Banner 468 x 60px

 

30 Eylül 2009 Çarşamba

Mücver

0 yorum
Mücver

KABAK ERTESİ :)
Mücver; ramazan ayının son iftar sofrasında yer aldı. Eşimin çok sayıdaki "yemediği" şeylerden biri olduğu için, diğerleri gibi onuda yapmak için, misafir gelmesini kolluyordum.
Tabi misafirinde damak tadına uyması lazımdı ve Gökay bu konuda biçilmiş kaftandı. Yeni lezzetlere açık ve klasikleşmiş her lezzeti seven biri olarak, kendisi en sevdiğim misafir tipidir :)
Sizede olurmu bilmem, gelecek misafir ne kadar müşkülpesent, zor beğenen, yemek seçen biri ise o kadar elim ayağıma dolaşır. Her zaman gözüm kapalı yaptığım şeylerde illaki bir sorun çıkar, istediğim gibi olmaz.
Ama Gökay geleceği zaman mutfağa girer ve doğru dürüst ölçü hesabı bile yapmadan, aklıma gelenleri hayata geçiririm. "Nasılsa ne yapsam Gökay beğenir, iltifat eder, afiyetle yer" diye düşünür ve hiç sıkmam kendimi.
Bu yüzden bu güne kadar, o geldiğinde yaptığım hiç bir yemek kötü olmadı ve masadaki diğer kişilerden de hep övgü aldı. Pozitif enerji dedikleri işte tam da bu olsa gerek :)
İşte bu mücverde o güzel enerji ile yapıldı ve sofrada anında silip süpürüldü :) ve daha önemlisi eşim tam üç tane yedi.
Şaşkınlıkla ona bakarken ise, beni çileden çıkaran o meşhur sözünü söyledi yine;
- E güzel olmuş, biliyorsun ben güzel olan her şeyi yerim...
- ?? !!
Bir önceki yazıda da anlattığım gibi, arkadaşlara; "bilin bakalım, ana yemek ne?" diye sordum. Hiç düşünmeden, "kabak dolması" dediler :)
Gerçekten kabak dolması pişen hemen her evde aynı gün mücver olur nedense :)
Tarifin temeli, tabiki anneme ait. Sadece üzerinde minik oynamalar yaptım. Annem sadece kabak içleri ile yapar, ben bütün kabakta rendeledim. Kuru nane yerine taze nane, taze soğan yerine de kuru soğan koydum. Un miktarını da birazcık arttırdım, zaten bu tarifte un miktarı pek sabit değil, kıvamı ayarlayana kadar diyelim :)
Mücver'in en güzel hali her zamanki gibi en zararlı hali, yani kızartılarak yapılanı. Siz daha sağlıklı olsun isterseniz, hafifçe yağladığınız bir borcam da, fırında da pişirebilirsiniz. Hatta porsiyonluk yapmak isterseniz; muffin kalıplarında.
Bu şekilde de gayet lezzetli oluyor.
Önerim ise; kesinlikle kızartılması :)
Yanında sarımsaklı yoğurt ile birlikte harika oluyor bu arada.
Biraz tatlı bir mücver olsun derseniz, içine minik bir havuçta rendeleyebilirsiniz, güzel olur.

Malzemeler
  • 1 Su bardağı (yaklaşık) Kabak içi
  • 2 Adet (orta boy) Kabak
  • 1 Adet (mandalina kadar) Kuru Soğan
  • 2 Adet Yumurta
  • Yarım Demet (10-15 dal) Dereotu
  • 8-10 Dal Taze Nane
  • Tuz - Karabiber
  • 4-5 Yemek Kaşığı Un
  • Kızartmak için Sıvı Yağ (Ben fındık yağı kullandım)

