirli ekmek.
Bugün birbirinden kaliteli malzemeler ve her gün yenisini öğrendiğim bilgiler ile yaptığım kısır bana kesinlikle o günlerde içine kocaman kocaman soğanları doğrayıp, beş dakikada yaptığımız kısırın tadını vermiyor :)

Biscotti

Kendimi bildim bileli ne zaman ve ne almak için bir pastaneye girersem gireyim, mutlaka paskalya çöreği ve Selanik gevreği de almak isterim.
Zaten pastanecilerde bu anlamda işi bilir ve müşterinin tam gözünün önüne koyarlar bu lezzetleri :)
Bu iki lezzet de benim hayatımın bu kadar içinde olmasına rağmen, hiç denemeye cesaret edememiştim bu güne kadar. Çok zor ve evde yapılamaz gibi gelirdi bana.
Ama kuru meyveli olanını başardım gibi, şimdi sırada Selanik Gevreği diye satılan anasonlu olanda. Onu ve paskalya çöreğinide başardım mı tamam :)
Belki dışarda satılanın manevi tadını vermeyecek ama en azından "bende yapabiliyorum" diyeceğim.

Biscotti

KURU MEYVELİ BISCOTTI
Biscotti zaten böyle bir şeymidir yoksa ben ilk denememde tam olarak beceremedim mi? bilemiyorum...
Yani pastanelerdeki gibi, ince bir kek dilimi görünümü olmadı benimkilerde. İstediğim gibi kabarmadı ve çok ince kesmeyi de başaramadım.
Diğer bloglarda gördüğüm biscottilere çok benzedi ama benim hayalimdeki görüntü olmadı :)
Her tarifte olduğu gibi bunda da denemeye devam :)
Ama çayın yanında atıştırmalık olarak, mis gibi limon kokulu, gevrek ve lezzetli kurabiyecikler oldular.
Bir sonraki denemem de kakaolu olacak, hadi hayırlısı :)

Malzemeler
  • 1 Su Bardağı Şeker
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 3 Adet Yumurta
  • 4 - 4,5 Su Bardağı Un
  • 1 Çay Bardağı Fındık
  • 1 Su Bardağı Karışık Kuru Meyve
  • 1 Adet Limon Kabuğu Rendesi
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya

Yapılışı

  • Yumurta, şeker, yağ ve vanilya'yı derin bir kase içinde 6-7 dk. şeker eriyene kadar mikserle çırpın. (en az 5 dk. çırpmalısınız)
  • Başka bir kaba, 3 su bardağı un ve kabartma tozunu eleyin.
  • Yumurtalı karışıma ekleyin ve yoğurmaya başlayın.
  • Kalan unu kaşıkla azar azar ekleyerek, yumuşak ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Hamur istediğiniz kıvama geldiğinde un eklemeyi bırakın.
  • Hamura kuru meyveleri, limon kabuğu rendesini ve irice doğradığınız fındıkları ekleyin.
  • Hamuru dört eşit parçaya ayırın. Her birini yaklaşık 2 cm. yuksekliğinde dikdörgen haline getirin ve yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin.
  • Önceden ısıtılmış 190 derece fırında 18-20 dk. pişirin.
  • Pişen hamurları fırından alın (fırını kapatmayın, çalışmaya devam etsin) bir kaç dk. ılınmasını bekleyin. Keskin bir bıçak ile mümkün olduğunca ince şekilde dilimleyin.
  • Kestiğiniz dilimleri tepsiye dizerek, tekrar fırına verin ve 8-10 dk. daha pişirin.
  • Biscottileri, ızgara tel üzerine alın ve soğutun.

& Biscottiler, ağzı sıkıca kapalı cam kavanozda uzun süre tazeliğini koruyor.

Devamını Oku...

3 Nisan 2009 Cuma

Haydari

0 yorum
Dışarıda güneşli güzel bir hava var... Güneşi gördükçe içim kıpır oluyor,sevinçle doluyor...ne kadar özlemişim meğer baharı:) İki de bir emreyle balkona çıkıp ,üşüyüp içeri giriyoruz...Ah bir yaz gelse... sıkıldık kalın kalın giyinmekten...

