26 Temmuz 2014 Cumartesi
Gül Tatlısı
Gül Tatlısı
Malzemeler;
150 gr margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı sirke
1 tutam tuz
1/2 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 su bardağı un
2.5 su bardağı toz şeker
3 su bardağı su
Çeyrek limon suyu
Yapılışı;
Mümkünse şerbetini daha önceden hazırlayıp soğuk kullanın. Şeker ve suyu bir tencerede kaynatın, kaynamaya
25 Temmuz 2014 Cuma
dana şiş kebap
Dana şiş kebap, dana eti kuşbaşı doğranıp terbiye edilerek yapılır. Etin terbiyesinde kullanılan malzemeler kişinin damak zevkine göre değişkenlik göstersede, genelde terbiyede kullanılan malzemeler (eksik fazla) aynıdır. Etin terbiyesindeki amaç, bildiğiniz gibi eti yumuşatmaktır. Süt ve zeytinyağı eti yumuşatmak için ana malzemelerdir. Diğer kullanılan malzemeler ise, eti lezzetlendirmek için kullanılır. En sert et dahi, iki gün terbiye karışımı içerisinde bekletilirse hiç şansı yoktur yumuşacık olur. Terbiye malzemesi ölçüsü, etin miktarına göre ayarlanır. Eti terbiye ederken ne kadar süt verseniz et hepsini sünger gibi emer. Bu nedenle, fazla süt kullanmanın gereği yoktur. Sultan, dana şiş kebap yaparken bazen bu tarifi kullanır. Hadi bakalım kolay gelsin.
Neler Lazım
yedi yüz gram dana eti
bir su bardağı süt
bir çay bardağı zeytinyağı
bir tatlı kaşığı domates salçası
bir tatlı kaşığı tatlı biber salçası
bir iri kuru soğanın suyu
karabiber, pul biber, kekik
domates, sivri biber
soğan ve tuz
Yapılması
dana etini orta irilikte kuşbaşı doğrayın
soğanı rendenin püre yapma gözünde rendeleyin
çıkan püreyi süzgeçte süzün ve suyunu alın
bir tencereye süt, zeytinyağı, soğan suyu,
salça, karabiber ve tuz koyun güzelce karıştırın
üzerine eti ilave edin, elle güzelce karıştırın
tencereyi kapatın ve bir gün dolapta dinlendirin
dinlenmiş eti dolaptan çıkarın şişlere geçirin
istediğiniz ızgara üzerinde çevire çevire pişirin
ve ızgara yapılmış domates, biber ve soğan eşliğinde
gönlünüzce, dilediğiniz gibi servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
21 Temmuz 2014 Pazartesi
HAŞHAŞLI DÜĞÜM ÇÖREK
Ramazanın son günlerine yaklaştığımız şu günlerde, buruk bir hüzün var üzerimizde.
Bu hüzünün sebebi hem ramazanın bitiyor olması, bir diğer sebebi ise, dünya müslümanlarının içinde bulunduğu bu zor günler.
Dualarımıza onları da katalım olur mu? Sadece dua etmekle kalmayıp aynı zamanda İsrail mallarını da boykot edelim lütfen. Bir kurşunun parası da bizden çıkmış olmasın.
Çöreğe gelince, teyze kızım Nilgün Ablam da yediğim bu çörek daha önce yediklerimden çok farklı çok başarılıydı. Yumuşacık oluyor ve birkaç gün bayatlamadan yine aynı yumuşaklıkta tüketebiliyorsunuz.
Kesinlikle tavsiye ederim, lezzeti garanti bir kere deneyin zaten ikincisini hane halkınız isteyecektir yeniden. Kalın Sağlıcakla...
Malzemeler:
Hamuru İçin:
- 1 paket instant maya
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 5,5 su bardağı un
- 2,5 su bardağı ılık su
Hamuru tekrar yoğurmak için :
- 3 kaşık sıvıyağ
Haşhaşı hazırlamak için:
- 125 gram kadar ezilmiş haşhaş
- 3-4 yemek kaşığı kadar sıvıyağ
- 1 tatlı kaşığı kadar tuz
Üzeri için : 1 yumurtanın sarısı
Yapılışı:
- Un, tuz ve mayayı bir kasede karıştırıp, üzerine azar azar ılık su ilave ediyoruz. Bir taraftan da yoğurup, çok da katı olmayan bir hamur elde ediyoruz.
- Bu hamurun üzerini örtüp, mayalanmasını bekliyoruz. Diğer taraftan, haşhaşı bir kasede sıvıyağ ile ezip üzerine tuz da ekliyoruz. Su ilavesi yapmıyoruz.
- Hamurumuz gelince, 3 kaşık sıvıyağı azar azar elimize alıp, hamuru bu yağla tekrar yoğuruyoruz.
- İkinci kez hamuru mayalanması için üzerini örtüyoruz.
- Hamur tekrar mayalanıp kabarınca, 3 parçaya ayırıyoruz. Her bir parçayı yuvarlayıp, elimizle açıyoruz. (Oklava yada merdane kulllanmıyoruz.) Elimizle açarken, hazırladığımız haşhaşlı harcı kullanıyoruz. Harçtan her yerine sürüp resimdeki gibi ikiye katlıyoruz. Sonra bu ikiye katladığımız (D şeklini alıyor) hamuru enine kesiyoruz.
- Her bir kestiğimiz şeritin bir ucunu içeriye diğer ucunu dışarıya doğru büküp iki ucunu bir araya getirip düğüm atıyoruz.
- Önceden yağlanmış tepsiye (ben kelepçeli kalıp kullandım) diziyoruz. Aralıklar ile dizmekte yarar var çünkü epeyce kabaracaklar.
- Bu işlem diğer iki parça hamur için de yapılınca, üçüncü kez mayalanmaya bırakıyoruz. (Bu kez tepside). Hamurun mayası tekrar gelince üzerine yumurta sarısı sürüp 180 dereceli fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...
20 Temmuz 2014 Pazar
Körili Patates Salatası
Patates Salatasını eminim sevmeyen çok azdır. Ben hiç tanışmadım mesela :)
Misafir geleceği zaman ilk aklımıza patates salatası gelir , sonra kısır, sonra da yaprak sarma :) Bu üçü olduktan sonra gerisi çocuk oyuncağı :) Günü kurtarmış oluyoruz. Aslanım patates ,on numarasın:)
Bu defa klasik salatadan biraz farklı olarak soğanı çiğ değil, karamelize yaparak ekledim ve bir de köri kullandım. İstediğiniz tüm malzemeyi eklemek çıkarmak elbette serbest :) Mutfakta harikalar yaratmak bizlerin elinde...
