Banner 468 x 60px

 

26 Kasım 2008 Çarşamba

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

0 yorum

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

MEVSİM GÜZELİ :)
Lezzet dergisinin Ocak/08 sayısında bu tarifi çok beğenmiştim. Hatta yapmayı unutmamak için, tarifin bulunduğu sayfa açık olacak şekilde katlayıp, sehpanın üzerine bile koymuştum. Gel gelelim üzerine gelen dergiler ve benim müthiş hafızam sayesinde :) dergicik bir hayli altta kalmış.Geçen hafta mutfakta eşimin dağ gibi yığdığı mandalinaları görünce, dedimki böyle sadece vitamin almak olmaz, bünyeye şekerli mekerli birşeylerde lazım :) Hemen bu tarif aklıma geldi ve yaptım.
Dergide kurabiyenin fotoğrafına bakıp, malzemeleride okuyunca, iç harcının reçel kıvamında olacağını ve rulonun içine sürüleceğini düşünmüştüm. Ama sanırım içine limon damlatılmadığı için, ocağın altını kapatınca kuru şekerleme kıvamına dönüştü. Bu şekilde hamura serpmesi kolay, ancak ruloyu dilimlemesi biraz zor oldu. Ayrıca çiğken tattığım şekerleme ve hamurun tatlarıda beni çok tatmin etmedi, açıkçası biraz umutsuzca yaptım kurabiyeleri ama fırından çıkıp, biraz dinlenince müthiş oldular. Gönül rahatlığı ile önerebilirim. Sunumuyla bizler için, tadıyla ve içindeki malzemelerin yararıyla çocuklar için harika bir seçenek.
Kurabiyeleri portakal rendesi ile de yapabilirsiniz, muhteşem olacaktır.

Malzemeler

Kurabiye Hamuru için;

  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Toz Şeker
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Çay Bardağı Yoğurt
  • 125 Gr. Tereyağı
  • 1 Çay Kaşığı Kabartma Tozu
  • 3 Su Bardağı Un (yaklaşık)

Mandalinalı Harç için;

  • 3 Yemek Kaşığı (rendelenmiş) Mandalina Kabuğu (7-8 adet)
  • 1 Su Bardağı Toz Şeker
  • 2 Yemek Kaşığı (un gibi çekilmiş) Fındık

Yapılışı

  • Mandalinaların kabuklarını rendenin ince tarafı ile rendeleyin, tavaya alıp, şekeri ekleyin ve orta ateşte 4-5 dk. sürekli karıştırarak pişirin. Ocağın altını kapatınca fındıkları (arzu ederseniz ceviz yada badem) ekleyin ve karıştırın.
  • Eritilmiş ılık tereyağı, sıvı yağ, şeker ve yoğurdu çırpma teli ile iyice karıştırın. 2 su bardağı un ve kabartma tozunu birlikte sıvı karışımın üzerine eleyin ve karıştırın. Bu aşamadan sonra unu azar azar ekleyerek, yumuşak bir hamur yoğurun. Hamurun üzerini örterek, 20 dk. bekletin.
  • Hamuru ikiye ayırın. Dikdörgen şekilde, yarım cm. kalınlığında açın. Üzerine şekerlemenin yarısını serpin. Sıkıca rulo yapın, 1 cm. kalınlığında dilimleyin ve yatay olarak tepsiye dizin.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve 180 derecede önceden ısıtılmış fırında, 15-20 dk. üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Ilınınca üzerine toz antep fıstığı serpin ve mümkünse ılık olarak servis yapın.

Mandalina Şekerlemeli Kurabiye

Kurabiyenin ilk yarısını dilimlerken çok zorlandım, daha doğrusu tepsiye dizerken. Bende sıkıntılı bir insan olduğum için, hamurun diğer yarısını yuvarlak açıp, üçgen şekilde kestim. (sigara böreği saracak gibi) Şekerlemeyi üzerine yayıp, rulo sardım. Bu şekildede nefis oldu, özellikle hamuru, pamuk gibi yumuşacık oldu. Eğer yumuşak kurabiye seviyorsanız, yarısınıda bu şekilde deneyebilirsiniz, harç olarak da portakal yada elmalı yapabilirsiniz.