Yapılışı

  • Kabak içlerini ve soğanı rondoda çekin. Soğanlar mümkün olduğunca küçülmeli ama püre gibi de olmamalı.
  • Kabakları rendeleyin. Yumurtaları hafifçe çırpın. Dereotu ve naneleri incecik kıyın.
  • Kabak, yumurta, soğan-kabak karışımı, dereotu, nane, tuz ve karabiber ekleyip, iyice karıştırın.
  • Karışıma yavaş yavaş un ekleyin. Her kaşıktan sonra iyice karıştırın. Karışımın kıvamı, oldukça koyu bir hal alınca (havuçlu kek harcı gibi birazcık daha koyusu) un eklemeyi bırakın.
  • Bir tavaya, bir parmak kadar sıvı yağ koyup, kızdırın. Sonra ateşi biraz kısın. Dışı birden yanıp, içi çiğ kalmasın.
  • Karışımdan, bir servis kaşığı (2-3 yemek kaşığı kadar) alıp, yağa bırakın. Yaklaşık 30 saniyede bir yüzü kızaracaktır. Diğer yüzünü de aynı şekilde kızartıp, kağıt havlu üzerine alın.
  • Ilık ya da soğuk servis yapın.
Devamını Oku...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Sezar Salata

0 yorum
Sezar Salata

YAPIMI BİRAZ OYUNCAKLI AMA DEĞER :)
Sezar Salata; eğer hakkı verilerek yapılmışsa, dışarıda yemeyi sevdiğim şeylerin başında gelir. Makarna gibi... Bazıları için (başta eşim), her ikiside bir ana yemek değil, yardımcı yemektir.
Benim için ise, dediğim gibi hakkı verilerek yapılmışsa ana yemek :)
Sezar salata ve ton balıklı salata yapımı çok kolay olmasına karşın, çoğu yerde geçersiz not alır benden. Ya soslar masaya gelir ve salatanızı kendiniz yapmanız beklenir yada mayonezi taze ekmeğe sürüp, yiyebilecek kadar mayonezsever biri olarak ! bana bile çok mayonezli gelir.
Düşünün gerisini :)
Geçen gün markette, sezar salata sosu ile karşılaşınca hiç düşünmeden atıverdim sepete. Hatta içindekiler kısmını okuyunca, iyiki almışım dedim, çünkü bütün malzemeleri (mayonez, parmesan peyniri, balsamik sirke, soğan, sarımsak, vs..) kendim alıp bir sos yapmaya kalksam, hem çok daha pahalıya mal olacak hemde istediğim lezzeti tutturmam zor olacaktı.
Aynı şekilde, Carrefour baharat reyonunda gözüme çarpan; "tavuk baharatı" da benden tam not aldı. Daha önce anneannemin Almanya'dan getirdiği bir karışım ile tavukları marine ediyor, keske burda da olsa bu baharattan deyip duruyordum. Halbuki bizim ülkemizdeki, çok daha güzelmiş, daha baharatlı, daha sarımsaklı.
Salata konusunda ise, kıvırcık veya göbek salata değil, marul kullanmanızı öneririm.
Ekmek olarak, ben bol tahıllı esmer ekmek kullandım, ama kızartırken ölçüyü biraz kaçırmışım :( çok esmer oldular. Lezzet olarak daha hoş olur diye düşünüp, zengin bir ekmek tercih etmiştim ama bir sonraki yapışımda beyaz ekmekte kullanabilirim, aynı lezzette olacağına eminim.
Salataya tavuk ve ekmekten önce, zeytinyağ-limon sosu hazırlayarak ekledim.
Bu kısım isteğe bağlı, sadece hazır sos benim için yeterli, ikisi çok ağır olur derseniz eklemeyebilirsiniz. Sos ve tavuğun yağıda yeterli aslında.
Ben yoğun salataları sevdiğim için, yeşil salataların yağ-limon sosuna bile birazcık mayonez, çoban salatanın sosuna da rendelenmiş domates eklerim :) siz bana bakmayın.
Ve işte, yine bir Müge klasiği; bir salata için bile edecek bu kadar söz bulabildim, tebrik ediyorum kendimi :)
Susuyorum ve tarife geçiyorum...