Hepinizi öpüyorummmmm ve musmutlu bir hafta diliyorum :)
Salatamız İçin ,
Malzemeler:
4 Adet patates1 Adet kurusoğan
1 tatlı kaşığı toz şeker
Dereotu
Maydanoz
Közlenmiş kırmızı biber
Yeşil soğan
2 Adet tatlı sivri biber
6 Adet kornişon turşu
Sos İçin,
Limon suyu
1/2 çay kaşığı Köri
Zeytinyağı
Tuz
Yapılışı:
*Patatesi haşlayıp, kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz.
*Bütün yeşillikleri ince ince kıyıyoruz.
*Kornişon turşuyu , biberleri minik minik doğruyoruz.
*Soğanı piyazlık doğrayıp,biz kaşık zeytinyağı eklediğimiz bir tavada tozşekerle karamelize ediyoruz.
*Bir bardağın içinde sosumuzu hazırlıyoruz.
*Hazırladığımız bütün malzemeyi geniş bir kapta sosumuzla harmanlayıp mümkünse 1 saat dolapta bekletip soğuk soğuk servis yapıyoruz.
Afiyet Olsun
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Patlıcanlı Bulgur Pilavı Tarifi
Bulgur pilavı bizim evde en çok tercih edilen pilavdır. Her türlü versiyonunun başımızın üstünde yeri vardır :)) Bu defa da eşimin isteği üzerine patlıcanlı biberli pişirip mide bayramı yaptık :)
Bulguru sizde sofranızdan eksik etmeyin derim. Şifa niyetine :)
Afiyette Kalın en bi sevdiklerim.
Sevgi Dolu Öpücükler
Pilavımız İçin ,
Malzemeler
2 Adet patlıcan
2 adet sivri biber
kızartmak için Ayçiçek yağı
1 bardak bulgur
4-5 yemek kaşığı Ayçiçek yağı
1 yemek kaşığı acı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
2 bardak su
tuz,karabiber
Yapılışı:
Patlıcanları 10 dakika kadar suda bekletip acısını alalım.
Patlıcanları ve biberleri küp küp doğrayıp kızgın yağda kızartıp,havlu kağıt üzerinde fazla yağını süzmesi için bekletelim.
Pilav tenceremize Ayçiçek yağımızı koyup bulgurumuzu 2-3 dakika kavuralım.
Salçamızı ekleyip karıştıralım.
2 Bardak suyumuzu,tuzu ve karabiberi de ekleyip pişmeye bırakalım.
Pişmesine yakın suyunu çeken pilava daha önce kızartmış olduğumuz patlıcanları ve biberleri ekleyip karıştırıp,pişmeye bırakalım
Demlendikten sonra sıcak servis yapalım
AFİYET OLSUN
15 Temmuz 2014 Salı
İncirli ve Hurmalı Kek
Geçen haftalarda http://www.ufresh.com.tr/ nepnefis kuru incirler göndermişler sağolsunlar.
İnciri de acayip severim, yaş kuru hiç farketmez:)
Sevgili Kayınvalidem de koca bir poşet hurma getirmişti bize Medine seyahatinden.
En iyisi dedim bu iki nefis lezzete ceviz de ekleyip züpperrr bir kek yapıp, aşkitolarımı şımartayım :)
İnanılmaz nefis bir kek oldu, tavsiye ederim. Durdukça da güzelleşiyor . Bayılacaksınız :)
Buyurun tarifimize...
Kekimiz İçin ,
Malzemeler :
2 adet iri yumurta
1 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı Ayçiçek yağı
1/2 su bardağı yoğurt
10 Adet kuru incir
10 adet medine hurması
1 çay bardağı kadar ceviz
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
bir tutam tarçın
2,5 su bardağı kadar un
Yapılışı:
Yumurtalarla şekeri iyice çırpıyoruz
Yağı ve yoğurdu ekleyip tekrar çırpıyoruz.
Vanilya,tarçın,kabartma tozu ekliyoruz.
Unumuzu ilave edip karıştırıyoruz
İnciri küp küp doğruyoruz.
hurmayı 5 dakika kadar bir kase ılık suyun içinde bekletiyoruz.
Çekirdeklerini çıkarıp incirlerle aynı büyüklükte doğruyoruz.
Cevizleri dişe gelecek şekilde hazırlıyoruz
İnciri,hurmayı ve cevizi bir kaşık unla harmanlayıp kek hamurumuza ilave ediyoruz.
Karıştırıp , kalıbımıza döküyoruz.
Önceden ısıtılmış 160 derece fırında pişiriyoruz.
Afiyet Olsun
14 Temmuz 2014 Pazartesi
Limonlu Sarı Üzüm Kompostosu
Limonlu Sarı Üzüm Kompostosu
Malzemeler;
1 su bardağı kuru sarı üzüm
3/4 su bardağı toz şeker
2 lt su
1 adet limon
Yapılışı;
Kuru üzümleri yıkadıktan sonra bir tencerede şeker ve su ekleyerek kaynatın. Kaynamaya başladığında altını kısın ve üzümler şişerek suyun yüzüne çıktığında ocaktan alın. Limonu dilimleyerek komposta sıcakken içine atın. Bir gün dinlendirdikten sonra servis yapın.
13 Temmuz 2014 Pazar
KÖFTELİ BEZELYE YEMEĞİ
Köfteli bezelye yemeği, bu sene ramazanın ilk iftarı için hazırlanmıştı. Bir gün öncesinden kalan bezelyeleri değerlendirmek üzere, küçük ama mütevazi iftarımıza eşlik edecekti.
Eşlik etti etmesine üstelik, beklenmedik gelen misafirlerimizin iftarına da eşlik etti. İftara, 1 saat falan yoktu sanırım, ben bütün gün ilk orucun rehavetiyle, öylesine birşeyler yapmıştım. Biraz tembel biraz üşengeç geçirdiğim günümü ramazana yakışır değildi. Eşimin telefonu çaldı, arayan yıllar öncesinden tanıdığım ortak arkadaşlarımız Gonca ve Murat, Ereğli dönüşü, bize uğramadan geçmemek istemişler, sağ olsunlar.
Gonca ve Murat, bizim yüksekokuldan tanıdığımız samimi arkadaşlarımız. Onlar da bizim gibi okulda tanışıp evlendiler. Her neyse, tabi çok mutlu oldum ama bir o kadar da telaşlandım doğrusu. Yani ne bileyim hiç hazırlığım yoktu. Murat "_Ne yemek var iftarda, tamam mercimek çorbası ve bezelye biz de de börek var, başka birşey hazırlama size iftara geliyoruz." deyince önce şaka zannettim. Sonra anladım ki sahi imiş.