Benzer Tarifler;

& Elmalı Milföy Dilimleri

Devamını Oku...

25 Kasım 2008 Salı

Uno ile Blogger Sofrası

0 yorum


Geçtiğimiz hafta Uno ekmek firmasından özenle hazırlanmış bir davetiye düştü posta kutuma. Özenle derken, gerçekten özenli, kişiye özel, logomuzun davetiyeye yerleştirildiği bir davetiye. Öyle bankaların binlerce kişiye aynı anda gönderdiği gibi değil :)
Son zamanlarda oldukça asosyal bir blogger olsamda, böyle güzel bir davete kayıtsız kalmadım :) İyikide kalmamışım, soğuk ama güneşli bir pazar sabahında, sevdiğim blog komşularım ve güleryüzlü ev sahiplerinin özenle hazırlandığı, güzel bir pazar sabahı geçirdik eşimle. Nefis bir kahvaltı yaptık ve tatlı tatlı sohbet ettik.
Uno iletişim grubu'nun işini severek yaptıkları her hallerinden belli, güleryüzlü ve sevimli çalışanlarının bizler için hazırladığı kısa bir sunum izledik, sonrada karşılıklı sohbete daldık.
Lafı fazla uzatmadan, bu günün ardından benim bunları mutlaka blogumda paylaşmalıyım dedirten kısma gelmek istiyorum;

Öncelikle beni etkileyen, büyük bir gıda üreticisinin biz blogların öneminin farkına varmış olması idi. Blogların, hatırı sayılır bir okuyucu kitlesi olduğunu ve bizlerin üzerinde (benim her zaman söylediğim) bir sorumluluk olduğunu, ilettiğimiz doğru mesajların mutlaka yerini bulduğunu farketmişlerdi.

Bizlere reklam amaçlı yaklaşmıyorlardı, Uno'nun bannerini sayfamıza koymamızı, Uno ekmek kullanarak tarifler hazırlayıp, "Uno satın alın, çok süper bişey" dememizi istemiyorlardı. Tek istedikleri bizlerin, ekmeğin kalitesinin ve hijyeninin önemini, ekmek israfının önüne geçmek için bir şeyler yapmamız gerektiğini, sağlıklı ekmek tüketmemizin ne kadar önemli olduğunu, elimizden geldiğince bloglarımızda anlatmamızdı.

Türkiye, dünyada ekmeği en fazla tüketen ülke. Ekmeği çok seviyoruz, diğer ülkeler gibi yemeğin yanında ekmeği katık etmiyoruz, ekmeğimizi yemeğimize katık ediyoruz adeta :)
Uno diyorki; diğer ülkeler de en çok hangi besin tüketiliyorsa, onun üzerine çalışmalar yapılıyor, madem bu kadar çok yeniyor hiç değilse kalitelisi yensin diye.
Bizde ülkemizde en çok tüketilen besin maddesinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İşte beni en çok etkileyen kısım bu oldu !.
Madem ekmeği bu kadar çok seviyoruz, neden buğdayın sadece bir bölümünden üretilmiş, içinde sadece beyaz un, maya ve su bulunan ve çoğu zaman hijyenik olmayan ortamlarda üretilen ekmekleri tüketiyoruz ?
Artık çoğumuz ekmekleri evimizde yapmaya başladık, ben Söke Un ile tanıştığımdan beri dışardan ekmek almıyorum neredeyse. Ama eğer evde ekmek yapma şansımız daha doğrusu vaktimiz yok ise, içinde zengin tahıllar bulunan, besleyici özellikleri olan ve hijyenik ortamda üretilmiş ekmekleri tüketmeliyiz diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde Fatoş'tan öğrendiğim bir bilgiyide paylaşmak istiyorum sizlerle, artık çocuk doktorları, bebeklerin mamasına bebe bisküvisi yerine, bol tahıllı ekmek yada evde yapılmış kek eklemelerini öğütlüyorlarmış. Benim siparişlerim de iyice bu yöne kaydı son zamanlarda :) Alara ev ekmeğini sevmemiş ama akşam üstü meyve suyu ile kekini bayıla bayıla yiyormuş :)
Sonuç olarak, bu kadar çok tükettiğimiz ve çok sevdiğimiz bu besin maddesi için seçim yaparken daha dikkatli olalım derim ben.