Malzemeler
  • 2 (iri) Parça Tavuk Göğüs Eti
  • 1/2 (yarım) Demet Marul (8-10 Yaprak)
  • 2 Dilim Ekmek
  • 2 Diş Sarımsak
  • 8-10 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1 Yemek Kaşığı (hazır limon suyu değil) Limon Suyu
  • 3-4 Yemek Kaşığı Sezar Salata Sosu
  • 1 Yemek Kaşığı Tavuk Baharatı

Yapılışı

  • Öncelikle tavukları, tavuk baharatı ve 2 yemek kaşığı zeytinyağ ile güzelce karıştırın. Buzdolabında yarım saat ile bir saat arası dinlendirin.
  • Salata yapacağınız kaba, yıkayıp, kuruttuğunuz marulları irice doğrayın. (Bu aşama da damak zevkinize göre, taze nane, maydanoz, dereotu gibi otlarda ekleyebilirsiniz.)
  • Ayrı bir kasede 2-3 yemek kaşığı zeytinyağ, limon suyu ve tuzu karıştırıp, marulun üzerine gezdirin.
  • Küçük bir tavaya, 3 kaşık kadar zeytinyağ koyup, ısıtın. Sarımsakları ezmeden, hafifçe çıtlatın (Tavuklu Spagetti'deki gibi) ısınmış yağa ekleyin ve sarımsaklar pembeleşene kadar, sürekli karıştırarak kızartın. Sarımsaklar kızarınca yağın içinden alın.
  • Kare kare kestiğiniz ekmekleri, sarımsak aromalı yağın içine ekleyin ve yine sürekli karıştırarak kızartın. (çok kurutmayın bu aşamada, hafif rengi dönünce ateşi kapatın) Ekmekleri bir peçete üzerine alın ve ılınmaya bırakın.
  • Ekmekleri kızarttığınız tavaya 3-4 kaşık kadar zeytinyağ ekleyin ve ısıtın. Isınınca tavukları ekleyin ve orta ateşte kızartın.
  • Tavuklar kızarınca kesme tahtası üzerine alın ve şerit halinde doğrayın. (Soğumasını beklemeden :)
  • Marulların üzerine kızarmış ekmekleri ve tavukları serpin.
  • 3-4 yemek kaşığı kadar sezar salata sosu ekleyin.
  • Tavuklar soğumadan ve sos fazla içine çekmeden, hızlıca servis yapın.

Sezar Salata

Devamını Oku...

25 Eylül 2009 Cuma

İftar Sofrası - 2009 (6)

0 yorum
İftar Sofrası - 2009 (6)

2009 - SON İFTAR SOFRASI
Hadi, itiraf edin, şaşırdınız değilmi ? :)
Ramazan ayı sona erdi, hatta bayram bile bitti. Müge bir güzel bayramlaşma yazısı yazdı, şimdi bu iftar sofrası da ne olaki ? :)
Tahmin edeceğiniz üzere bu sofra, cumartesi (Arefe akşamı) kuruldu. Araya bayram tatili girince, yayınlanması gecikti. Bende düşündüm ki, ömrümüz olursa daha çok iftar sofraları kurulacak evlerimizde, fikir verebilecek bir sofra daha arşivimde olsun...
Bu iftar sofrası, aynı zamanda bir doğum günü yemeği idi. Çok yakın ve çok sevdiğimiz dostumuz Gökay'ın, doğum gününü de kutladık o akşam kendi aramızda.
Böylelikle; bu ramazan da iki iftar sofrası, aynı zamanda doğum günü organizasyonu oldu :)

Bir önceki, bayramlaşma yazısına gönderdiğiniz (ve bu iltifatlara beni çok fena alıştırdınız, itiraf edeyim) şahane yorumlar için çok çok teşekkür ederim, iyiki varsınız.

İftar Sofrası - 2009 (6)

Soframızdakiler;
  • Tavuk Suyu ile Tarhana Çorbası
  • Girit Kabağı Dolması (iç malzeme ve yapılışı, "Etli Biber Dolması" ile aynı)
  • Domates, Yeşil ve Kırmızı Biber, Paprika Soslu Makarna (Tavuklu Spagetti ile çok benzer bir tarif)
  • Mücver
  • Yoğurtlu Havuç Kızartması
  • Zeytinyağlı Barbunya
  • Bol Yeşilli Mevsim Salata
  • Fındık Aromalı Vişneli Çikolatalı Pasta
İftar Sofrası - 2009 (6)