Gerçi Murat'ın börek dediği de Konya'nın etli ekmeğiymiş, onu da getirdiklerinde gördük :) Bunca yılın Ereğlili damadı Etlli ekmeği öğrenememiş mi Murat , derim ben tabi şimdi :)
Her neyse işte böyle geçen çok mutlu ve bir o kadar da mütevazi ilk iftarımızın yemeği köfteli bezelye. Bende bezelye denince ilk çağrışım yapacak bu mutlu anlar olacak. İyiki geldiniz, sizleri görmek güzeldi, yeniden...
Malzemeler:
- 1 kavanoz konserve bezelye (yada bir kase haşlanmış bezelye)
- 100-150 gram kadar yağsız kıyma
- 1 tatlı kaşığı un
- 1 küçük soğan
- 1/2 kaşık salça
- 1/2 havuç yada bir küçük havuç
- 1 kaşık kavrulmuş un
- 1 çay kaşığı sebze çeşni
- isteğe göre 1 diş sarımsak
- karabiber,tuz
Yapılışı:
- Köfteleri hazırlamakla işe başlıyoruz. Köftelik kıymaya, un, tuz, karabiber ekleyip misket büyüklüğünde köfteler yapıyoruz.
- Bir tencereye çok az sıvıyağ katıp, küp küp doğradığımız kuru soğanı,(isterseniz sarımsağı da) şeffaflaşana kadar , bir de ince ve küçük doğradığımız havucu ekleyip kavuruyoruz. Havuçlar biraz yumuşayınca salça ekliyoruz. Sonra köfteleri katıp (sertse bezelyeleri de katıyoruz.)
- Hepsini bir iki karıştırıp, suyunu ekliyoruz. Üzerini geçene kadar su ekleyip, kısık ateşe alıyoruz. Ben kavrulmuş un kullandıım için, bu sırada bir kaşık kavrulmuş unu, biraz yemeğin suyu ile özeleyip yemeğe ilave ediyorum. Bu un hem kıvam veriyor hem de ayrı bir rayiha. Siz eğer kavrulmuş un kullanmayacaksanız, yağını koyduğunuz esnada unu yağla birlikte de kavurarak yapabilirsiniz.Sebze çeşni ve tuzunu katıp, pişiriyoruz. Afiyet Olsun.
Not: Kavrulmuş un pek çok yemeğime hatta çorbalarıma kullanıyorum. Bir teflon tavada yada tencerede, unu katıp rengi hafif sarı olana kadar, kokusu gelene kadar kavuruyoruz. Soğuyunca, bir kavanoza alıp istediğimiz yerde kullanıyoruz. Bu şekilde arabaşı çorbası yapımı da daha pratik oluyor.
12 Temmuz 2014 Cumartesi
Galetalı Patates Köftesi
Patates köftesi çoook eskilerden kalma tariflerdendir. Herkes kendince yorumlar, hatta ben bazen çiğden yaparım bazen de böyle haşlanmışından.Birçoğumuzun belleğinin bir köşesinde patates köftesi vardır, annelerimizin yaptığı.
Nerden aklıma esti derseniz, evde fazladan haşlanmış patateslerim olunca aklıma geldi. Bu geçmişten gelen lezzet hem çok tanıdık hem de pratik. Kalın Sağlıcakla...
Malzemeler:
- 5-6 adet haşlanmış patates
- 1 büyük kuru soğan
- 2 iri diş sarımsak
- 1 yumurta
- 2 kaşık galeta unu (içi için)
- 1/2 çay bardağı galeta unu (dışı için)
- bir tutam maydanoz
- karabiber,nane,tuz
Yapılışı:
- Haşlanmış patatesler rendelenir. Üzerine kuru soğan rendelenir, ince kıyılmış maydanoz, baharatlar,tuz ve 2 kaşık galeta eklenir.
- Üzerine bir adet yumurta kırılıp,yoğurulur.
- Yassı olacak şekilde köfteler yapılır ve galetaya bulanır. Kızdırılmış yağda önlü arkalı pişirilir. Afiyet Olsun...
11 Temmuz 2014 Cuma
Zeytinyağlı Ispanak Kökü Yemeği
Babaanne yemeklerimdendin ıspanak kökü yemeği.
Bence zeytinyağlıların içinde yeri çok özeldir. Kızlarım bile çok sevdiler severek tükkettiler. Belki bu kadar kıymetli oluşu, bu kadar az oluşundandır. Nitekim, iki demek ıspanaktan sadece bir küçük tabak çıkıyor. Siz ıspanak köklerini kesip, buzlukta biriktirerek de yapabilirsiniz, öyle denemişliğim de vardır. Tabi o zaman tadındaki değişikliği de kabul etmelisiniz.
Zeytinyağlıları pişirirken kesinlikle, kısık ateşte ve su eklemeden kendi suyunda pişirin. Suyun içinde yüzen bir yemeğe zeytinyağlı denmez. Ayrıca bilinenin aksine, çok soğuk tüketmeyin, yemeğin ılık olması makbuldür. Son olarak şeker katılır zeytinyağlıya diyerek bolca şeker ilavesi yapmayın, şekerden ziyade ekşilik zeytinyağlıya asıl tadını verecektir.
Malzemeler:
- 2 demet ıspanağın kökü (bir küçük kase kadar)
- 1 büyük soğan
- isteğe göre 1 irice diş sarımsak
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 küçük domatesin rendesi
- 1,5 yemek kaşığı limon suyu
- 1 çay kaşığı toz şeker
Yapılışı:
- Ispanak köklerini, saplarını yakın olacak şekilde kesip, uç kısmını bütün kalacak şekilde temizliyoruz. Sonra çeşmenin altında yıkayıp bir de su dolu bir kapta toprakları çıksın diye bekletiyoruz.
- Soğanları küp küp doğrayıp iki kaşık zeytinyağında hafifçe kavuruyoruz. Sarımsağı da doğrayıp ekliyoruz.Ispanak köklerini ekleyip, tuzunu şekeri katıyoruz. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte bırakıyoruz.
- Üzerine isteğe göre bir küçük domatesin rendesini ekleyip, biraz limon suyu ekliyoruz. Arada bir hafifçe karıştırıyoruz. (Eğer suyu hiç kalmamışsa çok az su ekliyoruz.)
- Ispanak kökü zaten çabuk pişecektir. Pişip pişmediğine bakıp ılık olarak tüketiyoruz. Afiyet Olsun...
10 Temmuz 2014 Perşembe
Sade Poğaça ve Evmanya'nın Ramazan Hediye Çekilişi..
Arasına peynir,zeytin, çokokrem, kahvaltılık sos vs. koyarak yiyeceğin o poğaçalar işte burada..