İlerleyen günlerde, ekmek ile biraz daha haşır neşir olup :) değişik nasıl tüketiriz diye düşüneceğim, bulduklarımıda paylaşırım sizinle her zamanki gibi.

Uno ekibine, bir kez de burdan taşıdıkları sosyal sorumluluk için, işlerine verdikleri önem ve daha da önemlisi bizlere verdikleri değer için bir kez daha teşekkür etmek isterim...


Blogger Sofrası ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve projeye dahil olmak isterseniz, hazırladıkları sayfaya tıklayabilirsiniz.

Devamını Oku...

21 Kasım 2008 Cuma

Evlilik Yıldönümü Kurabiyeleri

0 yorum

Evlilik yıl dönümü hediyesi fotoğraflı kurabiyeler

YENİLEBİLİR FOTOĞRAF ALBÜMÜ :)
Kurabiyeleri eski çalıştığım catering firmasında tanıdığım ve hala da haberleşmeye devam ettiğimiz sevgili Okşan için hazırladım.
Okşan; "eşim için, evlilik yıldönümü sürprizi kurabiyeler hazırlarmısın?" dediğinde açıkçası ben çok yaratıcı fikirler düşünemedim, "çiçek buketi şeklinde yapalım" yada "üçünüzün fotoğraflarının olduğu bir kurabiye aranjmanı yapalım" gibi klasik tekliflerde bulundum.
Okşan'ın bana önerdiği fikir ise muhteşemdi, ilişkilerini, evliliklerini gün gün anlatan farklı tarihlerdeki fotoğraflardan oluşan kurabiyeler...
Her fotoğrafın üzerinde ise, birer cümlelik yazılar; "Meğer ben hamileymişim", "Babasının oğlu", "Ege ile ilk tatil", "Ege'nin ilk doğum günü", "Tatlı bir tatil kaçamağı", gibi esprili cümleler yazan 12 farklı fotoğraflı kurabiye...
Kurabiyeleri, büyük kalp şeklinde hazırladım, fotoğrafların kenarlarına da şeker hamuru ile renkli minik kalpler yaptım. Kurabiyelerin fotoğrafını tek tek çekmedim, özel hayata saygımdan dolayı, ama gerçekten çok hoş bir çalışma oldu.
Okşandan daha sonra aldığım detaylı bilgiler ise çok hoştu, eşi Serkan kurabiyelere bayılmış ve yemeye kıyamamış :) İşyerinde ki arkadaşları ise çok beğenip, hemen yakınlarına anlatmak için telefonlara sarılmışlar. Kurabiyeyi yemeye ilk kıyan minik Ege olmuş ve tadınıda çok beğenmiş:)
Okşancım; bu güzel fikir ve çalışmalarıma verdiğin destekten dolayı sana bir kez daha teşekkür ederim, eşinle ve yakışıklı Ege ile sana ömür boyu sağlıklı, huzurlu bir hayat dilerim canım...
Devamını Oku...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Pratik Akşam Yemeği Sofrası