Bu iftar sofrasından bir gün önce, cuma akşamı sevgili Devletşah ve eşi ile, Köşebaşı restoran'da iftar yaptık.
Procter & Gamble firması, hem yeni ürünleri; Ariel leke çıkarıcı'dan göndermişler hem de istediğimiz bir akşam, istediğimiz bir Köşebaşı'nda iftar yapabileceğimizi belirten nazik bir davetiye...
Biz yakınlığı nedeniyle, Fenerbahçe'yi tercih ettik. Zaten favori restoranlarımdan biri olan, Köşebaşı'nda, sohbetinden çok keyif aldığım kişiler ile birlikte iftar yapmak çok güzeldi.
Bir kez daha P&G firmasına teşekkür ederiz...

İftar Sofrası - 2009 (6)

Actifry ile yapılan en güzel lezzetlerden biri; daha öncede söz etmiştim, havuç kızartması. Bir kaşık yağ ile kızardığı için, hiç yağ çekmeden, kendi şekeri ile karamelize oluyor. Actifry kullanıyorsanız şiddetle öneririm :)

İftar Sofrası - 2009 (6)

O akşam misafirlere; "ana yemeği tahmin edin bakalım" dedim. Bir saniye bile düşünmeden; "kabak dolması" dediler :)
Nedenini sizde tahmin ettiniz değil mi? Sofrada mücver olması :)
Mücver tarifi, bir sonraki yazıda...
***

Sofrada kullanılan, yemek takımları; Karaca.... Çatal - kaşık takımı; Jumbo (2000 modeli).... Ahşap servis tabakları; Mudo Concept.... Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş (Şişli).... Runner; Boynerevde.... Sürahi, kadehler, ekmek sepeti; Paşabahçe....
Devamını Oku...

18 Eylül 2009 Cuma

İyi Bayramlar...

0 yorum
Peçete Halkası

BAYRAM ŞEKERLERİ :)
Bir telaş, hazırlıklar yapıldı, davetler edildi, davetlere icabet edildi.
İyisiyle kötüsüyle ya da acısıyla tatlısıyla demiyorum kesinlikle, tüm güzelliği, tüm iyiliği, tüm tatlılığı ile bir ramazanı daha geride bıraktık.
Sayılı gün şıp diye geçti :)
Bayram geldi, kapıya dayandı :)
Ben oldukça yoğun geçirdim bu mübarek ayı, kendisine yakışır şekilde…
İftar telaşları yaşadım ve mükellef sofralarda ağırlandım.
Ev sahibi olduğum iftarlar; çoğu zaman, çok pratik yemeklerden, basit menülerden oluştu, sizinle paylaşmaya bile tereddüt ettiğim. Hayalimdeki; şık sunumlu, yapımı beceri isteyen, misafirlerimin gözüne hoş görünecek ve en önemlisi bloguma yeni tarifler kazandıracak, bir çok yemeği, tatlıyı vs. yapamadım. Sonra düşündüm, benim gibi çalışan ve çok ağır hazırlıklar yapamayan pek çok kişi vardır, belki minikte olsa fikirler vermiş olurum dedim ve paylaştım.
Konuk olduğum birbirinden muhteşem sofraların ise sadece birini kayıt altına alabildim, işte buna üzüldüm.
Şimdi bayram telaşımız var. Çok fazla sorumluluk yüklemiyorum bu kez üstüme :) yapabilirsem yapacağım bir şeyler, bakalım…
Bu bayram eşimle, çok kararsız kaldık. Minik bir tatil mi yapalım? Yoksa kalıp büyüklerimizi ziyaret mi edelim diye. Bir şeker firmasının çok güzel bir reklamı var ya, aynı onun gibi :)
Biz karar değiştirdikçe kepenkler kapanıp, açıldı mı bilmiyorum ama sonunda kalmaya karar verdik.
Cicilerimizi giyip, el öpmeye gideceğiz bu bayram da…

Bu yazıyı okuyan herkese, canı gönülden “iyi bayramlar” dilerim.
İnşallah herkes sevdikleri ile birlikte, sağlıklı, huzurlu, sıkıntısız bir bayram geçirir.
Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden, yaşıtlarımın yanaklarından öperim. :)

Son zamanlarda çok keyif alarak yaptığım, yeni hobimi artık biliyorsunuz; peçete halkası…
Ben burada yokken size bu güzellikler eşlik etsin istedim.
“Yeni sezonda” :) yepyeni tarifler, sofralar ve hatta yeni peçetelik kreasyonlarında buluşmak üzere.
Kendinize iyi bakın.