Sade Poğaça
Malzemeler;
3/4 su bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı yumuşak tereyağı
1 su bardağı süt
1 çay bardağı su
1 yumurta (akı içine sarısı dışına)
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket instant maya
4 - 5 su bardağı un
Yapılışı;
4 su bardağı unu büyük bir
9 Temmuz 2014 Çarşamba
Gazoz Tatlısı
Haziranın başlarında, akraba günüm vardı. Arkadaşım Halime sağ olsun, bana yardıma geldi bir gün öncesinden. Birlikte yaptığımız bu tatlıyı ikimizde ilk kez denedik, ve memnun kaldık. Hatta ben bu seneki bayram tatlımı, gazoz tatlısından yana kullanmaya karar verdim. Hem yapımı çok pratik, hem de lezzeti garanti. Deneyin pişman olmazsınız.
Bu ölçülerle, iki tepsilik tatlı çıkıyor. Eğer siz daha az yapmak istiyorsanız, miktarları yarıya indirip deneyebilirsiniz. Yada pişirip, bir kenara kaldırabilirsiniz. İstediğiniz zaman da biraz fırında ısıtıp şerbetlersiniz. Afiyet Olsun...

Malzemeler:
- 1 su bardağı sade gazoz
- 1 paket yaşmayanın yarısı
- 2 yumurta
- bir çimdik tuz
- aldığı kadar un
- arası için:
- 1 su bardağı irice çekilmiş ceviz
- 1/2 su bardağı sıvıyağ
- şerbeti için: 5 su bardağı şeker
- 5 su bardağı su
Yapılışı:
- Gazoz, maya, yumurta, bir çimdik de tuz katıp karıştırıyoruz. Azar azar un ilave ederek kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz.
- Bu hamurun üzerini temiz bir bezle örterek 10 -15 dakika dinlendiriyoruz.
- Şerbeti ocağa koyup, kaynatıyoruz, kaynayınca ve şerbet kıvamını alınca, birkaç damla limon sıkıp bir iki fokurdatıyoruz.
- Hamuru 3 bezeye ayırıyoruz. Her bir bezeyi açabildiğimiz kadar açıyoruz. (çok ince açarsak ince ve sık rulo olur, biraz daha kalın açarsak daha pufidik olur,benimki gibi).
- Açtığımız hamurun üzerine birkaç kaşık sıvıyağ katıp heryerine yayıyoruz. Cevizin 3'te birini alıp her yerine serpiyoruz. Hamuru ortasından kesip, iki tarafa rulo yapıyoruz. Yani bir parça bezeden iki tane rulo oluyor. Bu ruloyu bir parmak genişliğinde kesip, yağlanmış tepsiye diziyoruz. 10 dakika tepside dinlendirip pişirmeye alıyoruz. (daha fazla bekletirsek hamur iyice mayalanır şekilsiz olur.)
- Önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Diğer bezeler için de aynı işlemi yapıyoruz. Fırından çıkan tatlıların şöyle alevi geçince ılınmış şerbeti döküyoruz. Afiyet Olsun.
Not: Bu ölçülerden dolu dolu iki tepsi tatlı çıkıyor. Siz ölçüleri yarıya indirip deneyebilirsiniz.
7 Temmuz 2014 Pazartesi
Kayısı Püreli Puding
Soğuk soğuk ,tüm ailenizin severek yiyeceği ,şipşak hazırlayabileceğiniz bir tarifle bugün karşınızdayım en bi sevdiklerim :)
Hemen pişirip sevdiklerinizi iftarda şımartın derim :)
Afiyet bal olsun şimdiden
Sevgi Dolu Öpücükler
Malzemeler:
1 Paket Çikolatalı Puding
Süt
Burçak bisküvi
10 Adet kayısı
2 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı nişasta
süslemek için, hindistan cevizi
Yapılışı :
Pudingimizi paketin arkasında belirtilen süt miktarı ile pişirelim.
Soğuması için kenara alıp ,ara ara kabuk tutmaması için karıştıralım.
Kayısıların kabuklarını soyup rondodan geçirelim.
Sos tenceresine kayısıları,şekeri ve nişastayı koyup koyulaşıncaya dek 3-5 dakika kadar karıştırarak pişiriyoruz.
Bisküvilerimizi rondodan geçiriyoruz.
Kuplarımızın tabanına bisküvi koyup, üzerine çikolatalı pudingimizden koyup,son aşama olarak da kayısı püremizden koyup, bütün malzemeler bitene kadar aynı işlemi tüm kuplara uyguluyoruz.
Hindistan cevizi ile süsleyip soğuk soğuk servis yapıyoruz.
Afiyet Olsun
6 Temmuz 2014 Pazar
Çıtır Meyveli Müsliyle Limonlu Cheesecake
Çıtır Meyveli Müsliyle Limonlu Cheesecake
Malzemeler;
15 - 20 adet kurabiye
1 çay bardağı fındık
2 yemek kaşığı toz şeker
150 gr. tereyağı
1 paket cheesecake toz kreması
300 gr labne peyniri
1 su bardağı yoğurt
1 limon kabuğu rendesi veya aroması
Meyveli Çıtır Müsli
Mevsim Meyveleri
Yapılışı;
Bu cheesecake'in tabanını buzlukta bekleyen limonlu, hafif tarçınlı
5 Temmuz 2014 Cumartesi
Köyümüzden Görüntüler ve Mihalgazi'nin Salatalık Seraları
Köyümüze gittiğimizde kirazlar toplanıyordu. Köyümüz yaklaşık 2000 nüfuslu bir yer olmasına karşın kiraz zamanı sokaklarda in cin top oynar. Herkes kirazları zamanında toplayabilmenin telaşıyla yoğun ve meşakkatli bir döneme girer. Takriben 1 ay süren bu sürede, herkes yorgundur. İşte biz de böyle bir zamanda gidip geldik, çünkü malum gelen, ramazan ayıydı. Benim de buralarda yapacağım hazırlıklarım vardı.
Yukarıdaki resimde annemle birlikte görünüyoruz. Onlar saat 18'de kirazdan gelince, kapının önündeki avluda oturuyoruz. Ben de Dursun Eren'e biraz hava aldırmış oluyorum. Diğer saatler epeyce sıcak oluyor çünkü.
Annem harika bir kadındır. Bulduğu her yere sebze dikmeye bayılır. Avlusundaki o küçücük köşeye bile fasulyeler dikmiş.
Kazlar ise bizim en sevdiğimiz görüntüleri sergilediler. Her ne kadar resimlerini çekebilmek için koşuşturmamız gerekirse de birlikte sürü halinde yürüyüşleri tam bir geçit töreni edasıyla oluyor. Bir de yerli yersiz kaz sesleri ile uykuların bölünmesi var tabi...