Bugün Emre'ye saklambaç oynamayı öğrettim...Çok ilginç geldi yavruma...pek hoşuna gitti...
Önce beni saklıyor,emin olup bir kaç kez bakıyor aynı yerdemiyim diye:)
sonra üçe kadar sayıp beni bulup alkış yapıyor:) Saklanma faslım 15 dakika,beni bulma süresi 1 sn. sürse de pek eğlendik yavrumla...
Bütün gün oynamaktan yorgun düştü her zamanki gibi... ben de fırsat bu fırsat tarif ekleyeyim dedim:)

Hemen herkesin sevdiği pratik ve nefis bir tarif...




MALZEMELER:

1/2 kilo süzme yoğurt
3 diş sarımsak
2-2,5 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
göz kararı zevkinize göre nane
tuz

YAPILIŞI:

Yoğurdu bir kaseye alıp çırpıyoruz.
Dövülmüş sarımsağı ilave edip ,tuzu,zeytinyağını ve naneyi ilave edip,karıştırıp servis yapıyoruz...
Afiyet Bal Olsun:)











 
Devamını Oku...

2 Nisan 2009 Perşembe

Kahvaltı Sofrası

0 yorum
Kahvaltı Sofrası

AZ ÇEŞİTLİ RENKLİ SOFRA :)
Geçtiğimiz pazar gelen arkadaşlarımız için hazırladığım kahvaltı sofrası.
Kurduğum tüm sofralarda çeşit olarak abartıya kaçmayı sevmediğimi artık biliyorsunuz. Çünkü ne kadar aç olursak olalım, eğer sofrada dört beş çeşit yiyecek var ise hepsinden azar azar yeniyor bu yüzden ölçüleri mümkün olduğu kadar minik tutmaya çalışıyorum. Bu sofrada da yine miktarları az ama çeşitli ikramlıklar hazırladım.
Birde süslü püslü sunum hazırlayınca, oldu size zengin sofra :)
Bunları nedenmi yazıyorum; sofrayı hazırlayıpta eşimi fotoğraf çekmek için çağırınca, söylediği cümleler yüzünden :)
Kendisine sofrayı nasıl buldun? diye sorduğumda, aldığım yanıt; "Güzel, klasik kahvaltı işte, emek edilmiş bir şey yok, eminmisin fotoğraf istediğinden?" ...
Şimdi buradan iki sonuç çıkarıyorum; ya ben eşimin çıtasını çok yükselttim :)) yada bu sofra gerçekten emeksiz ve sıradan bir kahvaltı sofrası. Bilemiyorum :)

Kahvaltı Çeşitleri

KAHVALTILIK SALÇALI EZME
Benim en sevdiğim kahvaltılık çeşitlerinden biridir. Neredeyse hemen her kahvaltı sofrasına da yaparım. Bu güne kadar yayınlanmama nedenim ölçülü hale getirmeye çalışmamdı :) ama çok fazla getiremedim, çünkü salçanın lezzetine göre yada baharatların miktarı her damak zevkine göre değişiyor. Bu nedenle ben kullandığım malzemeleri yaklaşık ölçüler olarak yazıyorum, sabit olan salçaları birer yemek kaşığı kullanmam ama diğerlerini kendi damak zevkinize göre de ekleyebilirsiniz.
Bir çok blogda ve dergilerde, aynı tarifi; muhambara, acuka yada kahvaltılık salça adı ile gördüm ama bizim evimizdeki adı salçalı ezme'dir :)

Malzemeler
  • 1 Yemek Kaşığı Acı Biber Salçası
  • 1 Yemek Kaşığı Domates Salçası
  • 3-4 Yemek Kaşığı (çekilmiş) Bayat Ekmek İçi
  • 2-3 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1-2 Yemek Kaşığı Ceviz (irice kırılmış)
  • 1 Tatlı Kaşığı Kimyon
  • 1-2 Diş (ezilmiş) Sarımsak (isteğe bağlı)
  • Kekik, Nane, Köfte Baharı (1'er çay kaşığı kadar)

Kahvaltı Çeşitleri

BAHARATLI TEREYAĞ
Tereyağını çok kısık ateşte eritip, bir kısmına kekik bir kısmına pul biber ekledim ve Softbowl buz kalıbımda dondurdum. Tereyağının tadı çok değişmedi bana göre ama hoş bir sunum oldu.