Peçete Halkası

Peçete Halkası

Peçete Halkası

Peçete Halkası

Peçete Halkası

Peçete Halkası

Peçete Halkası
Devamını Oku...

11 Eylül 2009 Cuma

İftar Sofrası - 2009

0 yorum
Seda-Ender İftar Daveti (10.09.09)

SEDA & ENDER İFTAR DAVETİ...
Konuk olduğumuz iftar sofralarını da, eğer fotoğraflama şansım olursa, sizlerle paylaşacağımı söylemiştim. Cuma akşamı ve geçtiğimiz salı davetli olduğumuz iftar sofralarını malesef kayıt altına alamadım :(
Ama dün gece, diğer arkadaşlar trafiğe takılıp, biraz gecikince, ana yemekler olmasa bile sofranın genel görüntüsünü bol bol fotoğraflama şansım oldu.
Sizinde farkedeceğiniz üzere Seda'cığım dört dörtlük bir davet sofrası hazırlamıştı bizim için. Üstelik iki buçuk yaşındaki kızı Beren'le ilgilenmeyi de ihmal etmeden :)
Her şey çok lezzetli, çok şık ve çok özenliydi. Bir kez daha ellerine sağlık Seda'cım, kesene bereket Ender'cim...
Ayrıca bir önceki, dertleşme yazıma gönderdiğiniz yorumlar için de çook teşekkür etmek istiyorum. Beni çok mutlu ettiniz ve çok duygulandırdınız, sanal ortam da olsa, kendimi doğru ifade edebilmiş ve sizler tarafından böyle güzel düşünceler ile tanınmış olmak olağanüstü bir duygu... İnanın duygularımı tam ifade edipte toparlayıp yazamıyorum, kelimeler yetersiz kalıyor şu anda.
Bu arada, küçük bir açıklama; "bazı yemekleri bir gün önceden yapsaydın, bu duruma düşmezdin" şeklindeki yorumlar için; perşembe gecesi, iftara misafirlerim vardı (ve ben çok rahatsızlandım gündüz) cuma akşamı ise biz bir iftar davetine katıldık. Dolayısı ile hazırlanma şansım olmadı. Ama beni en çok yanıltan; "hafta içi işten gelince bir iki saatte misafir ağırlayabiliyorsam, cumartesi altı yedi saatte dünyaları yaparım" düşüncesi oldu :) Olmuyormuş, öğrendim :)

Seda-Ender İftar Daveti (10.09.09)

Seda'cığımın muhteşem sofrasında; süper salata çeşitleri ve çok şık bir ana yemek vardı. Hepsinin tariflerini aldım, özellikle ana yemek olan; tavuk sarmayı, ilk fırsatta deneyip, sizlerle paylaşmak istiyorum.

Soframızdakiler;
  • İftariyelikler
  • Domates Çorbası
  • Başamel Soslu, Tavuk Sarma (salam ve kornişon ile sarılıp, fırınlanmış)
  • Fırın Makarna
  • Yoğurtlu Havuç Salatası
  • Yoğurtlu Cevizli Taze Fasulye Salatası
  • Közlenmiş Patlıcan Salatası (soğanlı)
  • Nohutlu Gavurdağı Salatası
  • Barbunya Pilaki
  • Amerikan Salatası
  • Kurutulmuş Domatesli Mevsim Salata

Seda-Ender İftar Daveti (10.09.09)

Şık peynir tabakları ve hepimizin, bir kaç kez aldığı; yoğurtlu taze fasulye salatası.
Haşlanmış taze fasulye, salatalık turşusu, ceviz, yoğurt, mayonez ve sarımsaklı. Taze fasulye yemeyen, konuklarınıza yada çocuklarınıza bile yedirebilirsiniz, söylemeden :)

Seda-Ender İftar Daveti (10.09.09)

Seda-Ender İftar Daveti (10.09.09)

Seda'nın, Beren ile birlikte yaptığı şirin peçetelikler...