Kızımın elindeki tavuk ise evcilleştirilmiş, amcamların tavuğu. Böyle elden ele gezmeye alışmış, her ne kadar alışılmış birşey olmasa da. Kızıma dokunmamasını söylemem pek de fayda vermiyordu açıkçası, bir de bu tavuk benim küçük oğluşumun yiyeceği yumurtayı bize temin etti. Her güne bir yumurta, hiç aksatmadı maşallah. Bu konuda da ayrıca bir maharetlidir kendileri :)
Resimdekiler ise babaannem ve dedem. Onların da birer kare resimleri buralarda yerini alsın istedim. Ufaklığı zaten tanıyorsunuz, benim küçük aşkım.
Yukarıdaki resimde annemle birlikte görünüyoruz. Onlar saat 18'de kirazdan gelince, kapının önündeki avluda oturuyoruz. Ben de Dursun Eren'e biraz hava aldırmış oluyorum. Diğer saatler epeyce sıcak oluyor çünkü.
Annem harika bir kadındır. Bulduğu her yere sebze dikmeye bayılır. Avlusundaki o küçücük köşeye bile fasulyeler dikmiş.
Kazlar ise bizim en sevdiğimiz görüntüleri sergilediler. Her ne kadar resimlerini çekebilmek için koşuşturmamız gerekirse de birlikte sürü halinde yürüyüşleri tam bir geçit töreni edasıyla oluyor. Bir de yerli yersiz kaz sesleri ile uykuların bölünmesi var tabi...
Kızımın elindeki tavuk ise evcilleştirilmiş, amcamların tavuğu. Böyle elden ele gezmeye alışmış, her ne kadar alışılmış birşey olmasa da. Kızıma dokunmamasını söylemem pek de fayda vermiyordu açıkçası, bir de bu tavuk benim küçük oğluşumun yiyeceği yumurtayı bize temin etti. Her güne bir yumurta, hiç aksatmadı maşallah. Bu konuda da ayrıca bir maharetlidir kendileri :)
Resimdekiler ise babaannem ve dedem. Onların da birer kare resimleri buralarda yerini alsın istedim. Ufaklığı zaten tanıyorsunuz, benim küçük aşkım.
Yukarıdaki resimdeki yer, Dursun Fakıh'ın türbesi. Bu kıymetli şahsiyet, benim köyümün girişindeki koni şeklindeki tepede yatar. Osmanlı Devleti'nde ilk hutbeyi okuyan kişidir. Aynı zamanda Osman Bey'in bacanağıdır. Resimde köyümün Dursun Fakıh tepesinden görüntüsü var. Bir diğer karedeki kişi ise benim kıymetlim, bitanecik babamdır. Var ol babacığım.
Bu güller türbenin avlusundan. Çok bakımlı ve temiz tutuyorlar orayı. Bizim Hıdırıllez bayramımız ve Söğüt Ertuğrulgaziyi Anma Yörük Şenlikleri'nden sonraki pişen pilav da burada pişer. Hatta Kadir gecesinde vs önemli günlerde burada köylünün yardımları ve Dursun Fakıh'ı Yaşatma Derneği desteğiyle yine Kadir pilavımız pişer ve kadir gecesi bütün köye dağıtılır. Dursun Fakıh derneği 'nin bir diğer kolu da Mehter Takımı'dır. Köyümüzün gençleri, orta yaşlıları hatta bazen yaşlı diyebileceğimiz yaştaki kişileri ile gönüllü olarak oluşturulmuş bir Mehter Takımımız mevcuttur. Bu böyle uzun yıllardan beri kişiden kişiye geçerek öğretilir ve yaşatılır.
Ruhuna Fatiha lütfen .
Yukarıdaki görüntüler ise Mihalgazi'den. Amcakızım Münevver'i ziyarete gittik. Onlar Mihalgazi de seralarda sebze yetiştiriyorlar. Mihalgazi küçük ama çok şirin bir yer. Hemen evlerinin 100 metre altından Sakarya Nehri geçiyor. Onlar da bu bereketli toprakların hakkını veriyorlar Allah için. En çok bu seralara bayıldım. Dallardan sarkan küçücük salatalıkları görmeliydiniz, insanın içi gidiyor.
Resimdekiler, Münevver ve eşi Mehmet. Bu seranın emekçileri. Rabbim emeklerini zayi etmesin, bol ve bereketli kazançlar nasip etsin inşallah.
Burada da patlıcanın çiçeği ve yeni büyüyen bebek patlıcanı görüyorsunuz. Diğer resimde ise gelinimiz Fadime ve bendeniz yer alıyoruz.
Arkamızdaki nehir tahmin edeceğiniz gibi Sakarya nehri. Bu bereketli topraklarda bir de kaplıca var. Biz küçük kızlarken, Münevver ve beni babaannem bu kaplıcaya götürürdü. Orada bir hafta on gün kadar kalırdık. Yıllar sonra ilk kez yine gittim oraya. Hiç değişmemiş desem yeridir. Küçük ama bir o kadar da şifalı.
Bu güzel anılar için teşekkürler Münevver. Şimdiden özledik sizleri...
4 Temmuz 2014 Cuma
PİŞİRMEDEN ÇOK KOLAY CHEESECAKE (limon soslu)
Ramazan ayı hızla geçip giderken size yine iftar sofralarınıza yakışacak harika bir tatlı tarifi vemek istiyorum. Bu tatlı tam olarak sıcak yaz günleri için tasarlanmış ama dondurmamsı haliyle çok eğlenceli bir tatlı :)
Bir kere yapılışı kolay. Yani tam oruç oruç yapılacak cinsten, yormuyor çünkü.
Sizin de çizkek yemeye ön yargılı tanıdıklarınız varsa ya da siz öyleyseniz muhakkak bu tatlıyı yapıp yedirin. Tekrar yapmak isteyeceksiniz...
Hatta vereceğim ölçüyü iki ayrı kalıba döküp birini buzluğa kaldırabilirsiniz ya da yarısı yetmeyeceği için üşenmeyin tekrar yapın daha sonra atın buzluğa. Misafiriniz gelince hemen çıkarır, misafirinizi sevindiririniz. Ya da tatlı krizine falan girerseniz anında çözüm olur. Yani buzluktaki varlığı sizi mutlu edecek bu tatlının... :))
Ayrıca bu çizkekte çatlama ya da içinin pişmemesi gibi bir dert de yok:))
Malzemeler:
Tabanı için:
-1 paket yulaflı bisküvi (normal de olur)
-60 gr tereyağı
Tatlının kendisi için:)
-1 büyük paket labne peyniri (Amerikadaysanız iki paket cream cheese)
-2 su bardağı krem şanti ya da cool whip (sanırım bir paketi bir buçuk bardak sütle çırpsanız yeter ben Türkiyede yaptığımda bir buçuk paketi iki bardakla çırptım çok fazla geldi bir kısmını buzluğa atmak zorunda kaldım.)