0 yorum
Fatoş-Gökhan Akşam Yemeği Sofrası

KÖFTE PATATES İLE MİSAFİR AĞIRLAMA SANATI :)
Aslında uzun zamandır yeni yazı yayınlamadığım için, şöyle kallavi bir sofra veya güzel bir tarif eklemek isterdim ama şu anda elimde yanlızca bu sofra fotoğrafı var :)
Bu sofrayı sizlerle paylaşmak istememin en önemli nedeni; biz çalışan bayanların hafta içi gelen konuklarımızı ağırlama stresi :) Hafta sonu işimiz daha kolay, sabahtan akşam üstüne kadar uzun bir hazırlanma süremiz oluyor ama hafta içi konukları için tek zamanımız bir önceki akşam :)
Bende geçen hafta gelen konuklar hem çok yakın arkadaşlarımız olduğu için, hem Fatoş'un eşi hem de benim eşim bir çok yemeği seçtikleri için pratik yemekler hazırladım. Aşağıda da yaptıklarımı anlattım :)
Şimdi eminim on parmağında on marifet bayanlar, "Müge, işi iyice abarttın, yakında domates nasıl doğranır, onu da anlatırsın sen" deyip bana kızacaklar biliyorum ama lütfen kızmayın, yazdıklarım sizler için değil, benim gibi, "Mor lahanayı nasıl pembe yaparım?" yada "Akşama pratik neler hazırlarım?" diye google'a soru soranlar için :)

Soframızda neler mi vardı?

Fatoş-Gökhan Akşam Yemeği Sofrası

BİR GECE ÖNCEKİ HAZIRLIKLAR :)

  • Izgara Köfte'yi vaktim olduğunda bolca hazırlayıp, buzluğa kaldırıyorum. (Köfteleri; düz bir kayık tabağa, bir sıra köfte ince bir poşet tekrar köfte şeklinde diziyorum, buzlukta donunca teker teker ayırıp buzdolabına poşetine dolduruyorum. Bu şekilde köfteler birbirine yapışmadığı için, istediğim adet de poşetin içinden alıp kullanıyorum, hepsini birden çözdürmeme gerek kalmıyor.) Köfteleri mikrodalga fırında çözdürüp hemen kullanabilirsiniz, ama mikrodalga fırınınız yoksa sorun değil, orta ateşteki kızgın yağda önce çözülüp sonra pişiyorlar. Aynı işlemi sigara böreği içinde yapıyorum.
  • Patatesleri bir gece önceden soyup, içi su dolu bir kabın içine doğradım ve buzdolabına kaldırdım. Mutfakta hazırlıklara başladığımda süzgece koyup, suyunu süzdürdüm. Bu şekilde hem kararmıyorlar, hem de patates ne kadar soğuk olursa kızartması o kadar gevrek oluyor.
  • Havuçları da rendeleyip, buzdolabına poşetine koydum ve buzdolabına kaldırdım, işten gelince kavurup, yoğurtlamasını yaptım.
  • Patlıcan Salatası için; yazın patlıcan, kırmızı biber ve sivri biberleri közleyip, doğruyorum. Bir kullanımlık olacak şekilde poşetlere doldurup, yassı şekilde buzlukta donduruyorum. Kullanacağım zaman, çözdürüp, zeytinyağ, limon, maydanoz, soğan ve sarımsak eklemelerini yapıyorum, beş dakikada patlıcan salatası oluyor :)
  • Pilav için; buzluktaki bezelyelerden, yarım su bardağı kadar çıkarıp, haşladım. Havucuda minik minik doğrayıp haşladım, saklama kabında buzdolabına kaldırdım. Mısır da konserve olduğu için pilav için sebzelerim hazır oldu böylece. Tavuk suyu küplerim de buzlukta hazırdı, pilav için pirinci ıslatmak dışında hiç bir hazırlığa gerek kalmadı :)
  • Ekmeği; sabah işe giderken ekmek makinesini kurarak hazırladım. Ekmek için ölçülerim artık sabitlendi; 1 paket Söke Un ekmek karışımı, 1 paket kuru maya, 200 ml. süt, 120 ml. su, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı şeker, 2 yemek kaşığı zeytinyağ şeklinde.

Aşure

DR OETKER AŞURE...
Son zamanlarda eşim de bende Dr.Oetker'in aşure'sine takılmış durumdayız :) Zaten ben hep derim, Dr.Oetker ne eylerse güzel eyler diye :) Kullanıp da beğenmediğim bir ürünü yok neredeyse.
Aşure'yi 3 su bardağı su, 1.5 su bardağı süt ile hazırlıyorum. İçine, 2-3 yemek kaşığı kuru meyve, minik doğranmış, 2-3 adet kuru kayısı, 2-3 adet kuru incir ve 1 yemek kaşığı kuş üzümü ekliyorum. Kaselere paylaştırınca da tarçın, fındık, fıstık ve bolca nar ile süslüyorum. Denemediyseniz özellikle öneririm, çok pratik ama çok iltifat toplayan bir ikram oluyor...