Pınar'ın Pastası :)

Gecemizin finalinde de çok duygu dolu anlar yaşadık. 09.09.09, Cici'nin doğum günü idi. Bir gün önce, eşi ile, dün gece de bizimle birlikte kutlamış oldu doğum gününü...
Doğum günü pastası da; artık her pastasında ayrı bir sanat eseri hazırlayan, Yaso'cuğuma sipariş verildi.
Tam bir ayakkabı delisi :) olan Pınar'cığım için, en uygun model seçildi, eşi tarafından. Yaso'cuğum da en güzel şekilde uyguladı.
Benim bücür makine pek yansıtmıyor ama muhteşemdi. Uzun süre kesmeyip, izledik :)
Ayrıca, pastanın görüntüsüne haksızlık etmem istemem ama, tadı görüntüsünden bile harikaydı ! Ölümüne çikolata bir pastaydı, öyle tarif edeyim :)

Devamını Oku...

7 Eylül 2009 Pazartesi

İftar Sofrası - 2009 (5)

0 yorum
İftar Sofrası - 2009 (5)

BİR İFTAR DAVETİ HİKAYESİ...
Aslında bu sofra; sekizinci iftar daveti sofram... Diğerlerinde, eşim arkadaşlarını yada akrabalarını görünce fotoğrafı filan unutup, sofranın başına yerleştiği için, kayıtlara geçemedi :)
Cumartesi akşamı, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı ağırladık iftarda... Sofrada ne tasarım anlamında yenilik ne de farklı özel bir çeşit olmamasına karşın, yayınlamak istememin nedeni ise başka...
Dertleşmek istedim sizinle... İlerde kendi blogumda gezinip, geçmişi anarken de bu geceyi hiç unutmamak için :)
Hatırlarsınız; Ramazan'a sayılı günler kala hazırlıklara başladım. Davet listelerimi oluşturdum, haberleşmelerimi yaptım. İlk on beş gün, neredeyse gün aşırı misafir ağırladım. Hepsinde de elimden geldiğince başarılı olduğumu düşünüyorum.
Ama bu cumartesi, en argo tabir ile; patladım :(
Yani hafta içi iftarlarım da bile, bu kadar çuvallamamıştım... Hatta normal günlerde, iki saat önce arayıp, "akşam size geliyoruz" diyen misafirlerimde bile :(
Bu cumartesi, gelen arkadaşlarıma hem lezzetli hemde çok şık sunumlu şeyler hazırlamak istedim. Günler öncesinden, kitap, dergi, blog incelemeleri yaptım :) Neler yapacağıma karar verdim. Cumartesi olduğu için de çook vaktim var, rahat rahat yaparım diye düşündüm.
Evdeki hesap çarşıya uymadı ama...
Saat onbir gibi mutfağa girdim. Zeytinyağlı yaprak sarma'nın içini hazırladım, hayatımdaki ilk sarmam olduğu için sanırım, iki sıra sarmayı, yaklaşık iki saatte bitirdim :)
Köfteli çorba için, minik minik köfteler hazırladım (buda yaklaşık bir saat sürdü) ama sıra çorbayı yapmaya gelince, evde havuç ve kereviz yaprağı olmadığını farkedip, domatesli şehriye çorbası yapmaya karar verdim. (minik köfteler dolaba :)
Krep bohçası içinde biberli tavuk, yapacağım için, krepleri hazırlamaya başladım, bazılarının şekillerini beğenmediğim için, sürekli yeni krep hamuru hazırladım :( Krepleri de bir kenara koydum.
Mısır ekmeği üzerinde kırmızı biberli kanapeler hazırlayacaktım, tarifi yarım ölçü hazırlayınca, tutturamadım, hazırladığım biberli karışımda pidelerin üzerinde kanape oldu :(
Muffin kaplarında, tek kişilik perde pilavı yapacaktım, normalde tavuk göğüs eti hiç almadığımız için, akıl etmemiş ve kasaptan almayı da unutmuşuz, mantarlı dereotlu pilav yapmaya karar verdim, mantarları haşladım, süzerken rengi ve tadı hoşuma gitmedi, sonuç; son yirmi dakikada zar zor yetişen; sade pirinç pilavı :(
Gözüm sürekli saatte, jet hızı ile geçiyor sanki. Saat altı buçuk gibi, sinirimden ağlamaya başladım.
Eşim ve kuzeni, oynadıkları oyuna ara verip, mutfağa merhaba demeye gelmişler, hem de merak etmişler altı yedi saattir, kimbilir neler çıkmıştır ortaya diye :)
Oysa benim elimde sadece;
  • Domatesli Şehriye Çorbası
  • (Actifry'da yaptığım) Renkli Biberli Tavuk
  • Sade Pirinç Pilavı
  • Zeytinyağlı Yaprak Sarma
  • Közlenmiş Kırmızı Biberli, Peynirli Kanape
  • Domates Soslu Kızartma var.