-1 su bardağı süzme yoğurt (İmkanınız varsa sour cream)
-1 su bardağı şeker
-1 paket vanilya
Üzeri için:
İstediğiniz ibr meyvenin bir bardaklık püresini 1,5 tatlı kaşığı nişasta ve yarım bardak şekerle (meyveye göre ayarlayın) kaynatarak yapabilirsiniz. Kaynadıktan sonra 6-7 dk kıvam için kısık ateşte karıştırın.
Ben fotoğraflarda gördüğünüz limon sosun tarifini vereceğim.
-1 su bardağı limon suyu (eğer limon tadını çok sevmiyorsanız limon yerine biraz su ekleyebilirsiniz)
-1 yumurta sarısı
-5 yemek kaşığı şeker (tepeleme olmasın)
-2 tatlı kaşığı nişasta (bu da tepeleme olmasın)
-Yarım limon kabuğu rendesi
-1 tatlı kaşığı tereyağ
Yapılışı:
-Bisküvileri rondodan geçirin, un haline gelsin
-Tereyağını eritip bisküvilerle karıştırın
-Elinizle ya da bardak altıyla dikdörtgen tepside bastırın.
-Labne peyniriyle şekeri çırpın
-Diğer malzemeleri de ekleyip çırpmaya devam edin
-Bisküvilerin üstüne yavaşça yayın.
-Tereyağ hariç tüm malzemeyi sos tenceresine koyun
-Nişasta eriyene kadar karıştırıp ocağın altını açın
-Kaynayınca kısık ateşe getirip 5 dk daha tutun
-Tereyağını da ekleyip iyice çırpın
-Ilıyınca tatlının üzerine gezdirin.
(Ben limon tadını çok seven biri olarak bir dahaki sefere bu malzemeleri iki katına çıkarıp deneyeceğim. Bu şekilde dikdörtgen borcamda ince bir tabaka oluyor. İsterseniz siz de arttırabilirsiniz)
Tatlınızı buzluğa kaldırın ve tercihen bir gün bekletin
Servisten önce 10-15 dk dışarda bekletmenizde fayda var.
Afiyet olsun....
Bir kere yapılışı kolay. Yani tam oruç oruç yapılacak cinsten, yormuyor çünkü.
Sizin de çizkek yemeye ön yargılı tanıdıklarınız varsa ya da siz öyleyseniz muhakkak bu tatlıyı yapıp yedirin. Tekrar yapmak isteyeceksiniz...
Hatta vereceğim ölçüyü iki ayrı kalıba döküp birini buzluğa kaldırabilirsiniz ya da yarısı yetmeyeceği için üşenmeyin tekrar yapın daha sonra atın buzluğa. Misafiriniz gelince hemen çıkarır, misafirinizi sevindiririniz. Ya da tatlı krizine falan girerseniz anında çözüm olur. Yani buzluktaki varlığı sizi mutlu edecek bu tatlının... :))
Ayrıca bu çizkekte çatlama ya da içinin pişmemesi gibi bir dert de yok:))
Bu silikon muffin kalıplarına dökerek yaptığım:
Bu limon soslu olan:
Bu karamel soslu olan:
Reklamlardan sonra tarife geçelim.
Malzemeler:
Tabanı için:
-1 paket yulaflı bisküvi (normal de olur)
-60 gr tereyağı
Tatlının kendisi için:)
-1 büyük paket labne peyniri (Amerikadaysanız iki paket cream cheese)
-2 su bardağı krem şanti ya da cool whip (sanırım bir paketi bir buçuk bardak sütle çırpsanız yeter ben Türkiyede yaptığımda bir buçuk paketi iki bardakla çırptım çok fazla geldi bir kısmını buzluğa atmak zorunda kaldım.)
-1 su bardağı süzme yoğurt (İmkanınız varsa sour cream)
-1 su bardağı şeker
-1 paket vanilya
Üzeri için:
İstediğiniz ibr meyvenin bir bardaklık püresini 1,5 tatlı kaşığı nişasta ve yarım bardak şekerle (meyveye göre ayarlayın) kaynatarak yapabilirsiniz. Kaynadıktan sonra 6-7 dk kıvam için kısık ateşte karıştırın.
Ben fotoğraflarda gördüğünüz limon sosun tarifini vereceğim.
-1 su bardağı limon suyu (eğer limon tadını çok sevmiyorsanız limon yerine biraz su ekleyebilirsiniz)
-1 yumurta sarısı
-5 yemek kaşığı şeker (tepeleme olmasın)
-2 tatlı kaşığı nişasta (bu da tepeleme olmasın)
-Yarım limon kabuğu rendesi
-1 tatlı kaşığı tereyağ
Yapılışı:
-Bisküvileri rondodan geçirin, un haline gelsin
-Tereyağını eritip bisküvilerle karıştırın
-Elinizle ya da bardak altıyla dikdörtgen tepside bastırın.
-Labne peyniriyle şekeri çırpın
-Diğer malzemeleri de ekleyip çırpmaya devam edin
-Bisküvilerin üstüne yavaşça yayın.
-Tereyağ hariç tüm malzemeyi sos tenceresine koyun
-Nişasta eriyene kadar karıştırıp ocağın altını açın
-Kaynayınca kısık ateşe getirip 5 dk daha tutun
-Tereyağını da ekleyip iyice çırpın
-Ilıyınca tatlının üzerine gezdirin.
(Ben limon tadını çok seven biri olarak bir dahaki sefere bu malzemeleri iki katına çıkarıp deneyeceğim. Bu şekilde dikdörtgen borcamda ince bir tabaka oluyor. İsterseniz siz de arttırabilirsiniz)
Tatlınızı buzluğa kaldırın ve tercihen bir gün bekletin
Servisten önce 10-15 dk dışarda bekletmenizde fayda var.
Afiyet olsun....
Ramazan Öncesi Görüntüler (Piknik, Karne, Yolculuğumuzdan Kareler)
Hayırlı Ramazanlar öncelikle herkese.
Biliyorum yine geç kaldım. Fakat bunları yayınlamadan geçemezdim.
Kızım bu sene ilkokulu bitirdi, ortaokullu oldu. Her ne kadar ortaokul değil 5. sınıf desek de bu sene 4 yıldır bizden emeğini esirgemeyen öğretmenimiz Özlem Hanım'dan ayrılıyoruz. Okulun son günlerinde, yaptığımız piknik son kez birlikteliklerimizden oldu. Hakkınızı helal edin tekrar, çocuğumda çok emeğiniz var.
