YILBAŞI SOFRASI İÇİN SON ÖNERİ :)
Kestaneli pilavı yapalı epey oldu biliyorsunuz, hatta ilk iki yaptığım, fotoğrafı çekilemeden tükendi.
Özellikle yılbaşından önce yayınlamak istiyordum ve neyse ki bu kez tarif tembelliğime kurban gitmedi :)
Yılbaşı sofrasında; kestaneli iç pilavla doldurulmuş, şöyle heybetli bir hindi hazırlamak isteyen hanımlar, bu tarif sizin için :)
Benim hindi eti ile aram hiç bir zaman iyi olmadı ne yazık ki, eğer yaparsam, aynı yemeğin tavuk versiyonunu uygulamayı düşünüyorum :)
İç pilav tarifi için, dergiler de ve internette kısa bir araştırma yaptım önce. Açıkçası tariflerin çoğu aklıma yatmadı, ya çok şekerli idiler, ya çok üzümlü, tarçınlı, hatta ciğerli !
Ben malzemeleri ve ölçüleri kendi damak tadımıza göre değiştirdim. Soğan zaten tatlı ve karamelize bir tat verdiği için, şeker miktarını azalttım. Üzüm olarakta sarı üzüm ve kuş üzümünü birlikte kullanmak yerine yanlızca kuş üzümü kullandım.
Bir çok tarifte; "kestaneleri haşlayıp, soyun" gibi bir ifade kulanılmış ama ben kendi adıma hiç bir zaman haşlanmış kestaneyi bütün olarak soymayı başaramam :)
Bu nedenle her zamanki gibi fırınladım.
Eskiden de, annem kestaneleri haşladığında, içini sıyırarak yemeye çalışır ve; "ziyan ettin yine onca parayı" diye kızardım:)
Şimdi yeni nesile tuhaf geliyordur ama, kestane, muz, kivi gibi yiyeceklerin çok pahalı olduğu ve nadir satın alındığı bir nesilden geliyorum ben :)
Küçüklüğümde, yanlızca yılbaşı sofrasında, hem zeytinyağlı sarma hem amerikan salatası, hem de muz ve kuruyemiş olurdu :)
O yüzden bu yaşımda hala, nerede mükellef şekilde hazırlanmış bir sofra görsem; "aa yılbaşı sofrası gibi olmuş" derim :) Yani bilinçaltım söyletir bunu, ben ne kadar engel olmaya çalışsam da :)
Önceleri bunun yanlızca maddiyat ile ilgili olduğunu sanırdım, ancak, şimdiler de -yani bu yaşımda ve evli biri olarak- düşünüyorum da yanlızca maddiyat değil.
Ondokuz yaşında evlenen, hayatı boyunca çalışan, benim yaşıma geldiğinde neredeyse liseye başlayacak yaşta çocukları olan annem, her gün bu kadar çok çeşitli bir sofrayı hangi arada hazırlayabilirdi ki.
Annem; "bir çok şeyi anne olunca anlayacaksın ancak" der hep, ben şimdiden anlıyorum bile kimbilir anne olunca daha neler neler anlayacağım :)
Heyhatt ! kestaneden nerelere geldim, amma yazasım varmış :)) Toparlayalım...
Kestaneli pilav süper, eşim de dahil "on numara olmuş" demeyen yok.
Şimdiden afiyet olsun...
Malzemeler
- 2 Su Bardağı Pirinç
- 3 Su Bardağı Su
- 1 Adet (orta boy) Soğan
- 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
- 2 Yemek Kaşığı Kuş Üzümü
- 20 Adet Kestane
- 1 Tatlı Kaşığı (silme) Şeker
- 15-16 Dal Dereotu
- 1 Adet Tavuk Bulyon
- Tuz, Karabiber
- Pirincin üzerine 4-5 parça limon doğrayıp, 1 tatlı kaşığı tuz serpin. Üzerini bir parmak geçecek şekilde, kaynar su ile ıslatın. Yarım saat beklettikten sonra, musluğun altında akan suyu berraklaşıncaya kadar yıkayın ve süzün.
- Kuş üzümlerinin saplarını ayıklayıp, iyice yıkayın, 5-10 dk. kadar ılık suda bekletip süzün. (kuş üzümünde en az ıspanak kadar kum olduğunu unutmayın :) çok iyi yıkamaya özen gösterin)
- Kestaneleri ortasından çizin ve -kesinlikle ıslatmadan- 200 derece ısınmış fırında 30 dk. kadar fırınlayın. Sıcakken kabuklarını soyun.
- Soğanı minik minik yemeklik doğrayın.
- Teflon tencereye, sıvı yağı koyup, ısıtın. Soğanları ekleyin ve 2-3 dk. soğanlar şeffaflaşıp, sararana kadar kavurun.
- Kavrulan soğana, pirinçleri ve kuş üzümünü ekleyin ve 4-5 dk. pirinçlerin uçları şeffaflaşana kadar kavurun.
- Ayrı bir kapta, 3 su bardağı kaynar suda, ıslatmak için kullandığımız limonların suyu, şeker, bulyon ve karabiberi eritin. (tuz ve karabiberde ölçü vermiyorum, damak tadına göre ekleyin)
- Kavrulan pirince, sulu karışımı ve kestaneleri ekleyin. Bir kez karıştırın.
- 1 dk. orta ısıdaki ateşte daha sonra kısık ateşte 8-10 dk. kadar pişirin.
- Pilav suyunu çekince, ocağı kapatın ve ince ince kıydığınız dereotunu serpin.
- Üzerine bir kağıt havlu koyarak, kapağını kapatın ve 15-20 dk. dinlendirin, servis edeceğiniz zaman pilavı karıştırarak, dereotunun içine karışmasını sağlayın.
& Tüm sevdiklerimin, büyüklerimin, küçüklerimin, blog komşularımın yeni yılını en içten duygularımla kutlarım. Umarım, yeni yıl hepimize, önce sağlık, sonra huzur ve bol bereket getirir. Tüm hastalara şifa, kiracılara ev, isteyen herkese bebek nasip olur inşallah :)
& Hem yorumları, hem de mailleri ile hatta kart atarak yeni yılımı kutlayan tüm blog dostlarım, hepinize tek tek maille dönmeye çalıştım ama buradan da bir kez daha teşekkür ediyorum. İyiki varsınız...