Fırın poşetinde, biberiyeli patates yapacaktım, o moral bozukluğu ile unutmuşum. Basit bir yeşil salata bile yok....
İmdaattt !!

Zeytinyağlı Yaprak Sarma

Nasıl ? Yüreğiniz şişti değil mi okurken, bir de beni düşünün...
Buraya kadar ki kabusun, tek iyi yanı başladı o anda; "Sofrayı biz kuralım, sende salata yap" dediler. Bir servisi demo olarak hazırlayıp :) mutfağa geri döndüm. Yanlız masayı kuranın doktor olduğu nasıl da belli oluyor, demo istemeyi akıl edip, bu jilet gibi sofrayı kurabilen kaç erkek tanırsınız :) Yıkanıp, alelacele doğranan salata, bohça haline gelemediği için bir kenarda duran krepler, darmadağınık bir tezgah ve çalan zil.... Yapacak bir şey yok, misafirleri karşılama ve eldekilerle ağırlama zamanı...
***
"En azından, tatlıya karar verip, bir gün önceden yapmışsındır, durumu kurtarmıştır biraz" mı dediniz ? Bu süper gece'nin ! tatlısını açıklıyorum; üzerine, dr.oetker beyaz çikolata sosu ile, Cici'nin yapıp getirdiği, kakaolu kek !!! Şu ana kadar olmasa bile, bu kısımda kahkahayı patlattınız, itiraf edin :)
***
Arkadaşlarımın o akşam "ya bu kızın bir de yemek blogu var, daha önceki gelmelerimizde, annesine falan yaptırdı, herşeyi herhalde" diye düşündüğüne eminim :)) Tabi bu işin sulu şaka kısmı. Hepsi de o akşam her zamanki incelikleri ile sürekli, "her şey çok güzel, çok doyduk, ne çok şey hazırlamışsın" dediler sürekli... Sağolsunlar.
İşte böyle, yazının başında da söylediğim gibi, tamamen sizlerle dertleşmek ve o günü kayıt altına almak istedim, hep başarılı ve mutlu anlarımızı, güzel bulduğumuz tarifleri anlatacak değiliz, öyle değilmi?
***
Cumartesi akşamı ile, yoğun iftar davetleri maratonumu tamamladım sayılır, iki tane kaldı sadece. Yarın akşamdan itibaren, iadei ziyaretler başlıyor :) Fotoğraf çekmeye zaman ve fırsat olursa, konuk olduğum sofraları paylaşacağım sizlerle, bakalım, kısmet.
***
Sofrada kullanılan, yemek takımları; Karaca.... Servis tabakları ve kadehler; Mudo Concept.... Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş (Şişli)...
Devamını Oku...