Bu sene ingilizce dersi ile, hayatımıza giren, Nergis Hanım da çocuklarımıza emeği geçen öğretmenlerden. Kendisi sağ olsun piknikte de başka her türlü etkinliklerde de bizi yalnız bırakmadı. İngilizceyi sevdiren kişi oldu, Siz de hakkınızı helal edin, hocam.
Piknikler, etkinlikler derken geldi çattı karne günü. Çocuklardan tutun, velilere kadar herkes gözyaşlarını saklayamadı. Tek tesellimiz ise, 5lerle dolu karnemiz oldu.
İzgi'nin sınıf arkadaşı Ecren'in, bizim evin çok yakınında parkta, doğum gününü kutlaması, çocuklar için değişik ve hoş bir anı olarak kaldı. İyiki doğdun Ecren nice yaşlara....
Vee sonunda anneannemize gitmek için düştük yollara. Yolculuğumuz üç çocuklu, ve epeyce uzun oldu. Giderek büyüyen ailemizle bir yere gitmenin zorluğunu taa iliklerime kadar hissettim. Yine de iyiki varsızınız yavrularım.
Köyden görüntüler, ve dahası ile bir sonraki postta görüşelim olur mu ?
Hayırlı Ramazanlar....
Biliyorum yine geç kaldım. Fakat bunları yayınlamadan geçemezdim.
Kızım bu sene ilkokulu bitirdi, ortaokullu oldu. Her ne kadar ortaokul değil 5. sınıf desek de bu sene 4 yıldır bizden emeğini esirgemeyen öğretmenimiz Özlem Hanım'dan ayrılıyoruz. Okulun son günlerinde, yaptığımız piknik son kez birlikteliklerimizden oldu. Hakkınızı helal edin tekrar, çocuğumda çok emeğiniz var.
Bu sene ingilizce dersi ile, hayatımıza giren, Nergis Hanım da çocuklarımıza emeği geçen öğretmenlerden. Kendisi sağ olsun piknikte de başka her türlü etkinliklerde de bizi yalnız bırakmadı. İngilizceyi sevdiren kişi oldu, Siz de hakkınızı helal edin, hocam.
İzgi'nin sınıf arkadaşı Ecren'in, bizim evin çok yakınında parkta, doğum gününü kutlaması, çocuklar için değişik ve hoş bir anı olarak kaldı. İyiki doğdun Ecren nice yaşlara....
Vee sonunda anneannemize gitmek için düştük yollara. Yolculuğumuz üç çocuklu, ve epeyce uzun oldu. Giderek büyüyen ailemizle bir yere gitmenin zorluğunu taa iliklerime kadar hissettim. Yine de iyiki varsızınız yavrularım.
Köyden görüntüler, ve dahası ile bir sonraki postta görüşelim olur mu ?
Hayırlı Ramazanlar....
2 Temmuz 2014 Çarşamba
sebzeli ekşili köfte
Sebzeli ekşili köfte yapımında çoğunlukla patates ve havuç kullanılır. Sebzelerin köftelerle birlikte aynı sürede pişmesi için; havuç ve patates köfte iriliğinde doğranmalıdır. Ekşili köfte yemeğine ekşilik veren limon suyudur. Ekşili köfte piştikten sonra, yumurta sarısı ve limon suyu ile terbiye edilir. Terbiyesi içerisine yoğurt ilave edilirse, yemeğin lezzeti artar. Ekşili köfte harcı hazırlanırken pirinç doğrudan harç içerisine ilave edilebilir. Pirinç yarı pişmiş halde harç içerisine ilave edilirse, köftelerin şekil bozukluğunun önüne geçilmiş olur. Hangi yöntem kolayınıza gelirse onu uygulayın. Sultan, sebzeli ekşi köfte yemeğini çoğu zaman bu tarifle yapar. Hadi bakalım kolay gelsin.
Neler lazım
iki yüz elli gram dana kıyması
bir soğan, bir patates, bir havuç
bir yemek kaşığı tepeli doldurulmuş pirinç
dört kaşık zeytinyağı
dört kaşık yoğurt
bir yumurta sarısı
yarım limon suyu
karabiber, pul biber
bir tutam maydanoz
tuz ve su
Yapılması
havucu, patatesi okey zarı iriliğinde doğrayın
soğanı rendeleyin, maydanozu kıyın
bir kap içine kıyma, soğan, pirinç, karabiber ve tuzu koyun,
güzelce yoğurun ve köfteyi en az 15 dakika dinlendirin
ardından köfteden parçalar koparın irice misketler yapın
yaptığınız misket köfteleri unlanmış tepsiye koyun
tencereye dört bardak su koyun ve kaynatın
üzerine köfte, patates ve havucu ilave edin; ağır ateşte otuz dakika pişirin
bir kase içinde yumurta sarısı, yoğurt ve limon suyunu çırpın
üzerine bir kepçe yemeğin suyundan ilave edin, karıştırın
ve bu karışımı tencereye ilave edin karıştırın
tencereyi ağır ateşte beş dakika kaynatın ve ocağı söndürün
tavada yağ ile birlikte pul biberi hafif kavurun, tencereye ilave edin
ardından yemeğin tuzunu ayarlayın
ve gönlünüzce, dilediğiniz gibi servis edin.
Tarif bizden yapması sizden, hadi kolay gelsin.
Sultan
1 Temmuz 2014 Salı
Ezogelin Pilavı
Ezogelin Pilavı
Malzemeler;
1 su bardağı osmancık pirinç
1 su bardağı iri bulgur
3/4 su bardağı tel şehriye
1 su bardağı yeşil mercimek
2 adet kırmızı biber
2 adet etli domates
1 adet soğan
Karabiber, kuru nane, tuz
2 yemek kaşığı tereyağı
1/2 su bardağı sıvı yağ
3 su bardağı su
Yapılışı;
Soğanları yemeklik, kırmızı biberleri ve domatesleri küp küp doğrayın. Yeşil
ŞIK BİR KURABİYE: ŞERBETLİ İNCİRLİ VE HURMALI
Ramazan geldi, mutfaklara şenlik geldi :)
Bugün vereceğm kurabiye tarifi de sofralarınızın şenliğine katkıda bulunacak enfes bir kurabiye... İftar sonrasında tatlı olarak çekinmeden yapabilirsiniz çünkü iç dolgu malzemelerinin güzelliği ve hafif şerbetiyle oldukça gözde bir tatlı.
Hani bayan günleri vardır; şöyle herkesin marifetlerini döktürdüğü, hanımların birbirinden tarif aldığı, masadakiler bitse de muhabbetin bitmediği günler....
Bizim de öyle bir günümüz vardı. Gerçi bizim günümüz oldukça mütevazi sofralar eşliğinde, 'üç çeşit' sınırlamasının olduğu ev sahibini çok da yormayan günlerdi...