Kahvaltı Çeşitleri

Uno kahvaltılık tost ekmeğinin üzerine birazcık mayonez sürerek sabitlediğim :) kaşar ve salamlı kanapeler.

Kahvaltı Çeşitleri

KREP
Tarifi Yasomdan. Kendileri benim ilk krep denemem :) ve ilk denemeyi çok garantili bir tarif ile yapmak istedim. Yasomun tarifi bunun için ideal bir seçim oldu. Kahvaltımızın ana yemeği; "Mantarlı Sosisli Krep Dürüm" idi. Hem sıcak sıcak servis ettiğimden fotoğrafı çekilemediği için hemde kendisi ayrı bir yazıda tek olarak yayınlanmayı hak ettiği için :) bu yazıda sadece sofraya sade olarak koyduğum kreplerin fotoğrafı yer alıyor.

Patates Kızartması

ACTIFYR İLE PATATES KIZARTMASI :)
Eşimin inanılmaz patates sevgisinde bir azalma yok ama actifry sayesinde artık içim çok rahat. Daha sağlıklı bir patates yiyor çünkü. Kendisi ile misafirler gelmeden, sofra başında yaptığımız diyalogun ilk kısmından yukarıda bahsettim, ikinci kısım da aynen şöyle ;

- Acaba, birde patates kızartsan mı ?
- Hayatım, bunca çeşit var, ne patatesi Allah aşkına ?
- E ben ne yiyeceğim ?
- ???

Kahvaltı Çeşitleri

Tatlı Büfesi :))

Kahveli Muffin

KAHVELİ MUFFİN
Bu mis gibi türk kahvesi kokulu miniklerde kahvaltımızın tatlı bölümünü oluşturdular. Misafirler gelirken iki çeşit tatlı getirdikleri için, benim tatlı yapmamı istemediler. Bende sadece bu minikleri yaptım. Tarifi; yine Yasomdan, henüz yayınlamadığı bir tarif olduğu için link veremiyorum ama bir an önce yayınlaması konusunda gereken baskıyı yapıyorum kendisine :)
Üzerindeki krema; vanilyalı pastacı kreması.

03.04.2009 - Son dakika gelişmesi :)
Baskı sonuç verdi, mis kokulu, pufidik muffinler yayında :) Bilginize...
Devamını Oku...

1 Nisan 2009 Çarşamba

Bebek Kurabiyeleri

0 yorum
Erkek Bebek Kurabiye (Aranjman)

SON ÇALIŞMALARDAN ÖRNEKLER...
Diğer arkadaşlar kadar olmasa da bende siparişler yapıyorum :)
Benim siparişlerimin ortak bir kaderi var yanlız; çalıştığım için, hepsi de gecenin bir vakti hatta sabaha karşı bitmiş oluyorlar. Bu nedenle yüzde yetmişinin, fotoğrafları çekilemeden sabah erkenden teslim edilmiş oluyor :)
Bazılarınıda, "blogda yayınlamasam bile kendime hatıra olsun" diye, bücür makinemle hızlıca fotoğraflıyorum.
Yazıda görülen üç fotoğrafta bahsettiğim şekilde çekildi ve uzun zaman önce flickr galeri'ye eklendi. Eşim; "bunları sakın yayınlama, sana bir daha fotoğraf çekmem, ona göre !" dedi :)
Ama ben sizinle paylaşmak istedim :)

Bebek Kurabiyeleri (erkek)

Demir bebeği hastanede ziyaret ederken Lora hanım tarafından hediye edilen kurabiyeler. Her zamanki gibi, fındıklı ve mis gibi portakal kokulu.

Kız Bebek - Aranjman

Nisa bebeği hastanede ziyaret ederken sevgili Handan tarafından hediye edilen kurabiyeler.
Devamını Oku...