1 Eylül 2009 Salı

İftar Sofrası - 2009 (4)

0 yorum
İftar Sofrası - 2009 (4)

HEM İFTAR HEM DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ...
Cumartesi akşamı, dördüncü iftar davetimizi verdik. Bu iftar daveti benim için çok ama çok anlamlıydı. Doğduğu günden beri evimizde, elimizde büyüyen, Buse'ciğimin doğum gününü kutladık o akşam. Bana küçük kız kardeş, anne ve babama ise torun sevgisi yaşattı Buse, ilk günden beri. Her yaşı ayrı bir güzel, her hali ayrı bir sevimli idi, biz çok sevdiğimiz için öyle gelmiyor, tanıyan herkes bayılır cimcimeye hemen :)
Cimcimemiz büyüdü, kocaman abla oldu, ikinci sınıfa geçti bu yıl, fransızca eğitim alıyor, fotoğraf çekiyor, resim yapıyor, satranç oynuyor, üç yıldır bale yapıyor, çook faal anlayacağınız :)
Son günlerde, annesinden öğrendiğime göre çok hüzünlüymüş benim prensesim, "doğum günüm yaklaşıyor, hiç kimsede bir hareket yok, niye bana bir parti yapılmıyor", diye söylenip, ağlıyormuş. Temmuz, ağustos aylarında doğan çocukların kaderi hep aynı bence, yaz ayların da İstanbul'da kimse kalmayınca doğum günleri de yalan oluyor :(
Bu durumda Müge teyzesi, dururmu? Hemen harekete geçer.
Kapıya bir hoşgeldin yazısı ve balonlar, balkona balonlar ve bardaklara yapıştırılan etiketler ile bir iftar daveti olur sana doğum günü partisi ! !

İftar Sofrası - 2009 (4)

Soframızdakiler;

İftar Sofrası - 2009 (4)

Yer gök; rengarek, ağırlıklı pembe ve Buse idi o gece... :)

İftar Sofrası - 2009 (4)

PATATES PÜRESİ
Çok net söylüyorum, böyle bir lezzet yok !! Yaso'mdan hep duyardım, "benim patates püresi tarifi çok güzeldir, çok tıklanır", diye ama bir türlü fırsat olupta deneyememiştim. Çok şey kaçırmışım o kadar söylüyorum. İnanılmaz güzel kıvamlı, sanki içinde bir su bardağı kaşar peyniri rendesi varmış gibi uzayan, şahane bir lezzet. Son iki iftarda köftenin üzeri için hazırladım, artanı da yemekle birlikte servis etmek için masaya koydum, ben dahil herkes tabağı da yiyordu inanın :)
Benim ölçülerim ile tarif;

Malzemeler

  • 4 Adet (iri) Patates
  • 2 Su Bardağı (400 ml.) Süt
  • 1 Yemek Kaşığı Tereyağ
  • 1 Tatlı Kaşığı Tuz

Yapılışı

  • Patateslerin kabuklarını soyup, iri iri doğrayın. Derin bir tencereye, tüm malzemeleri koyun ve patatesler yumuşayıncaya kadar pişirin.
  • El blenderi ile karışımı pürüzsüz hale getirin. Sıcak servis yapın.

İftar Sofrası - 2009 (4)

Yoğurtlu Patlıcan Salatası

İftar Sofrası - 2009 (4)

Bir önceki yazıda sözettiğim, hafta sonu yaptığım yeni peçeteliklerim. Hepsi farklı renkte, cıvıl cıvıl oldular. Özellikle renkli yemek takımım ile çok uyumlu oldu.

İftar Sofrası - 2009 (4)

Karşınızda yazının ana konusu :) Doğum günü sahibi prenses ! Nasılda mutluydu o gece, bir görseniz, gecenin ilerleyen saatlerinde, yorulana kadar oynadı çalan müzikle... Benim, "güzel olmadı, istediğim gibi olmadı" diye, bu sayfaya koymaya bile cesaret edemediğim, pastasına bile bayıldı :)

Bu dünyada beni en mutlu eden anlar, bir çocuğu mutlu ettiğim anlar. O gece de sanırım bunu başardım. Ne mutlu bana.

Doğum günün kutlu olsun şirin prensesim benim, mezun olduğun, evlendiğin günleri de görürüm inşallah...

***

Sofrada kullanılan, yemek takımları ve kadehler; Mudo Concept.... Servis tabakları ve salata için kullanılan bardaklar; Paşabahçe.... Runner masa örtüsü; Boyner Evde....

Devamını Oku...