İşte o günlerden birinde yapmıştım ben bu kurabiyeyi de, iki tane mutfak kurdu misafirim tarifini isteyince pek bi mutlu olmuştum :)
Bu tarz davetlerde artık eskisi kadar heyecanlanmasam da, böyle tecrübeli misafirlerimden tam not almak, onlara 'ne güzel ne değişik birşeymiş' dedirtmek elbette mutlu ediyor beni.
Zaten bu kurabiyenin kaynağı sağlam bir kere. Mutfağından çok yemek yediğim ve her defasında hayranlıkla kendisine teşekkür ettiğim Ayşe ablamın bloğundan aldım kendisini.
Daha fazla uzatmadan tarife geçelim mi?
HURMALI İNCİRLİ KURABİYE
Malzemeler:
-1 paket margarin (ben tereyağı kullandım)
-1 su bardagi pudra sekeri
-1 yumurta aki
-1 cay bardagi sivi yag
-1 paket kabartma tozu
-Alabildigi kadar un (yakasik 4 su bardagi aldı benim hamurum)
İç Malzemeleri:
-7 incir
-10 hurma (çekirdekleri çıkarılmış)
-Yarim su bardagi iri dövülmüş ceviz
Malzemelerin hepsini doğrayıp karıştırın...
Şerbet Malzemeleri
-1 su bardagi su
-1 su bardagi seker
-Çeyrek limonun suyu
Tüm malzemeleri kaynatın, yoğun kıvamlı bir şerbet elde ettikten sonra şerbeti soğutun.
Üzeri için 1 su bardagi hindistan cevizi
Yapılışı:
-Öncelikle şerbeti yapın soğusun.
-Yumuşatılmış tereyağı/margarini hamuru hazırlayacağınız kaba koyun, sıvıyağ, şeker ve yumurta akını ekleyip karıştırın.
-Unu ve kabartma tozunu ekleyip yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin. Hamurun kıvamı rulo yapılabilecek kıvamda ama yumuşak olsun.
-Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın.
-Elinizle bardak altı genişliğinde genişletin.
-Bir köşesine iç malzemeleri enine koyun. (Ben kolay rulo yapabileceğim kadar ama bolca koydum malzemeyi.)
-Nazikçe, parmak uçlarınızla hamuru çatlatmadan rolu yapın.
-İki ucu ay çöreği gibi birbirine yaklaştırın.
-İç malzemelriniz hamurun üstünde kalırsa kurur demiş Ayşe ablacım.
-Müstakbel kurabiyelerimizi tepsiye dizin.
-Hafif kızarınca fırından çıkarın ve 10 dakika kadar soğumasını bekleyin.
-Daha fazla soğumadan kurabiyeleri tek tek soğuk şerbete daldırın ve hindistan cevizine bulayın.
-Servise hazır olan şık kurabşyelerinizi tabağa dizin ve çok güzel bir kurabiye yapmış olmanın mutluluğunu yaşayın:))
Afiyet olsun....
Bugün vereceğm kurabiye tarifi de sofralarınızın şenliğine katkıda bulunacak enfes bir kurabiye... İftar sonrasında tatlı olarak çekinmeden yapabilirsiniz çünkü iç dolgu malzemelerinin güzelliği ve hafif şerbetiyle oldukça gözde bir tatlı.
Hani bayan günleri vardır; şöyle herkesin marifetlerini döktürdüğü, hanımların birbirinden tarif aldığı, masadakiler bitse de muhabbetin bitmediği günler....
Bizim de öyle bir günümüz vardı. Gerçi bizim günümüz oldukça mütevazi sofralar eşliğinde, 'üç çeşit' sınırlamasının olduğu ev sahibini çok da yormayan günlerdi...
İşte o günlerden birinde yapmıştım ben bu kurabiyeyi de, iki tane mutfak kurdu misafirim tarifini isteyince pek bi mutlu olmuştum :)
Bu tarz davetlerde artık eskisi kadar heyecanlanmasam da, böyle tecrübeli misafirlerimden tam not almak, onlara 'ne güzel ne değişik birşeymiş' dedirtmek elbette mutlu ediyor beni.
Zaten bu kurabiyenin kaynağı sağlam bir kere. Mutfağından çok yemek yediğim ve her defasında hayranlıkla kendisine teşekkür ettiğim Ayşe ablamın bloğundan aldım kendisini.
Daha fazla uzatmadan tarife geçelim mi?
HURMALI İNCİRLİ KURABİYE
Malzemeler:
-1 paket margarin (ben tereyağı kullandım)
-1 su bardagi pudra sekeri
-1 yumurta aki
-1 cay bardagi sivi yag
-1 paket kabartma tozu
-Alabildigi kadar un (yakasik 4 su bardagi aldı benim hamurum)
İç Malzemeleri:
-7 incir
-10 hurma (çekirdekleri çıkarılmış)
-Yarim su bardagi iri dövülmüş ceviz
Malzemelerin hepsini doğrayıp karıştırın...
Şerbet Malzemeleri
-1 su bardagi su
-1 su bardagi seker
-Çeyrek limonun suyu
Tüm malzemeleri kaynatın, yoğun kıvamlı bir şerbet elde ettikten sonra şerbeti soğutun.
Üzeri için 1 su bardagi hindistan cevizi
Yapılışı:
-Öncelikle şerbeti yapın soğusun.
-Yumuşatılmış tereyağı/margarini hamuru hazırlayacağınız kaba koyun, sıvıyağ, şeker ve yumurta akını ekleyip karıştırın.
-Unu ve kabartma tozunu ekleyip yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin. Hamurun kıvamı rulo yapılabilecek kıvamda ama yumuşak olsun.
-Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın.
-Elinizle bardak altı genişliğinde genişletin.
-Bir köşesine iç malzemeleri enine koyun. (Ben kolay rulo yapabileceğim kadar ama bolca koydum malzemeyi.)
-Nazikçe, parmak uçlarınızla hamuru çatlatmadan rolu yapın.
-İki ucu ay çöreği gibi birbirine yaklaştırın.
-İç malzemelriniz hamurun üstünde kalırsa kurur demiş Ayşe ablacım.
-Müstakbel kurabiyelerimizi tepsiye dizin.
-Hafif kızarınca fırından çıkarın ve 10 dakika kadar soğumasını bekleyin.
-Daha fazla soğumadan kurabiyeleri tek tek soğuk şerbete daldırın ve hindistan cevizine bulayın.
-Servise hazır olan şık kurabşyelerinizi tabağa dizin ve çok güzel bir kurabiye yapmış olmanın mutluluğunu yaşayın:))
Afiyet olsun....