Benzer Tarifler;

& Pratik Akşam Çayı Sofrası

Devamını Oku...

10 Kasım 2008 Pazartesi

Patlıcanlı Katmer Poğaça

0 yorum
Katmer Poğaça

BİLDİĞİMİZ KATMER POĞAÇA :)
Yemek blogu sahibi olanlar, hatta yemek bloglarını takip edenler arasında katmer poğaçayı bilmeyen yoktur herhalde:)
Blog dünyasında; makaron denince akla Bizim Pastane-Zinnur, katmer poğaça denince Mutfak Güncesi-Şaziye gelir :)
Benimde blogumun ilk günlerinde, deneyip yayınladığım, eşimin de beğenmesi üzerine defalarca yaptığım bir lezzet katmer poğaça. İnanın son iki yılda kaç kez yaptım hatırlamıyorum, üstelik iç malzemesini sürekli değiştirerek aklıma gelen her şekilde yaptım, hepside birbirinden güzel oldu. Poğaçayı genellikle sade yapıyorum hem peynir hemde reçel ile yiyebilmek için. Bu güne kadar ise, iç harcını peynirli maydanozlu, patatesli, patlıcanlı, kıymalı ve zeytin ezmeli olarak denedim. Hepside çok beğenildi. Hamur lezzetli olunca içine her şey yakışıyor sanırım.
Patlıcanlı halini ilk kez canımın içi Yaseminim'in kardeşinin doğum gününde yapmıştım, o günden sonra da bazı eklemeler ile bu günkü halini oluşturdum :)
Fotoğraftakilerin boyutu biraz büyük oldu, nedeni de bazı aksaklıklar yüzünden mayalanma süresini çok uzun tutmam, siz normal mayalanma süresini uyguladığınız sürece tadı kadar görünüşüde mükemmel katmer poğaçalar elde edebilirsiniz.

Malzemeler

İç harcı için;
  • 2 Adet (Orta Boy) Patlıcan
  • 1 Adet Kırmızı Biber
  • 1 Adet Sivri Biber
  • 1 Adet (minik) Kuru Soğan
  • 2 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • Tuz, Karabiber

Katmer poğaça için;

  • 1 Su Bardağı (ılık) Süt
  • 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Yumurta (Akı içine, sarısı üstüne)
  • 1 Yemek Kaşığı Kuru (instant) Maya
  • 2 Çay Kaşığı Tuz
  • 3 Çay Kaşığı Şeker
  • 1 Tatlı Kaşığı Mahlep (isteğe bağlı)
  • 3,5 Su Bardağı Un

Yapılışı

İç harcı için;

  • Patlıcanları ve biberleri közleyin, kabuklarını soyup, minik minik doğrayın. (Patlıcanların kabuklarını soyduktan sonra üzerine yarım limonu gezdirirseniz, kararmasını önlemiş olursunuz.) Bir süzgecin içinde soğumaya bırakın. Soğanı minicik doğrayın ve bir tavada zeytinyağ ile orta ateşte kavurun. Soğanlar, şeffaflaşıp, pembeleşince patlıcan ve biberleri ekleyin, tuz ve karabiber ile tatlandırın ve hemen altını kapatın.

Katmer poğaça için;

  • Ilık süt, şeker ve mayayı karıştırın. 10 dk. kadar üstü kapalı şekilde bekletin. Sıvı yağ, tuz, yumurta akı unun bir kısmını ekleyerek yumuşak bir hamur yoğurun. Unu her zaman olduğu gibi azar azar hamur toparlanıncaya kadar ekleyin.
  • Hamuru sekiz parçaya ayırın. Her birini yaklaşık 20 cm. çapında açın. Hamurların üzerine bir fırça yardımı ile eritilmiş tereyağ sürün ve üst üste dizin. En üst parçaya yağ sürmeyin.
  • Hamuru fazla ezmeden, açabildiğiniz kadar açın. 8-10 parça olacak şekilde sigara böreği saracakmış gibi kesin.
  • Parçanın her yerine patlıcanlı harçtan sürün (sigara böreğindeki gibi sadece ucuna koymayın) ve sigara böreği sarar gibi katlayın.
  • Yağlanmış yada yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizin. Üzerini kapatarak, 35-40 dk. ılık ortamda, iki katı büyüklüğe ulaşıncaya kadar mayalandırın.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında, üzerleri turuncu renk olana kadar yaklaşık 30-35 dk. pişirin.



Devamını Oku...

LİMONLU KEK

0 yorum
KEKİN PİŞERKEN ETRAFA YAYDIĞI O MİS GİBİ KOKUYA AŞIĞIM...
İÇİME İNANILMAZ BİR HUZUR GELİYOR NEDENSE...
MUTFAK DENEYİMİM İLK KAKAOLU KEKLE OLMUŞTU.
KARŞI KOMŞUMUZUN KIZI KEK YAPMIŞ TEK BAŞINA...BÜTÜN GÜN HAVA ATIP DURDU BANA :) ŞÖYLE GÜZEL YAPTIM,BÖYLE NEFİS OLDU VS.....
BAYAĞI BOZULDUM TABİİ BENDE,HATTA GICIK OLMUŞTUM DİYEBİLİRİM...
KOŞTUM ÜZGÜN ÜZGÜN ANNEME ANLATTIM HEMEN...
SAĞOLSUN ANNEM TERTEMİZ MUTFAĞINI FEDA EDİP KEK YAPMAMA İZİN VERDİ İÇİM İÇİME SIĞMIYORDU İNANIN.HEMEN GENÇ KIZ MODUNA GİRMİŞTİM:)))
12 YAŞINDAYDIM VE KEK YAPABİLİYORDUM YUPPPPİİİİ:)
ANNEMİN DE YARDIMIYLA NEFİS BİR KEK YAPTIM.HERALDE BÜTÜN MAHALLE TADINA BAKMIŞTIR...HERKESİ ÇAYA ÇAĞIRIP DURUYORDUM:)

O İLK YAPTIĞIM KEKİN KOKUSU HALA BURNUMDADIR...

ÖZELLİKLE KIŞIN PENCERELERDE KAPALI OLDUĞU İÇİN KEK PİŞİRMEK DAHA BİR ZEVKLİ OLUYOR BENİM İÇİN..BÜTÜN KOKU İÇERDE KALIYOR ÇÜNKÜ:)))
AYNI KEYİFİ BİR DE PASTANE ÖNLERİNDEN GEÇERKEN ALIYORUM:)))
MİSS GİBİ BURAM BURAM POĞAÇA EKMEK KOKULARINI İÇİME ÇEKE ÇEKE YAVAŞ YAVAŞ GEÇİYORUM DÜKKANLARIN ÖNÜNDEN...
BİRDE KAVRULMUŞ LEBLEBİ KOKUSU VE TÜRK KAHVESİNİN MİSS KOKUSU AH NASIL GÜZEL GELİR BURNUMA:)
ŞİMDİ DİYECEKSİNİZ Kİ NERDEN ÇIKTI BU KOKU MUHABBETİ,
ARTIK EMRE DE KOKULARA KARŞI ÇOK HASSAS OLMAYA BAŞLADI, HERŞEYİ KOKLUYOR VE BEĞENMEDİĞİ ZAMAN SURAT İFADESİ ÇOK KOMİK OLUYOR:)

KEK PİŞERKEN DE HEMEN MUTFAĞA GELİP ANNEEE PASTA DİYEREK ALKIŞ YAPIP DANS EDİYOR:)
ONU ÖYLE MUTLU GÖRÜNCE İNANIN ZEVKTEN DÖRT KÖŞE OLUYORUM.
FIRININ ÖNÜNDE KEDİ GİBİ BEKLİYOR YAVRUM...
OĞLUMU MUTLU ETMEK İÇİN (KOMŞU KIZINA İNAT DERMİŞİM) BU NEFİSSS LİMONLU KEKİ YAPTIM,HAFİF VE LEZZETLİ BİR KEK OLDU.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ.





MALZEMELER:

2 ADET YUMURTA

1 SU BARDAĞI TOZŞEKER

1 ÇAY BARDAĞI SÜT

1 ÇAY BARDAĞI AYÇİÇEK YAĞI

1 PAKET KABARTMA TOZU

1 PAKET VANİLYA

1 ADET LİMON KABUĞU VE SUYU

ALDIĞI KADAR UN


YAPILIŞI:

YUMURTA VE ŞEKERİ KÖPÜK KÖPÜK OLANA KADAR ÇIPIYORUZ.

SÜTÜ VE YAĞI DA İLAVE EDİP TEKRAR ÇIRPIYORUZ.

LİMONUN KABUĞUNU RENDELİYİP,SUYUNU DA SIKIP KARIŞIMA İLAVE EDİYORUZ.

VANİLYA,KABARTMA TOZU VE UNUMUZU DA İLAVE EDİP KARIŞTIRIP KALIBIMIZA DÖKÜYORUZ.

ÖNCEDEN ISITILMIŞ 160 DERECE FIRINDA PİŞİRİYORUZ.


AFİYET,BAL OLSUN...


SEVGİLER,ÖPÜCÜKLER



Devamını Oku...

6 Kasım 2008 Perşembe

Ekim/08 Çalışmaları

0 yorum
Kelebek Pasta

SİPARİŞLERDEN TAZE HABERLER :)
Acaba yapabilirmiyim ? Nasıl yaparım? Becerirmiyim ? derken emekleme devresini atlatıp sıralamaya başladım artık sipariş konusunda. İnşallah ilerde yürüyüp, koşabilirimde bakalım :) Bu yazıda tarif olmadığı için, sözü fazla uzatmadan sizleri fotoğraflar ile baş başa bırakayım.
Kelebek şeklinde pasta, canımın içi Yaseminim'in, prenses yeğeni Sıla için hazırlandı. Aynı zamanda doğum günü partisine davetli olduğum için, Sıla'nın gözlerindeki mutluluğu görebildim ve bence sırf o anı bir çocuğa yaşatmak için bile süslü pasta yapılmalı diyorum hep.
Pasta hem çikolatalı, hemde sade :) olarak istendi. Bende; bir tarafı; yoğurtlu kakaolu pandispanya, çikolatalı pastacı kreması, fıstık krokan ile diğer tarafı; yoğurtlu sade pandispanya, beyaz çikolatalı pastacı kreması, parça çikolata ve vişneli hazırladım.

Fotoğraflı Doğum Günü Kurabiyesi

Doğum gününe davetli çocuklara hediye edilmek için, hazırladığım fotoğraflı kurabiyeler.

Yenilebilir Albüm :)

Bu fotoğraf albümü de :) misss gibi, şeker gibi bir bayan için hazırlandı. Doğum gününe davet ettiği dostlarına, her biri ile ayrı ayrı fotoğraflarının olduğu kurabiyeler hediye etti Zerrin. Çok zevk alarak hazırladığım, farklı bir çalışma oldu. Bir kez daha iyiki doğdun diyorum Zerrin şekerim.

kizbebeksepet1

Yine en sevdiğim çalışmayı en sona sakladım :) Bebek kurabiyeleri... Aslında genel olarak teması, şekilleri aynı ve renklerde de sınırlı olduğunuz halde, yapması en keyifli kurabiyeler bebek kurabiyeleri benim için. Hele poşetlenip, kurdelesi bağlanınca, paketi elime almış severken buluyorum kendimi :)

Zıbın kurabiye

Biberon kurabiye

Puset kurabiye

Melek kurabiye

Babet kurabiye
Devamını Oku...